headerLogo2b-18pt-myriadpro

Biri Müslüman ve Biri İsa’ya İnanan İki Arkadaşın Kuran’ın İncil’in Değiştirildiğine İlişkin İddiası Hakkında Sohbeti

31 image11832 quicksand 45JUSTIN: “Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkar ederse tam manasıyla sapıtmıştır.” (Nisa 4:136). [İtalik vurgu bana aittir.] Tevrat, Zebur ve İncil’in güvenilirliğine inanmak yerine onları değiştirilmiş olmakla suçluyorsun. Kutsal Kitap, Kuran’ın kendi iddiasına göre, Allah’ın sözüyse, o zaman nasıl değiştirilmiş olabilir? Kutsal Yazılar’la ilgili senin görüşlerini paylaşmak yerine geniş bir bataklık alanda yürümeyi tercih ederim.

CENGİZ: Cengiz, “Bataklığa hiç yaklaşma Justin” derken gülümsedi. Seni de, Sarah ve Jennifer’i de kaybetmek istemem. Bir çıkmaz var değil mi? Tabii ki çıkmazı görüyorum ama içimdeki her şey Kutsal Kitap’ın değiştirilmiş olduğunu söylememi istiyor. Bunu söylerken, Tevrat ve İncil’in metinlerinin değiştirilmiş olduğunu kast ediyorum. Tahrif-i ma’nawi’yi kast etmiyorum. Tahrif-i lafzi’den bahsediyorum – Kutsal Yazıların metinlerinin fiziksel olarak değiştirildiğini söylüyorum. Ben buna her zaman inandım. Hemen düşüncemi değiştirmemi mi bekliyorsun?

JUSTIN: Kesinlikle hayır. Aslında, durumunu bir çıkmaz olarak görmene memnun oldum. Bütün Müslümanlar bu çıkmazı yaşıyorlar. Gerçek şu ki, Kuran’da Kutsal Kitap’ın değiştirilmemiş olduğunu kabul eden birkaç tane ayet var. Biz bunların bazılarına baktık. Kuran Yahudileri ve Hıristiyanları Kutsal Yazıları’nı çarpıtmak veya doğru yorumlamamak konusunda suçlasa da, bu suçlamalar tahrif-i lafzi olarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle, İncil’in metninin değiştirilmiş olduğunu doğrulayan ayetler olduğunda ısrar etmek, Kuran’ın kendi kendisiyle çeliştiğini söylemektir. Bu son noktamdı. Eminim Kuran’ın öğretişlerinin birbiriyle çelişkili olduğunu söyleyeceğin bir duruma sokmak istemezsin kendini.

32 image11833 foca beach erode eroding sand 45CENGİZ: Hissettiği tedirginliği saklamak Cengiz için giderek daha zor bir hal alıyordu. Justin büyük olasılıkla gerçeği söylüyordu. Cengiz, çocukken anne babasının Foça’daki yazlık evlerine yakın kumsalda dururken hissettiklerine benzer bir şey hissediyordu. Ege Denizi’nin dalgaları ayaklarını ıslatırken kulsalda durur, denizin ayaklarının altında kumu çekmesini hissederdi. İncil’in güvenilirliğine karşı argümanları ardı ardına ortadan kayboluyordu. Bunu Justin’e açık açık söyleyebilir miydi hiç? Şimdilik şöyle dedi, “Tabii ki hayır, aklı başında olan kim Kuran’ın öğretişlerinin çelişkili olduğunu kabul edebilir?” Konuştuklarımız hakkında düşünecek çok şey var Justin!” Bunu derken sesi kaygılıydı.

JUSTIN: Gerçekten öyle. Bu dört noktayı paylaşmadan önce İncil’in Muhammed’in döneminden sonra değiştirilmiş olması gerektiği sonucuna varmıştın. Kuran’dan daha fazla ayet referans göstermedim. Bunun yerine, neden bu sonuca varamayacağımıza dair bazı nedenler verdim. İncil ne zaman değiştirildi? Muhammed’den önce mi, sonra mı? Öncesinde değişmiş idiyse, o zaman, Muhammed’i sahte bir öğretmen olmakla suçlamış olursun. Böyle bir duruşa sahip olmak istemeyeceğini biliyoruz! Ama öte yandan, İncil daha sonra değiştirilmiş de olamaz çünkü o zamana kadar birçok dile çevrilmiş ve dünya çapında dağıtılmıştı.”

İki arkadaş görüş alanlarındaki bir limana yavaş yavaş yaklaşmakta olan devasa bir transatlantiği fark etmişlerdi. Gemi hakkında bildiklerini sormak için garsonu çağırdılar. O kadar büyüktü ki, yakınlarda demirlemiş diğer gemilerin römorkör gibi görünmesine neden oluyordu! 33 image6678 equinox 45Garson geminin asının ‘EQUINOX’ olduğunu ve yolculuğuna Roma yakınlarında bir deniz kıyısından başladığını anlattı. İstanbul’dan sonra, Efes’e devam edecekti.  

Garson masalarına gelmişken birer çay daha ısmarladılar ve Justin devam etti, “Kendimizi Yahudilerle Hıristiyanların yerine koyalım. Kendi Kutsal Yazıları’nı değiştirmek için ne gibi nedenleri olabilirdi? Hıristiyanlar için (ya da aslında herkes için), Tanrı’nın sözüne bir şey ekleseler veya çıkarsalar onları korkunç bir son bekliyor olacaktı.”

“Bu kitaptaki peygamberlik sözlerini duyan herkesi uyarıyorum! Her kim bu sözlere bir şey katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır. Her kim bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır.” (Vahiy 22:18-19, İncil)

CENGİZ: Tamam, peki ya Yahudi halkı?

JUSTIN: Tanrı onlara da kendisine karşı aynı suçu işlememe buyruğu vermişti.

“Size verdiğim buyruklara hiçbir şey eklemeyin, hiçbir şey çıkarmayın. Ama size bildirdiğim Tanrınız RAB’ bin buyruklarına uyun.” (Yasa’nın Tekrarı 4:2, Eski Antlaşma)

“Size bildirdiğim bütün buyruklara iyice uyun. Bunlara hiçbir şey eklemeyin, hiçbir şey çıkarmayın.” (Yasa’nın Tekrarı 12:32, Eski Antlaşma)

Düşün bir kere. Kendi Kutsal Yazıları’nı değiştirerek ve sonra kendisinden sonra gelenlere bunları Tanrı’nın Sözü olarak aktararak, Ehl-i Kitap olan halk, hem kendilerini, çocuklarını hem de onların çocuklarını mahvetmiş olacaklardı.