headerLogo2b-18pt-myriadpro

Önsöz

10 adam and eve forbidden fruit 45İnsan, Tanrı Adem’le ilk konuştuğundan beri bunu yapmaktadır. “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.” (Yaratılış 2:16-17, Eski Antlaşma). Tanrı, “O meyveden yemeyin” dedi, Havva ise, “Evet…Tanrı bunu Adem’e söylemiş olabilir ama belki de Tanrı bunu kast etmemiştir. Adem bana ağacın yanına bile yaklaşmamam gerektiğini söyledi ama ağaç bana iyi görünüyor ve meyvesi de zararsız görünüyor.” Erişebileceği yerde lezzetli bir görünümü olan varlığı görünce, “Eminim, bunlardan birini alsam Tanrı rahatsız olmaz. Eksikliğini hissetmez” diye düşündü. Aniden Havva artık yeni bir tanrıyı izliyordu! Gerçek Tanrı’ya çok benzer bir tanrıydı- ama ince bir farkı vardı.

Kayin, anne ve babasının Aden Bahçesi’nden kovulmalarından yıllar sonra, Tanrı’ya tarlasından bir kucak dolusu havuç ve başka ürünler getirdi. Bu Kayin’e uygun görünmüştü fakat Tanrı için kabul edilebilir miydi? Hayır, değildi. Tanrı dünyadaki bu ilk aileye kendisine nasıl yaklaşılacağı konusunda dört ders vermişti. Tanrı meyve veya sebze istemiyordu. Tanrı, istediğini söylediği şeyi istiyordu. Fakat Kayin, tarlasında yetişen en iyi ürünlerin bir kısmını getirmesinin Tanrı için yeterince iyi olacağını düşündü. “Ne de olsa,” diye düşündü Kayin kendi kendine, “yüreğim doğru yerde, Tanrı beni kabul etmemeye nasıl cüret eder?”

Başka Yeni bir Tanrı

Ne oldu? Şimdi dünyada başka, yeni bir tanrı vardı. Havva’nın tanrısını zaten gördük; bu Havva’nın ağaç hakkında Adem’den işittiği sözleri dinleyip dinlemediğini umursamayan bir tanrıydı. Sonra Kayin’in tanrısı vardı; sözde sebzeleri seviyordu ve uygun olduğunu düşündüğümüz her şeyi kabul etmeye hazırdı.

11 image12188 false god 45Bu sahte tanrı yaratma süreci, insan daha fazla bilgi sahibi oldukça da durmadı. Aksine, Tanrı giderek daha fazla değiştirildi. Sadece bu da değil, insanlar yaşamlarında terk etmek istemedikleri çeşitli günahları akladıkça bölündü ve sonra yeniden bölündü. Zaman içinde Tanrı’nın karakteri bireylerin istediklerini yapabilmelerine izin verecek ve sevdikleri yeni tanrılardan yabancılaşmayacakları şekilde biçim değiştiriyordu.

İnsan sürekli olarak Tanrı’nın vahiylerine sırtını dönmeyi seçmiş, Tanrı’nın Eski Antlaşma’da sözünü ettiği yolu tercih etmiştir. “Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür, ama sonu ölümdür.” (Süleyman’ın Özdeyişleri 14:12, Eski Antlaşma). Kendi kendilerini aldatanlar, sonunda kendi kendilerini yok edenler olacaktır.

Eski İsrail yoldan saptıktan yüzyıllar sonra, Tanrı İsa’yı vaat edilen Mesih olarak kabul etmeleri konusunda İsa’nın soydaşlarını zorlamadı. İlahi gücünü ortaya koyan inanılmaz mucizeler karşısında dahi, çoğu İsa’nın gerçek kimliğine yine de inanmadılar. Atalarının verdiği karşılığı tekrar ettiler.

İnsanların çoğu açık fikirli olduklarını, gerçeğe karşı düşmalık duymayacaklarını veya önyargılı olmayacaklarını düşünürler. Fakat İsa’nın mucizelerine tanıklık eden insanların bazıları daha sonra öldürülmesi için çığırtkanlık yaptılar.

“Pilatus [Roma Valisi], "Öyleyse Mesih denen İsa'yı ne yapayım?" diye sordu. Hep bir ağızdan, "Çarmıha gerilsin!" dediler. Pilatus, "O ne kötülük yaptı ki?" diye sordu. Onlar ise daha yüksek sesle, "Çarmıha gerilsin!" diye bağrışıp durdular. Pilatus, elinden bir şey gelmediğini, tersine, bir kargaşalığın başladığını görünce su aldı, kalabalığın önünde ellerini yıkayıp şöyle dedi: "Bu adamın kanından ben sorumlu değilim. Bu işe siz bakın!" Bütün halk şu karşılığı verdi: "O'nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızın üzerinde olsun!” (Matta 27:22-25)

12 image10336 face doubt 45İsa, öğretiş ve şifa hizmetinin başlarında anlattığı bir benzetmede bazı insanların Tanrı’ya karşı ne kadar duyarsızlaşabileceklerine işaret etti. Biri ölümden dirilecek olsa bile, yollarının tehlikeleri veya aptallığı konusunda ikna olamayacaklarını söyledi. (Bakınız Luka 16.) Düşünsenize, gözlerinin önünde en büyük mucize gerçekleşiyor ve bundan hiç etkilenmiyorlar! Peki, ama neden? Çünkü inanmama konusunda kararlılardı. İlahi vahyi göz ardı etmeye karar vermişlerdi.

Kaç Kez İşitmemiz Gerekiyor?

Dirilişten söz ederken, İsa buna bir örnek. İsa kendisi hakkında ne peygamberlik etti? Öğrencilerini önceden uyarmak ve gelecekte olacaklar için hazırlamak için birkaç kere ne söyledi?

“İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkahinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini söyledi.”  (Luka 9:22)

“Bundan sonra İsa, kendisinin Yeruşalim'e gitmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı.”  (Matta 16:21)

“Celile'de bir araya geldiklerinde İsa onlara, "İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama üçüncü gün dirilecek" dedi. Öğrenciler buna çok kederlendiler.”  (Matta 17:22-23)

“İsa, İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı.” (Markos 8:31)

“Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.”  (Yuhanna 10:11,18)