headerLogo2b-18pt-myriadpro

Ben Cehenneme Gitmem Gerektiğini Düşünmüyorum. Siz Kimsiniz ki, Bana Sonsuzluktaki Kaderimin İsa Mesih’e Nasıl Karşılık Verdiğime Bağlı Olduğunu Söylüyorsunuz?

07 image4896 help reach 45

‘Bağışlama’ sözünü düşündüğünüzde, günahlarınız konusunda ne yapmanız gerektiği konusunda öğretilenler geliyor olmalı aklınıza. İlk olarak, günahlarınızı itiraf edin. Dua edip Allah’ın sizi bağışlayacağını umuyorsunuz. Bu da dört sorumuzun üçüncüsüyle ilgili:

1)  Nereden geliyoruz?
2)  Sorunumuz ne?
3)  Sorunu nasıl çözersiniz?
4)  Sorunun mahvettiği  her şeyi yeniden nasıl düzeltebilirsiniz?

Günahla başa çıkma yönteminiz sorunu çözüyor mu? Tanrı’nın bizlere Kutsal Kitap’ta, Yaratıcımız’a karşı günah işlemenin sonuçları hakkında açıkladıkları şunlar. Bu sonuçlardan kaçınmanın yolu yoktur. Kitapçıda konuştuğum savcı gibi biri bile size yardımcı olamaz. Tabii, savcı olduğu için yardımı dokunmaz. O adamın güçlü yanı, yasayı çiğneyenleri savunmak değil, kovuşturmak! İsterseniz doğunun batıdan uzak olduğu kadar uzağa bakın, size karşı bu suçlamalar karşısında davanızı alacak bir savunma avukatı bulamazsınız:

1) Ahlaki suçlar işlediniz. 2) Kendiniz hakkında ne düşünürseniz düşünün suçlusunuz. 3) Adalet, suçlu insanların suçlarına uygun şekilde cezalandırılması anlamına geliyorsa bedelini ödemeniz gereken suçlarınız var demektir.  

Bazı şeyler hiç değişmiyor. İnsan değişmedi. Tanrı değişmedi. Gerçek değişmedi. Aden Bahçesi’nde, henüz günahın çirkin yüzünü göstermediği bir zamanda, Tanrı Adem ve Havva’ya yasak meyveyi yememeleri buyruğunu verdi. Bunu yapmak Tanrı’ya itaatsizlik etmek olacaktı. Bu talimatlara Tanrı’dan gelen ciddi bir uyarı eşlik etti ve Tanrı tarihin o anından itibaren hiçbir zaman adalet ölçüsünü düşürmedi:

“Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.” (Yaratılış 2:17, Eski Antlaşma)

O gün ne öldü? Tanrı, “Günahın ücreti ölüm,” dedi ve bunun anlamı ayrılık demektir. Ölümün iki yönü vardır; biri fiziksel, diğeri ise ruhsal. Her ikisi de ayrılıkla ilgili ve Tanrı’ya karşı günah işlemenin sonucu. Fiziksel olarak öldüğümüzde, canımız bedenimizden ve sevdiklerimizden fiziksel olarak ayrılır. O an Adem ve Havva Tanrı’ya karşı günah işlediklerinde gerçekleşen ölüm bu değildi. Fiziksel ölümleri daha sonra gerçekleşecekti. 

08 image10647 exclamation 45O gün ölen şey Tanrı’yla ilişkileriydi. Ruhsal olarak ölmüşlerdi. “Bakın, RAB'bin eli kurtaramayacak kadar kısa, kulağı duyamayacak kadar sağır değildir. Ama suçlarınız sizi Tanrınız'dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O'nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.” (Yeşaya 59:1-2, Eski Antlaşma)

Tanrı, insanla kişisel bir ilişkiye sahip olmayı arzulayan kişisel bir Tanrı’dır. Her şeyin ötesinde, bilinemeyen bir Tanrı değildir. Adem ve Havva’yla yaşadığı paydaşlığı bizimle de yaşamak istiyor - O’na karşı günah işlemeden önce sahip oldukları ilişkiyi. Günah resme dahil olduğunda ne oluyor? Siz söyleyin. Karanlığın ışıkla nasıl bir paydaşlığı olabilir? Kutsal Kitap'ın, gözlerinin kötülüğe bakamayacak kadar pak olduğunu söylediği Tanrı ile bir günahkar arasında nasıl yakın bir bağ kurulabilir? Bizler başka günahkarlara gayet rahat uyum sağlayabiliriz. Günahkarlar arasında bu sorun olmayacaktır. Fakat Tanrı ile durum böyle değildir. Günah insan ve Yaratıcısı arasına ayrılık sokar. Tanrı, huzurunda günah olmasına göz yumamaz. İnsan günahkar olduğu için Tanrı’nın huzuruna giremez. Bu, hem bu yaşamda hem de bir sonraki yaşamda geçerlidir. Günah konusunda bir çare bulunamadığı sürece O’nunla sonsuzlukta yaşamamız mümkün değildir.

Tanrı’nın yasasını çiğnedik. İnsanın günahının ve itaatsizliğinin sonuçlarından kaçınmak için haklı bir neden öne sürmesi olanaksızdır. Yaratıcımız’ın bizi neden temize çıkaramayacağının beş nedenini aşağıda okuyabilirsiniz.

[1] ‘Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı.’  (Romalılar 3:23, İncil) 
[2] ‘Çünkü günahın ücreti ölüm...’  (Romalılar 6:23, İncil)
[3] ‘Ölecek olan, günah işleyen candır.’  (Hezekiel 18:4, Eski Antlaşma)   
[4]  ‘Sonra arzu gebe kalır ve günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.’ (Yakup 1:15, İncil)
[5]  ‘Günah bir insan aracılığıyla ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.’ (Romalılar 5:12, İncil)

09 image10487 jail prison prisoner jail guilt bars 45Şu ana kadar söylediklerim arasında tartışmalı olan bir şey var mı? Çoğu insan adalete inanır. Bu, bizim ahlaksal sezgimizin bir parçasıdır. Nitekim, haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüzde adalet isteriz, öyle değil mi? Herhangi bir nedenden ötürü hakkımızı alamadığımızda ‘Ama bu haksızlık!’ diye bağırırız. Merhamet ve bağışlamanın bir yeri var elbette, fakat bundan biraz sonra söz edeceğim. Ne var ki, Tanrı’nın bakış açısına göre herhangi bir ahlaksal suç işlediğiniz takdirde ceza almanız gerekir. Eğer Tanrı adil ise, suç varsa cezanın da olması gerekliliği mantıklı değil mi? İşte yanıtlamanız için size çok önemli bir soru: Herhangi bir konuda suçlu musunuz? 

Birkaç dakika durun ve aklınızda günahlarınızı sıralayın. Ben kendi günahlarımı sıralayacak olsam bu günler sürerdi. Eğer bana benziyorsanız sadece kısmi bir liste yapın. Tanrı’nın elinde zaten kapsamlı bir günah listeniz var, fakat listenizi tamamladıktan sonra bu listeyi Tanrı’ya verip buna göre cezalandırılmayı isteyebilir misiniz? Eğer cezalandırılmak yerine Tanrı tarafından tam olarak bağışlanmak isterseniz, işte üzerinde anlaşabileceğimiz bir şey derim size! Her ikimiz de Tanrı tarafından bağışlanmak isteriz.