headerLogo2b-18pt-myriadpro

Katolik Kilisesi’nin Gerçekle İlgili Yetkili Kaynağı Nedir? Bunu Size Kim Söyledi?

Biraz önce okuduğunuz gibi, İsa’nın bu tören sırasında kurban edildiği fakat bunun ‘kansız bir kurban kesme’ olduğu söyleniyor. Bunun nasıl mümkün olduğu hiç açıklanmıyor. Katolik Kilisesi bunun ‘gizemli bir gerçek’ olduğunu iddia edebilir fakat gerçek, aslında teolojilerinin sayısız milyonları aldatmış olmasıdır. Düşünün bir kere. Rahip, şarabı İsa’nın kanına daha henüz dönüştürmüşken nasıl olur da kansız bir kurban kesme gerçekleştirebilir? İsa’nın gerçek kanı Ayinde ya vardır ya da yoktur.  

49 chasm3 we cannot leap over by anything we do our natures offend god light green cross 45Tanrı bu konuda Kutsal Kitap’ta ne dedi? Tanrı kansız bir kurban kesmekten söz etmedi. Nitekim, Kutsal Yazılar tam aksini öğretiyor. Artık İsa’nın herhangi bir kurban sunmasına gerek yoktur. Kanlı veya kansız sunulmasının bir önemi yoktur. Neden? Çünkü İsa yapmak üzere geldiği şeyi tamamladı. “Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu Tanrı'nın sağında oturdu.” (İbraniler 1:3). İsa orada oturdu çünkü bizlere kurtuluş ve cennette bir yer sağlama işi tamamlandı. “Sonuçlandırdım!,” diyor. Katolik Kilisesi’nin ilan ettiği gibi İsa’nın kurbanı sürekli devam mı ediyor? Bu mümkün değildir. İsa gelecekteki bir güne dek cennette tahtta kalmaya devam edecek: “Oysa Mesih günahlar için sonsuza dek geçerli tek bir kurban sunduktan sonra Tanrı'nın sağında oturdu. O zamandan beri düşmanlarının, kendi ayaklarının altına serilmesini bekliyor.” (İbraniler 10:12-13) 

Kavuşacak mıyız? Kavuşmayabilir miyiz? Kavuştuk mu?  

Roma Katolik Kilisesi, her gün on binlerce kez İsa’dan kendisini Tanrı’ya bir kurban olarak sunmasını isteyerek, aslında, bu gerçekleri çarpıtıyor. İsa’nın fiziksel olarak değil, özünde var olduğunu söylerler. İsa’nın huzurunda rahipler Tanrı’ya şöyle yalvarırlar, “Bu sunulara memnuniyetle bak ve kabul et.” Tanrı Ayin törenini böyle mi görüyor? Tanrı bu sunuları kabul ediyor mu? Sununun tekrar tekrar sunulması Günahkarların Kurtarıcısı’nın tamamlanmış ve kabul edilmiş işinin inkarıdır! Tanrı bizlere, İsa’nın çarmıhta ‘ilk ve son’ kurbanıyla tam olarak tatmin olduğunu zaten söyledi. Bir sonraki ayetlerde yüklemin zamanına dikkat edin. ‘Kavuşacak’ mı, ‘kavuşabilir’ mi yoksa ‘kavuştuk’ mu?  

“Tam bir bilgelik ve anlayışla üzerimize yağdırdığı lütfunun zenginliği sayesinde Mesih'in kanı aracılığıyla Mesih'te kurtuluşa, suçlarımızın bağışlanmasına kavuştuk.” (Efesliler 1:7-8) 

“Kutsal Ruh da bu konuda bize tanıklık ediyor…diyor…onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım.” (İbraniler 10:15, 17) 

Sonuç doğal olarak ortaya çıkıyor:

“Bunların bağışlanması durumunda artık günah için sunuya gerek yoktur.” (İbraniler 10:18). Bu nedenle Kutsal Yazılar çarmıh için tekrar tekrar Mesih’in ‘ilk ve son’ kurbanı der. Sürekli devam eden bir kurbanla Tanrı’nın gazabını yatıştırmaya çalışmak aslında bir imansızlık eylemidir.

İnandıklarım Üzerinde Yeniden Düşünmeye Başladım

Yıllar önce Kanada’da yaşamış, eskiden Fransız bir Katolik olan bir adamın öz yaşam öyküsünü okudum. Kitabın adı, Fifty Years in the Church of Rome (Roma Kilisesi’nde Elli Yıl). Bu kitapta okuduğum bir hikayeyi bugün dahi hatırlıyorum. Küçük, köy kilisesinin rahibi olarak görev yaptığı sırada bir Pazar günü imanının özünü sarsan bir olay olduğunu anlatıyordu. 50 image11364 catholic wafer eucharist 45Yaşadığı bu olay onu, Kutsal Yazılar’a dönüp, Katolik olarak inandıklarının ve uyguladıklarının gerçekten Kutsal Kitap’a uygun olup olmadığını araştırmaya itti. İncil’i yoğun bir şekilde inceleyerek Kurtarıcı olarak İsa Mesih’e gerçek imana kavuştu ve Katolik Kilisesi’ni terk etti.  

Yaşamında bu dönüm noktasına gelmesine neden olan olay neydi? Bir gün Ayin sırasında kısmen kapalı olan gözünün köşesinden, bir sıçanın masaya atlayıp ince bisküviyi alıp kaçtığını gördü. Bisküvi İsa Mesih’e çevrilmişti, o halde bu ne anlama geliyordu? Sıçan ağzında, ‘Tanrı’, yemek üzere kaçıyordu! İncil’i kendi başına okuyup inandıklarını yeniden düşünmesine neden olan olay bu olaydı. Bulduğu ise, Katolik inancına aykıyı birçok öğretiş oldu. Nihai olarak rahipliği bıraktı ve ciddi bir şekilde şöyle dedi, “Kendisine hizmet ettiğim Tanrı inanılmayacak kadar küçüktü. Bir sıçanın alıp götüreceği kadar küçüktü!”  

Peki ama Katolikler nasıl böyle yoldan çıktılar? Cennette karşılıksız sonsuz yaşam armağanını veren bir Kurtarıcı’ya yöneltmek yerine günahkarlara iyi işler karşılığında ödüller veren bir din sistemine kendilerini teslim ederek. “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23) 

İki soru:

1)  Size armağan veren birine ne kadar ödeme yapmalısınız?  Onlara para önerdiğinizde gücendirirsiniz, değil mi? Sizce Tanrı, bizlere armağan olarak sunduğu şeyi kazanmaya veya hak etmeye çalıştığımız zaman güceniyor mu? Tanrı’dan en çok ihtiyacımız olan şey Tanrı’nın bizlere karşılıksız olarak vermeyi arzuladığı şeydir! “İnsanlar İsa Mesih'te olan kurtuluşla, Tanrı'nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar.” (Romalılar 3:24)

2)  Size bir armağan sunulduğunda kaç kez uzanıp almanız gerekir?  Bir kez. Tanrı’nın sunduğu bu armağanı kabul ettiğiniz anda cenneti miras edinirsiniz. Şu an cennette olanlar nasıl bu armağana sahipse, siz de o kadar kesin bir şekilde bu armağana sahip olursunuz. Onlar orada oldukları için sizden daha fazla keyfini çıkarırlar fakat sonsuzluk açısından sizden daha emin bir durumda değildirler. Rab İsa Mesih günahlarınızın bedelini ödemiştir. İkinci kez ödenmelerine gerek yoktur. Beraat etmek yürürlükte olan bir sözcüktür. Özgürsünüz. Cennete çağrısını bekliyorsunuz. İsa şöyle dedi, “Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.” (Yuhanna 5:24)