headerLogo2b-18pt-myriadpro

Bebeklerin ve Çocukların Davranışları İçin Tanrı’nın Önünde Sorumlu Tutulabilecekleri Duruma Geldikleri Bir Yaş Var mıdır?

01 children child looking thru mud window 45Kutsal Kitap, insanların sadece ve sadece kendi davranışları için sorumlu olduklarını açık bir şekilde öğretir. Sorulması gereken daha önemli soru -ve siz bu soruyu sordunuz- insanların kaç yaşında kendileri için sorumlu sayılabilecekleridir. Bunu ancak Tanrı bilir. Ancak Tanrı bir çocuğun ‘hesap verme yaşını’ bilebilir. ‘Günah’ı, birinin bilerek Tanrı’ya karşı isyankar bir davranışa girişmesi olarak tanımlarsak, o halde ancak Tanrı çocuğun ne zaman bilerek kendisine karşı günah işlediğini bilir.  

Acaba bu soruyu halihazırda bu konu sizi rahatsız ettiği için mi soruyorsunuz? Bazı insanlar Tanrı’nın haksız bir şekilde, çocuklarına çok küçük bir yaşta kendisine karşı hesap verme sorumluluğunu yükleyeceğinden korkarlar. Bu nedenle korku duymamıza gerek yok. Yüreğin saklı konularında Tanrı’nın adil bir şekilde yargılayacağına güvenimiz olsun. Gerçek, adalet ve eşitlik O’nun tahtının temelidir. Tanrı’nın Sevgisi Hakkında Daha Fazla Öğrenmek adlı dizideki makaleleri okuduğunuzda, eminim Tanrı’nın sizi ve çocuklarınızı sevme biçiminden ötürü teselli bulacaksınız.

Sorunuzu okuduğumda aklıma ne geldi biliyor musunuz? Başka bir soru. Çocuğun Tanrı önünde hesap verme veya sorumluluk yaşı, fiziksel yaşı göz önünde bulundurularak mı belirlenmeli? İnsanların çocukların sorumluluk yaşının on veya on bir, sekiz veya bu civarlarda olduğunu söylediklerini duymuşsunuzdur. Bence ‘yaş’ sözcüğünü bu tartışmadan tamamıyla çıkarmalıyız. Bizim burada sözünü ettiğimiz şey, belli bir yaş değil, hesap verme durumudur. Belli konularda yeterli düzeyde, olgun bir anlayışa sahip çocuklardan söz ediyoruz. Burada, doğru ve yanlış hakkında yeterince bir olgun anlayışa sahip çocuklardan söz ediyoruz. Henüz bu gibi şeyleri anlayamayan dört birey geliyor hemen aklıma. Anne karnındaki doğmamış bebek, bebek, küçük çocuk ve her yaştan zihinsel engelli bir insan. Hesap verme veya sorumluluk yaşla ilgili değildir. Bir durumdur ve kişiden kişiye değişir.

02 image10833 chocolate chip cookie 45Her bebeğin ölümcül bir virüs olan G-Ü-N-A-H virüsüyle oluştuğunu biliyor muydunuz? Kısa bir sürede bu virüs her çocuğun, harekete geçiren güdüsünü, tavırlarını, arzularını ve tutkularını yozlaştıracak şekilde çalışmaya başlar. Başka türlü büyüme yolları yoktur.  Günahtan özgür bir şekilde yaşamalarının bir yolu yoktur. “Hatasız kul olmaz” şarkısını bilirsiniz…

“Masadaki çikolatalı kurabiyelerin hepsini kim yedi?” diye beş yaşındaki kızımıza soruyoruz. Yüzünde masum bir ifade ve üst dudağında çikolata iziyle “Ben yemedim” diyor. Kurabiye kırıntılarının bıraktığı izi izleyin; ya direkt suçluya ya da suçlunun kurabiyeleri yediği yere ulaşırsınız.

Bu kandırmacalı yanıt nereden geldi? “Ben mi? Ben yapmadım!” Çocuğun pak ve masum yüreğinden mi geldi? Bu çocuğun günah işlemeyi öğrenmesi için okula gitmeyi mi beklemesi gerekiyor? Günahın, insan ırkının içindeki bir hastalık olması üzücüdür. Her insanın, dolayısıyla her çocuğun içinde vardır.

SORU: Tanrı korusun, bir tabak dolusu yeni fırından çıkmış kurabiyeleri yiyen çocuk bu gece ölse, ona ne olur? Günahsız ve pak olduğu için cennete mi gider?   

Olumlu bir şekilde kafamızı sallamak isteriz, özellikle de çocuk bizimse, fakat bu sorunun yanıtı nedir? İlk olarak, küçük çocuğun ölümü, ölümle sonuçlanan, miras aldığı günahın çürüten doğasını kanıtlamaktadır. Fakat çocuk eylemleri için hesap vermeli mi?

03 children tantrum1 45YANIT: Bu, Tanrı’ya bırakmamız gereken bir konu, çünkü sadece Tanrı çocuğu tüm yüreğiyle tanıyor. Sadece Tanrı çocuğun akıl yürütme becerisinin, iyi ile kötü arasındaki farkı bilecek kadar geliştiği zamanı bilir. Sadece Tanrı çocuğun hangi noktada ahlaki bir varlık olduğunu ve edimlerinden sorumlu olduğunu bilir. Bununla birlikte bir şeyi doğrulayabiliriz. Çocuk cennete gidecekse bile, bunun nedeni günahsız ve saf olması değildir; bunu cesaretle söyleyebiliriz. Kimse günahsız ve saf olduğu için cennete gitmez. Neden mi? Çünkü kimse günahsız ve saf değildir. Çocuk küçük olduğu için kendisine cennette sonsuz yaşam verileceğini söylemek akla uygun olacaktır; ama çocuk ahlaksal, ruhsal veya dinsel açıdan bazı erdemlere sahip olarak bunu hak ettiği için değil. Yetişkinler bile cennete bu nedenle girmiyor! Tanrı Kuzusu ve kitabı hakkında okuduğunuzda umarım bunu anlar ve benimsersiniz.

Kutsal Kitap, hepimizin ‘Adem’de’ olarak, onunla ve eşiyle birlikte ilk günahı işlemiş gibi olduğumuzu söyler. Tanrı böyle görüyor çünkü insanlık tarihini tek bakışta bir bütün olarak görüyor. Adem ve Havva’nın Aden bahçesinde yaptığı, orada olsak bizim yapacağımızla tam olarak aynıdır. Fakat, daha ötesi, Adem ve Havva ilk kez günah işlediklerinde, bu günah Tanrı tarafından bizim günahımız olarak da sayıldı. Burada bizler ve Adem arasında gizemli, anlaması zor bir bağ vardır. Onun günahı bizim günahımız oldu ve onun üzerine gelen yargı bizim üzerimize geldi. Karışık mı? Kutsal Kitap’a dayanan bu öğretişi doğru anlayalım:

1.  Bir şekilde Adem ile Havva’dan dolayı bizim suçlu sayılmamız, Adem’in artık kendi günahı nedeniyle suçlu olmadığı anlamına gelmez.
2.  Adem ile Havva’nın ilk günahı nedeniyle cehennem insanlarla dolacak değildir. İnsanlar başka birinin günahı nedeniyle mahkum olmazlar. İnsanın Tanrı’dan uzak kalmasının nedeni kendi günahlarıdır. Umarım bu konu aşağıdaki yedi paragrafta sizler için açıklık kazanacaktır.