headerLogo2b-18pt-myriadpro

Muhammed'in Geleceği İncil'de Önceden Bildirilmiş miydi? 4- Göklerin Egemenliği'nin Unsurları Nedir?

 

01 homepage person 1 45İnsanlar arasında var olan egemenliğin temel unsurlarını düşünmenin Göklerin Egemenliği’ni anlamamıza yardımcı olacağını düşünüyorum. Eğer önce doğal olanı düşünürsek, ruhsal olanı anlamamıza yardımcı olacaktır. Dünyasal egemenliğin özellikleri nelerdir? Beş unsur vardır. Egemenliğin kralı, anayasası, kulları, yasaları ve sahip olduğu bir bölgesi vardır.

Bir kral vardır ve geri kalan herkes onun kuludur. Askeri fetihlerin sonucu ve fethedilenlerin zorla boyun eğdirilmelerinin dışında egemenlikler insanların bir anayasa oluşturmasıyla başlar. Eğer bir monarşi seçerlerse bu, bir kişinin tahta geçmesi anlamını taşır. İnsanlar onun kulları olur. Kral, kullarının uyacağı yasalar yapar. Biri diğeri olmadan var olabilir mi? Hayır. Aynı anda oluşurlar. Evlilik öncesinde karı koca yoktur. Karısı olmadan, koca olamaz. Evlilik, damadı koca ve gelini karı yapar. Aynı şekilde, yeni oluşan bu egemenliğin anayasası kralı belirlediği gibi halktan da vatandaş ya da kulları belirler. Anayasa olmadan kral ya da kul olamaz. İyi düzenlenmiş her siyasal egemenlikte, egemenlik bu sırayla başlar. Bir anayasa vardır. Sonra, kral. Sonra kullar, yasalar ve bölge.

Tanrı’nın Musa aracılığıyla kurduğu egemenlikte, unsurlar bu sırayla oluştu. İnsanların hazırladığı bir anayasa yoktur fakat Tanrı Kralları olmaya tenezzül etmiştir. İsrailliler halkı ya da kulları olacaktır. Sonra Tanrı onlara yasalarını verdi, onlara vaat ettiği bölgede yerleştirdi.

ADLARI KARIŞTIRMAYIN

Cennet ve Göklerin Egemenliği aynı şey değildir. Yaşarken ve yaşadığınız yerde otururken Göklerin Egemenliğine giriş hakkı kazanabilirsiniz. İsa Mesih’e iman edenler, kendilerini Kral’a bağlı kıldılar ve Göklerin Egemenliğinde yaşayanlar arasına katıldılar. 02 image12053 cool text cennetvaadi 45Göklerin Egemenliğinde mesken kurmuş olabileceğimiz halde henüz cennette değiliz.

Bize vaat edildi mi? Eğer verilmemiş olsaydı, bu web sitesini kurma hakkım olmazdı öyle değil mi? Henüz cennette yaşamadığımız halde, cennet bizlere vaat edildi. Mesele sadece İsa’ya iman edenlerin cennete gidecekleri değil, şu anda cennete aitiz. Orada vatandaşlık kazandık! Neye dayanarak? Kral’a aitiz.

“Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Oradan Kurtarıcı'yı, Rab İsa Mesih'i bekliyoruz. O her şeyi kendine bağlı kılmaya yeten gücünün etkinliğiyle zavallı bedenlerimizi değiştirip kendi yüce bedenine benzer hale getirecektir.” (Filipililer 3: 20-21, İncil)

Bu mektubun yazıldığı zamanda, Filipi kenti Roma kolonisiydi. Filipililer, Roma vatandaşıydı, Roma’nın koruması ve ayrıcalıklarından yararlanıyorlardı. Fakat aynı zamanda, yerel hükümetin vatandaşlarıydılar. Bu arka planı göz önünde bulundurarak elçi, İsa’ya iman edenlere, vatandaşlıklarının aynı zamanda göklerde olduğunu anımsatıyor. Göklerin kolonisi gibiydiler. Herhangi dünyasal bir gücün sağlayabileceğinden daha büyük koruma ve ayrıcalıklardan yararlanıyorlardı.

“Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir? Öz Oğlu'nu bile esirgemeyip O'nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O'nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı? Tanrı'nın seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrı'dır. Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrı'nın sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir. Mesih'in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı? 03 image11990 look up 45Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa'da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.” (Romalılar 8: 31-35, 37-39, İncil)

EGEMENLİĞİN ANAYASASI

Göklerin Egemenliğinin anayasası nedir? Anayasaları halk tarafından halk için yazılan dünyasal egemenliklerden farklı olarak, Göklerin Egemenliğinin anayasası henüz hiçbirimiz var olmadan önce ezelde yazılmıştır. Gerçeğin şu sözleriyle özetlenebilir:

“Konutum aralarında olacak; onların Tanrısı olacağım, onlar da benim halkım olacak.” (Hezekiel 37: 27, Eski Antlaşma)

“Aralarında yaşayacak, aralarında yürüyeceğim. Onların Tanrısı olacağım, onlar da benim halkım olacak.” (2. Korintliler 6:16, İncil)

Göklerin Egemenliğinde yaşayanlar, Kral’ın onlar adına yaptıkları sayesinde Tanrı’nın huzurunda, O’nun yönetimi ve bereketi altında yaşarlar. Bu dünyaya girişleri Kral tarafından güvence altına alınmıştır ve insanın nihai olarak cennette ikamet etmesini de içerir. Bu anayasa ya da antlaşma geçersiz kılınamaz çünkü Kral’ın kanıyla mühürlenmiştir. “Bu nedenle, çağrılmış olanların vaat edilen sonsuz mirası almaları için Mesih yeni antlaşmanın aracısı oldu. Kendisi onları ilk antlaşma zamanında işledikleri suçlardan kurtarmak için fidye olarak öldü.” (İbraniler 9:15, İncil)

Kısa bir süre önce, ofisteki çalışma koşullarından şikayet eden biriyle sohbet ediyordum. Uzun çalışma saatleri, kısa molalar ve yetersiz zam vs. Sözlerini şöyle bitirdi, “Daha da kötüsü, patronum birlikte çalışması en zor patron. Hakkımda ne düşündüğünü hiç bilemiyorum!” Şu anda Tanrı hakkında benzer şeyler hissedebilirsiniz. Şöyle diyebilirsiniz, “Tanrı’yla ilişkimde nerede durduğum hakkında hiçbir fikrim yok. Tanrı saklasın, eğer bu gece ölecek olsam, cennette sonsuz yaşama kavuşacağıma dair güvencem yok.”

Kral, egemenliğine girebilmemiz için gerekli koşulları net bir şekilde açıkladı. Madde 1 şöyle diyor, “Yeniden doğmanız gerekiyor.” Bu konuda daha sonra makalede daha fazla okuyabilirsiniz. Giriş için tek bir koşul vardır. Egemenlikteki her bir kul, yeniden doğmuştur. Egemenlik böyledir. İnsanın bu değişimi deneyim etmesi vazgeçilmezdir. Değişmeyenler, bu egemenliğin ilahi duvarları arasındaki bol berekete katılamazlar.

2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9. ve 10. maddeler de Egemenliğin kullarının yeniden doğmaları gerektiğini söylüyor. Neden bu kadar çok tekrar ediliyor? Çünkü yeniden doğmamız gerekiyor!