headerLogo2b-18pt-myriadpro

Kimler Cennete Gidebilir?

Kurtarıcının Haykırışı 

11 image6451a shout 45 lower rezMüjdeler’i birbiriyle kıyasladığımızda, İsa’nın bu son sözünün yüksek sesle söylendiğini görüyoruz: “Tetelestai!!! Tamamlandı!!!” Uzun ve korkunç bir gün boyunca savaşmış olan bir fatihin, kurtarıcının haykırışıydı bu. İsa çarmıha gerilmeden önceki yirmi dört saat boyunca sabırla, yasadışı şekilde toplanmış altı mahkemeye katlandı. Bunu biliyor muydunuz? Bu mahkemelerin üçü Yahudi yetkililer tarafından organize edilmişti. Mahkemelerden üçü sivil mahkemeydi, yani Roma yönetiminin huzuruna çıkarıldı. Altı mahkeme, gece yarısıyla İsa’nın çarmıha gerildiği cuma sabahının ilerleyen saatlerine kadar sürdü. Ne var ki İsa, uzun zamandır beklenen bu uzun günün sonunda akşama doğru zaferi selamladı.    

Daha ilk melek yaratılmadan ve insana biçim verilmeden, dünya henüz oluşturulmamışken, İsa’nın günahlar için Bağışlatan Kurban olması önceden belirlenmişti. Dünyaya ne zaman gönderileceği de belliydi. Tam olarak nereye gönderileceği de kararlaştırılmıştı. Dinleyin! Dünyada insanın ilk günahı henüz işlenmeden önce göklerde bir Kurtarıcı sağlanmıştı. İnsanın yıkımı gerçekleşmeden önce insanın kurtuluşunun çaresi belliydi. İnsanın yaptığı hiçbir şey Tanrı’yı hazırlıksız yakalamaz. İsa’nın çarmıha gerildiği ölüm tepesinde gerçekleşen hiçbir şey Tanrı için beklenmedik değildi. Romalı askerler tarafından korunan ve İsa’nın üçüncü gün ölümden dirildiği mezarda da insanın yaptığı herhangi bir şey Tanrı üzerinde zafer kazanmış değildir. Bugün yapacağımız hiçbir şey Tanrı için sürpriz olmaz. Tanrı sadece bir adım ilerimizde değildir; bir sonsuzluk kadar ilerdedir! 

12 jesus the word became flesh1 lower rezTanrı’nın, insanı yaratmadan önce sonsuzlukta tasarladığı, bizlere bağışlama yolu sağlamasının bir aracısıydı. İnsanın edimlerine veya erdemlerine bakılmaksızın tasarlanmıştı. İşte Tanrı’yı bu kadar eşsiz kılan sonsuz sevgisi ve karşılıksız, egemen lütfudur. Lütfen bir ara Kurbanın Üzerindeki Sır Perdelerinin Kaldırılması adlı makaleyi okuyun. Tanrı’nın insanlığı bol bol bereketlemekle ilgili tasarısını nasıl özenle açıkladığını göreceksiniz. Üzerindeki perdeleri kaldırması binlerce yıl aldı; adım adım, peygamber üzerine peygamber, çağ üstüne çağ. Mezmurlardan birinde mezmurcu bizlere Tanrı’nın zaman duyusuna göre, Tanrı’nın armağanını bizlere göstermesinin sadece birkaç gün sürdüğünü hatırlatır:

“Çünkü senin gözünde bin yıl geçmiş bir gün, dün gibi, bir gece nöbeti gibidir.” (Mezmur 90: 4, Eski Antlaşma)

İncil bu konuda şöyle der, "...şunu unutmayın ki, Rab'bin gözünde bir gün bin yıl, bin yıl bir gün gibidir." (2. Petrus 3: 8)

İlahi Tamamlayıcı!

“Tetelestai!!! Tamamlandı!!!” Bu sözler gerçekten de, fetheden birinin sözleridir! Peki tamamlanan neydi? Uzun bir kurban törenleri silsilesi. Kurban kanı Aden bahçesinin kapılarından bile akmaya başlamıştı. Bu kırmızı dalga, suçlu günahkarlar için kurban edilen yüz binlerce masum hayvanın birbirine karışmış kanının koyu kırmızı dalgasıyla başlamıştı. Fakat, İsa “Tetelestai!!!” diye haykırdığı andan itibaren, artık kimse için hiçbir zaman bir damla kanın bile akmasına gerek kalmadı.

“Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!” (Yuhanna 1: 29, İncil)

13 image4035 god relation 45 lower rezBaşka ne tamamlanmıştı? İsa Mesih, Eski Antlaşma döneminde bildirilen peygamberlikleri yerine getirerek bunları tamamlamış oldu. Bu peygamberlikler hakkında daha çok bilgi sahibi olmak isterseniz, sitemizde yer alan Mesih’le ilgili peygamberliklerin ele alındığı yazı dizisine bakabilirsiniz. Bunların bazıları ilk anda birbiriyle çelişiyor gibi görünür. Eski Antlaşma’da İsa için, “Eskiden Beri Var Olan” denir ama biz onu İncil’in ilk bölümlerinde bir bebek olarak görüyoruz. “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı…Söz, insan olup aramızda yaşadı.” (Yuhanna 1:1-4, 14)  

Başka bir Eski Antlaşma dönemi peygamberliğinde İsa’dan ‘Güçlü Tanrı’ diye söz edilirken, doğumundan yüzlerce yıl önce bildirilmiş bir başka peygamberlikte Mesih’in çarmıha gerilmiş halinin tasviri yapılır: “Birçokları onun karşısında dehşete düşüyor; biçimi, görünüşü öyle bozuldu ki, insana benzer yanı kalmadı.” (Yeşaya 52:14). “Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi.” (Yeşaya 53: 5-6)

“Ben aslında İsa’nın kimliği hakkında daha fazla şey öğrenmek isterim” diyebilirsiniz, “Eski Antlaşma’da nerede İsa’nın ilahi bir varlık olduğu söyleniyor?” diye sorabilirsiniz.

“Çünkü bize bir çocuk doğacak, bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.” (Yeşaya 9: 6)

14 bible with shadow of cross 45 lower rez temp5Peygamberlikler, İsa’nın düşmanlarının arasında egemenlik süreceğini, fakat bir yandan da, ezilmiş ve  acı çeken, zulüm gören biri olacağını anlatıyor. “İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, Ona değer vermedik. Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, acılarımızı o yüklendi.” (Yeşaya 53: 3-4). Ölümü hakkındaki bütün peygamberlikler, ölürken susayacağını söyleyen peygamberlik gibi ayrıntılı olanlar bile, gerçekleşmiştir.

Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı yerine gelsin diye, “Susadım!” dedi. Orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak O'nun ağzına uzattılar. İsa şarabı tadınca, “Tamamlandı!” dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti.” (Yuhanna 19: 28-30, İncil)

İsa’nın haykırışına neden olan başka ne tamamlanmıştı? Ölümlü yaşamı sona ermişti. Artık hiçbir zaman bitkin ve aç kalmayacaktı veya arka arkaya darbe yemeyecekti. Artık hiçbir zaman insanlığın birikmiş günahlarını taşımayacaktı. Ölümden dirilişi sırasında büründüğü beden, cennete gittiğimizde bizim sahip olacağımız yüceltilmiş bedenler gibidir. İsa’nın ölümü, gömülmesi, dirilişi ve göğe alınmasından sonra söylediği sözlere kulak verin: “Diri Olan Ben'im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.” (Vahiy 1:18, İncil)

Bu Sözü Ezberleme Zamanı Geldi Dostum!

Devam etmeden önce size bir soru sormak istiyorum. Kelimeyi ezberleyip sizin için ne anlam ifade ettiğini öğrendiniz mi? Tetelestai!!! Tamamlandı!!! Umarım. Tanrı eğer size neden cennete girmenize izin vermesi gerektiğini soracak olsa, bu kelimeyi söyleyin. Kendinizden bahsetmeyin. İsa’nın sizin için ne yaptığını anlatın.

Tam ve Eksiksiz Doğruluk Meselesi Üzerinde Durmalıyız 

15 image6226 jesus way 45 sharperEminim, hepimiz, gidebilecek olsak, cennete gitmek isteriz. Dini inançlarınız ne olursa olsun, size bir seçenek verilecek olsa eminim cenneti seçerdiniz. Cennet ne olursa olsun ve nerede olursa olsun, eminim orada olmak istersiniz. Ama çok basit bir gerçekle başlamak istiyorum. Herkes cennete gitmeyecek. İsa şöyle dedi, “Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur. Oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır.” (Matta 7:13-14, İncil)

Birçok insan cennet hakkında konuşur. Ve birçok insan cennete gideceğini düşünür ama İsa’nın söylediği bu değil. Hayatta iki yol vardır; biri cennete, diğeri cehenneme gider. Birçok kişi cehennem yolundadır, sadece bunun farkında değildirler. Bu da, cennete gideceklerine inanan milyonlarca iyi, düzgün, dindar insanın bir gün ne kadar yanıldıklarını görecekleri anlamına gelir.

İkincisi benim de gözlemimdir: çoğu kişi iyi insanların cennete gideceğine inanıyor olmasıdır. Kısa bir süre önce ülkemde gerçekleştirilen bir ankete göre insanların %53’ü “İyiliklerin, cennette bir yer kazanmamıza katkısı vardır” diye inanıyorlar. Ülkenizdeki insanların %90’ından fazlası bu inancı paylaşıyor olabilir. Peki ya siz?

Çoğumuz iyi insanların hepsinin cennete gideceğine inanırız. Bu görüşteki sorun yaratan nokta “iyi”nin tanımıdır. “İyi” ne demek? Kim “iyi”? Herkes bunu çeşitli şekillerde tanımlar. İnsan genel olarak iyi bir kişiyse veya yaşamı boyunca başkalarına yeterli miktarda iyilik ederse, cennette bir yer kazanacaklarına inanırız. Ne var ki bu durum, ‘iyi’nin ne olduğu sorusunu doğurur. Çoğumuz, insanlara karşı iyi davranmanın, yardım kuruluşlarına bağışta bulunmanın, dürüst bir yaşam sürdürmenin, sarhoş olmamanın ve eşimize sadık kalmanın “iyi”nin tanımı olarak sayarız. “İyi”nin tanımına göre eksik yanlarımız var mı? Muhtemelen. Fakat Tanrı’nın eksiklerimizi görmezden geleceğini düşünürüz.