headerLogo2b-18pt-myriadpro

İncil Güvenilir mi?

08 image10190 read 45İncil’in orijinali Grekçeydi. İlk döneme ait Grekçe elyazmalarının, herhangi bir kadim yazına göre, orijinale daha yakın olması ve elyazması nüshalarının sayısının çok olmasından nasıl bir sonuç çıkarabiliriz? İncil’in güvenilir olduğu sonucunu çıkarabiliriz. İncil’in doğruluğu veya güvenilirliği konusunda her türlü kuşku yersizdir. 

Yazının sonuna ulaştığınızda, umarım, İncil’in değiştiğine dair fikirler de düşüncenizden çıkmış olacaktır. Gerçek şu ki, Yeni Antlaşma’nın sağladığı bu tür kanıtlar (hem sayı hem de nitelik bakımından) her tarihçinin rüyasıdır! Başka hiçbir kadim yazın, tarihçilere ve metin eleştirmenlerine bu denli bol veri vermenin yanına bile yaklaşamamıştır. Unutmayın, İncil’in gerçekliği sorusu dinsel bir mesele değildir. Akademik bir konudur. Test edenlerin ruhsal inançlarından bağımsız olarak akademik bir şekilde yanıtlanabilir.

Düşünün biraz. Akademisyenler, Plato, Aristoteles, Sezar ve diğer klasik yazarların yazılarının güvenilirliğini sorgulamıyorlar. Tarihçilerin ve metin eleştirmenlerinin sorduğu iki sorunun cevabını aldıktan sonra İncil’in güvenilirliğini sorgulamayı neden düşünelim? Aslında güvenilirliğini kanıtlayacak yeterli kanıt varsa düşünmemeliyiz. Unutmayın, araştırmacılar bunu iki soru sorarak belirlediler:

1) İncil’in inceleyebileceğimiz veya kıyaslayabileceğimiz kaç nüshası var?

2) Mevcut en eski belgeler orijinale ne kadar yakın?

İncil’den başka, güvenilirlilik düzeyine sahip diğer tek kadim yazı Homeros’tur. Ama yine de İncil’in Homeros’a göre çok daha üstün bir güvenilirlik derecesi vardır. Akademisyenler evrensel olarak Homeros’un yazılarının nüshalarının doğru olduğunu kabul ederler. O halde İncil’in en doğru şekilde yeniden kurulmuş kadim belge olduğu inkâr edilemez. Profesör, Kutsal Kitap akademisyeni ve yazar Robert C. Newman eski tarihe ait hiçbir belgenin Yeni Antlaşma kadar iyi bir şekilde korunmadığını söyler. 

09 image11757 scribe 45“Yeni Antlaşma’nın elyazmalarının sayısı o kadar çok ki, kuşku duyulan bir bölümün gerçek okumasının başka bir ya da daha eski otoritelerde korunmuş olması pratikte kesindir. Dünyadaki başka hiçbir kadim belge için bunu söylemek mümkün değildir.” (1)

Eskiye ait çoğu belgeden sadece bir avucu mevcuttur, bazıları 800-2000 yıllık aralığa sahiptir. Yine de akademisyenler, orijinalleri önemli bir doğruluk derecesine sahip olacak şekilde yeniden oluşturabilecekleri konusunda kendilerine güvenmektedir. Nitekim eski tarihe ait hemen hemen sahip olduğumuz tüm bilgiler bu gibi belgelere dayanmaktadır. Bunu biliyor muydunuz? Eski tarihe ait hemen hemen tüm bilgimiz bu gibi belgelere dayanıyor!

Yeni Antlaşma elyazmalarından oluşan kanıtların önemi hakkında bir fikir sahibi olmak için, biraz da Kutsal Kitap dışındaki metinlerin kayıtlarına bakın. Bunlar eskiye ait seküler metinlerdir ve mevcut metin kanıtlarından yüksek bir kesinlik derecesine sahip olacak şekilde yeniden oluşturulmuştur. Yeniden masaya dönelim ve bunların sadece ikisine bakalım.

Tacitus’un Roma İmparatorluğu Yıllıkları, Yeni Antlaşma döneminin Roma dünyasına ilişkin en önde gelen tarihsel kaynaklardan biridir. Yine de, günümüze Orta Çağ’dan kalma sadece iki elyazmasında, kısmi bir biçimde ulaşmıştır. Tacitus’un yazıları tarihin çalkantılı bir dönemine ait sürükleyici hikâyelerden oluşur. Nero intihar etmiştir. Dört ayrı imparator vardır, bazıları oldukça çirkin olan iç savaşlar, isyanlar, zehirlemeler ve suikastlar.

Roma imparatorluk tarihini öylesine bile okumuş insanlar Tacitus’la karşılaşmıştır. Şayet insan trajedisi, zaferler, yozlaşmış politika, ihanet, cinayet, büyük planlar ve komplolarla dolu hikâyelerden hoşlanıyorsanız, tarihin bu dönemine ait bu hikâye hoşunuza gidecek. Türkiye’de doğup büyüdüyseniz, Tacitus’un Roma’nın Asya İli’nin (günümüz Türkiye’sinin batı bölgesi) İl Valisi olduğunu bilmek ilginizi çekebilir.

Fakat bu yazı içinde bizi ilgilendiren mesele, sadece iki kısmi elyazmasının anlatımlarını okuyor ve bunlara inanıyor olmamızdır. Masada göreceğiniz gibi bizlere birinci yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun resmini veren bu elyazmaları, orijinalleri yazıldıktan çok sonrasına aittir.

10 image11758 sparta athens war 45Thusidides’in Tarih adlı yapıtı sadece sekiz nüsha olarak günümüze kalmıştır. Ne var ki, bunların hepsi orijinalinden bin yıl kadar sonrasına tarihlendirilmiştir. Bu tarihçide ilginç olduğunu düşündüğüm şey, bir dönemin tarihini yazmamış olmasıdır. Yani, yazdıklarında, dönemin sosyal yaşantısı, yazını ve sanatı vs. hakkında yorumlara yer vermemiştir. Sparta ve Atina arasında 27 yıl süren savaş hakkında yazmıştır. Sadece savaş hakkında yazmakla kalmadı, aynı zamanda bu savaşta savaştı. Sonunda Atina’dan sınır dışı edilmesi nedeniyle, savaşı iki tarafın gözünden görebildi ve yazıları için önemli araştırmalar yapabildi. Yine, bu yazıda bizi ilgilendiren, tarihteki bu olayla ilgili anlatımını orijinal yazıların sadece sekiz nüshasına dayanarak kabul ediyor olmamızdır.

Yeni Antlaşma akademisyeni F.F. Bruce’un yorumu tartışmayı doğru bir şekilde görmemize yardımcı oluyor: “Hiçbir klasik araştırmacı, yapıtlarının en eski elyazmaları orijinallerden 1300 yıldan fazla yıl sonra yazıldığı için Herodot veya Thusidides’in güvenilirliğinin kuşkulu olduğunu ileri süren bir savı dinlemez.” (2)