headerLogo2b-18pt-myriadpro

Kutsal Kitap Şiddetle Doluyken Neden Hıristiyanlar Kur’an’daki Şiddeti Eleştiriyorlar?

 

07 image10609 question mark 45Yanlışsam lütfen beni düzeltin ama Yasa olarak Şeriat’ı kullanan ülkelerde hırsızlık yapanların sağ elinin kesildiğini duydum. Müslüman ülkelerde sol el kirli sayıldığı için, ‘temiz’ olan eli keserek, başkalarını kucaklama ya da selamlaşma olanağını da ortadan kaldırıyorlar. Ben de sizin gibi hırsızlığı savunmuyorum ama bu gibi suçlarla başa çıkmanın daha insancıl bir yolu olmalı. İslam’ı reddetmek isteyenlerin cezasının ne kadar ağır olacağı konusu tartışmaya bile açık olmamalıdır. İman kişisel bir konu, öyle değil mi? İman etmek ya da iman etmemek konusunda vereceğimiz karar kimsenin incelemesi altında olmamalıdır, hele de yargısı altında hiç olmamalıdır.

İncil’deki Şiddet

İncil’deki şiddet hakkında konuşmadık henüz. İncilde hiç şiddete yönelik bir emir, öğreti vs. bulabildiniz mi? İsa ne öğretti ve neyi savundu? İsa dedi ki,

“Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin. Bir yanağınıza vurana öbür yanağınızı da çevirin. Abanızı alandan mintanınızı da esirgemeyin. Sizden bir şey dileyen herkese verin, malınızı alandan onu geri istemeyin.
İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile kendilerini sevenleri sever. Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu size ne övgü kazandırır?
Günahkârlar bile böyle yapar. Geri alacağınızı umduğunuz kişilere ödünç verirseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile verdiklerini geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç verirler. Ama siz düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin. Alacağınız ödül büyük olacak, Yüceler Yücesi'nin oğulları olacaksınız. Çünkü O, nankör ve kötü kişilere karşı iyi yüreklidir.” (Luka 6: 27-35, İncil)

“'Komşunu seveceksin, düşmanından nefret edeceksin' dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. Öyle ki, göklerdeki Babanız'ın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır.” (Matta 5: 43-45, İncil)

“İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.” (Luka 6: 31, İncil)

“Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur.” (Yuhanna 15:13, İncil)

08 image10685 preach proclaim spread truth word 45Hıristiyanlığın ve İslam’ın yayılmasının ilk iki yüzyılları arasındaki en önemli fark büyük olasılıkla bildirilerini yaymak için kullandıkları yöntemdir. Bu yöntemlerin her biri, her bir inancı esinleyen Tanrı’dan mı etkilenmişti? Böyle ise, bu iki imanın aynı Tanrı tarafından esinlenmemiş olduğu olasılığını düşünmeli miyiz? Ama o zaman bu nasıl olabilir? Bu farkı başka nasıl açıklayabiliriz? Belki de farklı yöntemlerin oluşu, bildirileri yayan insanların kişiliklerinden kaynaklanmasına atfedilmeli. Bu kararı size bırakmak istiyorum.

İncil’de Hıristiyanlığın yayılışının tarihini okuyabilirsiniz. İncil’de Elçilerin İşleri’ni okuyun ve Hıristiyanların başkalarını inançlarını kabul etmeye zorlayıp zorlamadıklarını görün. İnsanlar üç seçenek mi tanıdılar: İsa’ya inan, vergi öde ya da öl? Sevgili dostlar, sevgiyi hiçbir şey ezemez. Tanrı İncil’de kendisini şöyle tanıttı: ‘Tanrı sevgidir.’ Kendisi sevgi olduğu gibi, sevgisinden kaynaklanarak adımıza yaptıklarını okuyoruz. Tanrı, yıllar, yüzyıllar içinde değişti mi? Hayır, değişmedi. Bakın, 1. yüzyılda olsa, 7. yüzyılda olsa, 21. yüzyıl da olsa kendisi hakkındaki bildirinin nasıl yayılmasını istiyor? Elçilere buyruğu şöyledir:

“Mesih'i Rab olarak yüreklerinizde kutsayın. İçinizdeki umudun nedenini soran herkese uygun bir yanıt vermeye her zaman hazır olun. Yalnız bunu yumuşak huyla, saygıyla yapın. Vicdanınızı temiz tutun.” (1. Petrus 3:15-16, İncil)

“Bunun için, sevgili çocukları olarak Tanrı'yı örnek alın. Mesih bizi nasıl sevdiyse ve bizim için kendisini güzel kokulu bir sunu ve kurban olarak nasıl Tanrı'ya sunduysa, siz de öylece sevgi yolunda yürüyün.” (Efesliler 5:1-2, İncil)

Benzetmeler

Bu sevgi dolu Tanrı’yı henüz bulamadıysanız, O’nu yanlış yerde arıyor olabilirsiniz. Müslüman bir ülkede yetiştiyseniz bu şok edici bir ifade, öyle değil mi? Eminim dininizin en son ve büyük tek tanrılı inanç olduğuna inanıyorsunuz. En son ve büyük inanç olarak her açıdan Yahudilik ve Hıristiyanlıktan üstün olduğuna inanıyorsunuz. 09 choices weighing 45Okulda şöyle bir benzetme duymuş olabilirsiniz: Yahudilik ilkokul gibiydi, Hıristiyanlık lise gibi, İslam ise üniversite gibi. Her din Tanrı’dandı ama her biri giderek daha soylu ve iyiydi. Zaman içinde Tanrı hakkında daha fazla şey öğreniriz.

İnançlarımızın başka şekillerde de kıyaslandığını duymuş olabilirsiniz. Her durumda, Tanrı’dan gelen en son vahiy olduğu için İslam’ın daha üstün olduğuna inandırıldınız. Tabii ki, neye isterseniz ona inanma hakkınız var. İnancınıza saygım sonsuz. Fakat iki çok önemli soruyu göz ardı etmeyin. İslam, güç kullanımı konusunda İncil’in öğretişlerini iyileştirdi mi? Yoksa Yahudi tarihinde eleştirdiğiniz şiddet kullanımı dönemine geri mi döndü? Şayet İslam gerçekten Hıristiyanlığın yerine geçtiyse, o zaman İsa’nın sevgi hakkındaki öğretişlerini sadece korumakla kalmamalı aynı zamanda bunları genişletmelidir. Sadece düşmanlarımızı sevmekle kalmayacağız aynı zamanda ____________. (Boşluk, başka kimi sevmemiz gerekiyorsa onunla doldurulmalıdır.) Ne demek istediğimi görebiliyor musunuz?