headerLogo2b-18pt-myriadpro

İyi Haber

Küçük bir çocukken büyükannemin bahçesindeki arı kovanları beni büyülerdi. Onlarda kaldığım bir gün, tek başıma arı kovanlarını araştırmaya karar verdim. O zaman o kadar çok yoktu o yüzden birinin kapağını açtım. Sonra, sallamaya karar verdim…

Çığlıklarımı ilk duyan kişi büyükannem oldu. Mutfakta çalışıyordu ve lavabonun üstünde bahçeyi gören büyük bir pencere olduğu için ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu. Büyükannem doğrudan arka kapıya arı kovanlarının yanına geldi. Arıları kızdırmıştım ve saldırıya geçmişlerdi. İğnelerini batırdıkları takdirde hayatımın tehlikeye gireceğini biliyordu bu nedenle beni önlüğünün altına aldı ve mutfağa doğru koştuk. Arka kapıya doğru giderken arıların soktukları kişi büyükannem oldu. Kulaklarında, burnunda, yüzünde, kollarında ve saçlarında - hemen hemen her yerinde- iğneler vardı. Sevgisi sayesinde, arılar beni değil, onu soktu.

Ne zaman Kutsal Kitap’ta İsa ve benim günahlarımı yüklenmesini okusam büyükannemi düşünmeden edemem. Örneğin, Eski Antlaşma’da İsa’nın acı çekmesi ve ölümü hakkında Mesih’le ilgili bu peygamberlik sözü:

“Aslında hastalıklarımızı o üstlendi. Acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, vurulup ezildiğini sandık. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi. Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi.” (Yeşaya 53: 4-6)

Bu gibi ayetleri okuduğunuz zaman benim sevgili akrabalarımı düşünmenizi beklemiyorum. Kendi isteğiyle günahınızı taşıyan Kurban’ı düşünmeniz daha iyidir. Kendisini savunmadı. Hiç itiraz etmeden ya da çekinmeden borcu ödedi ve cezayı çekti. Görevi buydu. Yaptığını isteyerek ve belli bir amaçla yaptı. Dikenleri sevgiyle, sizin için, taşıdı. O, Ölüm Fatihi’dir. Bu ayetleri ya da İncil’deki başka ayetleri okuduğunuz zaman kendinize İsa’nın kalabalıklar tarafından yenilgiye uğratılacak çaresiz bir kurban olup olmadığını sorun. İsa’nın gerçekten de Allah tarafından gönderilmiş, kendisinin yerine geçecek birine ihtiyacı var mıydı?

İsa’nın çarmıha gerilmeden önce, çarmıha gerildiği sırada ve çarmıha gerildikten üç gün sonra olacaklarla ilgili sözlerine kulak verin. Öğrencilerini önceden uyarmak ve olacakları için hazırlamak için birkaç kez şöyle dedi:  

“İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini söyledi.” (Luka 9:22, İncil)

“Bundan sonra İsa, kendisinin Yeruşalim'e gitmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı.” (Matta 16:21, İncil)

“Celile'de bir araya geldiklerinde İsa onlara, “İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama üçüncü gün dirilecek” dedi. Öğrenciler buna çok kederlendiler.” (Matta 17:22-23, İncil)

“İsa, İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı.” (Markos 8:31, İncil)

Allah’ın İsa’yı öldürmekten kurtararak çarmıhta yaşayacağı şerefsizlikten kurtardığını işitmişsinizdir. Gerçek şu ki, İsa çarmıha canını vermeye sonra da almaya yetkili olan Ölüm Fatihi olarak gitti!

“Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10:11,18, İncil)

1) Müjde nedir? “Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi.” (1. Korintliler 15: 3-4, İncil)

2) “Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.” (Romalılar 8:1, İncil).

Tanrı, ilk ve son kez, kendisini tatmin edecek bir şekilde, günah konusunu çözmüş ve bizi tutsaklıktan kurtarmıştır. Bunun bildiğiniz gibi dinle bir ilgisi yoktur. Bu ifadeyi biraz açayım. Eğer bu web sitesindeki makaleleri bir haftadan fazla bir süredir okuyorsanız gerçek Hristiyanlık’ın ikna edici iddialarını zaten biliyorsunuz demektir. Sonsuzluktaki son durağınız, her yönüyle İsa Mesih’le ilişkinizle ilgilidir. Dinle ya da yerine getirdiğiniz dini zorunluklarla ilgili değil, İsa Mesih’le ilgilidir.