headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Cennet Teklifini Reddeden Varlıklı Adam

19 image10967 see understand learn 45Ruhsal durumumuz ve Tanrı’nın bu durum için sunduğu çare konusunda Tanrı’yla aynı fikirde olmaktan bizi alıkoyan nedir? Dört yanlış fikir:

1) İyilik ve Tanrı’nın gerekli gördüğü iyilik kıstası konusu.
2) İsa Mesih’in kim olduğu konusu.
3) Kendimiz hakkında.
4) Cennete giden yok hakkında.

Eğer sizi rahatlatacaksa Adem ve Havva da aynı yanlış fikirlerden muzdaripti. Bu konuda Kurbanın Üzerindeki Sır Perdelerinin Kaldırılması adlı makaleden daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Nitekim, Tanrı’nın ilk anne babamızla ilişkilerinin hikayesinin en önemli kısmını henüz işitmediniz! Adem ve Havva’nın İsa Mesih bilgisinin nasıl yetersiz olabileceğini merak ediyor olabilirsiniz. Aden Bahçesi’nde herhangi bir şekilde İsa Mesih’ten söz edilmiş miydi? Lütfen bu makaleyi okuyun.

Adem ve Havva’nın kendilerini nasıl bir durum içinde bulduklarını anlayabiliyorum. Sigorta şirketiyle durumumun etkileri daha azdı ama yine de üçümüzün bir ortak noktası var. Yasayı çiğnedik. Yasa’ya uymamış kişileriz. Umarım çok yakında Tanrı’nın günah’ın sonuçları konusunda açıklamasını bir şekilde atlamanın yolu olmadığını anlarsınız.

İki çeşit ölüm var.

Tanrı bizlere kendisine karşı günah işlemenin ayrılığa neden olduğunu söylüyor. Ölüm budur - ayrılık. Tanrı’nın Adem’e sözünü ettiği ölümün iki yönü vardı. Ölümün fiziksel ve ruhsal yönü vardır. İki çeşit ölüm var. Adem ve Havva yasak meyveden aldıklarında fiziksel olarak öldüler mi? Hayır, ertesi günü gördüler. Çocukları oldu. Geçmişe bakarak bahçede kaybettikleri masumiyetlerine bakarak yaşamaya devam ettiler. 20 deadend seems right to a man but its death question mark 45Ama Tanrı ölümlerinin günah işledikleri an gerçekleşeceğini söylememiş miydi? Evet ama o gün Aden Bahçesi’nde ölen, Tanrı’yla yakın ruhsal ilişkileriydi. Canları Tanrı’dan ayrılmıştı. Ruhsal olarak öldüler. Bana göre bu, yaşadığımız iki tür ölüm arasındaki en kötü olan. Bugün Tanrı size uzak ve bilinemez gibi mi geliyor? Bunun nedeni Tanrı’nın bilinemeyecek olması değil. Bunun nedeni Tanrı’ya karşı günah işlemenin sonuçlarını halihazırda yaşıyor olmanız. Tanrı, huzurunda günaha izin vermez. Asla.

“Bakın, RAB'bin eli kurtaramayacak kadar kısa, kulağı duyamayacak kadar sağır değildir. Ama suçlarınız sizi Tanrınız'dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O'nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.” (Yeşaya 59:1-2, Eski Antlaşma)

Araba sigortası şirketiyle yaşadığım sorunlara geri dönelim. Yasayı çiğnemiştim, hız sınırını sayısız kez aşmış ve birçok kez yakalanmıştım. Ne yapabilirdim? Örneğin, araç sigorta şirketinin müdürüyle iyi arkadaş olsaydım? Araç sigorta poliçemi iptal etmek yerine yenileyerek bana bir iyilik yapabilir miydi? Bana merhamet etmeyi seçebilir miydi? Diyelim ki, bir şekilde hala müşterisi olmamı istiyor. Peki ya kızıyla evli olsaydım? Ne yapabilirdi? Gözlerini kapatıp, hatalarımı görmezden gelebilir miydi? Sürücü kaydımı alıp yırtmak, neden olmasın? Olmaması için en azından iki neden var.

Birincisi, şirketin dürüstlüğünden ödün verilmiş olurdu. Kurumun standardını düşürmüş olurdu. Yani, bu yapamayacağı ve yapmayacağı bir şeydi. Şirketin kurallarını bir kenara bırakıp hala dürüstlüğünü koruması mümkün değildi.

İkincisi, poliçemi iptal etmeyerek yasaları çiğnediğim için beni ödüllendirmiş olurdu. Eğer yasa çiğnendiğinde bunun bir bedeli olmasa, beni ve çevre yolundaki trafik canavarlarını dikkatsiz bir şekilde araba kullanmaktan kim alıkoyabilir? Neden araba kullanma alışkanlıklarımızı değiştirelim? Hızlı gitmem için yalvaran bir arabanın direksiyonu başındayken neden kendimi tutayım?

21 image10702 question mark 45Araç sigortası şirketinin müdürünün amacı neydi? Benim yanlış davranışımı teşvik etmek mi? Merhametli olmak mı? Düşük standartlar ve kötü araba kullanımı mı? Kesinlikle hayır! Yine de müdür bir çıkmazla karşı karşıyaydı. İyi arkadaştık. Ne yapabilirdi? Nasıl, hem merhametli hem de adil olabilirdi? Hataları desteklemeden nasıl lütuf gösterebilirdi?

Ya da Adem ve Havva’nın kendilerini içinde buldukları durumu düşünürsek, Tanrı nasıl günahı cezalandırıp günahkarı sevebilir? Biz bağışlanabilelim diye Tanrı’nın standartlarını düşüreceğini mi düşünüyorsunuz? Tanrı yüzünü başka tarafa çevirip hiç günah işlememişler gibi mi davranacak? Kuralları değiştiren ve istisnalar yapan bir Tanrı ister miyiz? Hayır. Bu, Tanrı’yı dünyamızda yetkili konumlarda bulunan yozlaşmış insanlarla aynı kefeye koymak olurdu. Tanrı, doğası konusunda bize karşı son derece açık: “Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz.” (Romalılar 2:11, İncil). Tanrı insanları her zaman aynı şekilde yargılayacağını söylüyor.

Hem adil olup hem de günahkarı nasıl sevebilir?

Ayrıca, günahlarınızı gözardı etmek, günahlarınızı haklı göstermek olur. Bunlardan birinin Tanrı’nın yaratılışı için amaçlarından biri olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Kutsallığından ödün vermek ve kötülüğünüze izin vermek? Asla. O halde Tanrı ne yapmalı? Hem adil olup hem de günahkarı nasıl sevebilir? Severken bir yandan da günahı nasıl cezalandırabilir? Standartlarını koruyup aynı anda suçlarınızı nasıl bağışlayabilir? Tanrı’nın bize sırtını dönmeden cennetin doğruluğunu sağlaması mümkün mü?