headerLogo2b-18pt-myriadpro

Kutsal Kitap Araf Hakkında Ne Diyor?

04 gift eternal14 45 temp5Bu web sitesinde Tanrı’dan gelen karşılıksız armağan hakkında öğreniyorsunuz. Diğer bir deyişle, sonsuzluk boyunca cennette Tanrı’ya katılmaya davet ediliyorsunuz. Bu armağanı ya da daveti imanla kabul edebilirsiniz. Yani, İsa’nın uğruna öldüğü günahkarlardan biri olduğunuzu kabul ederek. Bu davet sizin yaptığınız bir şeye dayanmaz. ‘Karşılıksız’ ve ‘lütuf’ sözleri Katolik kilisenin arkasında durduğu her şeye karşıdır. Nitekim, genel olarak dinlerin öğrettiği şeylere karşıtlar. İstediğiniz dini seçin. Gerçek Hıristiyanlıkta ‘karşılıksız’ ve ‘lütuf’ sözlerine verilen önemi göremeyeceksiniz.

Sonsuzluktaki evinize karşılıksız gidebilirsiniz. Önce azap ve araf yoktur. Arafta daha az acı çekmek için basılı duaları tekrarlayıp ‘kredi’ olarak kullanmanıza gerek yoktur. Yaşam ne kadar başarılı olacağınızın görüleceği Tanrı’dan gelen bir ‘sınav’ değildir. Hayır, günahımızın yüksek ücreti zaten ödenmiştir.

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6: 23)

Sonsuz yaşam armağanı karşılıksızdır ama ucuz değildir. Kurtuluş Rab İsa’nın ölümüne neden olmuştur. İsa’nın bedeni gömülmesinden sonra mezarda sadece üç gün kaldığı halde, Günahsız Olan’ın bütün günahlarımızı taşımasının acısı dayanılmaz olmuş olmalıdır. Fakat Tanrı’nın lütfu böyledir. Bizim bedel ödememiz gerekse, lütuf lütuf olmaz, karşılıksız da karşılıksız sayılamaz. Cennette sonsuz yaşam armağanı gerçekten bir armağansa, bunu elde etmemiz için ödeyecek neyimiz olabilir? Hiçbir şey. Bir günahkardan başka bir günahkara, bundan daha iyi bir haber verilebilir mi, dostum?     

05 image10792 reject thumbs down 45Türkiye gibi bir ülkede İsa’yı izlemenin ve Hıristiyan inancını kabul etmenin bir bedeli vardır. Ben gerçek bir Hıristiyan olduğumda Katolik akrabalarımın alaylarına konu oldum ve reddedildim. O’nun adını taşımanın sadece Türkiye’de sıkıntı yarattığını düşünmeyin. Fakat bunu kurtuluşun bedeliyle karıştırmayın. Kurtuluş karşılıksızdır. Yeriniz cennettir çünkü sonsuzluk size karşılıksız olarak verilir. Buradan cennete kadar İsa’yı izlemenin bedeli olabilir ama buna değer.

“Ama Mesih inanlısı olduğu için acı çeken, bundan utanç duymasın. Taşıdığı bu adla Tanrı'yı yüceltsin.” (1.Petrus 4:16) 

Türkiye'deki okuyucularımız, İsa'yı izleyenlerin ilk defa Antakya'da Hıristiyan olarak adlandırıldığı gerçeğini ilginç bulabilirler. “Öğrencilere ilk kez Antakya'da Mesihçiler* adı verildi.” (Elçilerin İşleri 11: 26). *‘Mesihçiler’: Mesih sözcüğünden türetilen bu lakap Grekçe'de ‘Hristianos’ diye geçer. Grekler ya da Romalılar'ın İsa'nın izleyicilerin taktığı bu isim büyük olasılıkla aşağılayıcı bir nitelik taşıyordu.

“Hıristiyan” sözcüğü zamanla o kadar yaygınlaştı ki İsa'nın ilk izleyicileri de kendileri için bu ismi benimsemiş olmalı. Ne yazık ki ‘Hıristiyan’ sözcüğü zamanla asıl anlamını yitirmeye başladı ve kişinin gerçekten İsa Mesih'i izleyip izlemediğine bakılmaksızın dindarlığını ya da yüksek ahlaki kuralları izlediğini anlatmak için kullanılır oldu. Birçok kişi sadece kiliseye gittiği ya da ‘Hıristiyan bir ülkede’ yaşadığı için kendisini Hıristiyan olarak görür. Ancak kiliseye gitmek, sizden daha şanssız kişilere yardım etmek ya da iyi bir insan olmak sizi Hıristiyan yapmaz. Kilise üyesi olmak ya da düzenli olarak kilise toplantılarına katılmak da kişiyi Hıristiyan yapmaz.

06 good works get you to heaven no way sharper 45Kutsal Kitap, iyi işlerimizin bizi Tanrı'nın önünde daha kabul edilebilir hale getirmediğini öğretir. İzleyen ayette de görebileceğiniz gibi dindar ya da iyi bir kişi olmaya çalışmak, İsa'nın gerçek biz izleyicisi haline gelme sürecinin bir parçası değildir. “Ama Kurtarıcımız Tanrı iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı.” (Titus 3: 4-6)

Tanrı ile hiçbir zaman sona ermeyecek doğru bir ilişki içerisine girmek, Tanrı'nın armağanıdır. Bu içinde bulunduğumuz yaşamda başlayan ve cennette devam eden bir ilişkidir. Ne kadar harika, öyle değil mi? “İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.” (Efesliler 2: 8-9)

Bir kişinin İsa'nın gerçek izleyicisi olması için içinde harika ve ilahi bir şey gerçekleşir. Bunu biliyor muydunuz? Yeniden doğuş gereklidir, ve biz bu doğuş sürecinde ancak fiziksel doğumumuzda oynadığımız rol kadar aktif rol oynarız. Dünyaya gelişimiz sırasında bize verilen sorumluluk neydi? Biz mi yoksa annemiz mi doğumu gerçekleştirdi? Şu ayeti okurken bu soru üzerinde düşünün ve özellikle italik ifadelere dikkat edin.“Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı'nın çocukları olma hakkını verdi. Onlar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı'dan doğdular. (Yuhanna 1:12-13) 

Fiziksel doğumumuz ile İsa'nın gerçek izleyicisi olmamız için gerekli ruhsal doğuş arasında tek ve büyük bir fark vardır. İstek. Tanrı bu ruhsal doğuşu hiç kimseye bunu istememesine rağmen vermez. Tanrı'ya bağışlanma isteğimizi ifade etmeliyiz. Geçmişte ve bugünümüzdeki tüm günahlarımız için bağışlanma. Eğer Tanrı tarafından sonsuza kadar aklanmak arzusuna sahipseniz sevinin! Bu mümkündür. Tanrı'nın size arzu ettiğiniz bu aklanmayı nasıl sağlayacağına dikkat edin. Aşağıdaki metinde ‘karşılıksız olarak’ ifadesinin altını çizin.     

“Tanrı insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı. İnsanlar İsa Mesih'te olan kurtuluşla, Tanrı'nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar.  (Romalılar 3: 22-24)

Daha önce de söylediğim gibi eğer cennette sonsuz yaşam armağanı gerçekten bir armağansa, bunu elde etmek için ne ödeyebiliriz? Hiçbir şey. Bir günahkardan diğerine konuşurken size bundan daha da iyi bir haber vermeme izin verin!   

07 happy sad1 45Eğer çektiğimiz sıkıntılara kendi günahımız ve akılsızlığımız nedeniyle biz neden olmuşsak bu sıkıntılarda pek teselli bulamayız. Ancak eğer İsa'nın gerçek bir izleyicisi bir Hıristiyan olarak sıkıntı çekiyorsa – yani Hıristiyan olması onun tek suçuysa – bu kişinin çok değerli bir amaç uğruna sıkıntı çektiğini söyleyebiliriz. Yaşamda doğru yaptığımız şeylerden dolayı değil, sadece yanlış yaptığımız şeylerden dolayı utanç duymalıyız. İsa Mesih'ten, hala ilan etmekte olduğu Sevindirici Haber'den ya da “Hıristiyan” adını taşımaktan utanç duymak mı? Bunda utanacak hiçbir şey yoktur!

“Evet, Mesih herkes için öldü. Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölüp dirilen Mesih için yaşasınlar.” (2. Korintliler 5:15)