headerLogo2b-18pt-myriadpro

Bilim Tanrı’nın Var Olmadığını Kanıtladı mı? Bilim İnsanlarının Size Zorbalık Yapmalarını Kabullenmeyin!

04 image7855 people crowd need jesus 45Ateist bilim insanlarının öğrettikleri için neden iyi ve sağlam kanıtlar sunmaları gereklidir? Söylediklerine kulak verin:  

Hayat anlamsız.
Biz hayvanız.
Varlığımızın nedenini keşfettik.
Genlerimizin hayatta kalması için atılacak makinelerden daha fazlası değiliz.
(Nihai bir anlam yok. Nihai umut yok.)

Dawkins kitabının önsözünde şöyle diyor:

“Bu kitap sanki bir bilim kurgu kitabıymış gibi okunmalı. Amacı hayal gücüne hitap etmektir. Ama bilim kurgu değil: Bilim. İster klişe olsun, ister klişe olmasın, 'hayal ürününden daha garip’ sözleri gerçek hakkında ki hislerimiz tam olarak ifade ediyor. Bizler hayatta kalma makineleriyiz- gen diye bilinen bencil molekülleri korumak için kör bir şekilde programlanmış robot araçlarız.”

Richard Dawkins gibi bilim insanları bilim ve dini düşüncelerinde kategorize ederler çünkü bu ikisi kolay kolay fikir birliğine eriştirilemezler. Bilim ve dinin öğretişlerinin her biri, diğerinin önermelerini inkar eder; uygulamada bilim insanları Tanrı’nın varlığı olasılığını tamamıyla yok sayar. Kapıyı kilitli tutun. Ağzını bantlayın. Dışarı çıkmasına izin vermeyin.

Öyleyse her şey doğal süreçlerle mi gerçekleşti? Yoksa tüm bunları yaratan bir Tanrı mı var? Bilim, geçmişimizle ilgili sadece varsayımlar yaptığı için aslında gerçekten bunu bilmiyor. Bilimsel olarak sınanamaz. Bilim topluluğu geçmişimizi sadece doğal süreçlerin biçimlendirdiğini kuvvetli bir sesle ilan ederken bu gerçeği kolayca gözardı ediyoruz. Tanımla (deneyle değil) bilim ve Tanrı meselesini çözüyor. Bilim sadece doğal süreçleri gözlemliyor çünkü dünyamızın sadece doğal süreçlerle biçimlendirildiğini varsayıyorlar. Öte yandan dünyamızı biçimlendiren tek şeyin doğal süreçler olduğu kanıtlanamaz. 

Nihai olarak kime inanacağınıza karar vermeniz gerekecek ama şunu bilmelisiniz: ‘Kör bir şekilde programlanan robot araçlar’ sözleri, bilimin değil, bilim kurgunun sözleridir. Richard Dawkins ne derse desin. 05 image8056 think dream wish 45Siz bir robot değilsiniz. Tanrısız evrimin ürünü değilsiniz. Bilim, Tanrı’nın var olmadığını bir olgu olarak bilmeden tanrısız evren hakkında boş boğazlık ettiğinde Rus kozmonot gibi davranmış oluyor. İfadesi eleştirel düşüncenin sonucu değildir.

C.S. Lewis’e göre ateist evrimcilik doğru olsaydı akıl yürütme becerimiz bile sorgulanabilirdi:   

“Eğer güneş sistemi kaza eseri gerçekleşen bir çarpışma sonucu ortaya çıktıysa o zaman bu gezegende organik yaşamın ortaya çıkışı da kaza eseri oldu ve insanın evrimi de kazara gerçekleşti. Öyleyse, tüm düşünce sistemlerimiz sadece birer kazadan ibaret atomların hareketlerinin rastlantısal bir yan ürünü. Bu, maddeciler ve astronomlar için ve başka herkes için de geçerlidir. Fakat eğer düşünceleri, örneğin maddecilik ve astronomi hakkında düşünceleri, sadece rastlantısal birer yan ürün ise neden bunların doğru olduğuna inanalım? Bir kazanın diğer tüm kazalar hakkında doğru bir anlatım vermesi gerektiğine inanmak için herhangi bir neden görmüyorum.” (3)

Ben kişisel olarak İsa’ya inanıyorum ama ancak Tanrı lehindeki kanıtları dikkatli bir şekilde inceledikten sonra inandım. İncil’de bize söylenen de bu. “Her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun.” (1.Selanikliler 5:21). 

Hıristiyan inancı bizden her şeyi araştırmamızı istiyor. Yanlışlar, batıl inançlar, bağnazlık ve fanatiklik özgür tartışmaları bastırmaya çalışıyor. Başkalarının size şöyle bir şey söyleyebilir, “Bu, doğası gereği tartışılamayacak kadar kutsal bir konu. Soru sorma, sadece inan.” Hıristiyan inancı bunun tam tersidir. Her şeyi araştırmamızı gerektirir. Her şeyi.  

06 image4582 clue magnifying glass blue 45Bu nedenle, iman ve kanıt, bunlar birbirine karşıt değildir. Aksine, iman kanıtları temel alır. Bir kişinin güvenilir olduğuna ilişkin ne kadar çok kanıtım olursa, o kişinin, örneğin siyasal bir görev üstlendiğ takdirde yozlaşmayacağına o kadar çok inanırım. Müjdeler’de kayıtlı tarihsel olayların doğru olduğuna dair ne kadar çok kanıtın olursa, ilahiyatla ilgili iddialarının gerçek olduğuna da daha çok inanırım. Örneğin, İncil’deki kitaplardan birinin yazarı İsa doğduğunda Kireniyus’un Suriye valisi olduğunu söylüyor. Eğer arkeolojik çalışmalar bunu destekliyorsa - ki destekliyorlar- inancım kuvvetlenir. Eğer Kutsal Yazılar evrenin bir başlangıcı olduğunu söylüyorsa ve astronomik çalışmalar bunu destekliyorsa, o zaman yine inancım kuvvetlenir.

Kutsal Kitap’ın birinci ayetinde şunu okuyoruz, “Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.” (Yaratılış 1:1, Eski Antlaşma). Yaratıcı olan Tanrı’ya inanmak inancın başlangıcıdır. İnandığım her şey bu temel üzerine kuruldu ama ancak iman konusunda kanıtları inceledikten sonra. Tanrı’ya inanmayan bilim insanlarının söylediklerinin aksine evren anlam ve amaçla dolu. Bu makaledeki herhangi bir şeyden yararlanacaksanız bu belki de şu olacaktır: 

Bilimin her ne kadar başarıları olmuş olsa da, bizlere kendi varoluşumuzun veya tüm evrenin varoluşunun amacının ne olduğunu gösterebilecek bir alan değildir.