headerLogo2b-18pt-myriadpro

Cennete Odaklanmak Kaçış Değil mi?

 

Cennet nihai ve kalıcı olan gerçektir; bu nedenle, “hayır”, dünyada yaşarken cennete odaklanmak bir kaçış değildir. Cennete gitmek mümkünken asıl kaçış sadece bu dünyaya yönelik yaşamak olacaktır. Okyanusta uzun bir deniz yolculuğuna çıkmış birinin yolculuğun sonunda ayaklarının karaya basacağı zamanı düşünmesi kaçış mıdır? Tohumun çiçeğin hayalini kurması bir kaçış mıdır? Cennet bir yalandan ibaret olsaydı, işte o zaman bir kaçış olurdu.

01 cats in a cage sharper 45Cenneti bir ‘kaçış’ olarak görenler ateizmi varsayarlar. Ateist, cennete inananları küçümser; cennet düşüncesinin, dünyada yaşamaları gerektiği gibi yaşamlarına engel olduğunu söyler. ‘Dünyada ne kadar yaşayacağız?’ diye soruyorum. Ateistler gerçekten de uzağı göremezler. Sonra ne olacak? Cennete inancı reddedenler, bu yaşamı nasıl yaşayacaklarını bilemezler. Nereden geliyorlar? Neden buradalar? Nereye gidiyorlar? Bu insanlar, otobüs durağında, kedi kafesinde, adlarının yazılı olduğu etiketi kemirmiş kediler gibidir. Kime ait olduklarını, isimlerini ve evlerini bilmezler. Gerçek şu ki, cennet sonsuz, dünya ise geçicidir. Bütün dikkatlerini bu dünyanın geçici şeylerine verenler, asıl kaçanlar onlardır çünkü bu dünyanın ötesindeki şeylerin gölgesi olan şeylerin arkasına saklanarak boş yere sonsuzluktan kaçmaya çalışanlardır. 

Hristiyan inancıyla ilgili örnek aldığım kişilerden biri bir keresinde şöyle demişti: “Elinde tutamayacağını, kaybedemeyeceği şeyi kazanmak uğruna veren kişi ahmak değildir.” Zenginliğinizi saklayıp, yaşamınızı başkalarına değil de sadece kendinize adamak mı? Hayır, akıllıca davranıp ikisini de vermelisiniz. Eşimle evliliğimizi üzerine kurduğumuz ilkelerden biri, İsa’nın Matta 10:8’de söylediği sözlerdir: “Karşılıksız aldınız, karşılıksız verin.” Eğer O’ndan cennette sonsuz yaşam armağanını karşılıksız aldıysak, bunu başkalarına iletmenin yollarından biri böyle web siteleri kurmaktır. Sizin için.