headerLogo2b-18pt-myriadpro

Tanrı'nın Agape Sevgisine İnanmak ve Bu Sevgiyi Kabul Etmek Benim İçin Neden Bu Kadar Zor?

16 mountains three4 45Üç Büyük Dağ

Bu yazıda işaret ettiğim gibi, Tanrı’nın koşulsuz sevgisini anlamanızı ve Tanrı’nın cennette sonsuz yaşam olan lütufkar armağanını almanızı engelleyen üç büyük dağ var. Bugün bile bunların ikisinden emin olabilirsiniz. Sadece bu üç dağı aşmanız gerekiyor. Aşılır mı? Tanrı’nın yardımıyla aşılır. “Seninle surları aşarım, Tanrım.” (Mezmur 18:29, Eski Antlaşma)

İslam’da ortak olan sevgilere bakalım. Sevgi, özellikle Şiilik ve İslam kültürü ve genel olarak inancının temelinde, en yüce ve en cazip kavramlardan biridir. Buna inanıyorsunuz, değil mi? Sevgi için kullanılan Arapça kelimelerden biri mahabba’dır. Bu sözcüğe nerede rastlıyoruz? Çok iyi bilinen bir hadiste Hz. Muhammed kendisini izleyenleri sorguluyor ve şöyle diyor:

“İmanın en sıkı tutamacı, Tanrı için sevmek ve Tanrı için nefret etmektir, Tanrı’nın dostlarıyla arkadaşlık etmek ve düşmanlarını reddetmektir.”  (Al-Kulayni, Usul al-Kafi, "kitab al-iman wa al-kufr," bab al-hubbb fi Allah wa ai-bughd fi Allah," 6. Hadis, Tahran: Dar al-Kutub al-Islamiyyah, 2. Cilt, sayfa 126)  

Fethullah Gülen mahabba’yı “şefkat, yumuşak ve nazik duygular ve eğilim’ olarak tanımlıyor. Mahabba, imanlının yaşantısında, kendisini, Tanrı’ya ‘itaat, adanmışlık ve koşulsuz boyun eğme’ olarak gösterir. Bence bu iyi bir tanımlama. Mahabba sözcüğü, hubb’dan türemiştir, her ikisi de genel olarak sevgi ve şefkat anlamı taşır. Kur’an’da her iki sözcük de sık sık karşımıza çıksa dahi hubb daha yaygın olanıdır.
Ibn el-Kayyim şöyle diyor: 17 love two question marks does god love me yes yes gray xxx 45Mahabba’nın (Allah sevgisi) gelişmesini sağlayan on neden vardır.” Sonra bunları sıralıyor, Kur’an’ı ezbere okumak, Kur’an üzerinde düşünmek, zorunlu görevleri yaptıktan sonra isteğe bağlı olanları yerine getirmek, vs. Mahabba insanlar arasındaki sevgi olabileceği gibi Tanrı’ya karşı duyulan sevgi de olabilir.

Yalnızca Hüsnükuruntu

Yazar ve deneme yazarı G. Willow Wilson, okuyucularına mahabba’nın aynı zamanda Allah’ın kendisiyle ilgili olduğunu söylüyor. Kendisi bir ilahiyatçı değil. Ama burada önemli olan Wilson’un ehliyeti değildir. Allah, insanı cennete götürecek kesin bir yol sağlamadıkça, bu yazarın sözünü ettiği ‘sınırsız sevgi’, sadece iyi niyetli bir düşünce olmaktan ileri gidemez.

Benim mahabba ve İncil’deki Tanrı’nın agape sevgisi arasındaki fark hakkında düşüncelerim, daha önce alıntı yaptığım ayette açıktır. Kur’an’da ‘mahabba’ sözcüğü burada geçiyor:

“(Resûlüm!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”  (Al-i İmran 3:31)

Sınırsız mı?

Bu ayette resmedilen koşullu sevgi, denemecinin sözünü ettiği ‘sınırsız sevgi’ olamaz. Allah için duyacağınız mahabba sevgisi konusunda düşüncenizin ne olması gerektiğini biliyorsunuz. Tek düşünceniz bunu artırmak olmalıdır. Allah’ın sevdiğini ve kulundan istediğini kendi sevdiğinize ve istediğinize tercih ederek göstereceksiniz. Allah’ın sevdiğini sevmeli, nefret ettiğinden nefret etmelisiniz. Allah’ın onayladıklarını arkadaş edinmeli ve diğerlerini Allah uğruna düşman bellemelisiniz.

18 image11546 cool text number 3 three 45 zzzBu koşullu sevgi, Kur’an’da ‘sevgi’yi resmetmek için kullanılan üç başka sözcükte de vardır. Rafah ve rahman’a ek olarak Kur’an Tanrı’nın sevgisini anlatmak için hubb (daha önce kısaca bundan söz etmiştim) ve wudda sözlerini kullanır. Hubb ve Wudda sadık olanlar için vardır ve bu insanlar şöyle tanımlanır:

“İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.” (Meryem 19:96)

Wudda, İslam’da Allah’ın isimlerinden biridir: Al-Wadud (Seven) ve Allah’la ilgili bu betimlemeyi aşağıdaki ayette görüyoruz:

“Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O'na tövbe edin. Muhakkak ki Rabbim çok merhametlidir, (müminleri) çok sever.” (Hud 11:90)

Kur’an’daki sevgi türlerinden hiç biri İncil’deki agape sevgisiyla karşılaştırılamaz. Örnek olarak hubb’ı alalım. Hubb ancak aşağıdakiler için mümkündür:

Tövbe edenler (2:222)
İyilik yapanlar (2:195; 5:13)
Adil olanlar (5:42; 49:9)
Sabırla katlananlar (3:145)
O’nun davası için çalışanlar (61:4)
Temizliği sevenler (61:4)
O’na güvenenler (3:158)

Fakat bu sevgi aşağıdakilere gösterilmez:

Kibirli, kendisiyle övünen adam (2:190)
Barışı bozan haylazlar (28:77)
Adil olmayanlar (42:40)
Müsrifler (6:142)
Kibirli olanlar (16:23)
Suç işleyenler (2:190)