headerLogo2b-18pt-myriadpro

Katolik Kilisesi’nin Aklanma Konusunda Anlayışı Nedir? “O Kutsal Su Benim İçin Hiç İşe Yaradı mı, Anne?”

01 baptism5 temp5 45Anne babama müjde vermek için eve gitme konusunda bu kadar heyecanlı olduğum tek bir olay daha hatırlamıyorum. Birkaç hafta önce iş yerinden bir arkadaşım bana bir Kutsal Kitap vermişti. Daha önce hiç okumamıştım. Kutsal Kitap’ım yoktu, hiç istememiştim ki. Tanrı’nın insanı içten dışa nasıl değiştirebileceğiyle ilgili gerçek bir hikaye okumak isterseniz, benimkini okumanızı öneririm. Sorular bölümünde İnsanlar Neden İsa’yı Kurtarıcı Olarak Kabul Etmezler? adıyla bu hikayeyi bulabilirsiniz.

Annemle babamın oturma odasında ayakta durmuş anneme bu hikayeyi anlatıyordum. O hafta sonu İsa’ya iman etmiştim. Hikayeyi bitirdiğimde annemin ilk sözleri şunlar oldu.

“Oğlum sen bebekken vaftiz olmuştun.” 
“O kutsal su ne işe yaradı?” diye yanıt verdim, bir yandan da hayatımda yaptığım kötü işlerin kısmi bir listesini sıralıyordum.   

Annemin yanıtını benim bulduğum kadar garip buluyor musunuz? Neden bu dinsel törenden sanki Tanrı’yla doğru bir ilişkiye sahip olmak için ihtiyacım olan tek şeymiş gibi söz ediyordu? Katolik Kilisesi sadece vaftizin cana ilahi yaşamı verdiğini öğretiyor. (Katolik Kilisesi Katekizmi, paragraf 405. Katolik Kilisesi Katekizmi Katolik Kilisesi’nin inanç ve uygulamalarıyla ilgili resmi yayınıdır.) Buna göre o anda, Tanrı’nın yaşamına sözde, ortak olmuştum. (Katolik Kilisesi Katekizmi, paragraf 1265.) Katolik Kilisesi’ne göre, ben daha sadece birkaç haftalıkken, o anda, ruhsal olarak yeniden doğdum, Tanrı’nın çocuğu olarak evlat edinildim ve Katolik Kilisesi’ne katıldım. Öyle görünüyor ki, Katolik Kilisesi’nde vaftiz olan küçük bir kız veya erkek çocuğun hayatında çok önemli şeyler gerçekleşiyor. Peki, ama bu inançların herhangi biri Kutsal Kitap’ta doğrulanıyor mu? Maalesef hiçbiri doğrulanmıyor.

Akrabalarım küçükken çok tatlı bir çocuk olduğumu söylüyorlar. Buklelerimi görmeliydiniz. Fakat aklanma hakkında ki bir yazıda bebek vaftizinden söz etmemin nedeni bu olamaz, öyle değil mi? İşte nedeni. Katolik Kilisesi’nin, sözde vaftiz aracılığıyla gerçekleşen ruhsal dönüşüm için kullandığı ilahiyat terimi aklanmadır. (Katolik Kilisesi Katekizmi, paragraf 1987-1995 ve 2019-2020.) Bu dizide, Katolik öğretişlerine Kutsal Yazılar ışığında bakıyoruz. Bakalım aklanma hakkında öğrettikleri Kutsal Kitap’a uyuyor mu? 

Eyüp Kaygılıydı…

02 image11183 look up 45Eyüp bir seferinde, hayatta hepimizin kendimize sorduğu bir soruyu dillendirmişti: “Tanrı'nın önünde insan nasıl haklı çıkabilir?” (Eyüp 9:2, Eski Antlaşma)

Eyüp, Tanrı’yla ilişkisi konusunda kaygılıydı. Hepimiz öyle değil miyiz? Kendi çabalarımız aracılığıyla Tanrı’nın kabullenişini kazanmak için yapabileceğimiz her şeyi yaptığımız halde, sürekli olarak bir soru kapımızı çalıp duruyor ve huzurumuzu bozuyor. “Bu, yeterli mi?” Eyüp’ün sorduğu soruyu sordunuz. Peki, kesin bir yanıt aldınız mı? Yoksa şu ifadenin çeşitli biçimlerini mi duydunuz, ‘Yargı Günü’ne kadar bekle, bu arada elinden gelenin en iyisini yap. İyi olmaya çalış.” Bu yazının sonunda umarım yaşamınızın en büyük keşfini yapmış olursunuz. Tanrı’nın yarattığı en büyük şey evrende yerleştirdiği yıldızlar ve dünyada bir heykeltıraş gibi işlediği kanyon ve dağlar değildir. Evcil hayvan dükkanlarında gördüğümüz papağanlar için seçtiği egzotik renkler değil. Bizlere ulaşmak ve cennete gitmemiz için kesin bir yol açmak için tasarladığı sonsuz plandır! Her birimiz için isteği cennettir!

İnsan Tanrı’yla İlişkisini _________ Aracılığıyla Düzeltir

Bu cümledeki boşluğu nasıl doldurursunuz? İnsan Tanrı’yla ilişkisini iyi işler aracılığıyla düzeltir. Basit bir ifade... Kısalığının sizi aldatmasına izin vermeyin. Bu cümleyi nasıl tamamladığınız önemli. İmanınızın doğasını yansıtır. Tanrı’yı ne kadar iyi anladığınızı ortaya çıkarır. Bu yazıda Katolikler’in bu cümlede ki boşluğu doldurma biçimleriyle Tanrı’nın bizleri cennete götürme biçiminin nasıl farklı olduğunu göreceksiniz. Söylediğim gibi umarım yaşamınızın en büyük keşfini yaparsınız!

Bazıları Tanrı karşısında doğru bir konumda olmanın sırrının iyi olmak olduğunu söyler. İnsan, kendi iyiliği aracılığıyla Tanrı’yla doğru bir ilişkiye sahip olur. Vergilerinizi ödeyin. Fakirlere yemek verin. Arada bir kapıcınıza kendisinin ve ailesinin nasıl olduğunu sorun. Arabayı fazla hızlı kullanmayın, çok fazla içki içmeyin. İnancınızın gereklerini yapın ve her şeyden çok iyilik yapmayı amaçlayın. İyi işler yapın, çok sevap işleyin.

03 good works get you to heaven no way 45Düşünün bir kere. İnsanların Eyüp’ün sorusuna verdiği yanıtlarda kurtaran kim, Tanrı mı, biz mi? Biz, kendimizi kurtarıyoruz. Kendimizi aklıyoruz. Sevap işleyerek Tanrı karşısında doğru bir konumda olacaksak, bana öyle geliyor ki Tanrı’ya çok fazla ihtiyacımız yoktur. İhtiyacımız olan haftalık olarak yapılacak ve yapılmayacak şeylerin bize hatırlatılması. Cümledeki boşluğu şöyle dolduruyoruz: İnsan Tanrı’yla ilişkisini iyi işleri aracılığıyla düzeltir.

Beni yanlış anlamayın. Tanrı’ya ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Fakat kendimizi kurtarmaya ve aklamaya çalışıyorsak, Tanrı karşısında konumumuzun ne olduğunu hiç bilemeyiz. Neden? Yeterince ağladık mı, yeterince dürüst olduk mu, yoksullara yeterince verdik mi, yani herhangi bir şeyi yeterince yaptık mı, bundan hiç emin olamayacağız! Ne kadar iyi, yeterince iyidir?

Tanrı’nın yargısından nasıl kurtulabiliriz? Tek bir yolu vardır. Tanrı’nın nihai kurbanına iman ederek... En önemli mesele bizim ne yaptığımız değil. Tanrı’nın ne yapmış olduğudur.

Sadece bazı günahlarınızın bağışlanmasını değil, Tanrı’nın karşısında sonsuza dek emniyet altında doğru bir konuma sahip olmak mı istiyorsunuz? Öldüğünüzde doğrudan cennete götürülmek için, dünyada her şeyden çok Tanrı’yla böyle bir ilişkiye sahip olmak mı istiyorsunuz? Önceden cennete gideceğinizi biliyor olmak? Tanrı bunu nasıl mümkün hale getirdi? Bu yazının çok dikkatli bir şekilde okumak isteyeceğiniz bir yazı olduğuna inanıyorum.