headerLogo2b-18pt-myriadpro

Hıristiyanlar Oruç Tutar Mı? Kutsal Kitap Bu Konuda Ne Diyor?

O zaman yardım çağrılarınızı RAB yanıtlayacak,
Feryat ettiğinizde, 'İşte buradayım diyecek.
“Eğer boyunduruğa, başkalarını suçlamaya,
Kötücül konuşmalara son verirseniz,

Açlar uğruna kendinizi feda eder,
Yoksulların gereksinimini karşılarsanız,
Işığınız karanlıkta parlayacak,
Karanlığınız öğlen gibi ışıyacak.

RAB her zaman size yol gösterecek,
Kurak topraklarda sizi doyurup güçlendirecek.
İyi sulanmış bahçe gibi,
Tükenmez su kaynağı gibi olacaksınız.”  (Yeşaya 58: 2-11, Eski Antlaşma)

İsrail Sadece Oynuyordu!

15 image10779 hypocrite sharper 45Tanrı’nın İsrail’in orucuyla ilgili ilk suçlaması ikiyüzlülüktü. İsrailliler dindar görünmek istiyorlardı ama öyle değillerdi. İsrail sadece oynuyordu. Dinsel törenleri gerçek değildi. Yüreklerinin Tanrı’ya karşı doğru bir yerde olduğunu ve Tanrı’nın isteğini yapabilmek için, isteğinin ne olduğunu bilmeyi gerçekten istediklerini düşünüyorlardı. 

Yeşaya’daki bu ayetleri okurken İsa’nın Matta 6. bölümdeki sözlerini düşünmeden edemezsiniz.

İsrail’in orucu dualarıyla elele gidiyordu ama dualarına yanıt alamıyorlardı. Peki ama neden? Bu ayetlerde ilk gördüğümüz şey İsrailliler’in protesto ettikleridir. Neden protesto ediyorlar? Çünkü Tanrı’nın oruçla birlikte ettikleri dualara yanıt vermek zorunda olduğunu varsayıyorlardı:

“Diyorlar ki, 'Oruç tuttuğumuzu neden görmüyor,
İsteklerimizi denetlediğimizi neden farketmiyorsun?”

Sahte Ve Boş

İsrail’in orucu hem kontrolcü hem de ikiyüzlüydü. Oruç tutarak edilen duaların kabul edilmesi gerektiğini varsayıyorlardı. Yani, oruç Tanrı’ya istediklerini yaptırmanın yollarından biriydi. Fakat Tanrı onlara dua ettikleri şeyleri vermediği için kendilerini aldatılmış hissediyorlardı. Tanrı neden yakarışlarını gözardı ediyordu?  İşte aşağıdaki ayetlerde Tanrı sorularını yanıtlıyor. Oruçlarının neden sadece sahte olmakla kalmayıp aynı zamanda boş olduğunu açıklıyor:

“Bakın, oruç tuttuğunuz gün keyfinize bakıyor,
İşçilerinizi eziyorsunuz.
Orucunuz kavgayla, çekişmeyle,
Şiddetli yumruklaşmayla bitiyor.

İnsan oruç tuttuğunda yemek yemeden duracaklarını düşünürsünüz. Ama İsrail’in durumu böyle değildi. Peygamber Yeşaya İsrail’in oruç tutarken bencil isteklerini tatmin etmekten geri kalmadıklarını söylüyor. İşte bu ikiyüzlülüktür. Görünüşte fedakar bir şekilde yemek yemeden duruyorlardı. Gerçekte ise sadece kendilerini tatmin ediyorlardı. Görünüş gerçeğe uymuyordu. 16 image12221 exclamation mark 45Buradan şu izlenimi ediniyoruz; İsrail’in tuttuğu oruçta diğer insanlar önünde ruhsallık ve içtenliğin bir arması gibi taşınırken gizlice yemek yiyorlardı. Dualarının sonucunda kilo vermiyorlardı.

Oruç Tutmak Bu Değildir

Belki de ikiyüzlülükleri bundan biraz daha üstü kapalıydı. Peygamber Yeşaya, İsrail’in oruç tutarken ‘keyiflerine baktıklarını’ söylüyor.Yani bir yandan oruç tutarken başka bir açıdan keyiflerine bakıyorlardı. Örneğin, insan yemekten vazgeçerek kendisini övüp derin bir arzuyu tatmin edebilir. Diğer bir deyişle başkalarının onayını ve övgüsünü kazanmak için oruç tutmuş olabilirler. Bir arzularını bastırırken başka bir arzularını tatmin ediyorlardı. Oruç tutmak bu değildir.

İsrail’in günahı basit bir ikiyüzlülükten daha kötüydü. Bunu şu ayette görüyoruz: “Bakın, oruç tuttuğunuz gün keyfinize bakıyor, işçilerinizi eziyorsunuz.”

Oruç tutanlar kendi isteklerini tatmin ederken işçileri baskı görüyordu. Bence Yeşaya oruç tutanların işçilerinin pahasına kazanç sahibi olduklarını söylüyor. Dua ve acısız oruçlarla Tanrı’nın bereketini almaya çalışırken işçilerini eziyorlardı. İhtiyaç içinde olanlardan alırken Tanrı’dan vermesini nasıl isteyebilirlerdi? 

İsrail’e karşı suçlamayı okumaya başladığınızda daha da kötüleşiyor. Oruçları ikiyüzlü. Başkalarına zarar veriyor. Çalışanlara zarar veriyor. Ayrıca şiddetle sonuçlanıyor- yumruk yumruğa dövüşüyorlar!

“Orucunuz kavgayla, çekişmeyle, şiddetli yumruklaşmayla bitiyor.”

Bu nasıl olabilir? Size farazi bir örnek vermek istiyorum. Diyelim ki büyük bir şirketim var ve burada pek çok günlük işçi çalışıyor. Tanrı’nın şirketimi bereketlemesi için ‘bir haftalık dua ve oruç haftası’ ilan ediyorum. Şirketi bir hafta için kapatıyorum. Bu hafta içinde ailemi alıp tatile giderek ‘hayatımı yaşıyorum.’ Ama o hafta çalışanlarım ödeme alamıyorlar çünkü çalışamıyorlar. Çalışanlarım o kadar kızıyorlar ki, isyan ediyorlar ve bunun sonuda her türlü şiddet yaşanıyor. Benim ‘haftalık dua ve oruç’ zamanım benim için karlı, başkaları için zararlı ve Tanrı için ise iğrenç oluyor.