headerLogo2b-18pt-myriadpro

Katolik Kilisesi’nin Tarihi Hakkında Neyi Bilmem Gerekiyor?

Bu Gerçek Tekrar Edilmeyi Gerektiriyor

41 image11449 elder married family catholic priest 45Roma Katolik piskoposların elçilerin yanılmaz öğretiş yetkisini miras aldıkları söylenir. Gerçekten mi? Aslında değil. Bu düşünce, tamamıyla elçilerin birbirinin yerine geçmesi kuramına dayanır. Daha önce söylediğim gibi, Petrus ve diğer elçilerin hizmetlerinden kendileri yerine başkaları geçmiştir. Ne var ki, Kutsal Yazılar bize, yerlerine geçen bu kişilerin elçi değil, ihtiyar olduğunu söyler. Ayrıca, onlara hiçbir zaman papa denmedi! Tanrı’nın kilisede liderlik konumlarında bulunanlar için Yeni Antlaşma’da belirlediği özellikleri hiçbir papa veya rahip yerine getiremez! Düşünün bir kere. Biliyorum, kendimi tekrar ediyorum fakat bu gerçek tekrar edilmeyi gerektiriyor. Tanrı’nın koyduğu koşullardan biri, Petrus ve diğer elçilerin yerine geçenlerin evli olmasıydı. Fakat yeni evli olmamaları gerekiyordu. İmanlılar topluluğunun bakımı kendilerine emanet edilmeden önce ailelerini yönetebildiklerini göstermek zorundalar. “Evini iyi yönetmeli, çocuklarına söz dinletmeli, her yönden saygılı olmalarını sağlamalı.” (1.Timoteos 3:4, İncil)

Kutsal Yazılar’a göre elçilerin yerlerine yeni elçileri atayarak öğretişi aktardıkları düşüncesi desteklenemez. Kutsal Yazılar’da aşağıdakiler söylenmez,

1) Petrus elçilerin veya kilisenin başıydı.  
2) Roma Katolik piskoposlar, elçilerin yerini almıştır.
3) Papa, Petrus’un yerini almıştır.

Öyleyse, Katolik Kilisesi ne yaptı? ‘Yanılmaz’ öğretişine tam bir itaat talep eden bir kilise hiyerarşisi icat etti. Katoliklerden Papa’yı sorgulamadan itaat etmeleri beklenir.  (Bkz: İkinci Vatikan Konsili, “Kilise Dokmatik Anayasası”, no. 25)

42 bible study finger 45Roma Katolik doktrininin tersine Kutsal Kitap şunu öğretir,

1) Hıristiyan’ın yanılmaz kılavuzu herhangi bir Papa değil, Kutsal Yazılar’dır. Kutsal Yazılar’ın kendisi, Katolik Kilisesi’nin Kutsal Kitap üzerine koyduğu yorum filtresine gerek olmadan söylüyor. Ve 2) Hıristiyan’ın yanılmaz ve yetkili gerçek Öğretmeni ve Açıklayıcısı, bir Katolik liderler topluluğu değil, Kutsal Ruh’tur.

“Yazılmış olduğu gibi, ‘Tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı.’ Oysa Tanrı Ruh aracılığıyla bunları bize açıkladı. Çünkü Ruh her şeyi, Tanrı'nın derin düşüncelerini bile araştırır.”  (1.Korintliler 2:9-10, İncil)

Tanrı Bugünlerde Ne Yapıyor?  

Tanrı, insanları İsa’yla, Günahkarların Kurtarıcısıyla tanıştırma işinde. Dinsel koşulları sıralayan listelerle değil, inanç bildirgeleri ve bunları yazan bol elbiseli adamlarla değil. Tanrı insanları İsa’yla tanıştırıyor.

“O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister. Çünkü tek Tanrı ve Tanrı'yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa'dır.”  (1.Timoteos 2:4-6, İncil)

“Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor.”  (2.Petrus 3:9, İncil)

Tanrı’nın hayatımda en sevdiğim insanların yaşamlarında işlediğini gördüm. Kutsal Yazılar’ı kendi başlarına okumaya başlayana kadar Katoliktiler. Örneğin, anneannem ciddi bir hastalıktan ötürü hastanedeydi. Tam bir Katolikti ve kimse inançları konusunda onu başka bir şeye ikna edemezdi. Katolik Kilisesi’nin kendisine neye inanması gerektiğini söylese ona inanırdı. O kadar.

43 verses background27d text 45Eşim ve ben bir gün onu ziyaret etmeye karar verdik fakat ziyaret saati başlamadan önce vardık. Beklememiz gerekti mi? Hastane Müjde’nin hizmetkarı olduğumu öğrenir öğrenmez, sevdiğimizi hemen görmemize izin verildi. Neredeyse hemen. Katolik rahibin ziyareti bitene kadar koridorda beklememiz gerekti. İçeri girme sırası bize geldiğinde, kendisine İncil’den bazı kısımlar okuyup okuyamayacağımızı sorduk. Anneannem kabul etti. Üç saat boyunca Müjde’yi dinleyip hakkında sorular sorduktan sonra, bu yaşlı ve zayıf kadın, aniden şöyle bağırdı, “Özgürüm! Sonunda özgürüm!” Tanrı’yla sonsuza dek arasının düzelmesi için tek ihtiyacının İsa’ya iman etmek olduğunu fark etti. Tabii ki, bir Katolik olarak İsa’nın kendisi için öldüğüne inanıyordu. Fakat, diğer bütün Katolikler için olduğu gibi onun için de asıl soru ‘İsa’nın sizin yerinize kaç kere ölmesi gerekiyor?’ sorusudur.

Şayet Katolik değilseniz, büyükannemin neden bu şekilde tepki verdiğini anlamayabilirsiniz. Nedeni şöyle. Ekmek ve Şarap töreni sırasında rahibin Tanrı’dan gelen bir şekilde, gofreti gerçekten İsa Mesih’in bedenine dönüştürme gücüne sahip olduğuna inanarak yetişmişti. Önündeki süslü altın kasedeki şarap mucizevi bir biçimde İsa Mesih’in kanına dönüşür. İsa’nın sürekli olarak sunulan bu kurbandan alarak Tanrı’nın memnuniyetini kazanacağına inanıyordu.

Bu nedenle, hayır, İsa’nın 2000 yıl kadar önce Yeruşalim’in kapılarının dışında gerçekleşen ölümü büyükannemi Tanrı’nın gözünde doğru kılmaya yeterli değildi. Cennetteki yerini güvence altına almaya yeterli değildi. Bir kere yeterli değildi. İsa’nın tekrar tekrar kurban edilmesi gerekiyordu. Büyükannem bu törene ne kadar çok katılırsa, cenneti hak etme şansının o kadar büyük olacağına inanırdı.

Bunu doğru anlayıp anlamadığınızı merak ederek, “Bir dakika!” diyorsunuz, “Katolikliğin İsa’nın kiliselerinde dünyanın her yerinde, her gün, tekrar tekrar kurban edildiğini mi öğrettiğini söylüyorsunuz?” Evet, Katolikler’e öğretilen bu.