headerLogo2b-18pt-myriadpro

Doğruca Yürüyün! - Ders 5

01 image6608 question mark 45"Hıristiyan olarak günde kaç kere ibadet ediyorsunuz ki?"

"Aman görüyoruz işte Hıristiyanları, Pazardan pazara kiliseye giderler o kadar!"

"Oruç tutmuyorsunuz, namaz kılmıyorsunuz nasıl ibadet ediyorsunuz ki?"

Böyle konuşmalarla sık sık karşılaştığınızı tahmin ediyorum. İbadet ederek kurtulmadığımızı zaten geçen derslerde öğrenmiştik. Biz kurtulduğumuz için ibadet ediyoruz.

Cennete giden yol haritamızda nasıl yürüdüğümüze, nasıl yaşadığımıza kısaca bir göz atacağız bu kursta.

Sizce Tanrı bizden günlük hayatımızda ne bekliyor? Aşağıya düşüncelerinizi yazınız. Kursun sonuna gelip düşüncelerinizi değiştirdiyseniz cevabınızı da değiştirebilirsiniz.

Tanrı günlük hayatımızda bizden 7/24 Hıristiyan olmamızı bekler. Sadece Pazar ya da belirli günlerde ibadet eden, dualar okuyan Tanrı'nın adını anan insanlar değil tam tersi her an Tanrı ile yaşayan imanlılar olmamızı ister.

* * * * *


Selim ve Hasan iki yakın arkadaştırlar. Birlikte bir cafede oturmuş bizim gibi bazı ruhsal konuları konuşuyorlardır. Selim imanlı olan arkadaşına Tanrı hakkında birçok soru sormaktadır; Gelin onlara kulak kabartalım:

SELİM: Tanrı'nın benim hakkımda düşünceleri var diyorsun öyle mi?
HASAN: Evet ağabey öyle.
SELİM: Nasıl böyle bir şey olabilir? Tanrı diyorsun, çok büyük diyorsun, yaklaşamayız bence O'na. Bir kere öyle ilgilenmek, bakmak, tanımak, ilişki içinde olmak gibi kelimeler kullanıyorsun. Ben hiç onaylamıyorum bu sözleri.
HASAN: Haklısın ağabey; Tanrı gerçekten çok büyük, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, yaratılmamış ve tek Olandır. Ama ağabey O bizi sever. 02 image12498 talk conversation cafe 45Bizimle ilgilenir. Bir ilişki kurmak istiyor bizimle. Günlük olarak.
SELİM: İbadet diyorsun işte.
HASAN: Hayır ağabey tam olarak değil. İbadet senin bildiğin gibi belirli günlerde belirli zamanlarda belirli kurallarla yapılan bir şey değildir. İbadet bütün hayatını Tanrı'ya vermektir. Artık O'nun için yaşamaktır. Kişisel olarak Tanrı ile birlikte olmaktır.
SELİM: Nasıl kişisel oluyormuş inan anlamadım.
HASAN: Birinin kişisel olması için bir zihninin, duygularının ve iradesinin olması gerekiyor. Tanrı'da zihin var mı?
SELİM: Elbette.
HASAN: Peki duygular var mı? Kızıyor diyoruz, sever diyoruz.
SELİM: Yani tabi var.
HASAN: İrade var mı? Her şeye gücü yeten ve iyiyi kötüyü bilen bir Tanrı mıdır?
SELİM: Tabii var.
HASAN: O zaman Tanrı kişiseldir. Ve kişisel olarak biz onunla bir iletişim içinde olabiliriz.

Bu iki arkadaşın konuşmasını dinlediniz. Tanrı'nın kişisel olması için zihin, duygular ve irade olması gerektiğini biliyoruz.
Tanrı'yı biz de kişisel olarak gerçekten tanıyabiliriz.

Aşağıda Kutsal Kitap'ta en güzel bölümlerden biri olan Mezmur 1:1-3 var. Bu ayetleri okuyup mezmur yazarının düşünce ve isteklerini yazar mısınız?

"Ne mutlu o insana ki, kötülerin öğüdüyle yürümez, Günahkârların yolunda durmaz, Alaycıların arasında oturmaz. Ancak zevkini RAB'bin Yasası'ndan alır Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür. Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer, Meyvesini mevsiminde verir, Yaprağı hiç solmaz. Yaptığı her işi başarır." (Mezmur 1:1-3)

03 image9792 alone 20 robed long 45Öncelikle günahtan ve günahlı hayatla dolu insanlardan uzak durmamız gereklidir. Kutsal Kitap'ı çalışmalı onu derin derin düşünmeliyiz. Böylece meyve veren bir ağaç gibi bereketli bir yaşam sürebiliriz.

Tanrı'nın tapınağıyla putlar uyuşabilir mi? Çünkü biz yaşayan Tanrı'nın tapınağıyız. Nitekim Tanrı şöyle diyor:

"Aralarında yaşayacak,

Aralarında yürüyeceğim.

Onların Tanrısı olacağım,

Onlar da benim halkım olacak."

Bu nedenle, "İmansızların arasından çıkıp ayrılın" diyor Rab. Murdara* dokunmayın...” (2. Korintliler 6:16-17)

* * * * *


Tanrı'yla diri canlı bir ilişki kurup O'nunla yürümek istiyorsak O'nun sözünü okumalıyız. Diğer kitaplar bizi bilgilendirmek için verildi. Kutsal Kitap ise 04 image12479 book read reading 45değiştirilmemiz için verildi. “Bir kimse Mesih'teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.” (2.Korintliler 5:17). “O büyük merhametiyle yeniden doğmamızı sağladı. İsa Mesih'i ölümden diriltmekle bizi yaşayan bir umuda, çürümez, lekesiz, solmaz bir mirasa kavuşturdu. Bu miras sizin için göklerde saklıdır. Zaman sona ererken açığa çıkarılmaya hazır olan kurtuluşa kavuşasınız diye iman sayesinde Tanrı'nın gücüyle korunuyorsunuz.” (1.Petrus 1:4-5)

Rabbimiz İsa Mesih'in bizi cennete kavuşturacak olan merhametini beklerken Kutsal Yazılar'ı okumaya devam edelim!

"Kutsal Yazılar'ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur." (2.Timoteos 3:16-17)

Bu ayetlere göre Tanrı'nın Sözü neler için yararlıdır?

Günlük hayatımızda birçok problemle karşılaşıyoruz. Bu problemlerde ya da kararlarımızda bize ışık tutan sadece bir gerçek olmalı; o da Kutsal Kitap'tır. Kutsal Kitap bize öğretir, bizi azarlar, 05 image12482 read reading glasses 45yola getirir ve doğruluk konusunda eğitir.

Kutsal Kitap her konuda, var olan tüm bilgileri içerir mi? Hayır, böyle bir iddiası yoktur. Kutsal Kitap her türlü bilgiyi içermez. Kutsal Kitap İsa’nın söylediği ve yaptığı pek çok şeyin İncil’de kaydedilmediğinden söz eder. “İsa'nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.” (Yuhanna 21:25). “İsa, öğrencilerinin önünde, bu kitapta yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdi. Ne var ki yazılanlar, İsa'nın, Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O'nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır.” (Yuhanna 21:30-31)

Bununla birlikte, Kutsal Kitap’ın İsa’ya iman edenler için tek iman ve uygulama kuralı olması için her türlü konuyu içermesine gerek yoktur. Öğrencilerin İsa’yla her konuşmasının ayrıntılarını bilmemize veya İsa ve kendisini izleyen kalabalıklar arasında olan her şeyi bilmemize gerek yoktur. İsa’nın çocukluğundan ölümüne kadar, dirilişinde cennete alınmasına kadar öğrencileriyle geçirdiği kırk günde neler olduğunu bilmemize gerek yoktur. Kutsal Yazılar’ın Kilise için tek iman kuralı işlevi görmesi için bütün bunları bilmemize gerek yoktur. (NOT: ‘Kilise’ sözcüğü tek başına geçtiğinde Katolik Kilisesi’ni değil, Hıristiyan Kilise’yi kast ediyorum.)

‘Sola Scriptura’ sözünü duydunuz mu? ‘Sola Scriptura’ doktrini basitçe söylendiğinde sadece ve sadece Kutsal Yazılar’ın Kilise için iman kuralı olarak yeterli olduğu anlamına gelir. Bu, Tanrı’nın gerçeğini öğretmen konusunda Kilise’nin yetkisini reddetmek anlamına gelmez. Yeni Antlaşma’da gördüğümü şekliyle gerçek Kilise Tanrı’nın gerçeğini öğretme yetkisine sahiptir. “...gerçeğin direği ve dayanağı olan Tanrı'nın ev halkı arasında, yani yaşayan Tanrı'nın topluluğunda nasıl davranmak gerektiğini bilesin diye sana bunları yazıyorum.” (1.Timoteos 3:15). Gerçek, İsa Mesih ve Sözü’ndedir. Kilise gerçeği öğretir ve insanları İsa Mesih’e iman etmeye çağırır ve böyle yaparken kilisenin sutünu ve temeli gibi işler. 06 image12481 black white different difference sharper 45Fakat Kilise vahiy eklemez veya Kutsal Yazılar üzerinde egemenlik sürmez. Peki bu, Katolikler’in öğrettiklerinden ne kadar farklıdır? Farklı gri tonları gibi bir durumdan söz etmiyoruz. Siyahın beyazdan farklı olduğu kadar farklıdır.

İsa’ya iman etmek için insanın inanması gereken her şey Kutsal Kitap’tan başka bir kaynakta değildir. Kutsal Yazılar’ın kendilerine ek yapılmasına ihtiyacı yoktur. Yetkileri Tanrı tarafından esinlenmiş vahiy olarak kendi doğalarından kaynaklanır. Yetkileri, ister gözetmen kurulları olsun ister en son seçilen papa olsun, insana bağlı değildir. Kutsal Yazılar kendi içinde tutarlıdır, kendini yorumlar ve gerçeğinin doğru olduğunu gösterir.

Son birkaç dakikada aklınızda belli bir soru oluşmaya başladı mı? “Evet, ama...” Bu soruyu sormayı düşündünüz mü? ‘Kutsal Kitap’ta herhangi bir yerde ‘Sola Scriptura doktrininin’ öğretildiği bir yer var mı?’ Bunun en açık örneğini aşağıdaki iki ayette görüyoruz:

“Kutsal Yazılar'ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.” (2.Timoteos 3:16-17)

Kutsal Yazılar’ın ‘teopneustos’ olduğunu söyleyerek başlayayım. Bu, İncil’in asıl dilinde kullanılan sözcüktür ve Türkçe’de ‘Tanrı esinlemesi’ olarak çevrilmiştir. ‘Tanrı tarafından soluk olarak verilmiş’ demektir. 07b image12483 cool text impossible thin not 45 sizeÇok kuvvetli bir terim. ‘Teopneustos’ olan nihai yetkiye sahiptir! Tanrı’nın kendi söylediklerinden daha yüksek bir yetki olamaz! Kutsal Yazılar’ın tümü Tanrı tarafından soluk olarak verilmiştir. Kuşkusuz bunu simgesel olarak anlamamız gerekir. Tanrı nefes alıp vermez. Fakat Kutsal Kitap’ın, Tanrı’nın Adem’i yaratırken ona yaşam soluğunu üflediğinde Tanrı’nın yaratığı olduğu kadar Tanrı’nın yaratılışı olduğunu söylemek doğru olacaktır. Adem’in soyunu Tanrı’ya kadar izleyebiliyoruz, tıpkı Kutsal Yazılar gibi.

Katolik arkadaşlarım, bu ayetin sadece Eski Antlaşma’nın -Tevrat ve Zebur- yeterliliğini kanıtladığını söylüyorlar. Elçi Pavlus’un sadece Eski Antlaşma’yı kast ettiğini söylüyorlar, bu da Yeni Antlaşma’yı (İncil’i) gereksiz bir ek durumuna getirir. Fakat Pavlus kesinlikle böyle bir şey söylemek istemiyor. Esin almış elçi, Kutsal Yazılar’ın, eğer Kutsal Yazılarsa, Tanrı tarafından soluk verildiğini söylüyor. Kutsal Yazılar’ın hangi kısmının Tanrı’nın insana konuşmasını içerdiğinden söz etmiyor. Kutsal Yazılar’ın doğasının, Tanrı’dan kaynaklandığını söylüyor. O halde, Kutsal Yazılar’ın tümü, İncil de dahil olmak üzere Tanrı tarafından esinlenmiştir. Ana fikir: Tanrı tüm Kutsal Yazılar’ın yazarıdır.

Kutsal Yazılar Tanrı tarafından soluk verildiği için ve bu nedenle Tanrı’nın kendi sesini temsil eder, İsa’ya iman edenlerden oluşan topluluktaki herkes için yararlıdır. Bize öğretme, azarlama, yola getirme ve doğruluk yolunda eğitme işinin Kutsal Yazılar’ın Tanrı esini olması sayesinde mümkün olduğu söyleniyor.

08 image3531 read book 45Tanrı bu iki ayette bizlere ne söylüyor? “Kutsal Yazılar'ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.” (2.Timoteos 3:16-17). Hıristiyan kilisesinin Tanrı’nın sesinden mahrum bırakılmadığı söyleniyor. Hıristiyan imanlılar topluluğu Kutsal Yazılar’ın sesine kulak verdiğinde, Rab’bin kendileriyle konuştuğunu duymuş olurlar. Katolikler’in aksi yönde ki iddialarına karşın Hıristiyan Kilisesi’nin öğretme, azarlama ve yola getirme yetkisi Kutsal Yazılar’ın kendisinden kaynaklanır. Ne papalara, ne de Katolik Kilisesi senatolarına ihtiyacımız var. 

Bu iki ayetin hiçbir yerinde ‘yeterli’ sözcüğünü görmediğimizi söyleyebilirsiniz. O zaman belki de Kutsal Yazılar kendi başlarına yeterli değildir. Metinde ‘yeterli’ sözcüğünün geçmediği doğrudur. ‘Yararlı’ sözcüğünün ‘yeterli’yle eşanlamlı olmadığı da aynı şekilde doğrudur. Peki ama elinde Kutsal Yazılar olan ve Kutsal Yazılar’ın öğrettiklerini izlemeyi arzulayan kişiden nasıl söz ediliyor? “Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.” Bu ayette, her iş için ihtiyacı olan her şeyi Kutsal Yazılar’da bulmayan birini mi görüyoruz? Tanrı’yı izlemeyi arzulayan kişi için Kutsal Yazılar’da eksiklik görüyor muyuz? Bu adam tam olarak mı yoksa kısmen mi donatılmış oluyor? Yoksa geçici olarak mı donatılmış ve Katolik Kilisesi’nin daha büyük gerçeklere kendisini yöneltmesi için beklemek mi zorunda? İman yaşamında artık Rehberi’nin yetersiz kalacağı bir duruma gelecek kadar ilerleyebilir mi? Kutsal Yazılar’ın Yazarı, bizlere ilahi yazılarında yaşamın bu yönünü yeterince ele almadığı için kendini kendi kaynaklarına vermek zorunda kalacağı bir noktaya gelir mi? 09 bible opened temp5 45Bu kişi hayatının herhangi bir noktasında Kutsal Yazılar’da kendisine rehberlik edebilecek ilkeleri bulamayacak bir duruma gelebilir mi? Bu kesinlikle mümkün değildir! Bu ayetlerde bunu görmüyoruz!

Ne görüyoruz? Kutsal Yazılar’ın Tanrı yoluna göre yaşamak isteyen herkes için yeterli olduğunu görüyoruz. Sözlü geleneğin eklenmesine gerek yoktur. Papaların yorumları veya kararlarına gerek yoktur. Nitekim, papaların da bizim gibi kendilerini, ilk ve son kez olmak üzere insanlara aktarılmış Tanrı esini olan bu sözlerin yetkisi altına koymaları gerekiyor. Kimse -ve bunun gerçekten kuvvetli bir şekilde altını çizmek istiyorum- Kutsal Yazılar’ın üzerinde hakem olarak oturmamaktadır. Aksine, bizim üzerimizde hakim olarak Kutsal Yazılar bulunmaktadır. NOT: Kutsal Kitap’ta hiçbir yerde kilise geleneğinin Tanrı esini ve hatasız olduğu söylenmiyor. Gerçeği sınamak için kullandığımız ölçü insanların geleneği değil, Kutsal Yazılar’dır.

Yaşamınızda önünüzdeki her şey için donatıldıysanız başka neye ihtiyacınız olabilir? İş yerinizde tayininiz çıktığı kentte yeni bir daire kiraladığınızı düşünün. Henüz daireyi görmediniz. İlanda ‘mobilyalı’ diyor ve emlakçının yalan söylediğini düşünmeniz için herhangi bir neden yok çünkü kentte dürüstlüğüyle tanındığını duydunuz. Bu nedenle, taşındığınız zaman neyle karşılaşacağınızı bilirsiniz. Hayalkırıklığına uğramazsınız. Dairede gereken her şey olacaktır. Yaşamak için ihtiyaç duyduğunuz her şey...

10 image12484 fridge refrigerator blue xxx 45Taşındığınız zaman giyisilerinizi koymak için gardrop olmadığını görürseniz? Daire mobilyalı olmadığı için hemen şikayet edersiniz! Mutfağa girip buzdolabı görmediğinizde ve oturma odasına gidip koltuk göremediğinizde daha da fazla hayalkırıklığına uğrarsınız. Kiraladığınız daire eksiksiz bir şekilde döşenmiş olmayabilir fakat İsa’ya iman eden biri olarak, Tanrı’yı hoşnut eden bir yaşam sürdürmek için ihtiyaç duyduğunuz her şeye sahipsiniz. İhtiyaç duyduğunuz her şey Kutsal Kitap’tadır. 

Kutsal Kitap, bir kitap olarak tektir. Onun gibi bir kitap asla olmadı ve hiç bir zaman da olmayacak. Dünyayı aydınlatmak için doğal olarak nasıl tek bir güneş varsa, aynı şekilde dünyayı ruhsal olarak aydınlatmak için de tek bir kitap vardır. Diliyoruz ki, bu Kitap, her birimiz için bir danışma kaynağı, düşüncemizin esini ve yaşamda ve ölümde desteğimiz ve tesellimiz olsun.

Ya İsa?

Tanrı, Kutsal Kitap’ta bize şöyle der: “Size, her şeyi Sözümde söylemiş olduğum için, söyleyecek başka sözüm yok. Size bunun ötesinde açıklanacak başka bir şey yoktur. Gözlerinizi yalnızca İsa’ya diktiğinizden emin olun, çünkü ben İsa Mesih aracılığıyla size her şeyi açıkladım. Ve siz O’nda arzu ettiğiniz ve dilediğinizden çok daha fazlasını bulacaksınız. Eğer gözlerinizi İsa’ya dikerseniz, aradığınız her şeyi bulacaksınız. İsa, benim size verdiğim yanıttır. Benim tüm açıklamam, O’dur.

* * * * *


Bir kişiyi daha iyi tanımak için sizce neler gereklidir? Düşüncelerinizi yazar mısınız?

Bir kişiyi tanıyabilmek için öncelikle onunla zaman geçirmemiz gereklidir. Ne seviyor ne sevmiyor. Nasıl bir karakteri vardır? Bütün bunları onunla zaman geçirdiğimizde öğreniriz. Onunla ilgili bazı yazılar okuyabiliriz, konuşabiliriz. Bu şekilde zamanla daha iyi bir şekilde onu tanırız.

* * * * *


En iyi arkadaşınızı nasıl tanıdınız? Öncelikle onunla konuşarak değil mi? Onunla sohbet ederek neleri sevip sevmediğini, hangi kitapları okuduğunu, ne tür müzik dinlediğini, kısacası onu tanırsınız. Biz eğer Tanrı'yla kişisel bir ilişki kurmak istiyor ve O'nu tanımak istiyorsak O'nunla konuşmamız gereklidir.

Nasıl Tanrı'yla konuşabiliriz? Düşüncelerinizi aşağıya yazınız.

Tanrı'yı yüz yüze görmek elbette mümkün değildir. Ama O'nun yaşayan bir Tanrı olduğunu biliyoruz. O bizi dinler, işitir. 11 image12485 prayer pray 45Dua bizim Tanrı ile konuşma fırsatımızdır. Dua ile her düşüncemizi, derdimizi, endişelerimizi, sevinçlerimizi Tanrı ile paylaşabiliriz. Dua bir değişim ve kararlılık getirir. Çünkü imana dayanır. İman ediyorsak, Tanrı'nın varlığına ve işlerine güveniyorsak isteklerimizi O'ndan isteriz.

İMAN

(1) Yaşamın zorlaştığı günlerde - oldukça sık tecrübe ettiğim o kendimi bunalmış hissettiğim zamanlarda - dua ettiğim zaman, Tanrı’nın benden istediği tek şeyin, O’na güvenmem ve dostu olmam olduğunu hatırlamam işe yarar. Benden istediklerini yapabileceğimi anlarım.

(2) İman için dua ettim ve imanın bir gün yukardan aşağı gelip bana bir şimşek gibi çarpacağını düşündüm. Ama iman geleceğe benzemiyordu. Bir gün Romalılar kitabının 10. bölümünü okudum, “Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesih ile ilgili sözün yayılmasıyla olur.” Daha büyük iman için dua ederken, Kutsal Kitabımı kapalı tutmuştum. Şimdi Kutsal Kitabımı açtım ve okumaya başladım. İmanım artık büyümektedir.

(3) İman Tanrı’nın, olduğunu söylediği kişi olduğunu, sahip olduğunu söylediği şeye sahip olduğunu ve yapacağını söylediği şeyi yapacağını bilmek ve sonra kendimizi yaşamlarımızın bu gerçeklere bağlı olduğu bir konuma yerleştirmektir.

DİKKAT!

Din, bizlerin kendimizi Tanrı’ya ne kadar önemli olduğumuzu kanıtlamaya çalışmamızdır. Ne yaparsanız yapın, dindar olmaya çalışmayın. Gerçek ruhsallık Tanrı’nın bize, Kendisinin ne kadar önemli olduğunu kanıtlamasına izin verecek kadar alçakgönüllü olmaktır.

Bırakın Tanrı size sahip olsun! Bırakın Tanrı sizi sevsin! Ve eğer yüreğiniz şimdiye kadar hiç duymadığınız bir müzik işitir ve ayaklarınız şimdiye kadar hiç olmadığı bir şekilde dans etmeyi öğrenirse şaşırmayın!

* * * * *


İsa Mesih dua etmek konusunda bize çok önemli gerçekler açıklar. Aşağıdaki ayetleri okuyalım:12 image12495 door pray prayer bluish 45

"Dua ettiğiniz zaman ikiyüzlüler gibi olmayın. Onlar, herkes kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip dua etmekten zevk alırlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır.
Ama siz dua edeceğiniz zaman iç odanıza çekilip kapıyı örtün ve gizlide olan Babanız'a dua edin. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir. Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar. Siz onlara benzemeyin! Çünkü Babanız nelere gereksinmeniz olduğunu siz daha O'ndan dilemeden önce bilir." (Matta 6:5-8)

İsa Mesih yukarıdaki ayetlerde dua ederken nasıl olmamamız gerektiğini söylüyor?

Dua ederken gösterişten kaçınmalıyız. Başkalarının önünde tabi dua ediyoruz. Ama başkaları etkilensin, duysun diye dua etmemeliyiz. Biz Göklerde olan Babamıza dua ediyoruz. Başkalarına konuşmuyoruz Tanrımıza dua ediyoruz. Söz kalabalığından kaçınmalı, düzgün cümleler kurmalıyız. Sözlerimize dikkat etmeliyiz. Öncelikle Tanrı'nın saygınlığını göz önünde bulundurmak zorundayız. Dua ederken Tanrı'ya buyurmuyoruz, tersine O'na yalvarıyoruz. O, duayla hareket ettirebileceğimiz kararsız bir ruh değildir. Egemen ve sağlayıcı olandır. Ettiğimiz dualarda Tanrı korkusu ve O'nun karakteriyle ilgili bildiğimiz gerçekler belirleyici olmalıdır.

* * * * *

İsa Mesih nasıl dua etmemiz gerektiğini açıkladı:

"Bunun için siz şöyle dua edin: 'Göklerdeki Babamız, Adın kutsal kılınsın.
Egemenliğin gelsin. Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de Senin istediğin olsun.
Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver.
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, Sen de bizim suçlarımızı bağışla.
Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötü olandan kurtar. Çünkü egemenlik, güç ve yücelik Sonsuzlara dek senindir! Amin" (Matta 9:13)

İsa Mesih duaya neyle başlamamız gerektiğini söylüyor?

"Egemenliğin Gelsin" diye duaya başlamamız gerekiyor. Tanrı'nın egemenliği bizim önceliğimiz olmalıdır. O'nun varlığı, hâkimiyeti bütün canımıza, hayatımıza, varlığımıza egemen olmalıdır. Ondan sonra bütün çevremize, ülkemize, dünyaya gelmelidir. Bunu Rab'den istemeliyiz.

Web sitesinin “İsa’nın Duyguları” adlı bölümündeki yazılardan herhangi birini okudunuz mu? O seride İncil’den alınmış 15 hikaye var. Burada İsa’nın, kendisini izleyip iyileştirilmeye ihtiyaç duyan insanlara nasıl karşılık verdiğine bakıyoruz. Umarım, 'İsa'nın Lazar'ı Ölümden Diriltmesi (1. Bölüm)' adlı yazıyı okudunuz. Aşağıdaki alıntı, bu yazıdan bir alıntıdır:

13 prayer plea 45Bu hikayede Yeruşalim’den yaklaşık 3 kilometre uzakta küçük bir köye gidiyoruz. Lazar İsa’nın yakın bir arkadaşıydı. Kızkardeşleri Meryem ve Marta da öyleydi. Hikaye iki kızkardeşin İsa’ya Lazar’ın hastalığıyla ilgili haber göndermesiyle başlıyor. Sanıyorum bu haber İsa’nın Lazar’ı iyileştireceğini üstü kapalı bir şekilde ifade ediyor. En azından, kızkardeşler İsa’nın onu iyileştirebileceğini biliyordu.

Kızkardeşlerin İsa’ya nasıl bir haber yolladığına dikkat edin. Haberci İsa’ya hastalıktan söz ederken şöyle dedi, “Rab, sevdiğin kişi hasta.” Kızkardeşler isteklerini, ihtiyaç içinde olanın kusurlu olan sevgisi üzerine değil, Kurtarıcı’nın yetkin sevgisine dayandırdılar. Lütfen bunu defterinize kaydedin. İşte, sizin ve benim cennette olma ayrıcalığı için Tanrı’ya başvurma temelimiz de ancak bu temel olabilir. Bu temel Tanrı için sahip olduğumuz kusurlu sevgi değil, Tanrı’nın bize karşı yetkin sevgisidir. Kızkardeşler habercinin “Seni seven kişi hasta” demesini istemediler. İlettikleri haber şuydu, “Senin sevdiğin kişi hasta.” Diğer bir deyişle, duanın gücü, duayı edene değil, duayı işitene bağlıdır.

Bugün sizin için özel bazı haberlerim var! Dirilmiş İsa duaları işitir. Dünyadayken işitti. Şimdi de işitiyor. Nitekim, O’ndan isteyeceklerinizin bir sözcüğünü bile kaçırmamak için gökleri susturur. Köydeki en hızlı koşuculardan birine emanet edilmiş bu kısa haber bir dua gibi görünmemiş olabilir. Ama öyleydi. Kızkardeşlerin haberi kendisine ulaştığında İsa’nın ne yaptığını bilmiyoruz ama ne yapıyor idiyse durdu ve habere kulak verdi.

“İsa bunu işitince, "Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak...dedi.” Yani Lazar’ı iyileştirme süreci, şifa istendiği anda başladı!

Ne zaman dua edersek, bu gerçeği unutmayalım: “Duanın gücü, duayı edene değil, duayı işitene bağlıdır.”

“Bana yakar da seni yanıtlayayım; bilmediğin büyük, akıl almaz şeyleri sana bildireyim.” (Yeremya 33:3)

* * * * *


Hangi konularda Tanrı'nın önüne gelmeliyiz?

14 image12487 prayer pray 45Her konuda Tanrı'nın önüne gelebiliriz. Küçük ihtiyaçlarımız, büyük ihtiyaçlarımız, günahlarımızı itiraf etmek, şükranlarımızı sunmak, ilişkilerimiz gibi her konuda Tanrı'yla konuşabiliriz. Tanrı'nın bizimle ilgilenmediği hiçbir alan yoktur.

Tanrı'yla kişisel bütün ihtiyaçlarımızı, sorunlarımızı, endişelerimizi, korkularımızı konuşabiliriz. Sadece isteklerimiz değil tapınmamız ve yüceliklerimizi de O'na söylemeliyiz. Şüphelerimiz ve imanla ilgili sorunlarımız içinde korkmadan ona gidebiliriz. Çünkü Tanrı iç varlığımızı yeniler. Şüpheci ve kararsız olduğumuz zaman Tanrı'dan kaçmak yerine O'na yaklaşmak bir sorunu başlamadan bitirebilir.

“Hiç kaygılanmayın; her konudaki dileklerinizi, Tanrı'ya dua edip yalvararak şükranla bildirin. O zaman Tanrı'nın her kavrayışı aşan esenliği Mesih İsa aracılığıyla yüreklerinizi ve düşüncelerinizi koruyacaktır.” (Filipililer 4:6-7)

“RAB'be güven bütün yüreğinle, kendi aklına bel bağlama. Yaptığın her işte RAB'bi an, O senin yolunu düze çıkarır.” (Süleyman’ın Özdeyişleri 3:5-6)

* * * * *



Mezmur yazarı şöyle diyor;

"Ey halkım, her zaman O'na güven, İçini dök O'na, Çünkü Tanrı sığınağımızdır." (Mezmur 62:8)

Siz bir dua yazmak isteseydiniz nasıl bir dua yazardınız?

Şöyle bir dua yazabiliriz. Sevgili Tanrım benim hayatıma, şehrime ve dünyaya egemenliğin gelsin. Hayatımda ki varlığın için çok teşekkür ediyorum. Bende sana yakışmayan bir şey varsa lütfen benden al. Affedemediğim kişiler varsa lütfen onları affetmem için yardım et. Seni tanımakta ilerlemek için bana sözünü öğret. İsa Mesih'in isminde Amin.

* * * * *


İyi arkadaşınızın huyunu suyunu sadece konuşarak değil onunla zaman geçirerek de öğrenirsiniz. Bir kişiyle ne kadar zaman geçirirseniz onu o kadar iyi tanırsınız. 14b image429 people 45On beş seneyi aşkın bir evlilikte artık karı kocalar eşinin nelere kızacağı, nelerden hoşlanacağı, ne yemeği sevdiği, çayı kaç şekerli içtiği gibi bütün özel bilgileri bilirler.

Tanrı'yı tanımak istiyorsak O'nunla zaman geçirmeliyiz.

NOT: Tanrı’yla kişisel bir ilişkiye sahip olmak için yaratıldık. Bu ilişki içerisinde bulunmak ruhumuzu nihai anlamda doyuracak tek şeydir. Belirli bir inanca ya da onun gerektirdiği kurallara adanmak değil, ancak Tanrı’yla kişisel bir ilişki bunu sağlayabilir. Nihai anlamda ne için tasarlandığınızı bulduğunuzda, işte o zaman huzura kavuşacaksınız. Biri şöyle demiş, “Tanrım, bizi kendin için yarattın ve kalplerimiz sende dinlenmedikçe huzur bulmazlar.” Tanrı ile ilişki ruhlarımızın özlemini dindirecek tek şeydir

Eğer henüz İsa Mesih İnanlısı değilseniz ve hayatınızı O’nun üstüne kurmak ve esenlik Tanrısı ile dinamik bir ilişkiye sahip olmak istiyorsanız, lütfen Tanrı’yla Esenlik Dolu Bir İlişki Mümkün Mü? başlıklı makaleyi okuyun.

Tanrı ile zaman geçirmek için neler yapabiliriz? Düşüncelerinizi yazınız;

15 image12492 prayer pray 45Sabahları daha erken kalkabiliriz. Televizyon, internet gibi şeyleri kullanma konusunda zamanımızı daha iyi ayarlayabiliriz. Boşu boşuna geçirdiğimiz zamanları gözden geçirerek bu zamanları Rable geçirebiliriz. Ayrıca hiç boş vaktimiz yoksa bile bir anımızı bile Rabbe ayırmak Rab için çok değerli olacaktır.

Dua etmek, sizi koşulsuz seven Tanrı’yla konuşmaktır. Özünde dua karşılıklı konuşmadır. Tanrı sizi O’na tapınacak ve O’nunla paydaşlık edecek şekilde yaratmıştır. Bu nedenle dua ederken kendiniz gibi olun. Doğru ya da yanlış sözler yoktur. Bu derste oğrendiğiniz gibi kaçınmanız gereken tek şey süslü ve şaşalı sözcüklerdir.

Tanrı’yla Esenlik Dolu Bir İlişki Mümkün mü?’ adlı yazıyı okudunuz mu? Bu yazının ilk üç noktayı okuduysanız ve İsa’yı Kurtarıcınız ve Rabbiniz olarak kabul etmekle ilgili kişisel bir karar verdiyseniz, gerçek esenliğe sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz! İsa Mesih’i izleme kararınız Tanrı’nın sizi bağışladığı ve cennette sonsuzluğu O’nunla geçireceğiniz anlamına gelir! Tanrı’nın yüreğinizin en derin ihtiyaçlarını doyurduğunu keşfettiniz. Hıristiyanlar’ın sevinçle var olduğunu keşfettikleri Tanrı, hayata yeni bir bakış açısı, yaşamın yeni bir anlamının yanı sıra yeni niyetler, yeni amaçlar ve yeni sevinçler vermiştir. Şimdi, yeni yaşamınız için ‘yol haritasını’ okumanızı istiyor. Her gün İncil ya da Kutsal Kitap’ın (Kutsal Kitap, tek kitapta Tevrat, Zebur ve Incil’in bir araya toplanmış halidir) bir parçasını okuyun.

* * * * *


Bu konuda Kutsal Kitap'ta bize örnek olabilecek biri vardır. Peygamber Daniel. Onun yaptıklarına bakalım;

"Daniel yasanın imzalandığını öğrenince evine gitti. Yukarı odasının Yeruşalim yönüne bakan pencereleri açıktı. Daha önce yaptığı gibi her gün üç kez diz çöküp dua etti, Tanrısı'na övgüler sundu." (Daniel 6:10, Eski Antlaşma)

Daniel peygamber Tanrı ile zaman geçirmek için neler yaptı?

Kimsenin olmadığı bir yere, odasına gitti. Rabbin önünde diz çökerek dua etti.

* * * * *


"Sabah çok erkenden, ortalık henüz ağarmadan İsa kalktı, evden çıkıp ıssız bir yere gitti, orada dua etmeye başladı." (Markos 1:35)

Yukarıdaki ayete göre İsa Mesih, Tanrı ile nasıl zaman geçiriyordu?

İsa Mesih sabah çok erkenden kalkıp dua etti. Çünkü kimse onu Baba'sıyla geçireceği zamandan alıkoysun istemiyordu. Gün içinde birçok kişi O'na iyileşmek ya da O'ndan öğrenmek için geliyordu. Ama O bütün bunları yapmadan önce Baba Tanrı ile zaman geçirdi.

* * * * *

MÜSLÜMAN OKUYUCULARIMIZA (1)

15ab image12168 listen think 45Son ayette İsa’nın dua ettiğini görüyoruz. ‘O zaman İsa Tanrı olamaz. Tanrı dua etmez!’ diye düşünüyor olabilirsiniz. Tanrı bu konuda ne diyor? Hiç kuşkusuz, İsa'nın ikili doğasıyla ilgili gerçek sizi şaşırtacak.

Yaşam ve Tanrı hakkında bizim ölümlü akıllarımızın anlayamadığı şeyler vardır. Bunların nedeni bizim anlayışımızın ötesindedir. Tanrı bizlere bizi sevdiğini ve bizleri bu yaşamdan cennete gitmemiz için bir yol hazırladığını bilebileceğimiz kadarını açıklamıştır. Cennet güvencesinin yaşamınızın en büyük hazinesi olduğunu ümit ediyorum. Cennete gidip gitmeyeceğinizi biliyor musunuz? Ben biliyorum, siz de bilebilirsiniz. Fakat benim anlayabileceğim şeylerin ötesindeki şeyleri düşündüğümde, aklıma sık sık İncil'deki şu ayetler gelir:

Tanrı'nın zenginliği ne büyük, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! O'nun yargıları ne denli akıl ermez, yolları ne denli anlaşılmazdır! Rab'bin düşüncesini kim bilebildi? Ya da kim O'nun öğütçüsü olabildi?” (Romalılar 11:33-34)

Seyahat ettiğimiz tren uzun bir tünelden geçtiği ve etraf karardığı zaman, trenden hemen atlamayız, değil mi? Sakince oturur ve makiniste güveniriz. 

Peki, İsa Mesih’in ikili doğası hakkında bilmem gerekenler neler?

15b image11379 face look up 45Kutsal Kitap bize İsa’nın iki doğası olduğunu öğretiyor. Tanrı doğasıyla insan doğası İsa kişisinde birleşmiştir. Fakat Tanrı’nın ilahi doğası bu birlik sırasında hiçbir şekilde değişmemiştir. 

İsa’nın tanrılığı, insanlığı nedeniyle ödün vermemiş veya belirsizleşmemiştir. İnsanlığı da, tanrılığı tarafından ödün verilmemiş veya belirsizleşmemiştir. Her ikisi de, mükemmel bir şekilde tam ve gerçek olarak korunmuştur. Öte yandan, her açıdan birdirler. Bu, İsa’nın insanlığın kısıtlamaları içinde kalmadığı anlamına gelmez. Kısıtlamalara tabiydi. “Yakup'un kuyusu da oradaydı. İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu. Saat on iki sularıydı.” (Yuhanna 4:6). “Sabah çok erkenden, ortalık henüz ağarmadan İsa kalktı, evden çıkıp ıssız bir yere gitti, orada dua etmeye başladı.” (Markos 1:35). Tabi bu İsa’nın tanrılığının gücünü de hiç sergilemediği anlamına gelmez. “Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, "Lazar, dışarı çık!" diye bağırdı. Ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü peşkirle sarılmış olarak dışarı çıktı. İsa oradakilere, "Onu çözün, bırakın gitsin" dedi.” (Yuhanna 11:43-44). Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı, tekrar geri almak üzere veririm. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10:11, 18). Her iki durumda da, İsa’nın eylemleri bir Kişi’den kaynaklanıyordu. İsa’nın iki doğası ama bir kişiliği vardı.

Tanrı, dünyadaki ilahi görünümü için bizleri hazırlamak için zaman ayırdı mı? Evet, ayırdı. İncil’in birinci ayetinin yazılmasını esinlemeden çok önce buna başladı. İnsanlığa gelecek olan Mesih ve Kurtarıcı’nın Tanrı olacağını açık seçik bir şekilde ilan etmek için Eski Antlaşma’yı kullandı.

“Çünkü bize bir çocuk doğacak, bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.” (Yeşaya 9:6, Eski Antlaşma)

16 78 praise the lord in his sanctuary long 45Peygamber Yeşaya bu peygamberliği İsrail Babil’e esir düşmeden en azından yüz yıl önce ve İsa’nın doğumundan neredeyse 600 yıl önce yazmıştır. Başarısız monarşilerin uzun listesine bakarken ve İsrail krallığının yıkıntıları arasında otururken Yeşaya, yüzyıllar ötesine, Tanrı’nın bu gezegeni ziyaret edeceği zamana baktı.

ÇOCUK. Gelecekte doğacak çocuğun tarifinde, onu insanlığın geri kalanından açıkça ayıran ünvanlar görüyor musunuz? Ben görüyorum. Çocuğun kimliğiyle ilgili betimlemeler normal bir insan için söylenemez.

İsa’yla ilgili büyük sır, doğumuyla ilgili değil, ilahi oluşuyla ilgilidir. Ya da farklı bir şekilde ifade edecek olursak, iki ayrı doğasıyla ilgilidir. Kutsal Kitap’ta İsa’nın başka hiçbir insanın hiçbir zaman sahip olmadığı biçimde iki ayrı doğası olduğunu görüyoruz.

OĞUL - Çocuğun doğacağı söyleniyor. Ama oğul için böyle söylenmiyor. Kutsal Yazılar oğulun doğacağını söylemiyor çünkü doğmadı. Doğumundan önce sonsuz Tanrı Oğlu olarak vardı. Ya da Yuhanna İncil’inde okuduğumuz gibi sonsuz Söz olarak vardı. Bu peygamberlikte, “Bize bir oğul verilecek” sözleri, üstü kapalı bir şekilde bize verilenin ilahi oluşunu ifade ediyor. Bunu daha önce alıntılanan bir ayette gördük. “Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlu'nu gönderdi.” (Galatyalılar 4:4)

Neden İsa’nın bir kadından doğacağı söyleniyor diye soruyoruz? Başkaları hakkında bu şekilde konuşulsa bize ne kadar tuhaf geleceğini düşünün. “Bir kadından doğmuş olan Barak Obama’nın başkanlığının ilk başlarında büyük bir konuşma sanatı ustası olan bir adam görüyoruz.” “Bir kadından doğmuş olan Alex de Souza Türkiye’de oynayan en ünlü yabancı futbolculardan biriydi.” Kadından doğmamış olsalardı nasıl var olabilirlerdi ki? Doğumunda ve kökeninde bu tür bir dil kullanmayı gerektirecek kadar özel olan neydi? Hiçbir şey. Tabii ki doğdular. Yaşam böyle başlar zaten! 17 image11316 miracle heal jesus touch long 45Fakat İsa’nın durumunda beklenmedik bir şey oldu. Doğaüstü olan gerçekleşti. Beden alma gerçekleşti. Gerçekten Tanrı olan bizim uğrumuza insan oldu. Her şeyin Rabbi olan, boyun eğme konumuna ve kul biçimini almaya kabul etti. Bizim doğamızı ve yaratılışta bizim sahip olduğumuz yeri yüklenmesi onun kendisini ne kadar da alçaltmasıdır! Bunun üzerinde düşünün.Söz, insan olup aramızda yaşadı.” (Yuhanna 1:14)

Kavranması mümkün olmayan özverili, fedakar bir sevgi eylemiyle, beden almak ve günahkarlar yerine ölmek için Tanrı cennetin yüceliğini bıraktı. Beden almak ve günahkarlar yerine ölmek. Hayır, hayır, hayır...Tanrı ölmedi. İçinde bulunduğu beden, İsa’nın insan doğasının bir parçası olan beden öldü. Evrenin Tanrısı, insan tarihine müdahale etmek ve kendilerini kurtaramayacak olanları kurtarmak için sevgiyle sonsuzluktan aşağı indi. Bedeli ödedi. Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23)

Nasıl da kendini alçalttı! “Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.” (Filipililer 2:6-8). İnsan bedeninde Tanrı olarak günahı ve ölümü sonsuza dek fethetmek için geldi.

Bu nedenle, İsa göklerden geldiğini iddia edebiliyordu. “Gökten inmiş olan İnsanoğlu'ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır.” (Yuhanna 3:13). İsa, aynı zamanda bu nedenle her yerde aynı anda var olabildiğini iddia edebiliyordu. “İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi:

"Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” (Matta 28:18-20)

18 image10227 question mark wonder exclaim blue long 45İsa bütün bu ilahi niteliklere sahip olduğunu iddia ediyordu çünkü aynı zamanda ilahi bir doğaya sahiptir.

“Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı… Söz, insan olup aramızda yaşadı.” (Yuhanna 1:1-4, 14)

Söz, insan olup aramızda yaşadı.

Bu ayet, herhangi birinin herhangi bir konuda söylediğini duyduğunuz en şok edici şey olmalıdır. Gerçekten de, bu web sitesi bugüne kadar ziyaret ettiğiniz en sıra dışı web sitesi olabilir. Cennette kendisine katılmanız için sizleri davet eden bir Tanrı hakkında öğreniyorsunuz. Bunu mümkün hala getirmiş olan Tanrı’dır. Kaderle ya da işlediğiniz sevapların sayısıyla ilgili değildir. Onun için yapmanız gerekenlere bağlı değildir. Tanrı’nın halihazırda sizin için yapmış olduklarına bağlıdır! Kuşkusuz, okudukça Tanrı hakkında anlayışınızda büyük bir devrim olacaktır!

İsa, insan bedeni almış Tanrı’dır. Yarı Tanrı, yarı insan değildir. Tümüyle Tanrı ve tümüyle insandır. Yani, İsa’nın iki ayrı doğası vardır. İsa, Tanrı olan Söz’dü ve Tanrı’yla birlikteydi ve beden aldı. Bu gerçekleri açıklayan ayetleri okurken üç şeyi aklınızdan çıkarmayın: 1) Tanrı için hiçbir şey olanaksız değildir. 2) Tanrı insan düşüncesinin ötesinde bir dünyada mesken kurmuştur. 3) Tanrı doğaüstü bir varlıktır ve sadece kendisini doğaüstü bir şekilde açıklayarak bilinebilir.

Tanrı değişti mi? Tanrı’nın doğasının değişmediğine inandığınızdan eminim. Sizinle aynı fikirdeyim, karakteri, bilgisi ve varlığı değişmez. Tanrı, her zaman her yerde olmuştur. Her zaman, kutsal, ilahi, her şeyi bilen, her yerde var olan, her şeye gücü yeten ve pak olmuştur. Tanrı’da bu gibi nitelikler değişmez çünkü bunlar O’nun doğasının bir parçasıdır.

19 iii receive it5 temp5 45İsa’dan Tanrı Sözü olarak söz eden ayetlerde, Söz kelimesinde, doğasının değiştiğine işaret eden herhangi bir değişiklik görmüyoruz. Mesih kişisinde, iki ayrı doğanın aynı anda varolması söz konusudur. İşte bu nedenle, elçi Pavlus esin aldığı sırada şöyle söylüyor, “Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunuyor.” (Koloseliler 2:9)

NOT: İncil’in İsa’nın ilahi doğasıyla ilgili öğrettiklerini yanlış anlamayın. Hiçbir insan, hiçbir peygamber, kimse bu süreci tersine çevirip üzerine ilahi bir doğa alamaz. Ben insanlığıma tanrılığı ekleyemem. Bir trilyon Hıristiyan da İsa’yı Tanrı’ya dönüştüremez. İnsan Tanrı olamaz. İncil bunu öğretmiyor. Bunun nasıl olduğuyla ilgili sırrı gerçekten de anlayamayız ama Tanrı’nın, gücüyle, üzerine insan doğası alması kesinlikle anlaşılabilir. Bunu iki doğayı bir insanda birleştirecek şekilde yapabilir. Tanrı kendisini insan biçimiyle donatamaz mı? Tanrı büyük değil mi? İnsanın büyüklükle ilgili anlayışından daha büyük değil mi? Unutmayın, dünyada anlaşılması en kolay şey olmayabilir ama kesinlikle mantıksız değildir.    

Ne öğrendik?

İsa’nın tanrılığının eksiksizliğini veya insanlığının eksiksizliğini inkar etmememiz gerektiğini öğrendik. Doğalarının ikisinden de ödün vermemeliyiz veya ne Tanrı ne de insan olan, başka üçüncü bir varlıkmış gibi düşünmemeliyiz. İsa tamamıyla Tanrı’dır. Aynı zamanda, İsa gerçekten ve tam olarak bir insandı; mükemmel bir insan bedeni ve canına sahipti. Yeni Antlaşma’da Ondan sık sık insan olarak söz ediliyor. Fakat bu aynı zamanda ilahi olmadığını kanıtlamıyor- aynı şekilde Tanrı denmesi de, insan olmadığını kanıtlamıyor. “Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı'dır! Amin. (Romalılar 9:5)

NOT: Tanrı birdir. Eski Antlaşma (Tevrat ve Zebur) bunu öğretir. “Dinle, ey İsrail! Tanrımız RAB tek RAB'dir.” (Yasa’nın Tekrarı 6:4, Eski Antlaşma ). İsa bunu Yeni Antlaşma’da (İncil) vurguladı. “Onların tartışmalarını dinleyen ve 20 image3634 one god 45İsa'nın onlara güzel yanıt verdiğini gören bir din bilgini yaklaşıp O'na, "Buyrukların en önemlisi hangisidir?" diye sordu. İsa şöyle karşılık verdi: "En önemlisi şudur: 'Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab tek Rab'dir. Tanrın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.'” (Markos 12:29-30, İncil)

Hıristiyan inancı tek bir Tanrı’ya inançtır. Birilerinden Hıristiyanlar’ın üç tanrıya inandığını duymuş olabilirsiniz. Eğer bunu duyduysanız yanlış bilgilendirilmişsiniz. “...Tanrı ise birdir.” (Galatyalılar 3:20, İncil)

Tek bir Tanrı var. İki, üç ya da daha fazla Tanrı hiçbir zaman olmayacaktır. Birkaç ilahi öz hiçbir zaman olmayacaktır.Öyle ki, doğudan batıya dek benden başkası olmadığını herkes bilsin. RAB benim, başkası yok.” (Yeşaya 45: 6, Eski Antlaşma). Bu doktrin, Kutsal Kitap bildirisinin merkezinde bulunmaktadır; hem Eski Antlaşma hem de Yeni Antlaşma bunu açık ve kesin olarak öğretir. Bildirinin basitliğine ve Kutsal Kitap’ın bunu açıkça sunmasına karşın birçok insan Hıristiyanlar’ın neye inandığı konusunda yanlış bir fikre sahiptir.

İsa Tanrı mıdır? İsa Tanrı mı? adlı dizide bu soruyu uzun uzadıya ele alacağız. İlk başta Hıristiyan inancının tek tanrılı bir inanç olduğu konusunda sizi temin etmek istiyorum. İsa’nın Tanrı’nın tek olduğuna ilişkin kesin açıklamasını zaten okuduk. İsa buna birinci buyruk dedi. Yeni Antlaşma Eski Antlaşma’nın tek Tanrı öğretişini varsayar ve bu mesajı birçok kere tekrar eder.

“…aklayacak olan Tanrı tektir.” (Romalılar 3:30, İncil)

“Birden fazla Tanrı yoktur.” (1.Korintliler 8:4, İncil)

“Sen Tanrı'nın bir olduğuna inanıyorsun, iyi ediyorsun. Cinler bile buna inanıyor ve titriyorlar!” (Yakup 2:19, İncil)

* * * * *

MÜSLÜMAN OKUYUCULARIMIZA (2)

Tanınmış bir Hıristiyan akademisyen Kuzey Afrika’nın Akdeniz kıyısı boyunca yürümekteydi. Yürüyüşü sırasında, elindeki kovayı deniz suyuyla doldurup sonra da kumdaki büyük deliğe döken bir çocuk gördü. 20b image5550 pail ocean 45Adam çocuğa ‘Neden bunu yapıyorsun?’ diye sordu.
“Akdeniz’i deliğe döküyorum, diye cevap verdi çocuk büyük bir ciddiyetle.
“Oğlum, ne kadar imkansız bir şeyi yapmaya çalışıyorsun! diye azarladı adam çocuğu. “Deniz çok büyük ve senin deliğin çok küçük.” Akademisyen yürüyüşüne devam ederken, kendisinin Tanrı’nın doğası hakkında yazma gayretlerinin de o çocuğun gayretine benzediği aklına geldi;

Konu fazlasıyla derin ve adamın aklı fazlasıyla küçüktü!

İsa’nın ikili doğası Kutsal Yazılar’daki kavranılmaz bir gerçektir. Tüm ilahi gizemler arasında kuşkusuz en derinidir. Bunu tamamen anlamak için sonsuzluğu beklememiz gerekecek.

Kutsal Kitap’tan İsa’nın, başka hiçbir insanın sahip olmadığı bir şekilde, iki ayrı doğası olduğunu görüyoruz. Aşağıda Kutsal Yazılar’ın İsa’nın ikili doğası hakkında anlattıklarını açıklayan karşılaştırmalı bir liste bulunmaktadır. Eski Antlaşma’daki Mika Kitabı dışındaki ayetler dışında hepsi İncil’den alınmıştır.

Sizden bir şey rica edebilir miyim? Lütfen açık düşünceli olun. Bizim zihinlerimiz paraşüt gibidir. Ancak açık olduklarında en iyi şekilde çalışırlar.

21 image9829 god light 45İSA İNSAN OLARAK DOĞDU. “Onlar oradayken, Meryem'in doğurma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu.” (Luka 2:7)

FAKAT TANRI OLARAK, EZELDEN BERİ VARDI. “Ama sen, ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde, İsrail'i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak. Onun kökeni öncesizliğe, zamanın başlangıcına dayanır.” (Mika 5:2, Eski Antlaşma). “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi.” (Yuhanna 1:1-2)

İSA İNSAN OLARAK ZİHİNSEL, FİZİKSEL VE SOSYAL AÇIDAN GELİŞTİ. “İsa bilgelikte ve boyda gelişiyor, Tanrı'nın ve insanların beğenisini kazanıyordu.” (Luka 2:52)

FAKAT TANRI OLARAK, HİÇBİR ZAMAN DEĞİŞMEZ. "İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır." (İbraniler 13:8)

İSA İNSAN OLARAK İBLİS TARAFINDAN DENENDİ. “Kutsal Ruh'la dolu olarak Şeria Irmağı'ndan dönen İsa, Ruh'un yönlendirmesiyle çölde dolaştırılarak kırk gün İblis tarafından denendi.” (Luka 4:1)

FAKAT TANRI OLARAK, CİNLERİMİZİ KOVAR. “İsa, çeşitli hastalıklara yakalanmış birçok kişiyi iyileştirdi, birçok cini kovdu. Cinlerin konuşmasına izin vermiyordu. Çünkü onlar kendisinin kim olduğunu biliyorlardı.” (Markos 1:34)

İSA İNSAN OLARAK ACIKTI. “İsa kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı.” (Matta 4:2)

FAKAT TANRI OLARAK, ‘YAŞAM EKMEĞİYDİ’ VE BÜYÜK KALABALIKLARI MUCİZEVİ BİR ŞEKİLDE DOYURDU. “İsa, "Yaşam ekmeği Ben'im. 22 image6230 bread 45Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz" dedi.” (Yuhanna 6:35). “Vakit ilerlemişti. Öğrencileri İsa'ya gelip, "Burası ıssız bir yer" dediler, "Vakit de ilerledi. Halkı salıver de çevredeki çiftlik ve köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar." İsa ise, "Onlara siz yiyecek verin" diye karşılık verdi. Öğrenciler İsa'ya, "Gidip iki yüz dinarlık ekmek alıp onlara yedirelim mi yani?" diye sordular. İsa onlara, "Kaç ekmeğiniz var, gidin bakın" dedi. Öğrenip geldiler, "Beş ekmekle iki balığımız var" dediler. İsa herkesi küme küme yeşil çayıra oturtmalarını buyurdu. Halk yüzer ellişer kişilik bölükler halinde oturdu. İsa beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı. Herkes yiyip doydu. Artakalan ekmek ve balıktan on iki sepet dolusu topladılar.” (Markos 4:35-43)

İSA İNSAN OLARAK SUSADI. “Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı yerine gelsin diye, "Susadım!" dedi. Orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak O'nun ağzına uzattılar. İsa şarabı tadınca, "Tamamlandı!" dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti.” (Yuhanna 19:28)

FAKAT TANRI OLARAK, YAŞAYAN SU VERDİ. “İsa şöyle yanıt verdi: "Bu sudan her içen yine susayacak. Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su, içende sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak." (Yuhanna 4:13-14)

İSA İNSAN OLARAK YORGUN DÜŞTÜ. “Yakup'un kuyusu da oradaydı. İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu.” (Yuhanna 4:6)

23 image5199 storm 45FAKAT TANRI OLARAK, RAHAT VERDİ. “Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm.” (Matta 11:28)

İNSAN OLARAK İSA FIRTINA SIRASINDA UYUDU. “İsa, teknenin kıç tarafında bir yastığa yaslanmış uyuyordu. Öğrenciler O'nu uyandırıp, "Öğretmenimiz, öleceğiz! Hiç aldırmıyor musun?" dediler.” (Markos 4:38)

FAKAT TANRI OLARAK, FIRTINAYI DİNDİRDİ. “İsa kalkıp rüzgarı azarladı, göle, "Sus, sakin ol!" dedi. Rüzgar dindi, ortalık sütliman oldu. İsa öğrencilerine, "Neden korkuyorsunuz? Hâlâ imanınız yok mu?" dedi. Onlar ise büyük korku içinde birbirlerine, "Bu adam kim ki, rüzgar da göl de O'nun sözünü dinliyor?" dediler.” (Markos 4:39-41)

İSA İNSAN OLARAK DUA ETTİ. “Ne var ki, İsa'yla ilgili haber daha da çok yayıldı. Kalabalık halk toplulukları İsa'yı dinlemek ve hastalıklarından kurtulmak amacıyla akın akın geliyordu. Kendisi ise ıssız yerlere çekilip dua ediyordu.” (Luka 5:15-16)

FAKAT TANRI OLARAK, DUALARA CEVAP VERDİ. “Benim adımla benden ne dilerseniz yapacağım.” (Yuhanna 14:14)

İSA İNSAN OLARAK KIRBAÇLANDI VE DÖVÜLDÜ. “O zaman Pilatus İsa'yı tutup kamçılattı. Askerler de dikenlerden bir taç örüp O'nun başına geçirdiler. Sonra O'na mor bir kaftan giydirdiler. Önüne geliyor, "Selam, ey Yahudiler'in Kralı!" diyor, yüzüne tokat atıyorlardı.” (Yuhanna 19:1-3)

FAKAT TANRI OLARAK, HASTALARI İYİLEŞTİRDİ. “Akşam olunca birçok cinliyi kendisine getirdiler. 24 image10976 jesus miracle hand light heal xxx 45İsa onlardaki kötü ruhları tek sözle kovdu, hastaların hepsini iyileştirdi. Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: "Zayıflıklarımızı O kaldırdı. Hastalıklarımızı O üstlendi."” (Matta 8:16-17)

İSA İNSAN OLARAK ÖLDÜ. “Ama İsa yüksek sesle bağırarak son nefesini verdi.” (Markos 15:37)

TANRI OLARAK BULUNDUĞU BEDENİ ÖLÜMDEN DİRİLTTİ. “Yahudi yetkililer İsa'ya, "Bunları yaptığına göre, bize nasıl bir belirti göstereceksin?" diye sordular. İsa şu yanıtı verdi: "Bu tapınağı yıkın, üç günde onu yeniden kuracağım." Yahudi yetkililer, "Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi kuracaksın?" dediler. Ama İsa'nın sözünü ettiği tapınak kendi bedeniydi. İsa ölümden dirilince öğrencileri bu sözü söylediğini hatırladılar, Kutsal Yazı'ya ve İsa'nın söylediği bu söze iman ettiler.” (Yuhanna 2:18-22)

İSA İNSAN OLARAK GÜNAH İÇİN BİR KURBAN OLDU. “Oysa Mesih, kendisini bir kez kurban ederek günahı ortadan kaldırmak için çağların sonunda ortaya çıkmıştır. Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.” (İbraniler 9:26-28). “O günahlarımızı, yalnız bizim günahlarımızı değil, bütün dünyanın günahlarını da bağışlatan kurbandır.” (1.Yuhanna 2:2)

TANRI OLARAK, GÜNAHI BAĞIŞLADI. “İsa onların imanını görünce felçliye, "Oğlum, günahların bağışlandı" dedi. Orada oturan bazı din bilginleri ise içlerinden şöyle düşündüler: "Bu adam neden böyle konuşuyor? Tanrı'ya küfrediyor! Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir?" Akıllarından geçeni hemen ruhunda sezen İsa onlara, "Aklınızdan neden böyle şeyler geçiriyorsunuz?" dedi. "Hangisi daha kolay, felçliye, `Günahların bağışlandı' demek mi, yoksa, 'Kalk, şilteni topla, yürü' demek mi? Ne var ki, İnsanoğlu'nun yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye..." Sonra felçliye, "Sana söylüyorum, kalk, şilteni topla, evine git!" dedi.” (Markos 2:5-10)

İSA İNSAN OLARAK HER ŞEYİ BİLMİYORDU. “Orada, on iki yıldır kanaması olan bir kadın vardı. Birçok hekimin 25 image4035 god relation touch know 45elinden çok çekmiş, varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine daha da kötüleşmişti. Kadın, İsa hakkında anlatılanları duymuştu. Bu nedenle, kalabalıkta O'nun arkasından gelip giysisine dokundu. İçinden, "Giysilerine bile dokunsam kurtulurum" diyordu. O anda kanaması kesiliverdi. Kadın, bedeninin derinliğinde acıdan kurtulduğunu hissetti. İsa ise, kendisinden bir gücün akıp gittiğini hemen anladı. Kalabalığın ortasında dönüp, "Giysilerime kim dokundu?" diye sordu.” (Markos 5:25-30)

TANRI OLARAK, HER ŞEYİ BİLİYORDU. “Öyle ki, anlayışın verdiği tam güvenliğin bütün zenginliğine kavuşsunlar ve Tanrı'nın sırrını, yani bilginin ve bilgeliğin bütün hazinelerinin saklı olduğu Mesih'i tanısınlar.” (Koloseliler 2:2-3). “Ama İsa bütün insanların yüreğini bildiği için onlara güvenmiyordu.” (Yuhanna 2:24). “Onların ne düşündüklerini bilen İsa dedi ki, "Yüreğinizde neden kötü düşüncelere yer veriyorsunuz?” (Matta 9:4)

İSA İNSAN OLARAK ÖZEL BİR GÜCE SAHİP DEĞİLDİ. “Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam.” (Yuhanna 5:30)

TANRI OLARAK TÜM GÜÇLERE SAHİPTİ. “Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunuyor.” (Koloseliler 2:9)

İSA İNSAN OLARAK, ETTEN VE KEMİKTEN BİR BEDENE SAHİPTİ. Ölümden dirilişinden sonra, İsa öğrencilerine göründü ve şöyle dedi, “Ellerime, ayaklarıma bakın; işte benim! Dokunun da görün. Hayaletin eti kemiği olmaz, ama görüyorsunuz, benim var.” (Luka 24:39)

26 image11020 jesus resurrection dark yellow 45TANRI OLARAK TANRILIĞIN TÜM DOLULUĞU ONDA BULUNMAKTADIR. “Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunuyor.” (Koloseliler 2:9)

İSA İNSAN OLARAK BİR KULDU. ** “Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.” (Filipililer 2:7-8)

TANRI OLARAK, KENDİSİNE KULLUK ETMEMİZ GEREKEN RABDİ VE HALA ÖYLEDİR. “Onlar oradayken, Meryem'in doğurma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu. Onu kundağa sarıp bir yemliğe yatırdı. Çünkü handa yer yoktu. Aynı yörede, sürülerinin yanında nöbet tutarak geceyi kırlarda geçiren çobanlar vardı. Rab'bin bir meleği onlara göründü ve Rab'bin görkemi çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar. Melek onlara, "Korkmayın!" dedi. "Size, bütün halkı çok sevindirecek bir haber müjdeliyorum: Bugün size, Davut'un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih'tir.” (Luka 2:6-11)

** “…ululuğunu bir yana bıraktı.” Bunun anlamı Tanrı’nın Tanrısal doğası ve mükemmeliyetini tam anlamıyla bırakması olamaz. Tanrı’nın bunu yapması mümkün olamazdı. Her şeye gücü yetme ve her şeyi bilme özelliklerini bırakamaz. Tanrı olmayı bırakamaz. Öte yandan, belirli bir süre için görkeminin görüntüsünü bir kenara bırakması olarak anlaşılabilir. Bunu söylerken, yüceliğinin dışsal görünümlerini bir kenara bırakabilmesini kast ediyorum.

Güneş, bir bulut veya güneş tutulması nedeniyle tam olarak görünmediği zaman görkeminde 27 image10095 cloud 45bir değişiklik olmaz. Görmesek de, güneşten çıkan ışınlar sönmüş değildir. Aynı şekilde, güneş de herhangi bir değişime uğramamıştır.

Tanrı ilahi olma özelliğini geçici bir süre için saklayabilir mi? Bunu yapabilir çünkü Tanrı bize böyle yaptığını söylüyor. Tanrı biçiminde iken, bunun üzerine başka bir biçim aldı. Kul biçimini aldı. Kul olarak göründü, bir kulun işlerini yaptı ve bir kul olarak sayıldı. Kullara uygun görülen eylemleri yapmak üzere kendini alçalttı. İsa öğrencilerine şöyle dedi, “Oysa ben aranızda hizmet eden biri gibi oldum.” (Luka 22:27)

Tanrımız’ın içinde nasıl da harika bir lütuf bulunuyor! “Bu lütuf, tanrısızlığı ve dünyasal arzuları reddedip şimdiki çağda sağduyulu, doğru, Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürebilmemiz için bizi eğitiyor. Bu arada, mübarek umudumuzun gerçekleşmesini, ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz. Mesih bizi her suçtan kurtarmak, arıtıp kendisine ait, iyilik etmekte gayretli bir halk yapmak üzere kendini bizim için feda etti.” (Titus 2:12-14)

* * * * *

MÜSLÜMAN OKUYUCULARIMIZA (3)

Hıristiyanlık hakkında inandıklarınızın ne kadarının doğru olduğunu merak ediyorum? Eğer Hıristiyanlık’ın öğretişlerinin 28 what is man that thou art mindful of him contrast more 45mantıksız olduğunu düşündüyseniz bunu düşünmenizin iki nedeni olabilir.

1) Hıristiyanlık inancı konusunda yanlış bilgilendirilmiş olabilirsiniz ve gerçek Hıristiyanlar’ın reddettiği bir şeyi reddediyorsunuz.

2) Tanrı’nın kendisiyle ilgili vahyini anlayamamanızı mantıkla karıştırıyorsunuz. Anlayışımızın ötesinde olan şeye ‘mantıksız’ diyemeyiz ki! İsa’nın gerçek kişiliğiyle ya da Kutsal Kitap’la görüş birliğinde olan başka konularla ilgili gerçek yanıtlar vardır. Bunlar kafanızı karıştırsa da, bunları reddetmeyi seçseniz de bu böyledir. Sadece anlayamadığımız için İsa’nın insan ve ilahi doğasını reddetmemiz gerekmez.

İsa’nın birebir ‘Ben Tanrı’yım’ sözlerini söylediğine ilişkin Kutsal Kitap’ta bir kayıt yoktur. Öyleyse, Hıristiyanların İsa’yı tanrılaştırmaya çalıştıkları anlamına geliyor mu?

İsa’nın birebir ‘Ben Tanrı’yım’ sözlerini söylediğine ilişkin Kutsal Kitap’ta bir kayıt yoktur. Bu nedenle bazı eleştirmenler Hıristiyanlar’ın İsa hakkında ileri sürdükleri bazı iddiaların geçerli olmadığı sonucuna varıyorlar. 29 image5541xx minimal sharpest text1 not bold 45Ama İsa hiçbir zaman “Ben Tanrı değilim,” de demedi, o halde bu tür bir akıl yürütme bizi bir yere götürmüyor, öyle değil mi? İncil’i okuduğunuzda gördüğünüz şey İsa’nın ilahi olduğunu çeşitli şekillerde iddia etmesidir. Elçiler de öyle. İncil de öyle. İsa, Hıristiyanlık’ın başından beri ilahi olarak görülmüştür. Hıristiyan kilisesinin en eski belgeleri İsa’ya ilahi bir konum atfeder.

İsa’yı tanrılaştırmaya çalışıyor muyuz? Hiç de öyle değil! Kutsal Kitap’ın İsa hakkında söylediklerine inanıyoruz. Bu kadar. Örneğin, Yargı Gününde insanların hepsi kimin huzuruna çıkacaklar? Yaratıcılarının huzuruna mı yoksa peygamberlerden birinin huzuruna ? Tanrı'nın ve dirilerle ölüleri yargılayacak olan Mesih İsa'nın önünde, O'nun gelişi ve egemenliği hakkı için sana buyuruyorum...” (2.Timoteos 4:1). 

İsrail binlerce yıl boyunca, öteki uluslar genel olarak ışığı reddedip ruhsal karanlıkta yaşadıkları halde Tanrı’ya bakan tek ulus olmuştu. İsrail ve esin almış peygamberleri, tek Tanrı’ya inanıyorlardı. Bu tek Tanrı insanlığın cennet ya da cehenneme gitmesini belirleyecek olan kaderle kişisel olarak ilgilenen ve kendilerine Kutsal Yazılar’ı veren Tanrı’ydı. Mesih’i reddetmiş olmaları gözleri üzerinde örtülü bir körlük getirdi. Bunlar daha önce ruhsal olarak en iyi yargı yürütebilen insanlardı.

Yahudiler Mesihleri’ne inanmıyorlar ve bu yüzden Kutsal Yazılar’ı çalıştıklarında O’nu orada göremiyorlar.

Bugün çoğu Yahudi kendilerini Yahudi olarak görse de ‘laik’ olmayı tercih ediyorlar. Herhangi bir Yahudi hareketi benimsemiyorlar. Kutsal Kitap’la ilgili herhangi bir şeyle ilgileri de yoktur. 30 image12143 blind eyes closed 45Kutsal Yazıları’nı çalışmak için zaman ayıranlar azınlıkta ama ne zaman okusalar bunu ‘üstü örtülü bir şekilde’ yapıyorlar. Bunun İncil’de nasıl açıklandığına bakın.

“İsrailoğulları'nın zihinleri körelmişti. Bugün bile Eski Antlaşma okunurken zihinleri aynı peçeyle örtülü kalıyor. Çünkü bu peçe ancak Mesih aracılığıyla kalkar. Ne var ki, bugün bile Musa'nın yazıları okunduğunda yüreklerini bir peçe örtüyor. Oysa ne zaman biri Rab'be dönerse, o peçe kaldırılır. Rab Ruh'tur, Rab'bin Ruhu neredeyse orada özgürlük vardır.” (2. Korintliler 3:14-17)

Yahudiler gibi bir halkın kendi Kutsal Yazıları’nın gerçek anlamını anlamamaları gerçekten çok üzücüdür. Yukarıdaki ayetleri okuduğumuz zaman aynı trajedinin bugün de geçerli olduğunu görüyoruz.

Elçı Pavlus İsrail’in ruhsal körlüğüne çok üzülüyordu.

İncil’de Elçi Pavlus’un Tanrı’nın esiniyle yazdığı üç ayete kulak verelim; Kardeşlerimin, soydaşlarım olan İsrailliler'in yerine ben kendim lanetlenip Mesih'ten uzaklaştırılmayı dilerdim. Evlatlığa kabul edilenler, Tanrı'nın yüceliğini görenler onlardır. Antlaşmalar, buyrulan Kutsal Yasa, tapınma düzeni, vaatler onlarındır. Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı'dır! Amin.  (Romalılar 9: 3-5)

Tanrı, Aden bahçesinden başlayarak, bütün Kutsal Yazılar boyunca günahın sonucunun ölüm olduğunu söyledi. Adil olan ve sözünü tutan bir Tanrı, günah gördüğü yerde, sadece iki şekilde karşılık verir. Üç şekilde değil. 31 image4420 blood 45Hemen akla gelecek şekilde değil. Seçeneklerden biri, bağışlanmayı istediğimiz an öylece bağışlanmamız söz konusu olamaz. Tanrı günahı bu şekilde ele almaz. Aden bahçesinde ilk anne babamızın günahına bu şekilde karşılık vermedi. Kimsenin günahı karşısında böyle yapmaz. Kutsal Kitap’ın ilk birkaç sayfasını okuduysanız, Adem ve Havva günah işledikten hemen sonra Aden bahçesinde kan döküldüğünü bilirsiniz. İki günahkarın yerine masum bir hayvanın kanı döküldü. Tanrı bunu onların yerine yaptı. Neden? “Kan dökülmeden bağışlama olmaz.” (İbraniler 9:22)

Bunun bazılarınızı şaşırtacağını biliyorum ama itaatsizliklerimize karşı Tanrı ancak iki yoldan biriyle karşılık verir. Bu kadar görkemli bir Tanrı için çok fazla seçenek değil, bunu kabul ediyorum. “İsyanlarımıza karşılık vermesinin sonsuz yolu olmalı” diyebilirsiniz. Ne demek istediğinizi anlıyorum. Siz bu yazıyı okurken bilim insanları evrendeki galaksilerin sayılarını tahmin etmeye çalışıyorlar. Hubble Uzay Teleskopu web sitesi, evrende yüz milyarlarca galaksi veya ‘yıldız kenti’ olduğuna dair tahminlerini bildiriyor. Kısa bir süre önce yapılan bir Alman süper bilgisayar simülasyonu, sayılarının 500 milyar kadar olabileceğini tahmin ediyor. Tanrı’nın bu kadar devasa galaksiler yaratıp sonra da günahkar oluşumuz söz konusu olduğunda kendisini iki seçenekle sınırlamasını düşünün bir kere.

Gerçek şu ki, Tanrı kendisine sadece iki seçenek tanıdı:

(1) Ya kendisine ve yüceliğine karşı her hakaret için günahkara ceza vermelidir. (Tanrı tüm kötülükleri yargılayacak. Yetkin bir doğruluğa sahip Tanrı’nın bunu yapması şarttır.)  

32 image8198 arrow pointing 45(2) Ya da cezayı kendisi üstlenmeli. Tanrı’nın yaptığı seçim bu oldu. Sevinin! Yargıç günah işlemenin cezasının ne olacağını açıkladı, mahkeme salonundaki yerinden kalktı, bizim yerimize cezayı yüklenebilmek için bir insan bedenine büründü, böylece Kurtarıcımız oldu.

Yargıcımız olan İsa, Kurtarıcımız olan İsa

Bence Tanrı’nın bir olduğuna inanmak, İsa’nın Tanrı olduğuna inanmaktan daha kolay. Kutsal Yazılar’ın da bunu kabul ettiğine inanıyorum. “Kuşkusuz Tanrı yolunun sırrı büyüktür. O, bedende göründü...uluslara tanıtıldı, dünyada O'na iman edildi, yücelik içinde yukarı alındı.” (1.Timoteos 3:16). Tabii ki, Tanrı’nın bir olduğunu düşünmek, Tanrı’nın bizlere insan biçiminde göründüğünü düşünmekten daha kolaydır. Öte yandan, yapmamamız gereken hata, sadece anlamadığımız için doğru olamayacağını düşünmemektir. Bu gizem İncil’de nasıl anlatılıyor? Harika- ve bunu düşündüğümüzde bizlere vermesi gereken izlenim de tam olarak budur.

Maalesef, söz konusu gizem olduğunda bazı zihinler bunun inanılmazlık düşüncesini çağrıştırdığını düşünüyorlar. Fakat yaşam da ölüm de, büyük oranda gizemli oldukları halde, reddedilemez gerçeklerdir, öyle değil mi? Yaşam ve ölümü tam olarak anlayamıyoruz ve İsa’nın beden almasıyla ima edilen her şeyi de kavrayamayız. İsa Kişisinde, iki doğanın birliği bulunur. Günahsız insan doğası ve mükemmel ilahi doğası vardır. Bu doğalar değişmemiştir. İnsan doğası tanrılaşmamış ve aynı şekilde, ilahi doğası insan haline gelmemiştir.

İsa’nın beden alması, haklı olarak, tüm zamanların en büyük mucizesi olarak sayılabilir. Bakireden doğum, beden almanın etkin hale geldiği, ilahi olarak atanmış yoldur. İki doğanın bir Kişi’de birliği, bir anlamda insanda paralelini görsek de, çok büyük bir gizemdir. Siz de ben de, hem can hem de bedeniz. Bu bir gizem olsa da, Tanrı’nın insan olması gizemi bunun çok ötesindedir.

33 image11331 face look up 45İsa hem Tanrı, hem de insandı. Bunun böyle olduğunu Tanrı’nın Kutsal Yazılar’da kendisi hakkında açıkladıklarından biliyoruz. Bizler, ancak Tanrı’nın kendisi hakkında bizlere söylemeyi seçtiklerini bilebiliriz, öyle değil mi? İsa’nın nasıl hem Tanrı, hem de insan olduğunu açıklamaya çalıştım ama bu hala bir gizemdir. Öte yandan, gizem, çelişki demek değildir! Beden alma en büyük gizem olsa da ve İsa’nın hem Tanrı hem de insan olduğunu hiçbir zaman tam olarak anlayamasak da, İsa’nın tamamıyla Tanrı ve tamamıyla insan ama bir kişi olduğunu ikrar edebiliriz. Kutsal Yazılar, Ondan bu şekilde söz ediyor ve biz de öyle yapmalıyız. Bu gerçekle aynı fikirde olmamak, benimle değil, Tanrı’yla fikir birliğinde olmamak demektir.

Eminim hatırlayacaksınız, beş ayete bakıp Söz’ün (İsa) beden aldığını görmüştük. Büyüleyici değil mi, özellikle de, beden almadan önce Söz’ün (İsa) durumunu düşündüğümüzde:

“Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Söz, insan olup aramızda yaşadı.” (Yuhanna 1:1-4, 14)

Bu ayetlerde, esin almış yazarın bizlere, İsa’nın var olmadığı bir zamanın olmadığını söylediğini görüyoruz. “Başlangıçta Söz vardı.” Grekçe ‘eimi’deki ‘idi’, zamandan bağımsız olarak var olmayı kast ediyor. Ayeti şu şekilde çevirebilirdik: “Başlangıçta zaten Söz vardı.” Başlangıç başladığında, o zaten oradaydı. Onun var olmadığı bir zaman hiç olmadı. Yaratılmış bir varlık değildir. Yaratılışın başlangıcından önce İsa zaten oradaydı. Başlangıcı ve sonu olmayan Tanrı Oğlu’dur.

NOT: İsa kişisiyle ilgili Kutsal Kitap’ın öğretişini kabul ettiğimizde şirk günahını işlemiş olmuyoruz. İsa, üç tanrıdan biri değildir. İncil bunu öğretmiyor ve İsa’ya gerçekten iman edenler buna inanmıyorlar. Üç ilahi öz yoktur. Tanrı’ya özgü tek bir ‘öz’ vardır. Bu nedenle ayetimiz şöyle DEMİYOR: “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrılarla birlikteydi ve Söz Tanrılardan biriydi. Başlangıçta O, Tanrılarla birlikteydi. Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı...Söz, insan olup aramızda yaşadı.” (Yuhanna 1:1-3, 14)

34 jesus the word became flesh1 45İsa için ‘Söz’ deniyor. İncil’in orijinal dilinde ‘söz’ logos demektir. Bu söz, ayetlerde dört kez geçiyor. İsa için neden ‘Söz’ kelimesi kullanılıyor? Bu sorunun yanıtı Tanrı’nın kendisini açıklamasıyla ilgilidir. Eğer düşüncelerimi bilmek isterseniz, sözlerimle açıklamam gerekir. Tanrı kendisini İsa’da kusursuz ve eksiksiz bir şekilde açıkladığı için burada İsa için ‘Söz’ kelimesi kullanılıyor.

Tanrı’nın kendisini İsa’da ve İsa aracılığıyla gösterdiğini görüyoruz. Görünmez Tanrı görünür oldu! “Görünmez Tanrı'nın görünümü...O'dur.” (Koloseliler 1:15). Tamamıyla görünebilir ve tamamıyla Tanrı’dır. “Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunuyor.” (Koloseliler 2:9)

Tanrı’nın kendisini hakkında söylediği herhangi bir şeyi anlamak kolay mı? Sanmıyorum. Tanrı tamamıyla farklı bir varlık. O sonsuz ve ruh olan bir varlıktır ve bizim ölümlü zihinlerimiz O’nu anlayamaz. Tanrı’yı görebilseydik ve inancımızı gördüklerimiz üzerine kurabilseydik bunun bize kesin olarak yardımı olurdu. Hemen hemen herkes ruhların görülemeyeceğini bilir değil mi? En yakın arkadaşlar bile birbirlerinin ruhlarını göremezler. Bu nedenle, İncil’de Tanrı kadar büyük bir varlığın görülemeyeceğini okumak bizi şaşırtmamalı. “Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi.” (Yuhanna 1:18). Hiçbirimiz Tanrı’yı göremeyiz. Tanrı görünmezdir. “Onur ve yücelik sonsuzlara dek bütün çağların Kralı, ölümsüz ve görünmez tek Tanrı'nın olsun! Amin.” (1.Timoteos 1:17).

İsa kimdir? “[Tanrı’nın] varlığının öz görünümüdür. (İbraniler 1:3). Tanrı, İsa kişisinde insan biçimine büründüğü zaman, insan Tanrı’nın gözle görülür bir biçimini gördü. Fakat insan Tanrı’yı hiçbir zaman görmüş değildir. Ruhlar görünmez olduğu için bu mümkün değildir.

Kutsal Kitap, Tanrı’nın bedensel olarak kalıcı bir şekilde görünmesini kaydetmemektedir – İsa Mesih doğana kadar böyle bir şey kaydedilmemiştir. Tabii ki, Tanrı kendisini bedensel biçimde göstermeyi seçmemiş olsaydı, bir bedeni olmazdı. Mucize gerçekleşti ve Tanrı bunu yapmayı seçti. “Tanrı bütün doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördü.” (Koloseliler 1:19). İsa tamamıyla insan mıydı? Bunu sorgulayan kimse olduğunu sanmıyorum. İsa tamamıyla Tanrı mıydı? Evet, İsa’da bir gram tanrılık bile eksik değildi. Ne o zaman, ne de şimdi.

* * * * *

Biz de onlar gibi Rab'le zaman geçirmeliyiz. Bunu nasıl yapabiliriz? Bu kursumuzda size birkaç öneri vermek istiyorum.

Programınıza uygun bir yer ile vakit seçiniz.
İmanlıların çoğu sabah kalktıktan sonra Tanrı ile buluşur. Bazıları ise, yatmadan hemen önce dua ve Tanrı sözü için vakit ayırır. Ama önemli olan nokta, kendi programınıza uygun, dikkatinizi Rab'be doğru bir şekilde yönelebileceğiniz bir yer ve zaman seçmektir.

• Tanrı sözünün hangi kısmından okuyacağınıza karar veriniz.
Her gün, düzenli bir şekilde Tanrı sözünü okursak, zamanla Tanrı'nın birçok konudaki gerçeklerini ve isteklerini öğreniriz. Bu yüzden, Rab ile buluşmadan önce Kutsal Kitap'ın hangi kısmından okuyacağınıza karar vermenin yararı olacaktır. 35 image11617 bible read scriptures history prophecy long 45Yeni imanlılar için uygun bazı yerler, Markos Müjdesi, Yuhanna Müjdesi, Elçilerin İşleri, Yakup, 1.Yuhanna ve Mezmurlar olabilir. Her gün Rab ile buluştuğunuzda, programınıza uygun olarak seçtiğiniz kısımdan bir paragraf, bir bölüm veya birkaç bölüm okuyabilirsiniz.

• Tanrı sözünden okuduğunuz gerçekleri nasıl uygulayacağınızı düşününüz.
Mesih imanlısı, Kutsal Kitap'ı sevap işlemek için okumaz; Tanrı'nın gerçeklerini öğrenmek, bunları düşünce ve davranışlarına uygulamak için okur. Kutsal Kitap'ı okurken, kaçınmamız gereken günahlara, benimseyebileceğimiz örneklere ve uymamız gereken buyruklara dikkat etmeliyiz. Bir gerçeği anlayınca, "Filanca kardeşin bunu yapması gerekir!" demektense, "Ya Rab, benim hayatımda bu gerçeği nasıl uygulayabilirim?" dememiz daha uygundur. Sözü sürekli tekrar etmek değil, öğrendiğimiz gerçeğe uygun yaşamak Tanrı'nın isteğidir.

• Rab ile buluştuğunuz zaman, dua etmeyi unutmayınız.
Kutsal Kitap'ı okumadan önce, dua ediniz. Duanın karşılığı olarak, Kutsal Ruh Tanrı sözünü daha çok anlayış kazandırarak yararlı bir şekilde okumanızı sağlar. İsterseniz, Mezmur 119:18'deki duadan yararlanabilirsiniz. Kutsal Kitap'ta uygulamanız gereken bir noktayı fark edince, dua ederek Rab'bin bu konuda size yardımcı olmasını dileyebilirsiniz. Üstelik, Rab ile buluştuğunuz zaman günahlarınızı itiraf etmek, Rab'be övgüler sunmak, şükretmek ve O'na ihtiyaçlarınızı bildirmek için vakit ayırınız.

Peki, sevgili okuyucumuz; Siz gelecek günlerde Tanrı ile zaman geçirmek için neler yapmayı planladığınızı yazabilir misiniz?

36 image5266 read 45Öncelikle günlük programınızı bir kâğıda yazın. Gün içinde neler yaptığınızı ayrıntılı bir şekilde yazarsanız daha iyi program yapabilirsiniz. O zaman içinde bırakabileceğiniz bazı şeyleri öncelikle bırakın. Çok fazla TV seyretmek, internette zaman geçirmek gibi. Daha erken kalkabilir misiniz? Ya da öğlen yemeğinden sonra bir zamanı Rab'le geçirebilir misiniz? Kendinize bir yer seçip O yerde her zaman Rab ile zaman geçirebilirsiniz.

Rab İsa Mesih hakkında öğrenebileceğiniz her şeyi öğrenmeye çalışın. İsa cennete giden tek yoldur. İnsanları doğru kılabilecek tek Kişi O’dur. Sizi eve, cennete götürebilecek tek Kişi O’dur. 

İsa şöyle dedi, “Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz.” (Yuhanna 10:27-28)

İsa’nın dünyada söylediği en güçlü söz nedir?

İnsanın mükemmel bir doğruluğa ve eksiksiz bir paklığa sahip olması gerekiyorsa, insanın sonsuzluğu cennette geçirme konusunda nasıl bir umudu olabilir? Akla bir kelime geliyor: “Tetelestai.” Bu kelimeyi yüksek sesle okuduğunuzda, İsa’nın ölümünden önce söylediği son sözü söylemiş olursunuz. Tetelestai. Hangi dili konuşuyor olursanız olun, bildiğiniz binlerce kelimeye bu Grekçe kelimeyi ekleyin. Bu kelimeyi İncil’in yazıldığı dilde söylemeye de gerek yok. ‘Tamamlandı’ sözü, bu kelimenin Türkçe çevirisidir.

Neden bu söz önemlidir? İsa’nın dünyada söylediği en güçlü söz budur. İsa bu sözü çarmıhta söyledi. “Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı yerine gelsin diye, “Susadım!” dedi. Orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. 37 image10997 heart love cross sharper long 45Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak O'nun ağzına uzattılar. İsa şarabı tadınca, “Tamamlandı!” dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti.” (Yuhanna 19:28-30)

“Tetelestai” kelimesi, görünüşte çarmıha gerilmiş olmasının yarattığı trajedinin, dünyayı sarsan, kayaları parçalayan, tarihi değiştiren ve insanları ölümden dirilten bir zafer sahnesine dönüşmesini sağlayan kelimeydi. Bu olayın ayrıntılarını İncil’de okuyabilirsiniz. Bütün bunlar İsa’nın öldüğü anda gerçekleşti.

Bir anlamda, bu kelime, Tanrı’nın evreni var ederken söylediği sözlerden daha kuvvetlidir. “Tetelestai” kelimesi öylesine söylenmemişti. Tanrı dünyaya geldi, yeni bedeninin günahımızın cezasını taşıyabilmesi için insanlığa büründü. Bu sözü söylemesi için ölmesi gerekti. (Tabii ki Tanrı ölemez ama büründüğü insan bedeni günahlarımız uğruna bir kurban olarak verildi. Mucizevi bir şekilde, Tanrı en büyük ruhsal ihtiyacımızı kendisi karşıladı. İmkansız mı? “Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.” Luka 1:37)

Bu kelime bir sanatçının kullanacağı bir kelimedir. Bir sanatçı, yapıtlarından birinin önünde durup “Tetelestai” dediğinde kullandığı kelimedir. Yaptığı resim tamamlanmıştır. Sanat yapıtını tamamlamak için eklenebilecek başka hiçbir şey yoktur. Son fırça darbesi vurulmuştur. Resmi tamamlanmıştır.

“Tetelestai” kelimesi aynı zamanda bir müteahhidin kullanacağı bir kelimedir. Yaptırdığı evi satın alan kişiye anahtarlarını teslim ettiğinde müteahhidin kullandığı kelime bu kelimedir. Şöyle der, “Tetelestai. Tamamlandı. Her şeyi plana göre bitirdim. Artık bitti.”

Bu kelime İsa’nın günahlı insan yerine çarmıhta gerçekleştirdiği işin artık bittiğini ifade etmek için kullanılır. Yapmak için başladığı işi tamamladı. “…günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. O'nun yaralarıyla şifa buldunuz.” (1. Petrus 2:24)

* * * * *


Cennete giden yol haritamızda doğruca yürürken ancak Tanrı ile bunu başarabileceğimizi öğrendik. O'nun sözünü okumak, O'nunla konuşmak ve O'nunla zaman geçirmek bizim yolumuzda yol gösterici olacaktır.