headerLogo2b-18pt-myriadpro

Zor Yoldan Gidiniz! - Ders 9

01 image6368 fate alone 45“Ne var ki, Antakya ve Konya’dan gelen bazı Yahudiler, halkı kendi taraflarına çekerek Pavlus’u taşladılar; onu ölmüş sanarak kentin dışına sürüklediler. Ama öğrenciler çevresinde toplanınca Pavlus ayağa kalkıp kente döndü. Ertesi gün Barnaba’yla birlikte Derbe’ye gitti. O kentte de Müjde’yi duyurup birçok öğrenci edindiler. Pavlus’la Barnaba daha sonra Listra, Konya ve Antakya’ya dönerek öğrencileri ruhça pekiştirdiler, imana bağlı kalmaları için onlara cesaret verdiler. “Tanrı’nın Egemenliği’ne, birçok sıkıntıdan geçerek girmemiz gerekir” diyorlardı.” (Elçilerin İşleri, 14:19-22, İncil)

Bütün bunlar sizin yararınızadır. Böylelikle Tanrı'nın lütfu çoğalıp daha çok insana ulaştıkça, Tanrı'nın yüceliği için şükran da artsın. Bu nedenle cesaretimizi yitirmeyiz. Her ne kadar dış varlığımız harap oluyorsa da, iç varlığımız günden güne yenileniyor. Çünkü geçici, hafif sıkıntılarımız bize, ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır. Gözlerimizi görünen şeylere değil, görünmeyenlere çeviriyoruz. Çünkü görünenler geçicidir, görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır.” (2.Korintliler 4:15-18, İncil)

"Hıristiyan olmuşsun. Artık seninle çalışamayız."
"Ailenin yüz karasısın, evden defol!"
"Sen bir vatan hainisin!"

İman ettikten sonra bu şekildeki tutumlarla birçok kez karşılaştık, karşılaşıyoruz ve karşılaşacağız. 02 image12045 malatya wide 45Cennete giden yol her zaman rahat, kolay değildir. Bazen dar ve engebeli yollardan geçmemiz de gerekiyor.

18 Nisan 2007 yılında Malatya'da üç imanlı, Hıristiyan oldukları ve müjde yaydıkları için acı bir şekilde öldürüldüler. Mesih İmanlıları tarih boyunca acı çekmişlerdir. İmparator Neron (İ.S 64) zamanında Roma İmparatorluğu'nda Mesih İmanlıları tutuklanarak korkunç işkencelere maruz kaldılar. Kimi aslanlara atıldı, kimi çarmıha gerilip yakıldı.

İstefanos taş yağmuru altında, "Rab İsa, ruhumu al!" diye yakarıyordu. Sonra diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: "Ya Rab, bu günahı onlara yükleme!" Bunu söyledikten sonra gözlerini yaşama kapadı. İstefanos'un öldürülmesini Saul da onaylamıştı. O gün Yeruşalim'deki kiliseye karşı korkunç bir baskı dönemi başladı. Elçiler hariç bütün imanlılar Yahudiye ve Samiriye'nin her yanına dağıldılar. Bazı dindar kişiler, İstefanos'u gömdükten sonra onun için büyük yas tuttular. Saul ise inanlılar topluluğunu kırıp geçiriyordu. Ev ev dolaşarak, kadın erkek demeden imanlıları dışarı sürüklüyor, hapse atıyordu. Bunun sonucu dağılan imanlılar, gittikleri her yerde Tanrı sözünü müjdeliyorlardı.” (Elçilerin İşleri 7:59-60, 8:1, İncil)

Sizce neden İsa Mesih İmanlıları acı çekiyorlar?

Tanrı, insanlara hayal bile edemeyeceğiniz şekillerde ulaşır. Söz konusu ‘yaratıcılıksa’ Tanrı mutlaka yaratıcıdır!!! 02b image12542 laptop computer pc 45Bu websitesini bulmuş olmanız ve ‘Sizce neden İsa Mesih İmanlıları acı çekiyorlar?’ sorusuna verilen yanıtımı buraya kadar okumanız ‘bir tesadüf’ mü? Hayır, değil. Öte yandan, Tanrı’nın insan ruhunu aydınlatmak için kullanmak istediği ışığın ve gerçeğin tanıklığı istenmediği zaman, Tanrı bu isteğe saygı duyar ve ışık vermeye devam etmez. Tanrı bu seçime saygı duyar.

Bütün bunlar, dünyadaki ruhsal karanlık ve insanların Tanrı’yla birebir bir ilişki içinde olmak, sonsuz yaşama sahip olmak ve cennette Tanrı’yla sonsuza dek birlikte olmak dışında başka şeyleri arzulamaları, başka şeylerle yetinmeleri konusunda ne anlama geliyor? Durumun oldukça karanlık olduğu anlamına geliyor!

İçten dışa tamamıyla değişmiş bir yaşam yerine insan, arada sırada yapacağı birkaç dinsel görevi yerine getirmekle yetiniyor. Sürüyü izliyor ve gerektiğinde dindar olmak yeterli geliyor. Evet, bu kişi için bir inanca sahip denebilir ama Tanrı ile kendisi arasındaki ilişkiyi değiştirecek önemli bir şey yok. İçi daha önce olduğu kadar karanlık. Eğer bu kişinin sırtına, düşüncelerini düşündüğü anda gösteren elektronik bir cihaz yerleştirmek mümkün olsaydı, eminim buna izin vermezdi. Çünkü cihaz düşüncelerini tüm çıplaklığıyla açığa çıkaracağı için çok utanç verici olurdu. Bütün dünyaya dinden daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu gösterirdi. Yeni bir yaşam, içten dışa yeniden doğuşa ihtiyaç duyduğunu gösterirdi. Ve bu ancak İsa Mesih aracılığıyla olanaklıdır.

Çevremizi kuşatan karanlık düşündüğümüzden çok daha karanlıktır!

02c image10572 bible prophecy 45İsa yine halka seslenip şöyle dedi: "Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur."” (Yuhanna 8:12, İncil).

“Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz. Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı'ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir.” (Yuhanna 3:19-21, İncil)

Şeytan, Tanrı'ya ait olanları hem saptırmak hem de zulmetmek için elinden geleni yapar. Kutsal Kitap'ın Tanrısı'na iman etmeyen insanları, toplumları, hükümetleri kullanır. İmanlılar da hem bu kişilerin elinden hem de bu dünyada oldukları için acı çekerler. Bu her imanlı olmayanın özellikle size kötülük yapacağı anlamına gelmez, ancak içsel olarak herkeste egemen olan "günah" Şeytan'ın ayartmaları sonucu hiç beklemediğimiz kişilerden hayatımıza etki edebilir. İstemsiz bir şekilde olabilir ancak kaçınılmaz olarak mümkündür.

“İsa, üzerine yürüyen başkâhinlere, tapınak koruyucularının komutanlarına ve ileri gelenlere şöyle dedi: "Niçin bir haydutmuşum gibi kılıç ve sopalarla geldiniz? Her gün tapınakta sizinle birlikteydim, bana el sürmediniz. Ama bu saat sizindir, karanlığın egemen olduğu saattir. İsa'yı tutukladılar, alıp başkâhinin evine götürdüler.” (Luka 22:52-54)

Dünyanın hakimi şu an Şeytandır. "Biliyoruz ki, biz Tanrı'danız, bütün dünya ise kötü olanın denetimindedir." (1.Yuhanna 5:19). 

NOT: Tanrı, İsa’ya İhanet Eden Yahuda İskaryot’u Bağışladı mı? Bugün O Da Cennette mi? adlı yazıyı okudunuz mu? Bunu okumanın size yararı olacağından eminim. Yahuda’nın hikâyesi büyüleyicidir ama bizi üzmekten geri kalmaz. Yahuda Günahkârların Kurtarıcısına yakın bir yaşam sürdürdü. İsa gerçekleri söylediği zaman Yahuda aynı havayı soludu ama gerçeği kabul etmedi. Dünyanın ışığı Olan’ı izlerken küçük bir karanlık içinde yaşamayı tercih etti. Yahuda neden karanlığı seçtin? Benim sorum bu. Eminim siz de bu soruyu soruyorsunuz.

* * * * *


"Size söylediğim sözü hatırlayın: 'Köle efendisinden üstün değildir.' Bana zulmettilerse, size de zulmedecekler. Benim sözüme uydularsa, sizinkine de uyacaklar." (Yuhanna 15:20)

Bu ayetlere göre acı çekme konusunda İsa Mesih nasıl bir uyarıda bulundu?

Eğer İsa Mesih acı çektiyse, O'nun öğrencileri olan bizler de acı çekeceğiz. İsa Mesih her şeyin sahibi, Tanrı'nın oğlu olduğu halde amacı uyarınca çarmıha kadar gidip bizim için öldü. Ama ondan önce de insanların elinden çok acı çekti. O doğru olduğu halde böyle acı çektiğine göre biz de acı çekeriz.

* * * * *


01 wall238 wall to protect from pain 45Peki bir imanlı neden acı çekmelidir? Bu dersimizde bu soruyu inceleyeceğiz. Acı çekmeyi kimse istemez. Ancak İmanlılar olarak bu dünyada sıkıntılarımız, acılarımız, denenmelerimiz oluyor. Bunun nedeni, sonucu ne olabilir? Bu konuyu bu dersimizde ele alacağız.
Aşağıdaki ayetleri okuyalım;

"İyilik edip acı çekmek -eğer Tanrı'nın isteği buysa- kötülük yapıp acı çekmekten daha iyidir." (1.Petrus 3:17). "Bunun için, Tanrı'nın isteği uyarınca acı çekenler, iyilik ederek canlarını güvenilir Yaradan'a emanet etsinler." (1.Petrus 4:19)

Bu ayetlere göre acı çekmeye Tanrı'nın bakış açısı konusunda ne öğreniyoruz?

Acı çekmek Tanrı'nın isteği olabilir. Bu size şaşırtıcı bir gerçek gibi gelebilir. Ama Kutsal Kitap'ta bu sıkça vurgulanan bir gerçektir. Tanrı bazen bizim bir şey öğrenmemiz, ilerlememiz, daha çok büyümemiz ve yetkinleşmemiz için acı yoluyla seslenir. Acı içinde de olsak yine de Tanrı'ya güvenebiliriz.

* * * * *


Tanrı bizim acı çekmemize neden izin verir? Bu soruyu şimdi beraber cevaplayalım;
Öncelikle birinci neden;

"Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı." (Romalılar 3:23)

Bu ayete göre acı çekmemizin birinci nedeni nedir?

İnsanların Adem ve Havva'dan gelen ilk günahı bu acıların var olmasının nedenidir. Dünyada savaşlar, kötülük gibi şeyler insanın Tanrı'ya başkaldırıp günah işlemesiyle dünyaya girmiştir. Acıların sebebi budur. Geleneksel bazı öğretişlerin aksine, Kutsal Kitap Tanrı'nın hem iyiliğin hem de kötülüğün kaynağı olduğunu öğretmez. Bu nedenle dünyada kötülüğün var olmasının "nedeni" olarak Tanrı'yı suçlayamayız. Tanrı iyi olanı, kötü olandan ayırmıştır ancak insan iradesi kötü olana yönelmiştir.

* * * * *


Kutsal Kitap'a göre, yukarıda açıklanan "ilk günah" olgusundan başka, 03 image3928 hurt tear 45imanlının başına gelen sıkıntı ve sorunlara kaynak oluşturan üç ana etken vardır.

Aşağıdaki ayetleri inceleyerek bu üç etkeni bulunuz ve boşluklara yazınız.

1.  "Terbiye edilmek uğruna acılara katlanmalısınız. Tanrı size oğullarına davranır gibi davranıyor. Hangi oğul babası tarafından terbiye edilmez? Herkesin gördüğü terbiyeden yoksunsanız, oğullar değil, yasadışı evlatlarsınız. Kaldı ki, bizi terbiye eden dünyasal babalarımız vardı ve onlara saygı duyardık. Öyleyse Ruhlar Babası'na bağımlı olup yaşamamız çok daha önemli değil mi? Babalarımız bizi kısa bir süre için, uygun gördükleri gibi terbiye ettiler. Ama Tanrı, kutsallığına ortak olalım diye bizi kendi yararımıza terbiye ediyor." (İbraniler 12:7-10)

Tanrı'nın çocukları olarak Tanrı bizi kendi yararımız için terbiye ediyor. Acı çekmek yararlı olabilir mi? İşte Tanrı'nın bizim yollarımız ve düşüncelerimizden farklı bir tutumu daha. Acı çekmek bizim yararımızadır. Bazen sık tekrarlanan bir günahtan sıyrılmak, bazende başkalarına doğru bir hizmet verebilmek adına acıya katlanırız. Hatta müjdenin özünü anlayabilmek için bile bazen acıyla terbiye ediliriz. Ancak biliriz ki Tanrı kötüyü, iyiye çeviren Rab'dir.

* * * * *


2.  "Ayık ve uyanık olun. Düşmanınız İblis kükreyen aslan gibi yutacak birini arayarak dolaşıyor. Dünyanın her yerindeki kardeşlerinizin de aynı acıları çektiğini bilerek imanda sarsılmadan İblis'e karşı direnin." (1. Petrus 5:8-9)

Şeytan bizi ayartabilir. İsa Mesih'in vaftizinden sonra O'na ilk gelen kimdi? Şeytan. O'nu maddesel ihtiyaçlarla, gururla ve görkemli vaatlerle sınadı. Bu sınamadan İsa Mesih günah işlemeden çıktı. Biz de bu denemelerle acı çekebiliriz. Ancak bunlardan çıkmak için Tanrı tarafından güçlendiriliyoruz. Kutsal Ruh'a güvenip, ayartılmaya karşı dua etmeliyiz.

* * * * *


3.  "İnsanın ahmaklığı yaşamını yıkar, yine de içinden RAB'be öfkelenir." (Süleyman'ın Özdeyişleri 19:3, Eski Antlaşma)

Kendi hatalarımız yüzünden acı çekebiliriz. İnsan sınırlı, hem de benliğin denetiminde olmaya hazır bir varlıktır. Kendi gurumuz, benliğimiz, isteklerimiz bazen bizi yönlendirir. Bu yönlendiriş her zaman bizi doğru yola yöneltmez. Bu yanlış davranış ve yollar bize acı verebilir. O zaman neden bu benim başıma geldi demek yerine, nedenleri irdelemeli ve sonuçlar konusunda uyanık olmalıyız.

* * * * *


MÜSLÜMAN OKUYUCULARIMIZA

İnsanlar olarak zayıf yanlarımızdan biri kendimizi olduğumuzdan daha iyi bir konumda görmemizdir. 03b image10605 mirror 45Gerçek şu ki, dünyada yaşayan herkes sonsuzluğu Tanrı’dan ayrı geçirmeyi hak ediyor. Tanrı sırtımıza elektronik bir alet koyup, biz düşünürken çevremizdekilerin düşüncelerimizi görmesini sağlasaydı, bizimle ilgili olarak yaptığı değerlendirmeye katılırdık, değil mi? Dışarı çıkmaya cesaret edemezdik. Aklımızdan geçen kötü, bencil düşüncelerden utanırdık. Bu kirliliği kapatamayız, değil mi? Aklımız çalışmaya başladığı günden beri kim bu düşünceleri kaydetmeye başladı? Tanrı. Gerçek şu ki, yaşayarak geçirdiğimiz her an O’nun iyiliğinden kaynaklanır. Tek hak ettiğimiz şey, sonsuza dek O’ndan ayrı düşmektir. Neden mi? İnsan Tanrı’nın huzuruna çıkamaz çünkü Tanrı huzurunda günah olmasına izin vermez. Asla. İşte kötü haber bu. 

Peki Tanrı kötülüğümüz karşında ne yapıyor? İşte müjdeli haber bu.

“Evet, biz daha çaresizken Mesih belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü. Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi göze alabilir. Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.” (Romalılar 5:6-8, İncil)

İnsanın kötü ve günahkar yollarına karşın Tanrı bizi hala seviyor. Bizi, insan bedeni alıp günahlarımızın cezasını yüklenecek kadar sevdi. Tanrı için yapılması olanaksız olmayan şeylerin listesini yapıyorsanız lütfen şunu da ekleyin: “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil) 

03c image10164 blood hands long 45Tanrı’nın bize sunduğu armağan karşılıksızdır ama bu armağanı bizim için sağlamasının bedeli O’nun için çok ağırdı. Acı çekmesi gerekti. Tanrı’nın bu sevgi armağanını minnettarlıkla kabul edenler, sevginin gerçek anlamını anlamış olanlardır. Kimse bunu Tanrı’nın sevgisinin bizim katlanabileceğimiz sıkıntılardan daha büyük olduğunu anlayana kadar göremez. Sizin ve benim gibiler için cenneti olanaklı hale getirenle ilgili peygamberliğe kulak verin. Bu sözler İsa dünyaya gelmeden 700 yıl önce O’nun hakkında yazılmıştı. O’na verilen özel ünvana dikkat edin.   

“İnsanlarca hor görüldü. Yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü. Ona değer vermedik. Aslında hastalıklarımızı o üstlendi. Acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, vurulup ezildiğini sandık. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi. Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık. Her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi.” (Yeşaya 53:3-6, Eski Antlaşma)

Kimin üzerine yüklendi? Sizin değil, başka birinin. Yaşadığınız haksızlık ve sıkıntılar nedeniyle göklerde sizinle ilgilenen bir Tanrı olamayacağı sonucuna vardıysanız lütfen tekrar düşünün. Peygamber Yeşaya’nın, ‘acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı’ sözlerini düşünün. Kesilmiş sırtını, kanlar içindeki alnını, çivilerin parçaladığı elleri ve ayaklarını, deşilen böğrünü ve o ölüm tepesinde çarmıha gerilişini düşünün.  

Neler oluyor? Bu gerçekleşen bir kaza mı, yoksa Tanrı’nın daha önce görmediğimiz anemik tarafı mı? Bakın İsa ne diyor: “Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. 03d image11020 jesus resurrection dark yellow 45Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10:18, İncil)

İsa’nın bir cuma günü öğleden sonra o ölüm tepesine kendi günahları için değil, bizim günahlarımız için acı çekmek üzere çıktığını unutmayın. O günahsızdı. Günahlarımızın cezasını ve acısını yüklendi. Bir cuma günü hayatını verdi. Her bir Müjde’nin son bölümlerini okursanız bu olayı ayrıntılarıyla öğrenebilirsiniz. Söyleyecek söz bulamayacaksınız. Ama İsa yaşamını geri almaya yetkisi olduğunu da söylemişti. Peki yetkisini kullandı mı? O görkemli Diriliş Pazarı’nda, İsa ölümden dirildi!

Acılar adamına acımayın. Bu ünvana yeni bir ünvan daha ekleyin, ‘Ölüm Fatihi.’ Ve Kurtarıcınız olarak O’nu sahiplenin.

“…bu denli büyük kurtuluşu görmezlikten gelirsek nasıl kurtulabiliriz?” (İbraniler 2:3)

“…bu denli büyük kurtuluşu görmezlikten gelirsek nasıl kurtulabiliriz?” (İbraniler 2:3). Bu sorunun yanıtı nedir? Kurtulamayız. Asıl sorun cinayet, zina, hırsızlık ve yalan gibi çok büyük günahlar işlediğimiz için kurtulamayacağımız değildir. Biz Tanrı'nın kurtuluş teklifini ihmal ederek cennette olma fırsatını elimizden kaçırırız.

“Kurtulmak” sözcüğü, İsrailoğulları'nın Mısırlılar'a kölelikten kurtarılmasını anlatmak için kullanılır. “Musa, ‘Korkmayın!’ dedi, ‘Yerinizde durup bekleyin, RAB bugün sizi nasıl kurtaracak görün. Bugün gördüğünüz Mısırlılar'ı bir daha hiç görmeyeceksiniz. RAB sizin için savaşacak, siz sakin olun yeter.’” (Çıkış 14:13-14, Eski Antlaşma). Bu sözcük Eski Antlaşma boyunca türlü kötülük ve tehlikelerden kurtuluşu anlatmak için de kullanılmıştır.

Yeni Antlaşma'da (İncil) “kurtulmak” sözcüğü özellikle İsa'nın bizim adımıza sağladığı, 03e image3841zzz cross bridge salvation sharper 45günahın suçluluğu ve cezasından kurtulmak anlamında kullanılır. Musa'nın Tanrı'nın İsrailoğulları için yapacağını söylediği şey, Tanrı'nın bizim için çarmıhta yapmaya karar verdiği şey ile tam olarak aynıdır.

Tanrı'nın rolü: “RAB sizin için savaşacak…”

Sizin rolünüz: “…siz sakin olun yeter.”

Bazılarınız İsa'nın ne kadar büyük bir Kurtarıcı olduğunun henüz farkına varmamış olabilir. Ve aslında kurtarılabileceğiniz o en büyük tehlikenin ne olduğunu henüz anlamamış olabilirsiniz. Günahlarınız nedeniyle Tanrı'dan sonsuza dek ayrı kalma tehlikesi. Ancak şu konuda eminim benimle aynı fikirde olacaksınız, eğer böylesine bir yargıya uğramaktan kurtulmamız mümkün olsaydı, bu kurtuluşu “büyük bir kurtuluş” olarak adlandırırdık.

Sizi kişisel olan Tanrı’ya yönlendirmeme izin verin. Tanrı ruhtur ama hisseder. Düşünür. Sever. Ağlar. O’nunla ilgili iki giz vardır. Hem sever hem de egemendir ama sıkıntı ve ıstıraba izin verir. Nihai olarak günaha bağlı olan acı ve sıkıntımızı yüklenmek için bir insan bedenine bürünmeyi, insan olmayı seçti. Tanrı her şeyi yapabilir mi? Tanrı kendi ahlaksal karakterine aykırı bir şey, örneğin günah işlemek ya da yalan söylemek, yapamaz. Ama daha önce söylediğim gibi O'nu dünyaya çeken karakterinin bu yönüydü - davet edilmediği halde ve bugün siz ve benim gibilerin kendisini reddedeceğini bildiği halde. Bu çok büyük bir sırdır.

* * * * *


Tanrı ilk günah, Şeytan ve kendi hatalarımız yüzünden başımıza gelen sıkıntı ve zorlukları engelleyebilecek güçtedir. Nitekim bol merhametinden ötürü bunu sık sık yapar. Ancak bunun her zaman gerçekleştiğini söyleyemeyiz. Şimdi dersimizin asıl konusuna gelelim: İsa Mesih İmanlısı baskı görecektir.

04 image10928 doubt face people cynic 45Mesih'e iman ettiğimiz için denemelerle, acılarla karşılaşıyoruz. Şeytan bu dünyada birçok şeyi kullanarak imanlılara acı çektirmek ister.

Şeytan'ın imanlıları denemek için yaptığı bir olay Eyüp kitabında anlatılır. Şu ayetlere bir bakalım;

"Ûs ülkesinde Eyüp adında bir adam yaşardı. Kusursuz, doğru bir adamdı. Tanrı'dan korkar, kötülükten kaçınırdı.Yedi oğlu, üç kızı vardı. Yedi bin koyuna, üç bin deveye, beş yüz çift öküze, beş yüz çift eşeğe ve pek çok köleye sahipti. Doğudaki insanların en zengini oydu. Oğulları sırayla evlerinde şölen verir, birlikte yiyip içmek için üç kızkardeşlerini de çağırırlardı.
Bu şölen dönemi bitince Eyüp onları çağırtıp kutsardı. Sabah erkenden kalkar, "Çocuklarım günah işlemiş, içlerinden Tanrı'ya sövmüş olabilirler" diyerek her biri için yakmalık sunu* sunardı. Eyüp hep böyle yapardı.
Bir gün ilahi varlıklar RAB'bin huzuruna çıkmak için geldiklerinde, Şeytan da onlarla geldi. RAB Şeytan'a, "Nereden geliyorsun?" dedi. Şeytan, "Dünyada gezip dolaşmaktan" diye yanıtladı.
RAB, "Kulum Eyüp'e bakıp da düşündün mü?" dedi, "Çünkü dünyada onun gibisi yoktur. Kusursuz, doğru bir adamdır. Tanrı'dan korkar, kötülükten kaçınır." Şeytan, "Eyüp Tanrı'dan boşuna mı korkuyor?" diye yanıtladı.
"Onu, ev halkını, sahip olduğu her şeyi sen çitle çevirip korumadın mı? Elleriyle yaptığı her şeyi bereketli kıldın. Sürüleri bütün ülkeye yayıldı. Ama elini uzatır da sahip olduğu her şeyi yok edersen, yüzüne karşı sövecektir." RAB Şeytan'a, "Peki" dedi, "Sahip olduğu her şeyi senin eline bırakıyorum, yalnız kendisine dokunma." Böylece Şeytan RAB'bin huzurundan ayrıldı." (Eyüp 1:1-12)


Bu ayetlere göre aşağıdaki soruları yanıtlayınız;

Tanrı neden Şeytan'ın dikkatini Eyüp'e çekmek istedi?

Çünkü Eyüp Tanrı'dan korkardı. O'na tapınır ve günah işlemekten de sakınırdı. Tanrı, Şeytan'ın bu kişiyi tanıyıp, ona dikkat etmesini istedi. Tanrı, Eyüp'e güveniyordu ve ondan hoşnuttu. Şeytan böylesine Tanrı'yla yaşayan bir adamı O'ndan ayırmak istedi. Tanrı Eyüp'ü bereketlediği için onun Tanrı'ya tapındığını ima etti.

* * * * *


Şeytan, Eyüp'ü neyle suçladı?

Tanrı'ya olan bağlığının nedenleri olduğunu söyledi. Eğer Tanrı ona bu malı mülkü, çocukları ve sağlığı bağışlamasaydı Eyüp Tanrı'yı sevmeyecekti diye suçladı. O'nun itaati ve sevgisini sorguladı. Eğer Tanrı ondaki bereketini keser hatta elindekini alırsa O'na artık tapınmayı bırakacağını ima etti.

* * * * *


İsa'nın "başlangıçtan beri katil" dediği Şeytan tüm insanlara zarar vermek için çaba göstermektedir. “...O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. 05 evil 45Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.” (Yuhanna 8:44). Ancak Şeytan'ın asıl davası Tanrı'nın kendisi iledir. Şeytan, imanlılara saldırdığı zaman, Tanrı'nın egemenliğini, adını ve yüceliğini yok etmek umuduyla Tanrı'nın halkını araç olarak kullanmak ister.
Rabbimizin uğruna katlandığımız bu saldırıların, boyutları nelerdir? Şeytan imanlılara hangi koşullar altında saldırabiliyor ve Tanrı bu saldırılara izin vermekle neyi amaçlıyor? Bu soruların yanıtlarını da Kutsal Kitap'tan öğrenebiliriz;

"Çünkü savaşımız insanlara karşı değil, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün göksel yerlerdeki ruhsal ordularına karşıdır." (Efesliler 6:12)

Bu ayetlere göre savaşımız kime karşıdır?

Savaşımız insanlara karşı değildir. Bu karanlık dünyanın gücü dediği Şeytan'a ve onun ordularına yani ruhsal güçlere karşıdır. Biz bazen tam tersini düşünebiliyoruz. İnsanlar, devletler, toplumlarla bir savaşımız yoktur. Zaten savaşmıyoruz. Maddesel savaştan tamamen uzak duran biz imanlılar ruhsal olarak savaşıyoruz. Bu da Şeytan'ın orduları olan yine ruhsal güçlerle oluyor.

NOT: Haçlılardan söz ederek yanıtıma son vermek istiyorum. İncil’de Hıristiyanların imanlarını kılıçla yaydıklarından söz edilmediğini biliyor musunuz? İncil’de sevgiden, düşmanlarımızı sevmekten söz eder. “Komşunu seveceksin, düşmanından nefret edeceksin' dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.” (Matta 5:43-44). 05b image12545 crusade crusades with x mark 45Başkalarını öldürmek ya da onlara zarar vermek hakkında okumazsınız. Haçlı Seferleri tarihin gerçekten de üzücü gerçeklerinden biridir. Fakat bu nefret ve cinayetler Tanrı’ya itaat olarak değil, itaatsizlik olarak gerçekleşmiştir. Kudüs’e giderken insanları sakatlayıp, tecavüz edip onları öldürürken Tanrı’nın iradesini yerine getirmiyorlardı. Gerçek Hıristiyanlar, sözde inanç adına gerçekleştirilen bu savaşlara iğrenerek bakıyorlar.

Kişisel olarak ben dinin hiçbir inanç için savaş nedeni olamayacağına inanıyorum- buna İslam da dâhil. Eşim ve ben söylediklerimizi yapıyor muyuz? Evet. Bizim evimizde çocuklarımız bilgisayarda şiddet oyunları oynayamaz, televizyonda insanların birbirini öldürdüğü programları seyredemezler. Genç insanların öldürmeyi öğrenmesi için tasarlanmış hızlı bir bilgisayar oyunu bu genç zihinler için nasıl iyi olabilir? Aslında kimsenin zihni için iyi değildir. Buna nasıl ‘eğlence’ denebilir?

Bu dünyada pek çok şeyin gerçeğini ve sahtesini alabilirsiniz – giysiler, saatler, el çantaları, aklınıza ne gelirse. Bazen piyasada ölüme yol açabilecek sahte alkol satıldığını duyarsınız. Bunun doğru olduğunu biliyorum çünkü eski patronumun 18 yaşındaki kızı birkaç bardak sahte içki nedeniyle öldü. Dıştan etiketler birbirine benzeyebilir ama içinde ne olduğunu her zaman bilemezsiniz. Ve önemli olan içindeki, öyle değil mi?

İmanları konusunda ne kadar hırslı olurlarsa olsunlar, cennete gitmekte olan gerçek Hıristiyanların dünyada şiddet eylemlerine girişmeyeceklerinden emin olabilirsiniz. Peki ya sahte Hıristiyanlar? Onların ne yapacağını bilemezsiniz.

* * * * *


"Sizler bir zamanlar içinde yaşadığınız suçlardan ve günahlardan ötürü ölüydünüz. Bu dünyanın gidişine ve havadaki hükümranlığın egemenine, yani söz dinlemeyen insanlarda şimdi etkin olan ruha uymaktaydınız." (Efesliler 2:1-2)

Bu ayetlere göre insanlar imanlılara neden baskı yapıyorlar?

Çünkü bu dünyadaki insanlar günahkar ve Şeytan'ın sözüne uymaktalar. Şeytan Tanrı'ya ait ne varsa düşman olduğu için İmanlılara da düşmandır. İmanlıları her zaman Tanrı'dan ayırmak, onlara azap çektirmek isteyen Şeytan'da bu kişileri kullanıyor. Tanrı'nın sözüne uyanlara karşı ne yazık ki Şeytan'ın sözüne uyanlar baskı uygulamaktadırlar.

* * * * *


"Kardeşlerim, çeşitli denemelerle yüz yüze geldiğinizde bunu büyük sevinçle karşılayın. Çünkü bilirsiniz ki, imanınızın sınanması dayanma gücünü yaratır. Dayanma gücü de, hiçbir eksiği olmayan, olgun, yetkin kişiler olmanız için tam bir etkinliğe erişsin." (Yakup 1:2-4)

Bu ayete göre denenmemize izin vermekle Tanrı neyi amaçlıyor?

Denemelerle imanımız sınanıyor ve böylece de dayanma gücümüz artıyor. Tanrımızın isteği imanımızın yetkinleşmesi bizim de İsa Mesih'e benzer olarak olgunlaşmamız ve yetkinleşmemizdir.

* * * * *


Denenmelerle karşı karşıya geldiğimizde unutmamamız gereken bir gerçek vardır; O da Rabbimizin her durumda bizim yanımızda olduğudur.

"Herkesin karşılaştığı denemelerden başka denemelerle karşılaşmadınız. Tanrım güvenilirdir, gücünüzü aşan biçimde denenmenize izin vermez. Dayanabilmeniz için denemeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır." (1.Korintliler 10:13)

Bu ayetleri okuduğunuzda denemelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Denemelerle yüz yüze geliyoruz. Ama bu sadece bizim başımıza gelen bir şey değildir. Birçok insan birçok acılarla, denemelerle yüz yüze gelmektedir. Bir karanlık tünelin içinde yürüdüğünüzü düşünüyorsanız o tünelin ucunda kesinlikle bir ışık vardır. Bu ışık İsa Mesih'in kendisidir. Biz bazen fark etmesek bile O bizim yanımızdadır. Çıkış yolunu biz değil O sağlayacaktır. O'na güvenmeliyiz her zaman.

* * * * *


Baskı gördüğümüz zaman dayanmak ve Mesih'ten uzaklaşmamak için, hem düşüncelerimiz hem de davranışlarımız önemli bir rol oynar.
06 image4513 face 45Acı çeken imanlıya uygun düşünce ve davranışların ne olacağını öğrenmek için ayetleri okuyarak soruları cevaplandırınız.

"Sevgili kardeşlerim, sınanmanız için size giydirilen ateşten gömleği, size garip bir şey oluyormuş gibi yadırgamayın. Tersine, Mesih'in acılarına ortak olduğunuz oranda sevinin ki, Mesih'in görkemi göründüğünde de sevinçle coşasınız." (1.Petrus 4:12-13)

“Mümkünse, elinizden geldiğince herkesle barış içinde yaşayın.” (Romalılar 12:8). Mümkün değilse, İsa'nın sözlerini anımsayın: “…size zulmedenler için dua edin.” (Matta 5:44). “…size hakaret edenler için dua edin.” (Luka 6:28)


Bu ayetlere göre imanlı olarak acı çekmek nasıl bir olgudur ve bunu nasıl karşılamalıyız?

Acı çekmek, denenmek imanlıların her an hazır olması gereken bir durumdur. Neden acı çektiğimize bakmalıyız. Dünyada birçok insan çeşitli nedenlerle zaten acı çekiyor. Ama biz eğer Mesih'in adından ötürü acı çekiyorsak buna ayetin söylediği gibi sevinmeliyiz. Çünkü bu acı çekilmeye değer bir acıdır.

* * * * *


Çektiğimiz sıkıntılardan Tanrı'nın olumlu sonuçlar çıkaracağını anlarsak, Rab'de cesaretimizi yitirmeyiz. Aşağıdaki ayetleri inceleyerek Tanrı'nın acılarımızdan çıkarabileceği bazı olumlu sonuçları yazınız.

a) "Sizleri Mesih'te sonsuz yüceliğine çağıran ve bütün lütfun kaynağı olan Tanrı'nın kendisi kısa bir süre acı çekmenizden sonra sizi yetkinleştirip pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir."

1. Petrus 5:10'a göre bizim yaşantımızda nasıl bir olumlu sonuç doğacak?

Acı sadece bize hayat tecrübesi kazandırmaz. Aynı zamanda Rab'be olan güvenimizi, imanımızı arttırır, nasıl her durumda sevinebileceğimizi öğretir. Esenliğin sadece huzurlu günlerde iyi zamanlarda değil acının içinde de olabileceğini bizlere gösterir. Kimi zaman bizi gittiğimiz kötü bir yoldan çevirir, bazende ruhsal körlüğümüzü gidermektedir.

* * * * *


b) "Her türlü tesellinin kaynağı olan Tanrı'ya, merhametli Baba'ya, Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısı ve Babası'na övgüler olsun! Kendisinden aldığımız teselliyle her türlü sıkıntıda olanları teselli edebilmemiz için bizi bütün sıkıntılarımızda teselli ediyor."

2. Korintliler 1:3-4'e göre acı çeken diğer imanlıların hayatları için nasıl bir olumlu sonuç söz konusu olacak?

Biz de başkalarını zor durumlarında kendi tecrübelerimize göre teselli edebiliriz. Bugün neden acı çektiğimizi tam olarak anlayamayız. Ama bir gün bizimle aynı acıları çekmiş insanlarla karşılaşabiliriz. Bizim bu acılara verdiğimiz tepki o insanlar için bir teselli olabilir. Tanrı'nın bizi bu acılarda kurtarması o acı çeken insan için bir teşviktir.

* * * * *


c) "Doğruluk uğruna acı çekseniz bile, ne mutlu size! İnsanların "korktuğundan korkmayın, ürkmeyin." Mesih'i Rab olarak yüreklerinizde kutsayın. İçinizdeki umudun nedenini soran herkese uygun bir yanıt vermeye her zaman hazır olun."

1. Petrus 3:14-15'e göre, baskı altındayken umudumuzu yitirmezsek, bizi izleyen imansızlarda nasıl bir olumlu sonuç görebiliriz?

06b 31 700x480full 45Eleştiriliyoruz. Özellikle imanlı olduğumuz için daha fazla eleştiri alıyoruz. Ama hayatlarımızda imanlı olmanın ne demek olduğunu karşımızdaki kişilere gösterirsek onlar da bizim umudumuzu merak ederler. Böylece Rab'bi tanımak için içlerinde bir istek uyanabilir. Bizi izlediklerinde merak edip, Rab'bi tanımaya başlayabilirler.

Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin. Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın. Birbirinizle aynı düşüncede olun. Böbürlenmeyin; tersine, hor görülenlerle arkadaşlık edin. Bilgiçlik taslamayın. Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin. Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya dikkat edin. Mümkünse, elinizden geldiğince herkesle barış içinde yaşayın.” (Romalılar 12:14-18)

* * * * *


Acı çektiğimiz zaman, yaşadığımız olayların sonucunun ne olacağını bilemeyiz. Ama temel bir ilke olarak iyilik yapmaktan usanmamalıyız. Davamızı büyük bir güvenle, her zaman doğru olanı yapan Rabbimize bırakabiliriz. Nitekim 1.Petrus 4:19'da "Bunun için, Tanrı'nın isteğine uygun olarak acı çekenler, iyilik yaparak canlarını güvenilir Yaradan'a emanet etsinler" diye yazılmıştır.

                                                                       ♦ ♦ ♦ ♦ ♦

Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısı ve Babası'na övgüler olsun. Çünkü O büyük merhametiyle yeniden doğmamızı sağladı. İsa Mesih'i ölümden diriltmekle bizi yaşayan bir umuda, 07 image8855 praise joy 45çürümez, lekesiz, solmaz bir mirasa kavuşturdu. Bu miras sizin için göklerde saklıdır.

Zaman sona ererken açığa çıkarılmaya hazır olan kurtuluşa kavuşasınız diye iman sayesinde Tanrı'nın gücüyle korunuyorsunuz. Bu nedenle şimdi kısa bir süre çeşitli denemeler sonucu acı çekmeniz gerekiyorsa da, sevinçle coşmaktasınız.

Böylelikle içtenliği kanıtlanan imanınız, İsa Mesih göründüğünde size övgü, yücelik, onur kazandıracak. İmanınız, ateşle arıtıldığı halde yok olup giden altından daha değerlidir.

Mesih'i görmemiş olsanız da O'nu seviyorsunuz. Şu anda O'nu görmediğiniz halde O'na iman ediyor, sözle anlatılmaz yüce bir sevinçle coşuyorsunuz. Çünkü imanınızın sonucu olarak canlarınızın kurtuluşuna erişiyorsunuz.” (1. Petrus 1:3-9)