headerLogo2b-18pt-myriadpro

Tanrı'nın Agape Sevgisi: İlk Önce Kendimiz Deneyim Etmeden Başkalarıyla Paylaşamayız!

25 image7463 sin ruin separate sharpened 452. HATA -  Simun sadece Tanrı’yı yanlış anlamakla kalmadı, kendisini de olduğundan daha büyük gördü. Bu hepimizin çok sık düştüğü bir hatadır. Simun İsa’nın kendisine dokunan kadının günahkar olduğunu anlamasını gerektiğini söyledi. Simun kendi dönemindeki diğer din adamları gibiydi. Uslanmaz günahkarlarla yakın olmayı uygunsuz sayarlardı. Peki daha az günahkarlar? Simun gibi? Bir taraftan dindar gibi görünüp günahkar düşüncelerini ve fantezilerini saklayanlar? Gerçek şu ki, Simun’un yüreği doğal olarak fahişelerinki kadar aldatıcıydı. “Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez, Onu kim anlayabilir?”  (Yeremya 17:9, Eski Antlaşma). Kadının bağışlanması gereken çok günahının olduğu kesin ama Simun’un da en az o kadın kadar Tanrı’nın bağışlamasına ihtiyacı vardı. İsa kadına, “Günahların bağışlandı” dedi. Simun’u da bağışlardı ama Simun bağışlanması gerektiğini düşünmüyordu. 

3. HATA -  Simun İsa’nın görevini anlamadı. İsa’nın yaşamının büyük amacını anlayamadı. İsa’nın söylediklerini doğrudan ya da başkaları aracılığıyla duymamış mıydı? “Nitekim İnsanoğlu, kaybolanı arayıp kurtarmak için geldi.” (Luka 19:10). [İsa’nın kendisi için kullandığı bu unvanı anlamak için Sorular bölümünde İncil’i Okumaya Yeni Başladım ve İsa’nın Unvanlarından Biri Kafamı Karıştırdı. ‘İnsanoğlu’ Diyor. Bu, Ne Demek? adlı sorunun yanıtını okuyun.] Ben, Simun’un bu bildiriden haberi olduğuna inanıyorum çünkü daha önce de söylediğim gibi din önderleri İsa’nın her hareketini izliyorlar, söylediği her şeyi kaydediyorlardı böylece O’nu tuzağa düşürüp tutuklatmak istiyorlardı. Simun’un İsa’nın söylediklerini Romalı yetkililer tarafından tutuklandığında kullanmak üzere tarihlendirip düzenlemek yerine İsa’nın söyledikleri üzerinde derin derin düşünmesi gerekirdi.

Hepimiz Kayıbız!

26 image10487 jail prison prisoner jail guilt bars 45Acaba Simun hiç İsa’nın evinde yemek davetini kabul etme nedenlerinden birinin kayıp olanı arayıp bulmak olduğunu fark etti mi? İsa, kayıp olanı Simun’un evinde arayıp bulmaya geldi! Simun ve arkadaşları kayıptı. Bu insanlar için son derece kederli bir betimlemedir. İnsanlık için geçerli olmasaydı İsa dünyamızı ve bizi ziyaret etmezdi. Fakat insanlık tıpkı bir yolcunun çölde yolunu şaşırıp kaybolması gibi kaybolmuştu. İnsanlık hastalığı çaresiz olduğunda hasta bir insanın kaybolması gibi kaybolmuştu. İnsanlık, tıpkı şartlı tahliyeye izin vermeyen şekilde ömür boyu hapse mahkum edilen bir tutuklu gibi kaybolmuştu. Hangi ırktan ya da milletten olduğumuz ya da eğitim seviyemiz önemli değildir. Hepimiz kayıbız. Aramızdaki farklar bütün insanlar için ortak olan ruhsal mahvoluş ışığında yok oluyor. 

İsa kendi yaşamını fidye olarak vermek ve kanını dökerek kurtarmak için geldi, öyle ki, suçsuz sayılsınlar ve kurtulsunlar. İsa ruhsal olarak kayıp olanları sonsuza dek kayıp olmasınlar diye kurtarmaya geldi. 

Lütfen Cennetin Yanıtına Kulak Verin

Bu yazıyı okuyan sizlerin çoğunun Tanrı’nın doğasının özünde yer alan bu sevgiye aşırı derecede susamış olduğunuzu biliyorum. Sizi sevmesi gerekenler vardı ama sevmediler. Hastanede terk edildiniz. Nikah masasında terk edildiniz. Boş bir yatakla terk edildiniz. Kırık bir yürekle bırakıldınız. Şu soruyla başbaşa bırakıldınız, ‘Kimse beni seviyor mu?’ ‘Şimdi, öldüğümde cennete gideceğimi kesin olarak bilebilir miyim?’ Lütfen cennetin yanıtına kulak verin. Tanrı sizi seviyor. Kişisel olarak. Güçlü bir şekilde. Tutkuyla. Koşulsuz olarak. Başkaları size büyük vaatler verip yüzüstü bıraktılar. Ama Tanrı, engel olmadan cennete girmeniz için bir yol açtı ve başarılı oldu. Ancak Tanrı bunu yapabilirdi. Ancak Tanrı sizi tükenmeyen bir sevgiyle sever.

O halde gelin. Susayanlar gelsin ve kana kana içsin.

27 image7307 god faith ask doubt 45NOT :  Yukarıdaki paragrafta Tanrı’nın sizi koşulsuz sevdiğini söyledim. Bu ifadeye açıklık kazandırmak istiyorum. Tanrı’nın sevgisinin koşulsuz olması demek, Tanrı'nın sevgisini almanız için koşul koymaması demektir. Sevgisini alabilmemiz için Tanrı belli kriterlere uymamızı beklemiyor demektir. Örneğin, Tanrı’yı memnun etmek için belli bir miktarda iyi işler yapmamız ya da cennete gitmek için bir ömür dolusu iyi işler yapmamız gerekli değildir. Tanrı’nın agape sevgisi bizim sahip olduklarımıza, yaptıklarımıza ya da başardıklarımıza bağlı değildir. Tanrı’nın agape sevgisi bizim yaptıklarımızdan etkilenmez. 

Bununla birlikte, Tanrı’nın sevgisinin koşulsuz olduğunu söylemek ne düşündüğümüz ya da inandığımız önemli değil, demek değildir. Tanrı’nın sevgisi koşulsuz dediğimiz zaman, insanların ‘Tanrı beni yine de sever çünkü sevgisi koşulsuz’ diyerek büyücülük ya da Hinduizm’e inanabileceğini söylemiyoruz. Neye inanırsak inanalım hepimizin cennete gideceği anlamına gelmez. Tanrı’nın agape sevgisi istediğimiz herhangi bir şeye inanmamıza izin vermez. Tanrı’nın sevgisi hak edilemez. Tanrı’nın sevgisini daha fazla kazanabilmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Nitekim, Tanrı’nın sizi şu anda sevdiğinden daha fazla sevmesini sağlayabilmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Fakat, Tanrı’nın size olan sevgisi İsa Mesih aracılığıyla gösterilmiştir ve bu sevgi günahlarınız için tam bir bağışlamadır. Bu yazıda Tanrı’nın günahı düşündüğünüzden daha ciddiye aldığını öğrendiniz. Yaşamınızdaki günah konusunda Tanrı’yı daha ciddiye almak isterseniz Diğer Yazılar bölümünde Tanrı’yla Esenlik Dolu Bir İlişki Mümkün Mü? adlı yazıyı okuyun.

Böyle bir Tanrı’ya nasıl karşılık vermelisiniz? Diğer yazıda bunu öğreneceksiniz. İyi haber sizinle Tanrı arasındaki ayrılık arasında bir köprü kurulabilecek olmasıdır. Cennette sonsuz yaşam armağanı Tanrı’nın size vermek istediği bir armağandır.

“Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma sözünü bize emanet etti.”  (2. Korintliler 5:19)

O halde gelin. Susayanlar gelsin ve kana kana içsin.