headerLogo2b-18pt-myriadpro

Tekne Binilmeye Hazır! - Sonsöz

13 image3841zzz cross bridge salvation sharper 45İyi haber İsa’nın bizi kurtarabilecek olmasıdır. Çarpıcı gerçekse, İsa dışında kimsenin bizi kurtaramayacak olmasıdır. Kurtuluşun gerçekleşmesi için imana, sevapların veya törenlerin eklenmesi gerektiğine ilişkin herhangi bir iddia, kurtuluşumuzu tamamıyla satın almak için İsa’nın ölümünün yeterli olmadığına ilişkin bir iddiadır. Bunun Katolik inancıyla ilgili katı bir değerlendirmeymiş gibi göründüğünün tamamıyla farkındayım ama üzerinde lütfen biraz düşünün. Katolikler’in inandıkları Tanrı’nın Sözü’yle çelişiyor. İşte alıntı yaptığım Kutsal Yazı ayetleri:

“İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın. Çünkü insan yürekten iman ederek aklanır, imanını ağzıyla açıklayarak kurtulur. Kutsal Yazı, "O'na iman eden utandırılmayacak" diyor. "Rab'be yakaran herkes kurtulacak."” (Romalılar 10:9-11, 13)

Bu ayette cennet güvencesi nerede eksik? İsa’ya imanın, insanın kurtuluşu için yeterli olamayabileceğini mi söylüyor? İsa ya günahlarımız için öldü, ya da ölmedi. Mahkûmiyetimizi ya yüklendi, ya da yüklenmedi. İyi haber, yüklenmeyi seçmiş olmasıdır. “Böylece Mesih İsa'ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.” (Romalılar 8:1)

Mahkûmiyetimi yüklenmeyi seçti. Hepsini. İncil bunu söylüyor ve ben de bunun gerçekliğini deneyim ettim! İmanla aklandım ve İsa adını, Kurtarıcım’a vererek kurtarıldım. O hapishaneye bakın. Yıllar boyunca çıkış olmadığını düşünmüştüm. Ama var! Mahkûmiyetimi yüklenen bir Kurtarıcı var. Günah beni mahkûm etmeyecek. Yasa beni mahkûm etmeyecek. Cehennem beni mahkûm etmeyecek. Tanrı da beni mahkûm etmeyecek. Bağışlandım! Başkalarından daha iyi değilim. Sadece özgürüm!

14 image11490 cool text question mark 45İsa’ya gerçekten inanan herkes kurtulacak. Peki ya Katolikler? Katolikler’de kurtuluş insanların eylemlerine bağlı olduğu için, kimse, PAPA BİLE, sonsuz kaderinin ne olacağını kesin olarak bilemez. Katoliklik öğretişi böyledir. (Katolik Kilisesi Katekizmi, paragraflar 1036, 2005.)

On altıncı yüzyılda, üç farklı papanın liderliği altında, Katolik Kilisesi doktrinleri daha önce olduğundan çok daha fazla yasalaşmıştır. Bu, Protestan Reformunun ortaya koyduğu meydan okumaya karşılık verme çabasının bir parçasıydı. Bu Konsüllerde ortaya çıkanlar, hala Katolik inancını yansıtan hükümlerdir. Bunlar tüm Katolikler için bağlayıcıdır. Eğer Katolikseniz, inancınızla ilgili bu temel gerçeklere inanmak zorundasınız. Öğretişlerinden biri, kimsenin cennete gittiğini varsaymaması gerektiğidir. Sonsuz yaşama sahip olduklarını varsaymamalılar. (Trent Konsülü, Oturum 6, ‘Aklanmaya İlişkin Hüküm’, 12. Bölüm)

Öte yandan Kutsal Kitap inanan herkes için sonsuz yaşam güvencesini öğretmektedir. “Çünkü Tanrı'nın armağanları ve çağrısı geri alınamaz.” (Romalılar 11: 29). Tanrı’nın günahkarlara bahşettiği iyiliklerin hepsi bize armağan olarak sunulmaktadır. Buna, af, esenlik, sevinç ve sonsuz yaşam da dahildir. Tanrı, armağanları bize verdikten sonra, armağanlara layık olmadığımızı gösterdiğimiz için fikrini değiştirmez. Hiçbir zaman bu armağanlara layık olmadık ki. Bunları hak ettiğimiz için bize verilmiş değillerdi. Onları hak etmiyoruz. Tanrı bizi sevdiği için bize armağan edildiler. Bunu biliyor muydunuz? Siz isteseniz de istemeseniz de Tanrı sizi seviyor!

Aşağıdaki öğretişlerden hangisinin yüreğinizden en derin özlemine karşılık verdiğini sorun kendinize:

1. Seçenek - Ölümün dığer yakasında nerede olacağınız hakkında hayatınız boyunca karanlıkta kalmak. İnananlarına sürekli olarak, Katoliklik gibi, yeteri kadar yaptığınızın hiçbir güvencesi olmayan bir şekilde ŞUNU YAPIN, BUNU YAPIN buyruğu veren bir din sisteminin bir parçası olmak.

2. Seçenek - Sonsuzluğu nerede geçireceğinizi bilebilmek. Tanrı’nın insanlık için yapmış olduklarını ilan eden bir inancı benimsemek. YAPIN, YAPIN, YAPIN değil, YAPILDI, YAPILDI, YAPILDI! Nitekim, cennette sonsuz yaşam, gerçek imanlılar için o kadar kesindir ki, Kutsal Kitap bunlardan şu anda sahip oldukları bir şey olarak bahseder. "Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Oradan Kurtarıcı'yı, Rab İsa Mesih'i bekliyoruz.” (Filipililer 3:20). İsa şöyle diyor, “Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.” (Yuhanna 5:24)

15 image11491 joy rejoice glad 45Bu nedenle, İsa’ya gerçekten inanan birisi için Tanrı huzurunda duruşuna güvenmek, bir varsayım değil, Kutsal Kitap’a dayanan imandır! “Kurtarıcımız tek Tanrı, sizi düşmekten alıkoyacak, büyük sevinç içinde lekesiz olarak yüce huzuruna çıkaracak güçtedir. Yücelik, ululuk, güç ve yetki Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bütün çağlardan önce, şimdi ve bütün çağlar boyunca Tanrı'nın olsun! Amin.” (Yahuda 1:24-25). Tanrı’nın Kutsal Kitap’ta sözünü ettiği kurtuluş, insana bağlı olmadığı için güvenlidir. Tanrı tarafından sağlanmıştır ve O’na bağlıdır! Nitekim Kutsal Ruh, sonsuz kurtuluş vaadinin garantörü olarak her gerçek Hıristiyan’ın içinde mesken kurar. Bu, insanlar sadece İsa’ya inandıkları anda gerçekleşir. “Gerçeğin bildirisini, kurtuluşunuzun Müjdesi'ni duyup O'na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal Ruh'la O'nda mühürlendiniz. Ruh, Tanrı'nın yüceliğinin övülmesi için Tanrı'ya ait olanların kurtuluşuna dek mirasımızın güvencesidir.” (Efesliler 1:13-14)

Katolik Kilisesi’nin öğretişleriyle Kutsal Kitap’ın öğretişleri arasında dünyalar kadar fark vardır. Tanrı’nın Kutsal Kitap’ın yazarı olduğu söylenebilirse, Katolik Kilisesi’nin öğretişlerinin yazarı olduğu söylenemez. Birinin arkasındaki düşünce ve yürek, diğerinin arkasındaki düşünce ve yürek olamaz.

Katolikler ikisine de inanabilir mi? Hem Kutsal Kitap’ın öğretişlerine hem de Katolik Kilisesi’nin öğretişlerine inanmak olmaz mı? Maalesef, bu olanaksızdır. Kimsenin birbirine karşıt iki görüşe aynı anda inanması mümkün değildir. Katolik olan biri İsa’ya tam anlamıyla güvenirse, kendisini, Katolik Kilisesi’nin doktrin ve uygulamalarıyla büyük bir çelişki içinde bulacaktır. Katoliklerin İncil’in mesajına gerçekten inanıp aynı zamanda Katolikliğin ilkelerine inanması olanaksızdır. Birine inanmak diğerini reddetmek anlamına gelir.