headerLogo2b-18pt-myriadpro

İslam Hıristiyanlık’tan Daha Mantıklı Değil mi?

Hıristiyanlık’ın Başka Bir Temel Öğretişi

04 god one not two three or four 45Hıristiyanlık’ın başka bir temel öğretişine bakalım. Üçlü Birlik’i nasıl anlamalıyız? Müslüman arkadaşlarım bu Hıristiyan kavramının mantıksız olduğunu söylüyorlar. Ama bunu söylemek bu doktrini mantıksız yapmıyor. Mantıksız olduğunu söylemek bunu mantıksız hale getirmiyor. Tanrı’nın kendisiyle ilgili söylediği şeylere inanabilmemiz için bizim tarafımızdan anlaşılır olması mı gerekiyor? Tanrı’yla ve bizlere kendisini açıklamasıyla karşı karşıya geldiğimizde bizim için anlaşılması zor olan şeyler olacağı kesindir, öyle değil mi? İşte, Üçlü Birlik de bu kategoriye giriyor. Fakat Üçlü Birlik doktrini mantığa aykırı değildir. Bir Tanrı’nın üç tanrı olduğunu söylemek, ya da bir insanın üç insan olduğunu söylemek mantıksız olacaktır. Fakat Hıristiyanlık bunu öğretmiyor.   

Hıristiyanlar’ın üç tanrıya inandığını duyduysanız, bunun nedeni birinin size Üçlü Birlik doktrinini yanlış bir şekilde tanımlaması ya da açıklamasıdır. Kuran okumanlarımdan – ve ben hem Kuran’ı hem de İncil’i okudum - gördüğüm, sanki Muhammed’in kendisinin de Hıristiyanlar’ın inancını yanlış anladığıdır. Lütfen söylediklerimi yanlış anlamayın, peygamberinizi kesinlikle küçümsemiyorum. Nitekim, keşke yaşasaydı ve tanışma fırsatım olsaydı. Web sitemizin amacı ya da yüreğimin niyeti kimseyi aşağılamak değil. Tek söylemeye çalıştığım keşke biri peygamberiniz yaşarken İncil’i ona okusaydı. Keşke aynı şey babam için de gerçekleşseydi. Babam yanında İncil’in okunmasına her zaman karşı çıkmıştı. Muhammed, İncil’de kayıtlı olan Bakire Meryem’in sözlerini okusaydı tarih farklı olabilir miydi?

“Meryem de şöyle dedi: ‘Canım Rab'bi yüceltir; Ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar. Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi.’” (Luka 1: 46-48, İncil)

Bakire Meryem kimsenin Tanrısı değildi! 

İncil’de Bakire Meryem’in Tanrı’nın hizmetkarı olduğunu görüyoruz. Kendisinin bir günahkar olduğunu kabul etti ve Tanrı’yı Kurtarıcı Tanrısı olarak tanımaktan hoşnuttu. Bakire Meryem kimsenin Tanrısı değildi! Nitekim, Bakire Meryem, size kendisinin Tanrı olmadığını söyleyecek ilk kişidir, üç tanrıdan biri değildir ve kendisine tapınılmaz!

05 image7438 puzzle indentity future 45Tanrı’nın İncil’de kendi doğasıyla ilgili açıkladıklarının bilgisi olmadan, O’nunla ilgili yanlış çıkarımlarda bulunuyor olmak mümkün değil mi? Elli parçalık bir yapbozun yirmi sekiz parçası eksikse, bu kadar parça eksikken nasıl bütün resmi görüp hayran olmayı umut edebilirsiniz? Bu mümkün değil. Diyelim ki, ben size kendim hakkında otuz şey söylüyorum ve siz bir nedenle bunların sadece sekiz tanesini işitiyorsunuz, beni doğru bir şekilde tarif edebilir misiniz? Benim hakkımda bilmeniz gereken her şeyi bilir misiniz? Hayır, benim hakkımdaki anlayışınız eksik olacaktır.

Bakire Meryem Hıristiyanlar’ın inandığı üç tanrıdan biri midir? İncil’in bizlere onun hakkında söylediklerini gözardı eder ya da okumazsanız, ‘Evet, ben böyle duydum’ diyebilirsiniz. Peki ama İncil ne diyor? Meryem’in kendisini yüceltmeye çalıştığı ya da kendisini tanrılaştırmaya çalıştığını değil, Tanrı’yı yücelttiğini görüyoruz! Meryem, ilahi Üçlü Birliğin bir parçası mıdır? Söylediklerinden bunu mu çıkartıyoruz? Kesinlikle hayır! Yine, İncil’in ne söylediğine bakalım. Bu kez İsa’dan alıntı yapıyorum:

“Onların tartışmalarını dinleyen ve İsa'nın onlara güzel yanıt verdiğini gören bir din bilgini yaklaşıp O'na, "Buyrukların en önemlisi hangisidir?" diye sordu. İsa şöyle karşılık verdi: "En önemlisi şudur: 'Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab tek Rab'dir. Tanrın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.' İkincisi de şudur: 'Komşunu kendin gibi seveceksin.' Bunlardan daha büyük buyruk yoktur."” (Markos 12: 28-31, İncil)

İsa’ya Göre Tanrı Tektir

06 trinity green 45Müslüman bir ülkede mi büyüdünüz? Öyleyse, Hıristiyanlar’ın üç ayrı tanrıya inanmadığını kabul etmenin çok zor olacağını biliyorum. Peki İsa bu konuda ne dedi? Tek bir Tanrı vardır. ‘Rab Tanrımız üç Rab’dir’ demedi. Üç tanrı fikrine ben de sizin kadar sert tepki gösterirdim. Küçük kardeşimin üç tanrıya inanan bir tarikata katıldığını duysam ben de çok tepki gösterirdim. Sonra internette bu tarikat hakkında daha fazla okudukça, tarikatın liderinin, Romalılar’ın liderlerini tanrılaştırdıkları gibi tanrılaştırıldığını ve üç tanrılarından biri olduğunu öğrenseydim. En kısa zamanda onu bu tarikattan kurtarmaya çalışırdım. 

Ne var ki, Hıristiyanlar Triteizm’e, yani üç tanrı inancına inanmıyorlar. Aksine, Hıristiyanlık bunun tersini öğretiyor! İnsan Tanrı olmadı. Tanrı, ilahi doğasının yanı sıra üzerine insan doğasını aldı. Hıristiyanlar şirkten suçlu değil çünkü biz herhangi bir varlığı Tanrı’ya ‘eş koşmuyoruz.’ Biz, bölünmüş bir ilahi öze, yani üç ayrı tanrıya inanmıyoruz. Hıristiyanlık Tanrı’nın ilahi özünün parçalandığına ve artık çoğul ilahi öz olduğuna inanmıyor. Aksine, Tanrı’nın ilahi özünde ayrılmaz bir fark vardır. Sizin gibi, biz de Tanrı’nın tek olduğuna inanıyoruz fakat bu birlik bileşik bir birlik. Bunun üzerinde biraz düşünün. Tanrı’nın birliği Tanrı’nın varlığını temsil ettiğine göre, bu birliğin karmaşık olmasını beklemeliyiz, öyle değil mi? Tanrı’nın karmaşıklığının ise bizim tarafımızdan anlaşılması olanaksız olduğunu kabul etmeliyiz!