headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Romalı Asker

OLAY: Yüzbaşı hizmetkarının iyileştirilmesi için İsa’nın yanına gitti.

AYETLER: İsa, kendisini dinleyen halka bütün bu sözleri söyledikten sonra Kefarnahum'a gitti. Orada bir yüzbaşının çok değer verdiği uşağı ölüm döşeğinde hasta yatıyordu. İsa'yla ilgili haberleri duyan yüzbaşı, gelip kölesini iyileştirmesini rica etmek üzere O'na Yahudiler'in bazı ileri gelenlerini gönderdi. Bunlar İsa'nın yanına gelince içten bir yalvarışla O'na şöyle dediler: "Bu adam senin yardımına layıktır. Çünkü ulusumuzu seviyor. Havramızı yaptıran da kendisidir." İsa onlarla birlikte yola çıktı. Eve yaklaştığı sırada, yüzbaşı bazı dostlarını yollayıp O'na şu haberi gönderdi: "Ya Rab, zahmet etme; evime girmene layık değilim. Bu yüzden yanına gelmeye de kendimi layık görmedim. Sen yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir. Ben de buyruk altında bir görevliyim, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, 'Git' derim, gider; ötekine, 'Gel' derim, gelir; köleme, 'Şunu yap' derim, yapar." Bu sözleri duyan İsa yüzbaşıya hayran kaldı. Ardından gelen kalabalığa dönerek, "Size şunu söyleyeyim" dedi, "İsrail'de bile böyle iman görmedim." Gönderilenler eve döndüklerinde köleyi iyileşmiş buldular.”  (Luka 7:1-10, İncil)

İSA’NIN DUYGUSU: Şaşkınlık

NEDENİ: Adam İsa’nın kim olduğunu anladı.

EYLEM: İmana dikkat çekti ve hizmetkara şifa verdi.

ÜZERİNDE DÜŞÜNMEM GEREKEN KONU:

01 rename 12 long 45Fark ettiniz mi? Bu hikayede İsa’nın şaşırmasının nedeni Romalı askerin O’nun kim olduğunu anlamasıydı. İsa’nın kim olduğunu biliyordu! Bu değerlendirmeyi yapabilecek kadar kanıt edinmişti. Bu kadar az kanıta iman armağanını ekledi ve Romalı asker İsa’ya iman eden biri oldu. Yuhanna Müjdesi’nin son ayeti bizlere şöyle diyor, 

“İsa'nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.” (Yuhanna 21:25, İncil)

İsa’nın yaptığı her şey yazılamazdı- gerçekleştirdiği günlük mucizeler, halkla konuşmaları ve gündüz gece onlar için yaptıkları. O’nun hakkındaki bütün peygamberlikler doğru bir şekilde kaydedilmişti ama başka her şey değil. Peki ama neden? Çünkü çok fazlaydılar. Ayrıca, İsa’nın bu tarihi, meraklıların eğlencesi için  sadece insanlar tarafından yazılsaydı çok daha fazlası yazılırdı. Her bir olay, en küçük ayrıntılarla doldurulur ve bütün koşullar büyük olasılıkla abartılırdı. Fakat İncil, insanları İsa Mesih'e imana getirmek için Tanrı tarafından esinlenmişti. Tanrı'nın bu amaç için kaç satır Kutsal Yazı esinlemesi gerekir? Çok değil. Bu konuda biraz düşünün. Tanrı’nın evrenimizde yaklaşık beş yüz milyar galaksi yaratması için ne kadar gayret göstermesi gerekti. Çok değil. 

Bugün, İsa hakkında sahip olduğumuz bilgiler, bu Romalı askerin, sorgulayan aklı ve yumuşak yüreğiyle hayal edebileceğinden çok daha fazladır. Umarım siz de yakında, ‘Tanrım, yeterince okudum. İsa’nın söylediğini olduğu kişi olduğunu biliyorum. O’nun uğruna öldüğü günahkarlardan biri olduğumu biliyorum. Bugün çağımızda O’nu izleyenlerden biri olarak yeni yaşamıma başlamayı çok istiyorum” dersiniz. Acaba, Tanrı sizi Kurtarıcı’yla tanıştırmak için İsa hakkında hangi ayeti kullanacak.     

Ayetler Luka’nın şu sözleriyle başlıyor, “İsa…bütün bu sözleri söyledikten sonra…” Bütün bu sözler neydi? Önceki ayetlerde İsa kalabalığa şöyle bir şey sordu, “Neden bana Rab Rab diyorsunuz, ve söylediklerimi yapmıyorsunuz?” Ele aldığı konu, bir şey söyleyip başka bir şey yapan insanlardı. Doğru sözcükleri kullanıyorlardı ama yetkisini tanımıyorlardı. Şimdi ise, Yahudiler’in göremediğini Romalı bir askerin gördüğü bir mucizeye bakıyoruz.       

02 seeing is believing1 45Bu hikayede, Kefarnahum’da kamp kurmuş Roma ordusunun bir komutanı tanınan Yahudi önderleri aracılığıyla İsa’ya yaklaşır. Öteki Ulusların Eski Antlaşma ekonomisinde Tanrı’ya yaklaşma yolu bu şekildeydi. İşte burada öteki uluslardan İsa’yı gerçekten anlayan ve olduğu gibi gören bir adam var. İsa’ya doğru bir şekilde yaklaşmak için çok büyük özen gösteriyor. Doğrudan değil, Yahudi önderler aracılığıyla. Yüzbaşının uşağı hastaydı ve ölmek üzereydi. Romalı yüzbaşı yardım için İsa’ya yöneliyor.

İsa’nın sadece bir doktor mu yoksa Büyük Doktor olduğuna mı inanıyordu? Vermek üzere olduğu tanıklığa göre ikincisine inanıyor. Yüzbaşı kendi alanında büyük ve güçlü bir adamdı. Fakat, İsa’ya yaşam ve ölüm konuları üzerinde daha büyük yetkiye sahip birine gösterilen saygı ve onurla yaklaşmaya özen gösterdi. Büyük yetkiye sahip bir adam olarak kendisini alçaltıyor ve kendisini İsa’nın yetkisi altına koyuyor. İsa’yı evinde ağırlamaya kendisini layık görmediğini söylüyor. Bu adam ne kadar da olağandışı bir alçakgönüllülük gösteriyor. Bu yaklaşım, o dönemin kendi doğruluğuna güvenen ve Tanrı’nın bereketlerine layık olduklarını düşünen çok sayıda din önderinin yaklaşımına tam tersti. Din önderlerinin yaklaşımı, her çağdaki insanları, İsa’da bulunan harika, sonsuz, eşsiz lütuftan uzak tutan nedendir.

Yüzbaşı İsa’nın gücüne inanıyor. Yüzbaşının büyük imanına bakın. İsa'nın, felçli hizmetkarını iyileştireceğini sadece ummuyordu, bunu yapabileceğinden emindi. Ayrıca Yüzbaşı İsa Mesih'in gücünün sınır tanımadığına iman ediyordu, ve şüphesiz haklıydı. Bu nedenle, yakınlık da uzaklık da O’nun için aynıdır. İsa’nın tek bir sözle hizmetkarını iyileştirebileceğine iman ediyordu. Bir kilometrelik bir uzaklıktan ya da bin kilometre uzaklıktan, fark etmez. “Sen yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir.” Bana göre, bu ricası bu ayetler arasında en öne çıkan ayettir. Bu hikayenin anlatıldığını ne zaman duysam beni heyecanlandırıyor. Romalı asker, yaşayan Tanrı’yla iletişim içindeydi ve mucize gerçekleşmek üzereydi. İsa’nın sözünün, istenen mucizeyi yaratmaya yetkili ve yeterli olduğunu biliyordu.

Bu mucize, kalabalığın İsa’nın İncil’in bu kısmında 5-7 bölümlerindeki uzun mesajını dinledikten sonra hissettiklerinin bir örneğidir. Şöyle söylüyor: 

“İsa konuşmasını bitirince, halk O'nun öğretişine şaşıp kaldı. Çünkü onlara kendi din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi öğretiyordu.” (Matta 7:28-29, İncil)