headerLogo2b-18pt-myriadpro

Sonsöz

07 sandwich board4zzz 45“Anlamıyorsunuz,” diyorsunuz, “Ben iyi olmaya çalışıyorum; o kadar kötü değilim.” Kötü olduğunuzu söylemedim. Sorun şu, ne kadar çok çabalarsak çabalayalım asla günah işlemeyi bırakamayız. Günahın yaşamlarımızın üzerinde belirli bir ölçüde efendiliği vardır. Üzerimize biz düşünürken düşüncelerimizi herkese açıklayan bir alet takılsa bunu hemen görürdük. Bu korkunç aletin üzerinde yanıp sönen metin Kutsal Kitap’ın ilan ettiklerini doğrulayacaktır, “Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez. Onu kim anlayabilir?” (Yeremya 17:9, Eski Antlaşma). Diğer bir deyişle, yaşam bir yana, bir günü bile günah işlemeden geçiremeyiz. Günah işlememeyi seçemeyiz. Ayrıca günah işlemenin korkunç bir bedeli vardır.

Bedeli Nedir?

Kimin cennete gidip gitmeyeceği konusunda Tanrı’nın izlediği standart inanılmaz ölçüde yüksek bir standarttır. Neden mi? Kutsal Kitap’taki Tanrı o kadar kutsaldır ki günahın varlığını hoşgöremez- ne şimdi ne de cennette. Günah doğası gereği, bizleri, günahsız ve tamamıyla mükemmel olan Tanrı’dan ayırır: “Bakın, RAB'bin eli kurtaramayacak kadar kısa, kulağı duyamayacak kadar sağır değildir. Ama suçlarınız sizi Tanrınız'dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O'nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.” (Yeşaya 59:1-2, Eski Antlaşma)

Bu ne anlama geliyor? İşlediğim günahların sayısını aşan çok çok sayıda iyi iş yapsam da, hala hak ettiğim şey cehenneme gitmek olurdu. Sadece sıfır günahla cennete gitmemiz mümkün olacaktır. Karşı karşıya olduğumuz çıkmaza farklı bir şekilde bakalım. Selma’nın kafasına bir kurşun isabet etmiş, Ali’ninkine ise 24 kurşun isabet etmiş olsa da her ikisi de eşit şekilde ölüdür, öyle değil mi? Ali Selma’dan “daha ölü” değildir! Ya da farklı bir şekilde düşünün! Bir bardağın içine tek bir damla ölümcül tifo basili olsa ve bir başkasında bir milyon tane olsa, ikisini de içmek istemezsiniz, öyle değil mi? İçindeki basilin tümü yok olmadan iki bardaktan da içmezdiniz değil mi?

08 image11996 bullet 45Yaşamlarımıza son vermek için bir kurşun, bir ölümcül tifo basili yeterlidir. Günah böyledir. Kişisel olarak, Tanrı’ya karşı işlediğim ilk günah beni ruhsal olarak öldürdü. Tanrı’yla paydaşlığıma son verdi. Sonraki 8.000 günah beni Tanrı’dan daha fazla ayırmadı. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Aramızda en iyi olanlar bile en azından bir günah işlemiştir değil mi? Umut edebileceğimiz tek şey Tanrı’nın tüm günahlarımızı bir şekilde ortadan kaldırması! Bu Tanrı’nın yapacağı o kadar harika, o kadar iyi ve o kadar cömert bir şey olurdu ki. Keşke yapsa …

Cennete gidebilmem için günahlarımı ortadan kaldırmak amacıyla Tanrı benim için ne yaptı? Öncelikle şunu unutmayın. Bugün bu websitesini araştırıyorsunuz çünkü Tanrı günahkarları affetmek ve onları cennete davet etmek için bir yol tasarlamıştır. Bu yolun öyle bir şekilde tasarlanması gerekiyordu ki, hem adalet hem de sevginin gerektirdiklerini sağlaması gerekiyordu. Ancak Tanrı kendi adaleti, kutsallığı, iyiliği, doğruluğu ve sevgisini tatmin edecek bir yol bulabilirdi. Tanrı da böyle yaptı.

Ne kadar harika değil mi? Bana göre bu evrende gözlemlenebilen 80-100 milyar galaksinin büyüklüğünden daha büyük bir şey! Evrenin bizim göremediğimiz tarafında kaç tane galaksi daha var? Bilmiyorum ama kaç tane olursa olsun, Tanrı’nın size ve bana gösterdiği kişisel ilginin yanında önem açısından silik kalacaktır.

Tanrı Kutsal Kitap’ta bizlere kendisi ve bizim aramızdaki uçurumu anlatıyor. Biz göremiyoruz. Bu görünmez, içinden geçilemez bir duvar gibi. Şu ayeti hatırlıyorsunuz değil mi, “Ama suçlarınız sizi Tanrınız'dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O'nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.” İyi haber, Tanrı bu sorun için bir çözüm belirledi. Anlamlı değil mi? Gücenen Tanrı olduğu için kabul edilebilir bir çözüm sağlayabilecek tek O’dur.    

09 image10972 calvary cross two walking 45Tanrı ne yaptı? Günahlarımızı ortadan kaldırmak için yerimizi alacak bir fidye sağladı. İşte bu da Tanrı’nın Eski Antlaşma’daki peygamberliklerinden birinin konusuydu ve Kurtarıcımız gelmeden yedi yüz yıl önce yazılmıştır:

“Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi. Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık. Her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona [İsa’ya] yükledi.” (Yeşaya 53: 5-6). [İtalik ekleme bana aittir.]

Kurtarıcı Tanrımız!

Birçok kişi dinlerin kurucusu oldukları ve inançlarının önemli birer lideri oldukları halde, sadece biri insanlığın günahlarını ortadan kaldırmak için ölüp ölümden dirildiğini ileri sürmüştür. İncil O’nun adını açıklıyor: “Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: "İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!” (Yuhanna 1: 29, İncil).

Ölümü, gömülmesi, dirilişi ve cennete çıkışından sonraki sözlerine kulak verin: “Diri Olan Ben'im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.” (Vahiy 1:18, İncil). İsa’nın bu sözleri, yenilgiye uğramış birinin sözlerine mi, yoksa zaferli birinin sözlerine mi benziyor?

Ölümden Dirildi!

Bu yazıyı okuyan bazılarınız, Hıristiyanların İsa’nın öldüğüne ilişkin inançlarının Tanrı’ya saygısızlık ve İsa için utanç verici bir şey olduğunu düşünüyor olabilir. Aslında, tam tersi anlama geliyor. Çarmıh sadece yenilgi ve zayıflık göstergesi gibi görünüyor olabilir. İsa’nın yaptığı, Yeruşalim’deki kalabalığın görmesi için değildi. Göremezlerdi çünkü gerçekten ne olduğunu anlamadılar. İsa’nın yaptığı şey, cehennemin bütün güçlerinin gözleriyle tanık olmaları içindi. İnanılmaz değil mi? İsa ölerek fethetti. Üç gün sonra ölümden dirilişi zaferi doğruluyor.