headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa’nın İkinci Gelişi: İlahi Tanıklık

16 image12203 messy bedroom 45Bu hileyi annemde de denerdim. Odamın temiz olmadığını söylerdi ve ben de benimle kardeşimin odasına gelmesini isterdim. Onun odası benimkinden daha dağınıktı. “Bak, benim odam temiz; baksana.” Bu manevra hiç işe yaramadı. Beni, aşağı, annemle babamın yatak odasına götürürdü. Söz konusu derli toplu odalar olduğunda annemin odası doğruydu. Dolabı düzgündü. Yatağı topluydu. Banyo tertemizdi. Onunkiyle kıyaslandığında, odam, tam tersiydi. Bana odasını gösterir ve şöyle derdi, “Temiz dediğimde bunu kast ediyorum.”

Sonra, akşam yemeğinden önce ellerimi yıkamama gelince, gerçek temizlik konusunda yeni bir ders alırdım. Önce ellerime bakardı, sonra beni yeniden banyoya gönderirdi. Sabun genellikle hala kuru olurdu. Havlu ise, biraz suyun yardımıyla ellerimdeki kiri sildiğim yerde koyu kahverengi görünürdü. Annem derdi ki, “Senin ‘temiz’in temiz değil.” 

Tanrı da aynısını yapıyor. Kendisine işaret ediyor ve şöyle diyor, “Doğru dediğimde bunu kast ediyorum. Mükemmellik demekle bunu demek istiyorum. Temiz dediğimde bunu kast ediyorum.”

Cennete gidebilmemiz için Tanrı standartlarını düşürür mü? Bunun üzerinde biraz düşünün. Tanrı, kendisiyle çok az ortak noktası olanlarla sonsuzluğu geçirmek zorunda mı kalacak? Böyle biz şey olmaz. Tanrı kimin cennete giremeyeceğini ve kimin cennete girmesine izin verileceğini son derece açık bir şekilde ortaya koydu:

“Oraya murdar hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek; yalnız adları Kuzu'nun yaşam kitabında yazılı olanlar girecek.” (Vahiy 21:27, İncil)

“Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür. İkinci ölüm budur.” (Vahiy 21:8, İncil)

17 honesty no masks 45Hiç aldatıcı bir şey yaptığınız oldu mu? Yani, söyledikleriniz veya yaptıklarınızla birisini adatmaya niyetlendiniz mi? Ben yaptım. Özel yanlarımdan biri gerçeği süslemekti. Peki ya yalan söylemek? Hiç yalan söylediniz mi? Yalancı ismini hak etmek için kaç yalan söylememiz gerekiyor? Eşler arasındaki güven bağının kırılması için kocanın karısına kaç yalan söylemesi gerekeceğini düşünün. Sadece bir. Sekreteriyle ilgili bir yalan olabilir.

“Ama hepimiz yalan söylüyoruz!” diyebilirsiniz. “Yalan o kadar yaygın ki artık kime güvenebileceğimi bilmiyorum!” Sizi anlıyorum. Annemin acısını nasıl hissettiysem, sizinkini de hissediyorum. Babam annemi birkaç kere aldattı. Annemin kardeşleri, babamı terk etmesi için ona yalvardılar ama evliliklerine dayanmayı seçti. Yalan hakkında söyledikleriniz ve ailemde tanıklık ettiğim şeyler, insanın İsa’ya duyduğu ihtiyacı kuvvetli bir şekilde destekliyor. Cennete gitmek için gereken doğruluğa sahip değiliz.

Unutmayın, Tanrı’nın cennete giriş için belirlediği standart mükemmelliktir. Daha önce günahsızlık kelimesini kullanmıştım. İnsanın bu standarda uymasının bir yolu var mı? Maalesef, içimizde, günahlı düşüncelerimizi kapatacak veya günahkar eylemlerimizi durduracak bir ‘kapatma’ düğmesi yok. Şayet, korunmamız amacıyla giymemiz için verilen bu özelliklerden dokunmuş bir giysi gibi, hesabımıza mükemmel doğruluğun yazılmasının bir yolu olsaydı o zaman cennete gitmek mümkün olurdu. Çok şükür ki, İsa’nın çarmıhta gerçekleştirdiği tam olarak budur. Günahkarlılığımızın tümünü içine aldı ve kendi doğruluğunun hepsini bize geçirdi. “Nitekim Mesih de bizleri Tanrı'ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak ilk ve son kez öldü.” (1.Petrus 3:18, İncil)

18 image11699 look up longTanrı’nın İsa’ya inanan günahkarlara sanki günah işlememişler gibi davrandığını düşünün! Sanki Tanrı bize bu şekilde davranarak kendi kendini aldatıyormuş gibi görünebilir fakat aldatmıyor. Tanrı sanki günah işlememişiz gibi davranmıyor. Tanrı, Kurtarıcımız İsa’nın erdemlerine dayanarak bize bu şekilde davranıyor. Bizim yerimizi İsa aldı -doğru olmayan için doğru Olan. Günahlarımızın cezasını bizim yerimize çekerek ilahi adaletin aşağı çeken hamlesini karşıladı. Bu, İsa’nın yapmaya razı olduğu bir şeydi ve bunun için O’na yaşamlarımızı borçluyuz. Fakat, Tanrı’nın yaptığı şeyi neden yaptığıyla ilgili esas noktayı kaçırmayalım. Tanrı bizleri seviyor. 

TANRI'NIN SAHİP OLDUĞÜ TÜRDE SEVGİYE SUSADIM

Bu yazıyı bitirirken, bu satırları okuyanlar arasında, Tanrı’nın doğasının bir parçası olan türde sevgiye susamış olanlar olduğunu biliyorum. Tanrı bizleri böyle bir sevgiyle seviyor. Peki bu sevgi nasıl bir şey? İnsan sevgisinden dünyalar kadar farklı olan bir sevgi. Tanrı bizleri iyi ve şefkatli olduğumuz için sevmiyor. Tanrı bizleri kendi iyiliği ve şefkati nedeniyle seviyor. İncil’de şöyle geçiyor: “Tanrı'yı biz sevmiş değildik, ama O bizi sevdi…”  (1.Yuhanna 4:10, İncil)

Bu gerçek sizi avutuyor mu? Umarım avutuyordur. Tanrı’nın sevgisi sizin sevginize bağlı değil. Sizin sevginizin çok olması, Tanrı’nın sevgisini artırmaz. Aynı şekilde, sizin sevmemeniz de, O’nun sevgisini azaltmaz. Sizin iyiliğiniz O’nun sevgisini kuvvetlendirmez, zayıflığınız da sevgisini seyreltmez.

Tanrı nasıl böyle bir sevgiye sahip olabilir? “Kimsenin sevgisi tükenmez değildir,” diyebilirsiniz, “Kimse mükemmel bir şekilde sevemez. Bir noktada herkes bizi hayal kırıklığına uğratır ve bu da sevginizi olumsuz bir şekilde etkiler.” Haklısınız. Kimse bizi koşulsuz sevemez. Fakat Tanrı insan gibi değildir. Tanrı’nın sevgisi bizimkinden çok farklıdır.