İsa’nın birebir ‘Ben Tanrı’yım’ sözlerini söylediğine ilişkin Kutsal Kitap’ta bir kayıt yoktur. Bu nedenle bazı eleştirmenler Hıristiyanlar’ın İsa hakkında ileri sürdükleri bazı iddiaların geçerli olmadığı sonucuna varıyorlar. Ama İsa hiçbir zaman “Ben Tanrı değilim,” de demedi, o halde bu tür bir akıl yürütme bizi bir yere götürmüyor, öyle değil mi? İncil’i okuduğunuzda gördüğünüz şey İsa’nın ilahi olduğunu çeşitli şekillerde iddia etmesidir. Elçiler de öyle. İncil de öyle. İsa, Hıristiyanlık’ın başından beri ilahi olarak görülmüştür. Hıristiyan kilisesinin en eski belgeleri İsa’ya ilahi bir konum atfeder.
Bu inkar edilemez: İsa kendi türünün tek örneğidir. Öte yandan, tarihsel belgelere karşın birçok insan İsa’yı sadece büyük bir din önderi, büyük bir öğretmen veya büyük bir peygamber olarak görüyorlar. O zaman İsa hakkında neden bu kadar çok birbiriyle çelişen yorum var?
SİZİN İSANIZ
İsa’ya ilişkin yorumlar önyargıyla yüklüdür. İsa, insanların kendi taraflarında olmasını istedikleri güçlü bir figür olduğu için kendi teolojik çerçevelerine uyması için insanlar onu yeniden tanımlamak isterler. Çeşitli insanlar İsa’nın, “Sizce ben kimim?” sorusunu alıp, “Kim olmamı istersiniz?” sorusuna dönüştürmüştür. Bu da günümüz için tipik bir davranıştır. İnsanların, bir görüşün başka bir görüşten üstün olduğu fikrini reddettikleri bir dönemde yaşıyoruz. Bu nedenle birinin İsa’yı eşsiz bir şekilde Tanrı’nın beden almış görünümü olarak sayması hoşgörüsüzlüğün somutlaşmış halidir. Birçoklarının ruhsal felsefesi şöyle olabilir: Tüm dinsel inanç sistemleri birbirine eşittir. Birini seçip samimiyetle takip ederseniz cennete gidersiniz. Dünya buna inanabilir ama İsa tam tersini öğretiyor.
“Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur. Oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır.” (Matta 7:13-14, İncil)
NEYE İNANMALISINIZ?
İncil’i kendi başınıza okuduktan, güvenilirliği konusunda tüm kanıtları tarttıktan ve tüm savları sınadıktan sonra İsa’nın kendi öğrencilerine sorduğu şu soruya nasıl cevap vereceğinizi bilirsiniz: “"Siz ne dersiniz" dedi, "Sizce ben kimim?"” (Matta 16:15, İncil)
Lütfen alelacele cevap vermeyin. Neden mi? Hıristiyan inancı, kendisini sınamamızı istemesi açısından eşsizdir. Önce incelemeden hiçbir şeyin doğru olduğunu kabul etmememiz gerekiyor. Bu nedenle, ben de size, Tanrı’nın İsa’ya iman edenlerden istediği şeyi yapmanızı öneriyorum. “Her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun.” (1.Selanikliler 5:21, İncil). Okumalarınız ve araştırmalarınızın hepsi tamamlandıktan sonra şu soru için hazırlanın: “Sizce ben kimim?” Web sitemize ziyaretlerinizden birinde İsa size bu soruyu soracaktır. Şu anda kalabalıkların kendisi hakkında söyledikleriyle ilgilenmiyor. Onların size söylediklerini tekrarlamanızı da istemiyor. İncil’de okuduklarınız ve incelediğiniz kanıtlar ışığında önyargısız cevabınızı duymak istiyor. Bu dizideki yazıları okumak bu konudaki ‘ev ödevinizin’ bir parçası olacak.
Kutsal Kitap’ta İsa’ya verilen iki yüz elli altı isim veya ünvan vardır. Bunun nedeninin sadece bir ismin ifade edebileceklerinden sonsuz derecede öte bir varlık olduğunu düşünüyorum. Web sitesinde İsa hakkında çok şey okuduğunuzu umuyorum. Yaşamını ve öğretişlerini ilgi çekici buluyor musunuz? Eminim buluyorsunuzdur. İsa, insanlık tarihindeki en önemli figürdür. İnsan bedeninde Tanrı’dır.
İsa’nın ilahi kimliği İncil’deki birkaç önemli ayetle sınırlı değildir. Yeni Antlaşma’da çeşitli şekillerde sunulmuştur. Tanrı, Eski Antlaşma peygamberlikleri aracılığıyla bile İsa’nın kimliğinin üzerindeki perdeleri kaldırmaya başlıyor. Bu yazıda temel olarak Eski Antlaşma’daki iki peygamberlik ve İncil’deki dört ayet üzerinde duracağız. Bu yazıyı, İncil çalışmanız için bir atlama taşı olarak kullanmanızı umuyor, bunun için dua ediyorum. İsa’ya verilen onur, sahip olduğu özellikler, O’na verilen isimler, yaptıkları ve şu anda cennette bulunduğu yer hakkında okuyun. Bunu yaptığınızda İsa’nın kim olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Dört ayete bakarken bazı şeyleri kabul etmek isterim. Ama bu pek adil olmaz çünkü önerdiğim araştırmayı yapmak için henüz zamanınız olmadı. Bu nedenle, sadece bir varsayımda bulunacağım. İsa’ya gerçekten iman eden kişilerin İsa hakkında öğretişlerini Yeni Antlaşma’ya dayandırdıklarını anladığınızı varsayacağım. İncil’in güvenilirliği hakkındaki kanıtları incelediğinizi ve bu nedenle Yeni Antlaşma’nın tarihsel olarak doğru ve öğretişlerinin ilahi bir şekilde esinlendiği konusunda benimle aynı fikirde olduğunuzu varsaymayacağım.
Araştırmanız, başkalarının söyledikleri, ‘İncil değiştirildi,’ sözlerini tekrarlama noktasının ötesine geçmenize yardımcı olacak. Değiştirilmediğini kanıtlayan destekleyici kanıtlar göreceksiniz. Ben kişisel olarak İsa hakkındaki tarihsel iddiaların güvenilir olduğunu gördüm. Bu nedenle, İsa’nın gerçek bir insan olduğu, çarmıhta öldüğü ve bedensel olarak mezardan dirildiğinden eminim. Eğer buna inanmıyorsanız, bu yazıyı bitirmenizi, verdiğim kanıtları değerlendirmenizi ve sonra araştırmanızın asıl kısmını yapmanızı öneririm. Çalışmalarınıza başlamak için İncil Güvenilir Mi? serisindeki dört yazıyı okumanız iyi bir başlangıç noktası olacaktır.
Eğer benim inançlarımı paylaşmıyorsanız, yine de İncil’in İsa hakkında söyleyecekleri ilginizi çekecek. İnsan mıydı? Sadece yüceltilmiş ama ölümsüz birisi miydi? Tanrı mı?