Tanrı’yla ilgili bazı şeyleri hayal etmek kolaydır. Dünyayı yaratışını, yıldızları yerlerine koyuşunu ve her birine bir isim vermesini hayal edebiliriz. Her şeye gücü yeten, her şeyin üstünde egemen olarak hayal edebiliriz. Bizi tanıyan, bizi yaratmış olan ve hatta bizi işiten bir Tanrı’yı hayal edebiliriz. Peki ama bizi seven bir Tanrı’yı? Bizi alkışlayan ve destekleyen?
Eğer bana benziyorsanız sevilme ihtiyacınızın ne kadar büyük olduğunu bilirsiniz. Hepimizin sevilmeye ihtiyacı vardır. Birileri için önemli olduğumuzu, birinin bizi gerçekten önemsediğini ve bizi koşulsuz olarak kabul ettiğini bilmemiz gerekir. Sevildiğimizden kuşku duyarsak bunun karşılığında kabul edilemez davranış kalıpları geliştiririz.
Sadece dikkat çekmek için sorumsuzca davranan çok sayıda insanın olduğu bir dünyada yaşadığımızı biliyor musunuz? Dikkat çekmek sevginin yerini pek tutamaz ama sevgiye aç insanlar için hiç yoktan iyidir.
Hepimiz birilerinin bizi sevdiğini bilmek isteriz. İncil’deki iyi habere göre biri seviyor. İncil Tanrı’nın sevgi olduğunu kesin olarak söylüyor. Bir bölümde iki kez görüyoruz bunu:
“Tanrı sevgidir.” (1.Yuhanna 4:8,16, İncil)
Sevgi Türkçe’deki en sıcak sözcük olmalı. Tanrı’nın sevgi olması insanlığın bildiği en sıcak, teşvik edici ve güven verici gerçeklerden biri olmalı. Sevgi Tanrı’nın doğasında vardır. Tanrı doğal olarak sever. Sadece yansıttığı dostça bir tutum değildir. Varlığının özüdür. Tanrı bize karşı her zaman sevgiyle davranacaktır çünkü başka türlüsünü yapamaz. Tanrı sevgi doludur.
Bu, Kutsal Kitap’ın Tanrısı’dır. Kutsal Kitap bize, yaratılış dehasının tacı olan insanın peşinden vazgeçmeksizin giden bir Tanrı’yı gösterir. Bizi kendisi için yaratmış ve bize sonsuz evi olan cennete gitme daveti vermiştir. Peki bu davet karşılıksız mıdır? Hayır, bedeli olan bir davettir. O’nun için bedeli ağır olan ama bizim için karşılıksız olan bir davettir.
“Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur.” (Yuhanna 15:13, İncil)
Tanrı’nın sevgisi sadece Tanrı’yı vermeye yöneltmekle kalmaz, ağır bir bedeli olduğu zaman bile vermeye yöneltir. Bu gerçekten de insanın sevgisinden farklıdır. Örneğin, bizim için rahatsızlık verecek ya da ağır bir bedeli olan bir şeyi başkası için yapmaktan çekiniriz. Tanrı bizi böyle bir sevgiyle sevdiği için günahlarımızdan kurtulmamız için bir tasarı hazırladı. Bu tasarıya göre, Havva ve Adem’in dudakları yasak meyveye değdiği anda çarmıhın gölgesi insanlık tarihinin üzerine değmiştir. Tanrı’nın, günahlarını örtmek için Aden Bahçesi’nde masum bir hayvanı kurban ederek itaatsizlikleri karşısında bir sağlayışta bulunmasında, bunun şekillendiğini görebiliyoruz.
Düşünün bir kere. Tarihteki ilk ölüm, dünyanın yeri ve otları üzerine ilk düşen kan kurban kanıydı. Hayvan yemek için kesilmemişti. İnsanın Tanrı’ya karşı itaatsizliğinin utancını örtmek için öldürüldü. Adem ve Havva bir hayvanın öldürüldüğünü hiç görmemişlerdi. Çünkü insana hayvan yemek için izin, ancak Tufan’dan sonra verilmişti. Tanrı Nuh ve ailesine şöyle demişti:
“Bütün canlılar size yiyecek olacak. Yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum.” (Yaratılış 9:3, Eski Antlaşma)
Adem ve Havva vejeteryandı. İncir yapraklarıyla kendilerini örterek çalıların arkasına saklanmış olarak söz dinlememeleri nedeniyle masum bir hayvanın öldürüldüğünü görüyorlardı. Bu onlar için gerçekten de çok şaşırtıcı bir deneyim olmuş olmalı!
“RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi. (Yaratılış 3:21, Eski Antlaşma)
Tanrı onları hemen yok edip baştan başlayabilirdi. Ne var ki, sevgi dolu tepkisi bugün hala geçerli olan dersler öğretmiştir. Yaşamdaki en olağanüstü gerçeklerden biri, Tanrı’nın Adem ve Havva’ya öğretmiş olduğu ruhsal derslerin bizim de öğrenmemiz gereken dersler oluşudur. İşte Tanrı onlara şunları öğretmiştir. Bunları öğrendiğiniz takdirde cennete giden yolun 10’da 9’unu katetmişsiniz demektir.
1. Suçlu bir günahkarın Tanrı’ya yaklaşabilmesi için, uygun bir giysi ile örtünmesi gerekmektedir.
2. Kendi elleri ile incir ağacının yapraklarından yaptıkları önlükler Tanrı tarafından kabul edilemezdi.
3. İhtiyaç duydukları örtüyü Tanrı’nın kendisi sağlamalıydı.
4. Bu gerekli örtü yalnızca ölüm aracılığıyla elde edilebilirdi.
Kurban’ı Örten Sır Perdelerinin Kalkması
Burada Tanrı’nın söylemek istediklerini daha iyi anlamak için lütfen Kurbanın Üzerindeki Sır Perdelerinin Kaldırılması adlı makaleyi okuyun. Bu yazıda, Tanrı’nın Aden Bahçesi’nden itibaren, Kutsal Kitap boyunca, kurban konusunda giderek ilerleyen bir şekilde gösterdiklerini izleyebilirsiniz. İncil’de İsa’nın sizin yerinize kurban olarak ölümü, insanlık tarihinin başındaki olayların zincirinde bir halkadır. Hıristiyanlar bu fikri ortaya çıkarmamıştır. Şu an size soluk Veren’in ilahi olarak kurduğu bu bağlantıları dünyada hiçbir şey kıramaz.
“Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı.” (2 Korintliler 5:19, İncil)