headerLogo2b-18pt-myriadpro

Önyargıları Yıkan Araştırma

40 faisal uzak dogu testimony sizeOrta Doğu’da doğdum, İslam dinine göre yetiştirildim ve dinini uygulayan bir Müslüman’dım. Üniversitenin 2. sınıfının neredeyse sonuna geldiğim zamandan itibaren hikâyemi anlatmaya başlamak istiyorum. Yurtdışında okumaya karar verdiğimde dinimi değiştirmeye hiç niyetim yoktu ve Hıristiyanlığın Tanrı’ya giden doğru bir yol olabileceğini hiç düşünmemiştim. 

Epey bir süre kendi kendime Hıristiyan ilahiyatı çalıştım ama çok önyargılıydım ve Hıristiyan arkadaşlarımdan hiç açıklama istemedim. Ta ki bir din diyalogunun bir parçası olana kadar. Birdenbire ilahiyatla ilgili tartışmalara olan azalan ilgim yeniden ateşlendi. Bu diyalog sırasında beni Arap bir kilise vaizine yönlendiren bir arkadaş edindim.

Onunla ilk tanıştığımda gerçekten de çok şüpheciydim ve kendisine davamı kanıtlamakta kararlıydım. İslam ve Hıristiyanlıkla ilgili pek çok şeyi tartışarak başladık. İnançlarımız hakkında ciddi bir şekilde düşünmeye başladım. Tartışmalarımız ilerledikçe aklımda pek çok soru oluşmaya başladı. İslam’da kurtuluşun güvencesi var mı? İnsan sadece Tanrı’ya kul olmak için mi yoksa Yaratıcısı ile bir ilişkiye sahip olmak için mi yaratıldı? Kuran, Tanrı’nın Âdem’i itaatsizliğinden ötürü bağışladığını söylüyorsa neden Âdem’i tekrar cennete kabul etmedi?

Kutsal Kitap’ın gerçekliğini destekleyen kuvvetli tarihsel olgu ve kanıtlar olduğunu öğrendim. Tanrı dışında kimsenin beni yönlendirmesine güvenmeden kanıtları kendi kendime incelediğimde gözlerime inanamadım. Birkaç ay boyunca sadece Kuran ve Kutsal Kitap’ı okuduğumda bu konular gerçekten dikkatimi çekiyordu.

Daha fazla Hıristiyan arkadaş edindikçe gerçekten sıcak ve ilgili insanlar olduğunu fark ettim. Önce içtenliklerinden şüphe duymuştum çünkü onlar hakkında yanlış bir izlenime sahiptim. Bana karşı bu kadar iyi olmalarının nedeninin dinimi değiştirmek olduğuna inanıyordum. Fakat daha sonra, onları çok daha iyi tanıdıkça, benimle ilerde Hıristiyanlığı benimseyebilecek biri olarak değil, insan olarak gerçekten ilgilendiklerini fark ettim. İlgileri gerçekti. Hıristiyanlığı derinlemesine incelemeye başardım ve İslam’la kıyasladım.

Kişisel hayatıma gelince, ruhsal olarak bir enkazdım. Pek çok konuda şüphelerim vardı ve sık sık Tanrı’ya dönüp rehberlik etmesi için dua ediyordum. Bazen Kutsal Kitap’ı çalıştığımda bazı ayetler bende gerçekten derin bir iz bıraktı, sanki Tanrı bana kim olduğu hakkında ipuçları veriyordu. 

Arkadaşımla birlikte ziyaret ettiğim kiliseden gerçekten çok şey öğrendim. Garip olan şey, kilisede her Pazar tekrar tekrar gitmeyi istememi sağlayan bir şey bulmuştum. Bir noktada, dönem sona ererken araştırmama son vermek üzereydim. Ara verip arkadaşlarımla bir yolculuğa çıktım. Gezi sırasında her akşam Kutsal Kitap çalışması yapıyorlardı, ben de yanlarında oturup onları dinliyordum.

Hepsinin farklı kişilikleri olduğunu bildiğim halde sahip oldukları yakın bağı fark ettim. Hıristiyanlık hakkında öğrendiklerimi hatırladıkça sonunda ne yapmam gerektiği benim için açıklık kazandı. Ama duraksadım, sonuçlarından korkuyordum. İnsanlar ne derdi? Nihai olarak doğru yolunu izlememin Tanrı’ya borcum olduğunu fark ettim. Böylece yolcuğun son gününde, uzun bir süre düşünüp dua ettikten sonra sadece İsa Mesih aracılığıyla kurtuluş olduğunu kabul ettim. 

“Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.” (Elçilerin İşleri 4:12, İncil)

“İsa, "Yol, gerçek ve yaşam Ben'im" dedi. "Benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez.” (Yuhanna 14:6, İncil)

Kararımı vermemin üzerinden dört ay geçti. Eğitimimi tamamladıktan sonra memleketime döndüğümde İsa Mesih ve Tanrı’nın sevgisi hakkında gerçeği başka Müslümanlara anlatmayı umuyorum. Sevgili Müslüman kardeşlerim, İsa hakkında duyduğunuz önyargılı fikirleri bir kenara koymanızı ve Mesih’i Rab ve Kurtarıcı olarak kabul edenlere kulak vermenizi şiddetle öneririm.

Müslüman kardeşlerime sormak istediğim son bir soru var; Öldüğünüzde bir sonraki yaşamınızda nereye gideceğinizi biliyor musunuz? Bu dünyada yaşamımız geçici. Bense, Mesih’in günahlarım uğruna ölerek benim için yaptıkları sayesinde cennete gideceğimden eminim. Tüm aklım, yüreğim ve canımla gerçekten de Tanrı’nın Oğlu olduğuna inanıyorum. Fiziksel anlamda oğulluk değil çünkü İncil böyle bir şey öğretmiyor.

Dualarım sizinle.
Faisal

İsa şöyle dedi, “Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Bu ağıldan olmayan başka koyunlarım var. Onları da getirmeliyim. Benim sesimi işitecekler ve tek sürü, tek çoban olacak.” (Yuhanna 10:11, İncil)

“Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10:18, İncil)

“Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz.” (Yuhanna 10:27-28, İncil)