headerLogo2b-18pt-myriadpro

Müslüman ve Hıristiyanlar'ın Birbirlerinin İnançları Hakkında Sahip Oldukları Temel Yanlış Anlamalar

01 image10529 talk conversation 45Bu yazıda Müslüman ve Hıristiyanlar’ın birbirlerinin inançları hakkında sahip oldukları bazı temel yanlış anlamaları ele almak istiyorum. Bu konulara bakarken sizden bir ricam olacak. Başkaları hakkında düşündüklerinizi yeniden değerlendirir misiniz? Eğer İsa’ya iman ediyorsanız, şu anda Müslümanlık inancı hakkında sahip olduğunuz anlayış gerçeklere mi, yoksa basmakalıp düşüncelere mi dayanıyor? Eğer Müslümansanız, şu anda Hıristiyanlık inancı konusunda sahip olduğunuz anlayış birilerinin Hıristiyanlar’ın inançları konusunda düşündüklerine mi dayanıyor?

Teknolojinin dünyamızı evrensel bir köye dönüştürdüğü bir çağda yaşıyoruz. ‘Köye’ derken, sadece insanların birbirleriyle çabucak iletişim kurabilecekleri küçük bir yeri kast etmiyorum. Telefon, televizyon, kişisel bilgisayarlar ve internet bunu yapmamızı sağlıyor. Dünyanın diğer ucundaki insanlarla, apartmanımızdaki insanlarla temas kurabileceğimiz kadar hızlı bir şekilde temas kurabiliyoruz. Fakat daha geniş ve daha ideal bir anlamda, ‘köy’ sözcüğü, topluluk olma düşüncesini ve hepimizin küresel bir topluluğu biçimlendirmede rol oynayabileceğimiz fikrini içerir. Bunu gerçekleştirmek için Müslüman olan yan komşumuzun neye inandığının ve yolun karşısındaki Hıristiyan aile için inancın ne demek olduğunun farkında olmalıyız.

Ne zaman yurt dışına seyahate çıksak, eşim de ben de Türkiye’deki insanların iyiliği ve sıcaklığından bahsederiz. Tanrı bizlere, Türklere, dillerine ve kültürlerine karşı büyük bir sevgi verdi. Türkler’in en fazla sesi çıkan elçilerinden ikisi biziz! Ne zaman fırsatımız olsa, batıdaki insanlara ‘Eğer yan komşunuz Müslümansa iyi bir komşunuz var demektir!’ deriz.

02 image11922 burka muslim 45Peki sözlerimiz insanları şaşırtır mı? Düşünün bir kere. Birçok batılı için İslam ve Müslümanlıkla karşılaşmaları, akşam haberlerinde oturma odalarına gelen Orta Doğu’daki şiddetli görüntülerden ibarettir. Başkaları için bu karşılaşma, süpermarkette tamamıyla örtülü bir bayanla karşılaşma olabilir. Örtülü bu bayanın yanındaki Müslüman olmayan kadınlardan biri, herhangi bir ulustan olabilecek bu Müslümanla uzun süren bir arkadaşlık ilişkisi kurar mı peki? Muhtemelen hayır. Ellerinden gelen tek şey, nazik bir selamlama veya gülümseme olacaktır, tabii siyah örtüler ardındaki kadın göz teması kurmak isterse. Şu soruyu yanıtlar mısınız? Başka insanların yüzlerinde sevgi ve kabullenme ifadeleri bulmayacağınızı bildiğiniz takdirde çevrenize bakar mıydınız?   

Yanlış anlaşılmaktan söz etmişken, Müslüman dostlarımla ruhsal konularda sohbet ederken sık sık tekrarladığım iki yanıt var:

(1) “Ben buna inanmıyorum! Kim sana Hıristiyanların buna inandığını söyledi?”
(2) “İncil bunu öğretmiyor ki! Kutsal Kitap’a inanan ve İsa’yı izleyen kimse buna inanmaz!”

Hıristiyanların gerçekten neye inandığından söz etmeye başlamadan önce birçok kez Hıristiyanların neye inanmadığını paylaşmam gerektiğini görüyorum. İnsanların birbirleri hakkında yanlış fikirlere sahip olmalarının temel nedeni bu olsa gerek, öyle değil mi? Başkalarının neye inandığını bildiğimizi sanırız ama gerçekten biliyor muyuz?

03 image9905 face 45Yanlış anlamalardan kurtulmak kolay değildir çünkü yanlış kavramlar bireylerin ‘zihinsel haritalarına’ derin bir şekilde işlenmiştir. Ayrıca, bazıları hatalı olduklarının gösterilmesini istemezler ve tersini gösteren kanıtlara karşın yanlış anladıkları konulara tutunurlar. Bu, insanın bilgiyi nesnel bir şekilde yeniden değerlendirmeyi istememesinden kaynaklanan bilinen bir psikolojik olaydır.

Yanıldığımızın kanıtlanmasından hoşlanmayız. Hatamızın düzeltilmesini de, değişmeyi de istemeyiz. Birçoğumuz başkaları hakkındaki fikirlerimizin değişmesine karşı dururuz, ilgili herkes için iyi olacağını bildiğimiz zaman bile. Benim umudum değişimi isteyen ve değişikliği hoş karşılayan biri olduğunuz. Web sitemizi araştırdığınıza göre açık fikirli biri olmalısınız. O halde bu olumlu düşüncelerle artık birbirimiz hakkında sahip olduğumuz bazı yanlış anlamalara bakalım.

İlahi gerçeğe yönelirken Tanrı sizi kutsasın.

MÜSLÜMANLARIN HIRİSTİYANLAR HAKKINDA SAHİP OLDUĞU ÜÇ YANLIŞ ANLAMA

I) HER BATILI HIRİSTİYANDIR. Müslümanların tüm batılıları Hıristiyan olarak görmelerinin üç nedeni vardır. Kültür ve din İslam’da bu denli iç içe geçmiş olduğu için bazı Müslümanlar batılı herkesin Hıristiyan olmadığını fark etmekte zorlanırlar. Batının Hıristiyan din mirası vardır fakat bu toplumlarda pek çok kişi dinden ayrı -Tanrı’dan tamamıyla uzak- bir yaşam sürdürmek amacıyla bu mirası terk etmiştir. Batılılar birden fazla inancın yaşandığı toplumlardan, önemli sayıda dindar olmayan insanlarla birlikte yaşarlar. Din kamu yaşamının büyük bir kısmının dışına itilmiştir ve genellikle özel hayatın bir parçası olarak görülür. Suç, ahlaksızlık, uyuşturucu kullanımı ve sarhoşluk Tanrı’nın İncil’de onayladığı davranışlar değildir fakat bu düşük ahlak düzeyine sahip yaşam biçiminden ötürü Kutsal Yazılar’ı suçlamamalıyız. Sabun da çok uzun zamandır var ama dışarıda hala çok sayıda kirli insan var, öyle değil mi? Yani, birilerine yararı dokunması için kullanılması gerekir.