headerLogo2b-18pt-myriadpro

Cennete Nasıl Gidebileceğim Konusunda İbrahim Peygamberden Ne Öğrenebilirim?

Cennet Mi Yoksa Cehennem Mi Olacak?

05 iii blood in the garden green 45Hatırlıyor musunuz, Tanrı’nın Adem ve Havva için Aden Bahçesi’nde yaptığının cennette mi yoksa cehennemde mi olacağınızı belirleyeceğini söylemiştim. Tanrı Aden Bahçesi’ndeki Adem ve Havva’ya aslında şöyle demiş oldu: ‘Sizin için bunu yapacağım.’ İki günahkâr insan için masum bir hayvan kesildi. Adem ve Havva buna imanla karşılık verdi. Size önerdiğim yazıda bu konuda okuyabilirsiniz.

Burada Yaratılış 15. bölümde Tanrı aynı şeyi İbrahim’e söylüyor. ‘Senin için bunu yapacağım.’  

“Sonra Avram'ı dışarı çıkararak, ‘Göklere bak’ dedi, ‘Yıldızları sayabilir misin? İşte, soyun o kadar çok olacak.’” (Yaratılış 15: 5, Eski Antlaşma)

İbrahim bu altı sözcüğe inanır mıydı? “İşte, soyun bu kadar çok olacak.” Bu vaadi Veren’e inanır mıydı? Bu vaadin, vaadi Veren’in karşı konulamaz gücüne yenilmez sadakatine dayandığına inanır mıydı? Tanrı bunu söylememiş miydi? Tanrı söylediyse, bunu gerçekleştirmez miydi? Tanrı’nın İbrahim hakkında İncil’de söyledikleri şöyledir:

“Yüz yaşına yaklaşmışken, ölü denebilecek bedenini ve Sara'nın ölü rahmini düşündüğünde imanı zayıflamadı. İmansızlık edip Tanrı'nın vaadinden kuşkulanmadı; tersine, imanı güçlendi ve Tanrı'yı yüceltti. Tanrı'nın vaadini yerine getirecek güçte olduğuna tümüyle güvendi.” (Romalılar 4: 19-21, İncil)

Önemli Olan İmanınızın Amacıdır

Bir şeye ne kadar iman ettiğimiz önemli değildir. Önemli olan imanımızın odağıdır. Evimizin arkasındaki göldeki kâğıt kadar ince buzun beni taşıyacak kadar güçlü olduğuna inansam ve göle koşup buz üzerinde kaymaya çalışsam da, buzun üzerinde kayacağıma ne kadar içtenlikle inandığım önemli değildir. Buz hemen kırılır, kendimi yaralamasam ya da boğulmasam bile ıslanırım. Örneğin, benim akrabalarımın çoğu Katolik. Dinlerine karşı olağanüstü bir imanları ve adanmışlıkları var. Ne var ki, imanlarının odağı yanlış, bu yüzden yaptıkları sayılmayacak. Yaptıkları işlerle Tanrı’nın gözünde doğru sayılmaya çalışıyorlar- iyi işleriyle. Fakat Tanrı kimseyi bu şekilde kabul edemez. Tanrı’nın isteği O’nun yaptığına iman etmemizdir.

06 image10634 father son abraham 45İncil’de İbrahim’le ilgili ayetlerden yaptığımız alıntıyı genişletelim çünkü İbrahim için yazılmış olan ayetler bu çağda yaşayan bizler için de yazılmıştı.   

“Yüz yaşına yaklaşmışken, ölü denebilecek bedenini ve Sara'nın ölü rahmini düşündüğünde imanı zayıflamadı. İmansızlık edip Tanrı'nın vaadinden kuşkulanmadı; tersine, imanı güçlendi ve Tanrı'yı yüceltti. Tanrı'nın vaadini yerine getirecek güçte olduğuna tümüyle güvendi. Bunun için de aklanmış sayıldı. "Aklanmış sayıldı" sözü, yalnız onun için değil, aklanmış sayılacak olan bizler - Rabbimiz İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'ya iman eden bizler- için de yazıldı. İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi. Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı'yla barışmış oluyoruz. İçinde bulunduğumuz bu lütfa Mesih aracılığıyla, imanla kavuştuk.” (Romalılar 4: 19-5: 2)

İbrahim’in olağanüstü imanıyla ilgili bu kayıt sadece İbrahim için değildi. Tanrı tarafından nasıl doğru sayılacağımızı göstermek amacıyla yapılmıştı. Tanrı bugün de bütün insanlıkla ilişkisini aynı ilkeye göre düzenliyor.

Örneğin, Tevrat’ta aynı ayette On Buyruğun yazılı olduğu yerde kurban içeren tapınmayla ilgili ilk birkaç referansı görüyoruz.  

“Benim için toprak bir sunak yapacaksınız. Yakmalık ve esenlik sunularınızı, davarlarınızı, sığırlarınızı onun üzerinde sunacaksınız. Adımı anımsattığım her yere gelip sizi kutsayacağım.” (Mısır’dan Çıkış 20: 24, Eski Antlaşma)

07 image10160 blood 45Her kurbanın altında yatan ilke, masum kurban hayvanının yaşamının kişinin suçlu yaşamı yerine sayılmasıydı. Kurbanı sunan kişi Tanrı’nın bağışlamasını itaat ederek değil, tövbe ve imanla alabilirdi. İncil’de Eski Antlaşma’daki bu uygulamanın, gelecek olanın ‘habercisi’ olduğunu görüyoruz. Tevrat’ta ve Zebur’da sunulan kurban hiçbir zaman günahı ortadan kaldırmamıştı. Öyle olsaydı, bu kurbanların sürekli olarak tekrarlanması gerekmezdi. Bu Yahudi gelenekleri geçici olarak ve gölge olarak tasarlanmıştı. İsa’nın yapacaklarının bir resmi ve habercisiydi. Gelecek olan Mesih’e ve O’nun günah için sunacağı kurbana giden yolu gösteriyorlardı. Tanrı’nın sizin yerinize yapmış olduğunu bu davranışa imanla karşılık verirseniz siz de İbrahim kadar cennete gideceğinizden emin olabilirsiniz. İşte, Tanrı’nın İbrahim’i kabul ettiğini gösteren ayet:

“Avram RAB'be iman etti, RAB bunu ona doğruluk saydı.” (Yaratılış 15: 6, Eski Antlaşma)

Aynı bereket bu şekilde sizin olabilir. İbrahim’le ilgili bu ayet aşağıda kendinize uygulayabilirsiniz. Boşlukları doldurarak, İsa Mesih’in uğruna öldüğü günahkârlardan biri olduğunuzu doğrulayın. Birinci boşluk isminiz içindir. Kime iman ettiğinizi anımsayın. RAB sizinle kendisi arasındaki günah engelini günahlarınızın bedelini ödeyerek ortadan kaldırdı. İkinci boşluk bu önemli kararı verdiğiniz tarihi yazmanız için:  

“_________ RAB'be iman etti, RAB bunu ona doğruluk saydı.” Cennette sonsuz yaşam armağanını _________ tarihinde aldım. Bu tarihi bir yere not edin. İbrahim’in adı yerine kendi adınızı yazdığınızda bu gerçekleşir. Bu tarihi bir karta yazın ve cüzdanınızda, çantanızda saklayın ya da Kutsal Kitap’ınızın arkasına yapıştırın. Sadece tarihi. Biri neden buraya bir şey yapıştırdığınızı sorarsa, özel bir konu olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu kişi yakın bir arkadaşınızsa, bu fırsatı değerlendirip tarihin önemini anlatabilirsiniz.

Bir dizi dinsel gerekleri yerine getirerek kendi itaatinize dayanarak cennet güvencesini asla sağlama alamazsınız. Kendi yapabilecekleriniz ve bunları ne sıklıkla yapabileceğinize dayanarak cennette bir yer hak etmeye çalışıyorsanız yanlış Tanrı’yı dinlediniz demektir. Tarih boyunca tekrar tekrar şu sözleri söylemiş, seven, lütufkâr bir Yaratıcımız vardır:

“Sizin için bunu yapacağım!”

08 image4420 blood 45“Günahlarınızın bedelini ödeyeceğim. Çok uzun zaman önce bunu, masum bir hayvanı alıp kanlarını Aden Bahçesi’ndeki iki günahkâr insan için döktüğümde, önceden bildirmiştim. O kan onların günahını örttü, tıpkı İsa’nın kanının sizin günahlarınızı örtüp bağışlattığı gibi.”

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6: 23, İncil)

Tarihin her döneminde Tanrı insan için kendisiyle doğru bir ilişkiye sahip olmayı ve cennet için hazırlanmayı sadece iman aracılığıyla olanaklı kılmıştır. İtaatin Tanrı tarafından kabul edilmenizde bir rolü olması gerektiği konusunda ısrar ediyorsanız İsa’nın sizin adınıza itaat ettiği gerçeği üzerinde düşünün. İsteyerek ve itaat ederek günahlarımızı yüklendi ve kurtuluşumuzun bedelini ödedi. İsa’nın tamamlanmış işi sayesinde cennet bizim için garantidir. Ölümden dirilişi de Tanrı’nın gerçekleşenlerden memnun olduğunu gösterir. Bu olay bizlere insanın değil, Tanrı’nın kontrolde olduğunu doğrular. Bunu daha önce duymadıysanız, gerçeği duymadınız demektir.    

“Kutsal Yasa'da gelecek iyi şeylerin aslı yoktur, sadece gölgesi vardır. Bu nedenle Yasa, her yıl sürekli aynı kurbanları sunarak Tanrı'ya yaklaşanları asla yetkinliğe erdiremez.
Erdirebilseydi, kurban sunmaya son verilmez miydi? Çünkü tapınanlar bir kez günahlarından arındıktan sonra artık günahlılık duygusu kalmazdı. Ancak o kurbanlar insanlara yıldan yıla günahlarını anımsatıyor. Çünkü boğalarla tekelerin kanı günahları ortadan kaldıramaz.” (İbraniler 10:1-4, İncil)

“Oysa Mesih, kendisini bir kez kurban ederek günahı ortadan kaldırmak için çağların sonunda ortaya çıkmıştır. Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.” (İbraniler 9: 26-28, İncil)

09 image6368 fate alone 45Tanrı’nın günahkâr insanları kurtarma ve cennet için hazırlama yolu hep aynıydı. İbrahim’in zamanından beri değişmedi. Adem ve Havva’nın zamanına göre bile değişmedi. Tanrı insanı iman aracılığıyla lütufla kurtardı. Bunun başka bir yolu yoktur.

Bu yanıttan yüreğinize kabul edeceğiniz bir şey varsa, lütfen şu alıntıyı kabul edin: “Sizin için bu yapacağım.” Tanrı’nın Adem ve Havva’ya söylediği buydu. Tanrı’nın İbrahim’e söylediği buydu. Ve Tanrı, günah sorununu bir kerede, sonsuza dek çözdüğü yerden, ölüm tepesinden bizlere de aynı şeyi söylüyor.