headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa’yı İzlemek

İsa Mesih’in kendisi hakkındaki iddialarını araştırıyor ama garip uygulamalarını televizyonda gördüğünüz ya da bu garip uygulamaları hakkında okuduğunuz bir inanca kendinizi adamakta zorluk mu çekiyorsunuz? Katolik Kilisesi’nin öğretişlerinin Kutsal Kitap’ın öğretişleriyle uyumlu olduğunu bir an için bile düşünmeyin. Değiller! Kutsal Yazılar’ın açık öğretişlerine aykırılar.

Yakın bir zaman içinde İsa’ya inanırsanız, inancınızın siyah giyisileri içinde süzülen din önderlerini izlemekle ilgisi olmadığını arkadaşlarınıza mutlaka söyleyin. Bir rahibe boyun eğmek, Meryem’e dua etmek, Meryem’den lütuf almak veya mum yakmakla da ilgisi yok. İnancınızın Katoliklikle alakası olmadığını söylediğinizde gerçeği söylüyor olacaksınız.

Üzerinde ‘Coke Cola’ yazan büyük bir şişeye bakıp, olduğunu söylediği şey olduğunu varsayabilirsiniz. Ne var ki, içindeki kahverengi şey zehirli olabilir. Belki, çılgın biri bir karışım hazırlayıp, kapağını çıkardı ve içine boşalttı. Görüntü aldatıcı olabilir. İstediğinizi seçebilirsiniz. Para, değerli taşlar, resimler, saat, giyisi, hemen hemen her değerli şeyin sahtesi yapılabilir. Aynı şey gerçek için de geçerlidir. Bir şeyin sahte olduğunu anlamak için gerçeğinin nasıl göründüğünü bilmek gerekir. Banka gişelerinde çalışanların sahte paraları ayırt edebilmek için sahte paraları değil, gerçek parayı iyice inceleyip çalıştıklarını okumuştum.

Bir inancın gerçek olup olmadığını anlamak istiyorsanız gerçeğini iyice incelemelisiniz. Söz konusu dindeki gerçek unsurları tanımak olduğunda, İsa Mesih’in yaptıkları ve kişiliği hakkında söyledikleri hakkında ne söylediklerine bakmak doğru olacaktır. O kim? Ne yaptı? Günahımızı yüklenen ve Ölüm Fatihi olarak bizim adımıza yaptıkları yetkin ve tamdır. Herhangi biri ya da herhangi bir din İsa’nın kişiliğine ya da yaptıklarına ekleme ya da çıkarma yapıyorsa sahtedir. Bu kadar basit.

Her kim bu sözlere bir şey katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır. Her kim bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır. (Vahiy 22:18-19, İncil)

Bu web sitesinde Tanrı’dan gelen karşılıksız armağan hakkında öğreniyorsunuz. Diğer bir deyişle, sonsuzluk boyunca cennette Tanrı’ya katılmaya davet ediliyorsunuz. “İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.” (Efesliler 2:8-9). Bu armağanı ya da daveti imanla kabul edebilirsiniz. Yani, İsa’nın uğruna öldüğü günahkarlardan biri olduğunuzu kabul ederek. Bu davet sizin yaptığınız bir şeye dayanmaz.

Sonsuzluktaki evinize karşılıksız gidebilirsiniz. Önce azap ve araf yoktur. Yaşam ne kadar başarılı olacağınızın görüleceği Tanrı’dan gelen bir ‘sınav’ değildir. Hayır, günahımızın yüksek ücreti zaten ödenmiştir. “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil)

Cennette sonsuz yaşam armağanı karşılıksızdır ama ucuz değildir. Kurtuluş Rab İsa’nın ölümüne neden olmuştur. İsa’nın bedeni gömülmesinden sonra mezarda sadece üç gün kaldığı halde, Günahsız Olan’ın bütün günahlarımızı taşımasının acısı dayanılmaz olmuş olmalıdır. Fakat Tanrı’nın lütfu böyledir. Bizim bedel ödememiz gerekse, lütuf lütuf olmaz, karşılıksız da karşılıksız sayılamaz. Cennette sonsuz yaşam armağanı gerçekten bir armağansa, bunu elde etmemiz için ödeyecek neyimiz olabilir? Hiçbir şey. Bir günahkardan başka bir günahkara, bundan daha iyi bir haber verilebilir mi, dostum?

Türkiye gibi bir ülkede İsa’yı izlemenin ve Hıristiyan inancını kabul etmenin bir bedeli vardır. Ben gerçek bir Hıristiyan olduğumda Katolik akrabalarımın alaylarına konu oldum ve reddedildim. O’nun adını taşımanın sadece Türkiye’de sıkıntı yarattığını düşünmeyin. Fakat bunu kurtuluşun bedeliyle karıştırmayın. Kurtuluş karşılıksızdır. Yeriniz cennettir çünkü sonsuzluk size karşılıksız olarak verilir. Buradan cennete kadar İsa’yı izlemenin bedeli olabilir ama buna değer.

“Evet, Mesih herkes için öldü. Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölüp dirilen Mesih için yaşasınlar.” (2. Korintliler 5:15, İncil)