headerLogo2b-18pt-myriadpro

İslam Hıristiyanlık’tan Daha Mantıklı Değil mi?

Tanrı’nın Birliğiyle İlgili Karmaşıklık

07 image3634 one god 45Tanrı’nın birliğiyle ilgili bu karmaşıklığa ne demeli? Tanrı Oğlu’nun var olmadığı hiçbir zaman olmamıştır. Özü, ezelden beri var olan Baba Tanrı’dan farklı değildir. Aynı şekilde, Tanrılığın bütün niteliklerini taşıyan Kutsal Ruh için de durum aynıdır. Eğer Hıristiyanlar ilahi özün bölünmesine ve bu özün çoğulluğuna inanıyor olsalardı herhangi bir şeyi Tanrı’yla bağdaştırmak suçu, Hıristiyanlar’a karşı haklı bir suçlama olurdu. Fakat, bu görüşler hiçbir zaman Hıristiyanlar tarafından benimsenmemiştir. Hıristiyanlar, ‘Suçsuzuz’ diyebilirler, çünkü herhangi bir şeyi Tanrı’yla bağdaştırmıyoruz. Tanrı her zaman Tanrı olmuştur ve Tanrı Oğlu’nun var olmadığı bir zaman olmamıştır. Aynı şey bütün Üçlü Birlik için geçerlidir. Nitekim, Tanrı Üçlü Birlik olmasaydı Tanrı, Tanrı olmazdı! Neden? Ancak Tanrı bize nasıl biri olduğunu açıklayabilir ve bize kendini bu şekilde göstermiştir.

İncil, ezelden beri üç kişi olarak var olmuş olan tek bir Tanrı’nın varlığını öğretiyor. Bu terimi kullanmak istemiyorum ama ilahi bir gerçekliği ifade edecek sözcüklerin yetersizliği nedeniyle ‘kişi’ sözünü kullanmam gerekiyor. ‘Kişi’ dediğimiz zaman aklımıza bedeni olan kişi geldiği için bu durum biraz kafa karıştırıcı olabilir. ‘Kişi’ sözünü düşündüğünüz zaman zayıf, şişman, güzel bir beden ya da sakat bir beden vs. düşünüyoruz. Hıristiyanlar her biri ayrı bir fiziksel bedene sahip üç tanrıya mı inanıyor? Ne kadar gülünç! Tanrı, fiziksel bedeni olmayan bir ruhsal varlıktır. Üçlü Birlik’in ilahi kişileri birbirinden farklıdır ama ayrı değildir. Biri diğerinin parmaklarına dokunamaz. Ruh varlık olan Tanrı’nın parmakları yoktur. Üçlü Birlik’in kişileri fiziksel olarak ayrı kişiler değildir. Aksine, ortak olarak bir doğaya, akla, iradeye ve başlangıcı olmayan tek bir yaşama sahiptirler.

Benim Dünyamı, Düşlerimi Veya Ruhsal Yapımı Anlamazlar

08 ant ant near his hole gray 45Dediğim gibi, ‘kişi’ sözü yetersiz kalıyor. Üçlü Birlik’in ‘kişileri’ ayrılamaz. Bir kişiyi buraya, bir kişiyi şuraya, üçüncü kişiyi başka bir yere koyamayız. Üçlü Birlik’in kişileri birbiri içinde, birbiri aracılığıyla ve birbiri üzerinde vardır. Birinci tanrının şunu yapmaya karar verdiği, üçüncü tanrının ise başka bir şeye karar verdiği üç tanrı yoktur. Aslında, insan dili Tanrı’yı betimlemekte yetersiz kalıyor, öyle değil mi? Her gün yanından geçtiğim karınca tepesindeki karıncaların beni betimlemeye çalışmaları gibi bir şeydir. Karıncalar kuşaklar boyunca benim hakkımdaki bütün anlayışlarını toplasalar yine de boşuna olacaktır. Benim dünyamı, özlemlerimi, düşlerimi, geçmişimi ve fiziksel ve ruhsal yapımı nasıl anlayabilirler? Söyleyebilecekleri her şey korkunç bir şekilde yetersiz kalacaktır. 

Tanrı’nın eşsiz olduğunu ve kimseye benzemediğini söylediğimde eminim bana katılacaksınız. Sorun O’nu yaratılmış olan şeylerle kıyasladığımız zaman ortaya çıkıyor. Sonra, varlığının Üçlü Birlik kısmını betimlemeye çalıştığımızda sorun daha da büyüyor. Üçlü Birlik’in ‘kişileri’ yaratılmış değildir, bu nedenle sorunun kaynağı bu değildir. Sorun, Tanrı’yı betimlemek için insan dilinin zayıflıklarını ve sınırlı oluşunu kullanmak zorunda olmamızdır.  

Yanlış Anlamamak İçin

İslam’ın % 99,9’unun Üçlü Birliğe karşı çıkmasının nedeninin, mantıklı savunmalar nedeniyle değil, Üçlü Birlikle ilgili yanlış bir anlayışa sahip olmasından kaynaklandığından eminim. Hıristiyanlık’ı yanlış anlamamak için neye inanmalısınız? 

09 image10708 number 5 sharper 451) Üçlü Birlik’in Tanrı, Meryem ve İsa olmadığına inanmalısınız.
2) Hıristiyanlar’ın üç ayrı tanrıya inanmadığına inanmalısınız.
3) Hıristiyanlar’ın Romalılar ve tanrılaştırılmış liderleri gibi putperest inanışlara sahip olmadıklarına inanmalısınız.
4) Tanrı’nın birliği ve eşsizliğiyle ilgili Kutsal Kitap pozisyonumuza ve Hıristiyanlık’ın kuvvetli bir tektanrılı inanç olduğuna inanmalısınız.
5) Hıristiyanlık’ın Tanrılığın bölünmüş olduğuna ilişkin fikirleri reddettiğine inanmalısınız. Üç hipotez? Evet. Üç tanrı? Hayır. Üç öz? Hayır, bir öz.

Keşke Yaşasaydı Ve Tanışma Fırsatım Olsaydı

Muhammed Üçlü Birlik kavramını algıladığı şekilde mi reddetti? Evet ve Hıristiyanların, Muhammed’in Üçlü Birlik anlayışına inanmaları istenseydi, onlar da bunu reddederlerdi. Bu nedenle, Muhammed keşke İncil’i okumuş olsaydı dedim. Muhammed, İncil’in Tanrı’nın doğası hakkında öğrettiklerini bilseydi Hıristiyanlar’a karşı yaptığı suçlamaları yapmazdı. Örneğin, Bakire Meryem’in inandığımız tanrılardan biri olduğunu söylemezdi. Kimseyi Hıristiyanlar’ın üç tanrıya inandığını düşünmeye yöneltmezdi. Neden mi? Çünkü yanlış bir suçlama yapacağını bilirdi.  

Bu nedenle, Hıristiyanlık hakkında inandıklarınızın ne kadarının doğru olduğunu merak ediyorum? Acaba, Hıristiyanlar’ın inançlarında mantıksız olduğuna inandığınız şeyleri mi reddettiniz, oysa Hıristiyanlar bunlara inanmıyor. Örneğin, daha önce söylediğim gibi Üçlü Birlik doktrini mantığa aykırı değildir. Bir Tanrı’nın üç tanrı olduğunu ya da bir kişinin üç kişi olduğunu söylemek mantıksız olurdu. Ama Hıristiyanlık bunu öğretmiyor.