headerLogo2b-18pt-myriadpro

Katolik Kilisesi’nin Tarihi Hakkında Neyi Bilmem Gerekiyor?

Son üç cümleyi tekrarlayayım. Karanlık tünelin bu noktasında Katolik Kilisesi’nin biçim almaya başladığını görüyoruz. Tamamıyla putperest ve son derece Kutsal Kitap’a uymayan inançlara ‘Hıristiyan’ kimlikler kazandırılıyordu. Bunun bazı açık örnekleri şöyle sıralanabilir:

16 image11418 isis goddess egypt mary 45(1) Mısır ana tanrıça dini olan, İsis İnancı, İsis’in yerine Meryem’i koyarak Hıristiyanlığın içine alınmıştı. İsis için kullanılan birçok ünvan, ‘Göklerin Kraliçesi’, ‘Tanrı’nın Annesi’ ve ‘teotokos’ (Tanrı’yı taşıyan), Meryem’e atfedildi. Hıristiyan inancında Meryem’e Kutsal Kitap’ın kendisine verdiğinden çok daha üstün, yüceltilmiş bir rol verildi. Bu da İsis’e tapınanlar için, başka türlü benimsemeyecekleri bir inancı cazip hale getirmişti. İsis’in pek çok tapınağı Meryem’e adanmış tapınaklara dönüştürüldü. Bakire Meryem’le ilgili Katolik inanç ve öğretişin ilk açık ipuçları, İsis tapınmasının merkezi olan Mısır’ın İskenderiye şehrinde yaşayan Origen’in yazılarında görünür.

(2) Mitraizm, Roma İmparatorluğu’nda İ.S. 1-5 yüzyılları arasında inanılan bir dindi. Romalılar arasında çok popülerdi özellikle de Roma askerleri arasında. Okuduklarıma göre olasılıkla birkaç Roma imparatorunun diniydi. Roma İmparatorluğu’nda hiçbir zaman ‘resmi’ konum kazanmamış olsa da, Konstantin’in egemenliğine kadar fiili olarak resmi dindi. Konstantin’den sonra gelen Roma imparatorları Mitraizm’in yerine Hıristiyanlığı koymuşlardır.

Tanrınız’ı Yemek!

Mitraizm’in kilit niteliklerinden biri, bir boğanın etinin yenip kanının içildiği kurban yemeğiydi. Mitras, Mitraizm’in tanrısı, boğanın eti ve kanında ‘bulunduğu’ söyleniyordu. Tüketildiğinde, kurban yemeğine katılanlara kurtuluş sağladığına inanılırdı. Teofagi, insanın tanrısını yemesi olarak bilinir. Bu inanç Katolik Kilisesi öğretişlerine ne kadar benziyor? Katolik Ayininde, ekmek ve şarap, sözde İsa Mesih’in gerçek bedeni ve kanına dönüşüyordu. Daha sonra Protestan olarak tanınan Reformcuların ilahiyatla ilgili meydan okumalarına karşı Katolik Kilisesi görevlileri bu öğretişleri doğrulamışlardır. 17 image11419 catholic mass blood 45Bu nedenle bu Kurul rahiplerinin şarabı İsa’nın kanına dönüştürebileceğine ilişkin Katolik inancını özetledi. Şu açıklamayı yapar: “...şarabın kutsanmasıyla şarabın yapısında bir değişiklik olur ve şarap kanının yapısına dönüşür.” (Katolik Kilisesi Katekizmi, Paragraf 1376. Bu dizide başka bir yerde söylediğim gibi Katolik Kilisesi Katekizmi Katolik Kilisesi’nin inanç ve uygulamaları konusunda resmi yayınıdır.)

Katoliklikte, tıpkı Mitraizm’de olduğu gibi, yedi tane ‘sakrament’ yani, tanrınızla ilişkinizi geliştiren ‘erdem kazandıran dinsel törenler’ vardır. Katoliklik’te de yedi dinsel tören vardır. Mitraizm’de de yedi dinsel tören vardır. Mitraizm ve Katoliklik arasındaki benzerlikler göz ardı edilemeyecek kadar çoktur. Konstantin ve kendisinden sonra gelenler kolayca Mitraizm’deki kurban yemeğinin yerini alacak uygulamayı Rab’bin Sofrası kavramında buldular. Maalesef, ilk Hıristiyanların bir kısmı Rab'bin Sofrasına mistik bir anlam yüklemeye başlamışlardı. Bu uygulamanın Mesih’in ölümü ve dökülen kanının hatırlandığı basit ve tapınma içeren bir uygulama olması gerektiğiyle ilgili Kutsal Kitap öğretişini reddetmişlerdi. Kan içmenin Tevrat, Zebur ve İncil’de yasaklandığı gerçeğini gözardı ettiler ve İsa’nın öğrettiklerinde açıkça görüleni reddettiler. İsa, benzetmelerle konuşuyordu tıpkı kendisinin ‘kapı’ olduğunu söylediği zamanki gibi. “Kapı Ben'im. Bir kimse benim aracılığımla içeri girerse kurtulur.” (Yuhanna 10:9, İncil). Tıpkı kasesindeki şarabın kana dönüşmediği gibi İsa da meşe veya maun’dan yapılmış bir kapıya dönüşmemişti!!! İsa’yı izleyenler arasında, ne Yahudiler ne de öteki uluslardan insanlar İsa’nın sözlerini doğrudan olduğu gibi anlamazdı. Ne var ki, İmparator ve piskoposları bu hatalı öğretişleri Hıristiyan inancını geniş kitleler için cazip hale getirmenin bir aracı olarak kullandılar.  

Hıristiyanlık Roma İmparatorluğu’nda fiili resmi din haline geldiğinde, çok sayıda putperest din artık hoşgörülmedi. Bu da artık bu inançların tapınaklarının bu yeni din için kullanılabilir olduğu anlamına geliyordu. Maalesef, inançları da öyle oldu! İşte, yeni tanınan bu inanç, bu putperest dinlerin Kutsal Kitap’a uymayan bazı inançlarını benimsemeye başladığında kilise, İsa’nın kilisesini üzerine bina edeceğini söylediği temel gerçeklerden uzaklaşmaya başladı.

18 image11420 ezo gelin celery 45İncil’de kaydedildiği şekliyle İsa ve elçilerin öğretişlerine karşı öğretişler eklediğinizde ne elde edersiniz? Siz bana söyleyin, Ezo Gelin çorbasına, artık çorbaya Ezo Gelin çorbası denemeyecek hale gelene kadar kaç tane yabancı malzeme eklenebilir? Çok fazla eklenemez. Kutup ayısı eti, kuşbaşı pancar, kereviz sapı ve köri baharatı ekleyip hala çorbaya Ezo Gelin Çorbası diyebilir misiniz?

“Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz?” diyorsunuz, değil mi?

Daha önce söylediğim gibi Katolik Kilisesinin Tanrı’dan ve Yeni Antlaşma’nın öğretişlerinden uzaklaşması yüzlerce yıl sürmüştür ve sadece tek bir kişinin işi değildir.  Keşke elçiler ve onlardan sonra gelenler tarafından kurulan kiliselerin tam olarak hangi noktada ilk imanlıların basit tapınmasından uzaklaştığını gösterebilseydim ama gösteremem. Yavaş yavaş oldu ama neredeyse hemen başladı.

Benim yapabileceğim Roma’daki kilisenin Hıristiyan dünyası üzerinde ne zaman güç kazandığına işaret etmek. Henüz Katolik Kilisesi diyemeyiz ama kuruluşu için yolu açan büyük bir gelişme olur. İmparator Konstantin İ.S. 317 yılında Milano Kararını yürürlüğe sokana dek, Roma’daki kilise, diğer piskoposların yetkili oldukları bölgelerde bir yere kadar üstünlüğe sahip olsa da, Hıristiyanlığın yetkili merkezi değildi. Bu zamanda önce, birkaç Roma piskoposu diğer piskoposları kontrol etmeye çalışmışlardı ama bu çabalar tümden reddedilmişti. Bazen hor görülerek reddedilmişti.