headerLogo2b-18pt-myriadpro

Katolik Kilisesi’nin Aklanma Konusunda Anlayışı Nedir? “O Kutsal Su Benim İçin Hiç İşe Yaradı mı, Anne?”

Aklanma Örneği

16 image4633 rolls royce 45İngiltere’de yaşayan bir adam, birkaç aylığına Amerika’da tatil yapmaya karar verdi. Seyahate çıkarken Rolls-Royce’unu yanında getirmek istedi. Yanında getirmeye değeceğini düşündü, ne de olsa 620 bin TL’ye patlamıştı. Böylece, özenle sandıklandı ve gemiyle Amerika’ya gönderildi. Amerika seyahati sırasında arabanın başına bir şey geldi -bir tür mekanik hata- İngiltere’ye telefon etti ve şirkete sorunu açıkladı. Rolls-Royce şöyle dedi, “Tamam. 48 saat içinde araba parçalarıyla birlikte bir tamirci gelip onaracak.”

Gerekli araç parçalarıyla birlikte tamirciyi uçağa bindirdiler ve Amerika’ya yolladılar. Lüks otelin otoparkında araba üzerinde çalıştı, kısa bir sürede onardı ve uçağa binip geri, İngiltere’ye uçtu. 

Adam mutlu bir şekilde Amerika’daki zamanının geri kalanında Rolls-Royce’unu kullandı. Sonra, tekrar sandıklandı ve İngiltere’ye eve gönderdi.

Adam, İngiltere’ye döndükten yaklaşık bir yıl sonra, Rolls-Royce’dan fatura gelmediğini fark etti. Böylece şirkete şöyle yazdı, “Geçen yıl bu zamanda, Rolls-Royce’umda bir sorun olmuştu ve siz tamircilerinizden birini yardım etmesi için Amerika’ya yollamıştınız. Arabamı tamir ettiniz ama ben hiç fatura almadım. Eğer bu faturayı ofisinizde bulursanız, tamir için gereken masrafları karşılamaya hazırım.”

Rolls-Royce’dan sadece şöyle bir mektup aldı: “Rolls-Royce Merkez ofisinde, söylediğiniz yerde bir Rolls-Royce’la ilgili herhangi bir sorun olduğuna ilişkin bir dosya bulunmamaktadır.”

Eğer Tanrı sizi aklarsa, bu, Tanrı’nın sizin için aynı şeyi söylediği anlamına gelir. Fakat Tanrı’nın göklerdeki dosyalarına bakmadan önce şu iki gerçeğin farkında olmalıyız. 1) Tanrı doğrudur ve bizlerden beklediği ölçü, kendi karakterine dayanır. Bu ölçü düşürülemez. 2) Tanrı’nın doğruluk ölçüsüne ulaşamayacak günahkarlar olarak Tanrı’ya yaklaşamayız. Kendisinin yaptığı iyi işler veya kişisel doğruluğuna dayanarak Tanrı’ya yaklaşabileceğini düşünen kişi, maalesef yanılmaktadır. 17 measure1 temp5 long 45Tanrı, bizler için işi kolaylaştırmak adına ölçüsünü düşürmeyecektir. Bunu yapıp, aynı zamanda Tanrı olamaz.  

Tanrı sizi akladı mı? Tanrı, akladıkları için şöyle diyor, “Göklerdeki dosyalarını incelediğimde, beni en çok neyin onurlandırdığını göreceğim. Büyük bir sevinçle şöyle ilan edeceğim, ‘Buradaki dosyalarında, yaptığın bir hata ya da işlediğin bir günah görmedim. Aksine, dosyaların, benim doğruluğumla dolup taşıyor!’”

Sanki Kişi Hiç Günah İşlememiş Gibidir!     

İncil’de Tanrı’nın suçlu fakat iman eden günahkar için, hiçbir insanın başka bir insan için yapamayacağı iki şey yaptığını görüyoruz. Tanrı hem bağışlıyor hem de aklıyor. Aklanma, bağışlamadan fazlasıdır. Mahkemede dilinizin tutulmasına neden olan yargıçlar kurulunun beyanı buydu. Ne dediler? ‘Senin bu adamın yerine ölümünle, İsa, beraat etmiş ve aklanmış sayılacak.’ İnsanları yaptıkları yanlışlar için bağışlayabiliriz fakat onları aklayamayız. Bağışlama suçu var sayar bu nedenle suçlu olan aklanamaz. Öte yandan, biri aklandığında bağışlanması gerekmez. Neden? Çünkü aklanma suçun olmadığını var sayar. Sanki kişi hiç günah işlememiş gibidir.

Aklanma, Yargıcın, mahkum olan kişi lehine kararıdır, suçlamadan temize çıkarır ve her suçtan özgür kılar. Aklama, günahkarı, yaptıkları sayesinde doğru kılmaz. Hayır, siz de ben de masumiyetimizi çok çok uzun bir süre önce kaybettik. Aksine Tanrı İsa’nın erdemleri sayesinde günahkarı doğru ilan eder. İsa suçu ortadan kaldırıp kendisi yüklendiyse, günahkar nasıl ‘suçlu’ sayılabilir? Modern hukuk anlayışına göre, herhangi bir mahkemede cezanın sunulan gerçeklere uygun olması gerekir. Dünyasal bir yargıç masum olanı mahkum etme hakkına sahip değildir. Dünyadaki hiçbir yargıç suçluyu temize çıkarma hakkına sahip değildir. Sadece Tanrı suçluyu temize çıkarabilir.

18 image11383 arrow 45 blue textBunu Anlamanın Kolay Olmadığının Farkındayım. Şöyle Bakın.

Zengin amca genç yeğeninin banka hesabına beş yüz milyon dolar yatırsa, bu para yeğeninin parası olur. Adam bu parayı kazanmamış, bu para için çalışmamış ve hak etmemiş olsa da, bu böyledir. Mahkeme bu şekilde sona ererdi çünkü mahkemeden önce buna benzer bir olay gerçekleşti. Hesabınıza mesela beş yüz milyon dolardan çok daha fazlası yatırıldı. Tanrı, mahkemede ihtiyacınız olanı sağladı. Tıpkı kazanmadığı veya hak etmediği paraya sahip olan adam gibi Tanrı da sizin hesabınıza İsa Mesih’in doğruluk ve erdemlerini ‘yatırdı.’ 

“Rabbimiz İsa Mesih'in lütfunu bilirsiniz. O'nun yoksulluğuyla siz zengin olasınız diye, zengin olduğu halde sizin uğrunuza yoksul oldu.”  (2. Korintliler 8:9, İncil)

(1)  Bu ayet İsa’nın, beden almadan önce anlatılmaz bir zenginliğe sahip olduğunu söylüyor. Her şeyin Rab’bi ve Sahibi olarak zengindi. İnsanın, O’nun sahip olduğu zenginlikle kıyaslanabilecek ne varlığı var? Tüm altınlar, inciler, elmaslar ve okyanusların ve uzak dünyaların hazineleri O’na aittir! Zengindi çünkü tanrısaldır.

(2)  Bizim için ne yaptı? Yoksul oldu. Hayatta, genelde yoksullukla bağdaştırılan bir konum seçti. “Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.” (Filipilier 2:6-8, İncil). Sahip olduğu kudretle, dünyaya nasıl geleceğini seçme hakkına sahipti. Harika bir sarayda yaşamak? Rahat bir yaşam ve başkaları tarafından hizmet edilmek? Süleyman’dan daha fazla hazineler içinde yüzmek? İsa bunlardan hiçbirini seçmedi.