headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa'nın Lazar'ı Ölümden Diriltmesi - 2. Bölüm

 

“İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. İsa, "Taşı çekin!" dedi. Ölenin kızkardeşi Marta, "Rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu" dedi. İsa ona, "Ben sana, 'İman edersen Tanrı'nın yüceliğini göreceksin' demedim mi?" dedi. Bunun üzerine taşı çektiler.” (Yuhanna 11: 38-41). İsa orada bulunan birkaç kişiden taşı çekmelerini istemeden önce ne yapıyor? 03 image6861 help hand dark 45İsa iki kızkardeşin ağıtlarından ve köydekilerin ağlayışlarından dolayı son derece kederli. Buna, kalabalığın kendisini yanlış anladığında hissettiği üzüntüyü eklemeyi unutmayın. “Ama içlerinden bazıları, "Körün gözlerini açan bu kişi, Lazar'ın ölümünü de önleyemez miydi?" dediler." (Yuhanna 11: 37)

İsa, Meryem’le Marta’yı anlıyordu; acılarını hissedebiliyordu. İsa’nın sevgisinin bir yönü de empati kurabilmesidir. Peygamber Yeşaya, İsa hakkında şöyle peygamberlikte bulunuyor: “Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, acılarımızı o yüklendi.” (Yeşaya 53: 4, Eski Antlaşma). Bazıları Tanrı’yı, kişisel olmayan, arzularımızı bildirebileceğimiz bir istek makinası gibi görüyorlar, sanki düğmesine basıp istediğimizi alacağız. Başkaları ise Tanrı’nın kişisel fakat duygusuz olduğunu düşünüyor. Kutsal Kitap bunun tersini kanıtlıyor.

Niçin Ağladı?

Tanrı’nın duyguları olması düşüncesi size garip geliyor mu? Tanrı’nın değişmez olduğunu biliyoruz. Bu söz, Tanrı’nın özünde ve nitelikleri açısından değişmez olmasıyla ilgili; bir yerde teknik bir terim. Tanrı, tamamıyla kusursuz olduğu için iyi yönde ya da kötü yönde değişemez. “Ben RAB'bim, değişmem.” (Malaki 3:6, Eski Antlaşma). Fakat buradan Tanrı’nın değişmezliğinin, Tanrı’nın duyguları olması olasılığını ortadan kaldırdığı sonucunu çıkartabilir miyiz? Kesinlikle hayır! Tanrı değişmez olsa da, duygusuz değildir. Bu nedenle, İsa’yı arkadaşının mezarının dışında durup ağlarken görüyoruz. İsa, Lazar’ı ölümden dirilteceğini zaten biliyordu, bu nedenle yenik düştüğünü düşünerek ağlamıyordu. Arkadaşlarının acısı ve sıkıntıları nedeniyle ağladı. İsa’nın gözyaşları insan olduğu için değil, aynı zamanda ilahi olduğu içindi. Kişisel olmayan, mucize makinası orada durmuş buyruk veriyor değildi. Beden almış Tanrı’ydı.

04 image11107 thermometer 45Eğer Tanrı’nın duyguları olduğu gerçeğini kabul etmekte zorlanıyorsanız bence sorununuz şu: Duyguları düşündüğümüz zaman gün içinde ne kadar duygularımızı gösterdiğimizi düşünüyoruz. Bu duyguların birçoğu hoş değil. Aslında insan birçoğu nedeniyle mahcup oluyor. Düşünmeden, duygularımıza göre davranıyoruz ve ancak sonra yaptığımızın farkına varıyoruz. Termometre gibiyiz. Hava durumuna göre yukarı ya da aşağı hareket ediyoruz. Sürekli değişen durumlara tepki gösteriyoruz ve buna ‘duygusal’ olmak diyoruz. Tanrı, bir anlamda, hissetmeyen biri olmadığı için duygu sahibidir. Fakat değişmezlik niteliği nedeniyle bizim çoğu kez yaptığımız gibi ‘duygularıyla’ hareket etmez.  

İşte size bir örnek: Kutsal Kitap Tanrı’nın sevgi olduğunu söylüyor. Bir ara Tanrı’nın Sevgisi Hakkında Daha Fazla Öğrenmek adlı yazı dizisini okumanızı isterim. Bu yazılarda Tanrı’nın sevgisinin koşulsuz olduğunu öğreneceksiniz. Tanrı hakkında yapmaya çalıştığım ayrım şu: Bizim sevgimiz tutkuyla havalanır fakat karşılık görmediğinde nefrete dönüşür. Bu tür hikayeleri mutlaka okumuşsunuzdur. Evlilik teklifi reddedilen adam, görüştüğü kızı öldürür. Tanrı’nın sevgisi bizim sevgimizden farklıdır. Tanrı’nın sevgisi bizim his veya duygularmıza bağlı değildir. Tanrı bizi, sevimli olduğumuz için, kendisini iyi hissetmemizi sağladığı için ve geçen yüz altmış dört gündür aralıksız sabah namazını kıldığımız için sevmiyor. Tanrı bizi, kendisi sevgi olduğu için seviyor. Sevgi, O’nun doğası ve özünün bir parçasıdır. Bu nedenle, Tanrı’nın sevgisi söz konusu olduğunda ‘duygusal iniş çıkışlar’ diye bir şey yoktur. 

Hiçbirimizin bunu anlaması kolay değil. Gerçek şu ki, hiçbir zaman da anlamayacağız. Yapabilceğimiz tek şey Tanrı’nın İncil’de kendisiyle ilgili açıkladıklarına inanmayı seçmektir. Bu sadece yapabileceğimiz bir şey değil, aynı zamanda yapmamız gereken şeydir. Peki ya Müslüman okurlarımız? Tanrı’ya özgü sevgiyi anlamak onlar için daha mı kolaydır, yoksa daha mı zordur? Aslında çok daha zordur çünkü Kuran’da herhangi bir yerde Allah’ın, önce Allah’ı sevmeyen birini sevdiği yazılı değildir. Yani, bir kimse için Allah’ın duyduğu sevgi, o kimsenin Allah’a yakınlaşmak için temel niyetini oluşturmaz. Oysa, İsa’ya gerçekten iman eden kişilerin İsa’ya itaat etmeleri ve Tanrı’ya hizmet etmeleri Tanrı’nın kendilerine karşı sevgisine verdikleri karşılıktır. Yaptıklarımızla Tanrı’nın memnuniyetini kazanacağımızı umut ederek kendimizi Tanrı’ya veriyor değiliz. Aksine, “Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi.”  (1.Yuhanna 4:19, İncil)

Tanrı için ne kadar büyük bir anlam taşıyorsunuz?

05 image7758 love grain grains of sand 45Hikayemize dönmeden önce, durup Tanrı’nın size olan sevgisini düşünmenizi isterim. Tanrı için ne kadar büyük bir anlam taşıyorsunuz? Büyük olasılıkla farkında olduğunuzdan çok daha fazla! Tanrı sizi düşünerek ne kadar zaman geçiriyor? Kutsal Kitap’ta bu pek çok kez ifade ediliyor. İşte onların ikisi:  

1)  “Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey Tanrı, sayıları ne çok! Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam.” (Mezmur 139:17-18, Eski Antlaşma). Bu ayetler bizim düşüncelerimizi meşgul eden, pak olmayan bencil düşünceler üzerinde durmuyor. Bu ayetler Tanrı’nın bize olan sevgisinden söz ediyor. Zamanda Tanrı’nın sizi sevmediği veya sizin için iyi düşünmediği bir an bile olmadığını biliyor muydunuz? “Çünkü sizin için düşündüğüm tasarıları biliyorum” diyor RAB. “Kötü tasarılar değil, size umutlu bir gelecek sağlayan esenlik tasarıları bunlar.” (Yeremya 29:11, Eski Antlaşma) 

Kumsaldayken kumu kazıp derinlerden bir avuç kum çıkardığınız oldu mu hiç? Deniz kıyısında yaşayanlar ya da tatile gidenler bunu yapmıştır. Kuma yakından bakmak büyüleyicidir. Fakat, kaçımızın avucumuzdaki kum taneciklerinin sayısını saymak şöyle dursun, tahmin etmeye zamanımız oldu? Tanrı, size karşı sevgi dolu düşüncelerinin çok olduğunu bilmenizi istiyor. Eğer Tanrı size bunu söylememiş olsaydı, Tanrı’nın sizi bu kadar sevdiğini hayal edemezdiniz. Ama söyledi. İncil’de. Sadece İncil’de.