headerLogo2b-18pt-myriadpro

DaVinci Şifresi Adlı Kitapla İlgili Makalenizi Okudum. Bu Romanda Gerçek Gibi Gösterilen Hatalardan Söz Ediyorsunuz. Bu Konuda Daha Belirgin Bir Açıklama Yapabilir misiniz?

Bu makaleyi okumanıza sevindim. Romanlar arasında çok satanlar listesine giren bu kitap dünyanın her yerinde hala çok konuşuluyor. Bu kitaptaki iddialar doğruysa Hıristiyanlık yalandır. Bu kitabın ve kitap üzerine çekilmiş filmin üzerimizde böyle bir etkisi olmasına şaşmamalı! Kitabın yazarı kitabın bir gerçeğe dayandığını iddia ediyor. Brown, kitabın kapağında, okuyucuyu, okumak üzere olduğu kitabın hayali bir hikaye olmakla birlikte, ‘tarihsel gerçeklere dayandığını’ söylüyor.

‘Tarihsel gerçek’ mi? Da Vinci Şifresi’nin yazarı Dan Brown bu kitaptaki malzeme  hakkında istediğini söyleyebilir. Sormamız gereken soru şu, ‘İddiaları gerçek mi?’  Aşağıdaki sayfalarda, yazılarının arkasında bulunan ana düşüncenin izlerini inceleyeceğiz. Kitabına, insanın 100 TL’lik bir banknota baktığı gibi bakacağım. Gerçek olup olmadığını saptamak için kullanılan tekniklerden birini kullanacağız. 

Muhtemelen bildiğiniz gibi, kalpazanlık, çeşitli para birimlerinin en ince ayrıntısına kadar kopyasını üretebilen daha gelişmiş bilgisayarlar, tarayıcılar ve yazıcıların gelişimiyle ilerlemiştir. Bütün hükümetler gibi Türk hükümeti de paraların meşruluğunu kanıtlamak için banknotlarına yeni özellikler ekleyerek kalpazanların önüne geçmeye çalışıyor. Bu, hiç bitmeyen bir mücadeledir. 

Yanınızda UV ışık ya da büyüteç olduğunu sanmıyorum. Tabii, yakınlarınızda sahte bir 100 TL’lik banknot olacağını da düşünmüyorum! Ama eğer olsaydı, gerçek olanla sahte olan arasındaki farklı görebilirdiniz. Her iki banknot içinden geçen renkli damarlarda ve kağıdın farklı dokusundaki fark belli olurdu.   

Bazı kişiler Da Vinci Şifresi gibi hayal ürünü bir yapıt konusunda bu kadar kaygılanmamamız gerektiğini savundular. Bir anlamda haklılar. Eğer herkes tarihi bilse ve Kutsal Kitap’ı okumuş olsa bu kitap konusunda kaygılanmamıza gerek kalmazdı. Eğer herkes Hıristiyanlar’ın neye inandıklarını ve inançlarının tarihsel temelini bilse Dan Brown’un kitabındaki hatalara işaret etmemiz gerekmezdi. Siz bunları çoktan görebilirdiniz. Ne var ki, Brown’un kitabındaki gerçeklerle ilgili çok sayıda hata ve açıkça yalan, herhalde sizin için pek açık seçik ortada değildir. İstediğiniz gibi bu hatalardan birkaçına değinmek istiyorum. 

#1 Da Vinci Şifresi:

“İlk tarihsel kaynaklarda İsa büyük bir insan ya da peygamber olduğu halde daha sonra İznik Konsülü’nde ilahi bir varlık olduğu ilan ediliyor.” Da Vinci Şifresi, İsa Mesih’in hiçbir zaman ilahi bir varlık olduğunu iddia etmediğini ve İ.S. 325 yılında gerçekleşen İznik Konsülü’ne kadar kendisine hiç tapınılmadığını söylüyor.  

Kutsal Kitap şöyle diyor:

İsa’ya yedi kez ‘Tanrı’ (İncil’in orijinal dilinde ‘theos’) deniyor. Pekçok kez ilahi anlamda ‘Rab’ (kyrios) deniyor. Ciddi olan hiçbir tarihçi bu metinlerin İznik Konsülü’nden sonra yazıldığını iddia etmiyor. Öyle görünüyor ki, Dan Brown dışında herkes Yeni Antlaşma metinlerinin İznik Konsülü’nden önceye ait olduğunu ve bunların birinci yüzyıl inancı olduğunu biliyor.

İncil’in İsa’nın kimliği hakkında söylediklerine katılmayabilirsiniz. Benim burada işaret ettiğim, Dan Brown’un bu esinlenmiş açıklamanın farkında olmamasıdır.