headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa'nın Lazar'ı Ölümden Diriltmesi - 2. Bölüm

 

20 image11125 jesus silhouette 45Yaşayan tanıklığın bize cesaret veren, özel bir yanı vardır. Başka birinin yaşamın karanlık tünelinden çıktığını gördüğümüzde bizim de üstesinden gelebileceğimizi düşünürüz. İsa’nın ölümün dehşet verici odalarına girmeyi kabul etme nedenlerinden biri bu mu? Evet, görevi ve tutkusu günahlarımızın bedelini ödemekti çünkü Tanrı günahın bedelini ölüm olarak belirledi. Bizim yerimize öldü. Peki İsa’nın aklında başka bir şey daha var mıydı? Ben olduğuna inanıyorum. Düşünceleri ve tasarıları bizimkinden boyutlar ötededir.  

O halde şunu düşünün.

İsa’nın sözleri ikna edici olsa da yeterli değildi. Vaatleri gerçek olsa da, tam olarak insanların korkularını yatıştırmadı. Yaptıkları, Lazar’ı mezardan çağırması bile kalabalıkları ölümün korkulacak bir şey olmadığı konusunda ikna edemedi.

Hayır. İnsanlığın gözünde, ölüm hala, onları sevinçten ayıran kara peçeydi. Bu korkunç düşman karşısında zafer yok gibiydi. İğrenç kokusu her insanın burnuna ulaşmış ve yaşamın aniden ve anlamsız bir şekilde sona ereceğine dair onları ikna etmişti.

Bu karanlık gücün gerçek doğasını ortaya çıkarmak ve sonra silahlarından arındırmak İsa’ya kalmıştı. Bu gösteri çarmıhta gerçekleşti. İsa, ölüm tüneline girdi, diğer uçta kendisini cennete kadar izleyenleri geçiren bir çıkış kapısını güvence altına aldı. Eğer günahlarımızın bedelini öderse, geriye ne kalır? Ölüm değil, yaşam. Tanrı’dan sonsuza dek ayrı kalmak değil, cennette sonsuz yaşam! “…günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil)

Yaratılış, İsa’nın çarmıhında nefesini tuttu, tıpkı kalabalığın Lazar’ın mezarı önünde nefesini tuttuğu gibi. Her iki durumda da sonuç ayını oldu. Cehennemin karanlığı İsa’yla başa çıkamazdı. Çığlık çığlığa kaçışan cin birlikleri Yaşam Önderi karşısında duramaz. İsa, Ölüm Tepesine giderken birkaç kez ne dedi?

“İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkahinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini söyledi.”  (Luka 9:22, İncil)

21 chasm3 we cannot leap over by anything we do our natures offend god light green cross 45“Bundan sonra İsa, kendisinin Yeruşalim'e gitmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı.”  (Matta 16:21, İncil)

“Celile'de bir araya geldiklerinde İsa onlara, "İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama üçüncü gün dirilecek" dedi. Öğrenciler buna çok kederlendiler.” (Matta 17:22-23, İncil)

“İsa, İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı.” (Markos 8:31, İncil)

“Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10:11,18, İncil)  

Eskimo Evi Yapmak  

Jimmy ve Terry, tünelde kaybolduğumda nefeslerini tuttular. Üç kişiydik, kıştı ve hayal güzeldi. Okullar yılın en uzun tatili için kapanmıştı ve evimin yanındaki boş arsadaki yumuşak kar idealdi. Eskimo evi yapacaktık ve kutup ayıları veya ne olduğunu bilmediğimiz canavarların evimize ön taraftan saldırması ihtimaline karşı arkasına da bir çıkış açacaktık.

22 snow fort5 sharpened temp5 45Günlerce süren sıkı çalışma ve annemden yine kakaolu süt almak için eve yapılan sık ziyaretlerden sonra, artık zaman gelmişti. Bugün yapımızı deneyecektik, özellikle en zayıf görünen kısmını: Çıkış tüneli. Yeterince sağlam mıydı? Yeterince geniş miydi? Yıkılacak mıydı? Bunu anlamanın tek yolu tünelin içine bir gönüllü göndermekti.

Deneme anı gelmişti. Üçümüz ciddi bir şekilde kar giysilerimiz içinde durduk ve birinin gönüllü olmasını bekledik. Jimmy’den bir ve Terry’den iki yıl büyük olduğum için gönüllü olmaya karar verdim. Arkadaşlarım beni cesaretlendirecek son sözlerini söylediler. Sırtımı sıvazladılar ve deliğe doğru girdim. Kimse konuşmuyordu. Eskimo evinin dışındaki tek hareket genç kalplerinin atışıydı. Gözleri tünelin çıkışına dikilmişti.

Nihayet, iki arkadaşımın çektiği onca sıkıntıdan sonra, gülümseyen yüzüm tünelin diğer ucunda göründü. Çıkıştan çıktığımda, yumruğumu havada salladım ve şöyle bağırdım, “Korkacak bir şey yok! Merak etmeyin!” Sağ salim olduğum, tünelin sonunda havalara zıpladığımla ilgili tanıklığa kim karşı çıkabilirdi? Jimmy ve Terry içeri girmeye karar verdiler.