headerLogo2b-18pt-myriadpro

Cehennem Gerçekten Var mı? Cehennem Sonsuz mu?


04 rename 259Bu benzetmeden, ölümden sonraki ödül veya cezanın ölmeden önce verdiğimiz bir karara göre belirlendiğini anlıyoruz. Bu konuda bazılarınızın çok dikkatli bir şekilde düşünmenizi istiyorum, çünkü size yaptığınız her işin iki melek tarafından kaydedildiği öğretildi; buna göre, meleklerin biri bir omzunuz, öteki diğer omzunuz üzerinde, Yargı Günü’nde yaptıklarınız değerlendirilecek ve sonsuzluğu nerede geçireceğiniz konusunda bir karar verilecekti. Ancak Kutsal Kitap böyle öğretmiyor. Tanrı, sizin O’nun için yapacaklarınıza bakarak değil, O’nun sizin için yaptıklarına dayanarak, bu yaşamda cennetle ilgili bu kararı vermeye davet ediyor size. Bu seçim öldükten sonra değiştirilemez:  

“Üstelik, aramıza öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan size gelmek isteyenler gelebilir, ne de oradan kimse bize gelebilir.” (Luka 16:26, İncil)

Sonsuz azaba mahkum edilenlere ikinci bir şans verilmez. Bu yaşantıda alınan kararların sonsuzluk boyunca geçerli olacak sonuçları, ölümden sonraki hayatta geçerli olacaktır. Bunun böyle olduğunu İncil’de okuyoruz: 

“Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi.” (İbraniler 9:27-28, İncil)

Sonsuz gazabı çekecek insanların yaşayacağı en büyük acı, belki de zihinlerinde ve bedenlerinde hissedecekleri acı ve pişmanlık olmayabilir. Sevdikleri kişilerin de arkalarından geleceğinden korkuları olabilir. Bazı insanların sevdiklerinin cehenneme gitmeleri halinde, onların peşinden oraya gideceklerini söylediklerini duydum. 05 man laughing larger 45Bazı insanların cehenneme gitmeyi tercih edeceklerini, çünkü oradaki insanları daha fazla sevdiklerini veya yaptıklarından hoşlandıklarını söylediklerini duydum. Tüm ciddiyetimle sizi uyarmak istiyorum! Cehennemde olan kimse yaşayanların yanlarına gelmesini istemez! Kimsenin kendi yaşadıkları azabı yaşamasını istemezler. Film yıldızları veya ünlü insanlarla birlikte olmanın o kadar da kötü olmadığını düşünüyorsanız, lütfen böyle düşünmeyin!!!

Bu benzetmeden öğrendiğimiz en şaşırtıcı gerçek belki de, kayıp olanların sonsuz gazaba mahkum edilmelerinin nedeninin, kanıtların yetersizliği olmadığını öğrenmek olabilir.  Cehenneme gitmelerinin nedeni bilinçli olarak imansızlık etmeleridir.

“İbrahim ona, 'Eğer Musa ile peygamberleri dinlemezlerse, ölüler arasından biri dirilse bile ikna olmazlar' dedi.” (Luka 16:31, İncil)

İnsanı sonsuza dek mahkum eden şey bilmemesi değil, bilerek iman etmemesidir!

Bu benzetmeden, “ölüler diyarı”nın Lazar için olduğu gibi bir bereket ve esenlik yeri olabileceği gibi, zengin adam için olduğu gibi bir azap yeri de olabileceğini öğrendik. Eski Antlaşma’da bu terim hem “doğru biri” olarak tanımlananlar hem de kötüler için kullanılır. Ne var ki, bu adamları sonsuzlukta bekleyen deneyimler birbirinden çok farklıdır! 

Sonsuzluğun bu iki yönünden söz etmeden önce, İsa çarmıha gerildikten üç gün sonra ölümden dirildiğinde ölüler diyarında olan çok önemli bir şeyi anlatmak istiyorum. İsa ölümden dirildiğinde, Eski Antlaşma’daki bütün imanlıları kendisiyle birlikte olmak üzere cennete götürdü. Nuh, Musa, Süleyman ve binlercesi daha! Ama hepsi bu değil. Birini daha götürdü:

06 cross three of them1 long 45“Çarmıha asılan suçlulardan biri, “Sen Mesih değil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!” diye küfür etti. Ne var ki, öbür suçlu onu azarladı. “Sende Tanrı korkusu da mı yok?” diye karşılık verdi. “Sen de aynı cezayı çekiyorsun.
Nitekim biz haklı olarak cezalandırılıyor, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Oysa bu adam hiçbir kötülük yapmadı.”
Sonra, “Ey İsa, kendi egemenliğine girdiğinde beni an” dedi.İsa ona, “Sana doğrusunu söyleyeyim, sen bugün benimle birlikte cennette olacaksın” dedi.”
Öğleyin on iki sularında güneş karardı, üçe kadar bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü. Tapınaktaki perde ortasından yırtıldı. İsa yüksek sesle, “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!” diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi.
Olanları gören yüzbaşı, “Bu adam gerçekten doğru biriydi” diyerek Tanrı'yı yüceltmeye başladı. Olayı seyretmek için biriken halkın tümü olup bitenleri görünce göğüslerini döve döve geri döndüler. Ama İsa'nın bütün tanıdıkları ve Celile'den O'nun ardından gelen kadınlar uzakta durmuş, olanları seyrediyorlardı.
Yüksek Kurul üyelerinden Yusuf adında iyi ve doğru bir adam vardı. Bir Yahudi kenti olan Aramatya'dan olup Tanrı'nın Egemenliği'ni umutla bekleyen Yusuf, Kurul'un kararını ve eylemini onaylamamıştı. Pilatus'a gidip İsa'nın cesedini istedi. Cesedi çarmıhtan indirip keten beze sardı, hiç kimsenin konulmadığı, kayaya oyulmuş bir mezara yatırdı.” (Luka 23:39-53, İncil)

İsa’nın bedeni gömülüyken, mezardaki bu üç gün içinde, İsa Eski Antlaşma döneminde yaşamış tüm imanlıları ve bu hırsızı cennete götürdü! Hepsinin ‘vatanı’ görkemli bir yerle değiştirilmişti!