Evet, söylerler. Tanrı dünyayı yaratmadan önce melekleri yaratmıştır. Tanrı melekleri yarattıktan sonra yaratma işini yaparken onların yaptıklarına bakın. Tanrı Eyüp’le konuşuyor ve şöyle diyor: “Ben dünyanın temelini atarken sen neredeydin? Anlıyorsan söyle. Neyin üstüne yapıldı temelleri? Kim koydu köşe taşını, sabah yıldızları birlikte şarkı söylerken, ilahi varlıklar sevinçle çığrışırken? (Eyüp 38: 4,6-7, Eski Antlaşma)
İncil’de sonsuzluk ve cennetin betimlendiği ayetlere baktığımızda şunu görüyoruz:
“Sonra tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini işittim. Sayıları binlerce binler, onbinlerce onbinlerdi. Yüksek sesle şöyle diyorlardı:
“Boğazlanmış Kuzu
Gücü, zenginliği, bilgeliği, kudreti,
Saygıyı, yüceliği, övgüyü
Almaya layıktır.’
Ardından gökte, yeryüzünde, yer altında ve denizlerdeki bütün yaratıkların, bunlardaki bütün varlıkların şöyle dediğini işittim: ‘Övgü, saygı, yücelik ve güç sonsuzlara dek
Tahtta oturanın ve Kuzu'nun olsun!’” (Vahiy 5:11-13)
Bu ayetler ilk bakışta meleklerin ezgi söylediğini düşünmemiz için yeterli neden veriyor. Ne var ki, ‘ezgi söylemek’ olarak çevrilebilecek sözcük aynı zamanda ‘demek, söylemek’ olarak da çevrilebilir. Ne var ki, meleklerin Tanrı’ya tapınmaları ve Tanrı’yı övmeleri, sadece söz söylemedikleri, ezgiyle söyledikleri düşüncesini güçlendiriyor.
Özellikle söz konusu tapınma olduğunda Tanrı insanı müzik ve ezgiye doğal bir yakınlıkla yaratmıştır. Gerçek Hıristiyanlar’ı birarada görürseniz sevinçli bir grup insan olduklarını fark edersiniz. Tanrı bu gibi topluluklarla ilgili şöyle bir buyruk vermiştir:
“Birbirinize mezmurlar, ilahiler, ruhsal ezgiler söyleyin; yürekten Rab'be ezgiler, mezmurlar okuyun.” (Efesliler 5:19, İncil)
Gerçek Hıristiyanlığın sahtelerine rastlamak mümkündür. Gerçeği sahtesinden ayırt etmek için, gerçeğini anlamaya çalıştığınız şey ister para, ister Rolex saat olsun, sahtesini anlayabilmek için önce gerçeğinin nasıl olduğunu anlamanız gerekir. Kiliseye baktığınızda, tek gördüğünüz şey ikonalar, yakılan mumlar, özel giysiler ve ciddiyet ise içerdekilerin meleklerin Tanrı’da gördüğü şeyleri görmediklerini varsayabilirsiniz. Dinlerinin sadece bir biçimi var ama en önemli içerikten mahrum: Yaşayan Tanrı!
“Ey bütün dünya, RAB'be sevinç çığlıkları yükseltin! O'na neşeyle kulluk edin, sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna! Bilin ki RAB Tanrı'dır. Bizi yaratan O'dur, biz de O'nunuz. O'nun halkı, otlağının koyunlarıyız. Kapılarına şükranla, avlularına övgüyle girin! Şükredin O'na, adına övgüler sunun! Çünkü RAB iyidir, sevgisi sonsuzdur. Sadakati kuşaklar boyunca sürer.” (Mezmur 100, Eski Antlaşma)
Bakın Tanrı’nın halkının yüreklerine dokunan şeyler neler:
“Sevinsin sana sığınan herkes. Sevinç çığlıkları atsın sürekli, kanat ger üzerlerine;
Sevinçle coşsun adını sevenler sende.” (Mezmur 5:11, Eski Antlaşma)
“Ezgiler söyleyeceğim sana, ya RAB, çünkü iyilik ettin bana.” (Mezmur 13:6, Eski Antlaşma)
“Bense gücün için sabah ezgiler söyleyecek. Sevgini sevinçle dile getireceğim. Çünkü sen bana kale, sıkıntılı günümde sığınak oldun.” (Memzur 59:16, Eski Antlaşma)
“O'na neşeyle kulluk edin. Sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna!” (Mezmur 100:2, Eski Antlaşma)
“Mesih'i görmemiş olsanız da O'nu seviyorsunuz. Şu anda O'nu görmediğiniz halde O'na iman ediyor, sözle anlatılmaz yüce bir sevinçle coşuyorsunuz. Çünkü imanınızın sonucu olarak canlarınızın kurtuluşuna erişiyorsunuz.” (1.Petrus 1:8-9, İncil)
“Mesih'in sözü bütün zenginliğiyle içinizde yaşasın. Tam bir bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, mezmurlar, ilahiler, ruhsal ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı'ya nağmeler yükseltin.” (Koloseliler 3:16, İncil)
Tanrı bizi şarkı söyleme yetisiyle yarattığına göre meleklere de aynı yetiyi vermiş olması insana mantıklı geliyor. İster ezgi söyleyerek isterse konuşarak olsun melekler durmadan Tanrı’yı över ve O’na tapınırlar. Tanrı’nın kendisi neşeli bir Tanrı olduğu için gerçek sevincin yaratıcısı, kaynağı ve temelidir. Sadece sevinçle konuşmakla kaldıklarını hayal edemiyorum. Tanrı’nın huzurunda sevinçle ezgi söylediklerini ve sevinçle tapındıklarını söylemek doğru olacaktır.
İsa şöyle dedi: “Bunları size, sevincim sizde olsun ve sevinciniz tamamlansın diye söyledim.” (Yuhanna 15:11, İncil)