headerLogo2b-18pt-myriadpro

Dikkat Yol Ayrımı! - Ders 3

01 image6412 people 45"Rabbimi seviyorum, kurtuldum ama dün bir arkadaşıma yalan söyledim. Nasıl böyle bir hata yaptım?"

"Rab beni bir kere affetti zaten tekrar nasıl önüne giderim?"

"Günah işledim, ne yapacağım?"

Bazen iki yol ayrımına gelebiliyoruz ve ne yazık ki yanlış yolu seçebiliyoruz. Evet, Mesih' iman ettik, kurtulduk, bağışlandık, sonsuz hayatı aldık hatta cennete gitme konusunda güvence de aldık. Peki, tekrar günah işleyebilir miyiz? İşlersek ne yapacağız?

Bizim genellikle yapmayı seçtiğimiz şey Tanrı'nın bize bu kadar lütfetmesinden sonra ona yaklaşmakta zorlanmaktır. Ancak şöyle düşünün;

Bir arkadaşınız size karşılıksız olarak 1000 TL verdi. Bir süre sonra yine çok zor duruma düştünüz. Arkadaşınıza gitmekte zorlanırsınız değil mi? Ama arkadaşınız size gelip şöyle diyebilir; "Ben sana 1000 TL verdim hala benden para mı istiyorsun?" Ama arkadaşınız şöyle diyor; "Ben sana 1000 TL verdim, bu sadece bir başlangıçtı. Sana yardım etmemin bir göstergesiydi. Şimdi aynısını hatta daha fazlasını sana veririm."

Şaşırıp kalmaz mısınız? İşte Tanrı'nın bize gösterdiği lütuf bu kişinin yaptığından çok daha fazladır. Günah kapımıza dayandığında ne yapacağız? Gelin biraz üstünde çalışalım.

Etrafınızda sizi günaha çağırdığını düşündüğünüz şeyler neler olabilir? Birkaç tane örnek veriniz.

Aden bahçesinde Adem ile Havva tarafından işlenen ilk günah, 02 image11085 face faces wide 45 text1günahın ve ölümün dünyanın dokusunun bir parçası olmasına neden olan bir kapı açtı. O ilk günah, dünyamızı hepimizin hayal edebileceğinden çok daha kötü bir duruma soktu. Çevremizi kuşatan karanlık düşündüğümüzden çok daha karanlıktır. Kökleri doğamızın derinliklerini sarmıştır. Tanrı nerede hata yaptı? O’nu suçlamayalım. Günah ve ölüm, Tanrı’nın asıl yaratılışının bir parçası değildir. Tanrı’nın yaşamla ilgili asıl tasarısında günah diye bir şey yoktu. Günah, Tanrı’nın doğasına yabancıdır. Tanrı, günahın yaratıcısı değildir. Aynı şekilde Tanrı bazı insanları günahkar bazı insanları ise günahsız yaratmaz. Bunu bir yerde okumuş olabilirsiniz belki ama bu doğru değildir. Günah ve günahın bütün çirkinliği Tanrı’nın günahsız varlığına aykırı olmasaydı, Tanrı için şu sözler söylenmezdi:

“Kötüye bakamayacak kadar saftır gözlerin.” (Habakkuk 1:13)

Ayrıca, insanın günahsız Yaratıcısı ile ilişkisi üzerinde günahın etkisi hakkında bu sözler söylenmezdi:

“Ama suçlarınız sizi Tanrınız'dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O'nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.” (Yeşaya 59:2)

Evet, çevremizi kuşatan karanlık düşündüğümüzden çok daha karanlıktır.

Modern dünyada özellikle internet bize büyük bir tuzak olabilir. Biz istemesek de bazen hiç istemediğimiz görüntüler, linkler bizi günaha çağırabilir. Konuşmalarımız, seyrettiklerimiz, işittiklerimiz bizi günah konusunda ayartabilir.

* * * * *

 

1.Yuhanna'nın 1 ve 2. bölümleri bu konuda bizim gibi zor durumda kalan Mesih imanlıları için büyük bir yol göstericidir. Bu ayetlere bu derste bakmaya çalışalım. "Mesih'ten işittiğimiz ve şimdi size ilettiğimiz bildiri şudur: Tanrı ışıktır, O'nda hiç karanlık yoktur." (1.Yuhanna 1:5)

Sırayla gidelim; Tanrımız yukarıda okuduğunuz ayete göre nasıl bir Tanrıdır?

Tanrı ışıktır. Yani O pak, temiz, hiç günah olmayan ve kutsal olandır. Karanlık -yani günah- Şeytan'ın işleri asla O'nda barınamaz. Günahın gölgesi bile Tanrı'da yoktur. Bizim Tanrımız kutsaldır.

Tanrı’nın karakterini ve doğasını öğrenmenin kendi durumumuzu anlamamıza yardım edeceğini düşünüyorum. Eski Antlaşma’da Yeşaya peygamber Tanrı’yı şöyle tarif eder: “Yüce ve görkemli Olan, Sonsuzlukta yaşayan, adı Kutsal Olan diyor ki…” (Yeşaya 57:15, Eski Antlaşma). “Kutsal” olarak çevrilen kelime ‘ayrılmış’ veya ‘ayrı’ anlamına gelir. “Kutsal” olan, sıradan olandan ayrılır. Yaratıcı, yarattıklarından ayrıdır. Şayet cennet insanların Tanrı’nın huzurunda durduğu yer ise, o zaman ancak ‘herşeyden ayrı olan' Tanrı'ya kendi şartlarıyla yaklaşabiliriz. 03 image10966 law guilty break 45Bu şekilde, Tanrı’nın “iyi” tanımının bizimkinden farklı olabileceğini anlamaya başlarız. Nitekim, bizimkinden çok çok farklıdır!

Yeşaya, Tapınak’ta Tanrı’yı tahtında oturmuş olarak gördüğü görümünde, gördükleri karşısında şöyle karşılık verdi: “Vay başıma! Mahvoldum” dedim, “Çünkü dudakları kirli bir adamım, dudakları kirli bir halkın arasında yaşıyorum.” (Yeşaya 6:5, Eski Antlaşma).

Kutsal Yazılar boyunca Tanrı’nın kendisini açıkladığı, yüceliğinin bir kısmını gösterdiği kişilerin Tanrı’nın varlığının muazzamlığı karşısında dizlerinin bağı çözüldüğü ve genellikle bu karşılaşmadan ötürü öleceğini düşündüğü görülür. Burada nedenini algılanmakta zorlandığımız bir durum vardır. Tanrı hem yarattıklarıyla ilişki kurmak ister hem de kendisine çok fazla yaklaşmaya çalıştığı takdirde insan mahvolur!

Öyleyse kimin cennete gideceği sorusuna cevap vermeden önce neyi anlamamız gerekir? Cennette sonsuzluğu birlikte geçirmeyi istediğimiz Tanrı’nın karakterini ve doğasını. Tanrı kutsaldır.

NOT: Tanrı kutsaldır. Bu yüzden cennete gidemeyeceğim çünkü yeterince iyi işler yapmam mümkün değil, öyle değil mi? Doğru mu? Doğru değil! Tanrı’nın sonunda bizi cennette ödüllendireceği umuduyla iyi işler yapmıyoruz. Gerçek Hıristiyanlar Tanrı’nın iyiliğini kazanmak için iyi işler yapmazlar. Hıristiyanlar Yargı Günü’nde iyi işlerinin kendi hesaplarına sayılacağı ümidiyle kendilerini iyi işlere adamazlar. İsa’nın bu ayette vaat ettiği gibi göksel Babamız tarafından bu şekilde ödüllendirilmek imanımızın iyi işlere dayandığı anlamına gelmez. 03b image12414 apple tree 45Bunlar gerçek imana sahip olduğumuzun kanıtıdır. Tıpkı elma ağacı üzerindeki elma meyvasının ağacın elma ağacı olduğunu kanıtlaması gibi. Hıristiyan inancı Tanrı’nın iyiliğine dayanır. Fakat biz bu iyiliği Tanrı’dan, dua etmeden ya da yoksullara yardım etmeden çok önce aldık. İsa Mesih’e iman edip güvendiğimiz an cennetteki yerimiz güvence altına alındı. Tanrı bize gerçekten de iyilik etti. Fakat bu bizim erdemlerimize bağlı değildir. Bir gün cennette olacaksak bu hakkımız olduğu için olmayacak. İyi işlerle dolu bir yaşam sürdüğümüz için olmayacak. Cennetin fiyat etiketi yoktur. Satın alınamaz, hak edilemez. Aşağıdaki ayette bunu görebilirsiniz:

“İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.” (Efesliler 2:8-9)

Cennet hak ederek gidebildiğimiz bir yer değildir. Öyle olsaydı, ne yapmaya başlardık? Ruhsal başarılarımız ve kişisel fedakarlıklarımızla övünerek başlardık. Kendimizi başkalarıyla kıyaslardık ve dini görevlerine bizim kadar bağlı olmayanları gizli gizli küçük görürdük. Cennet insana Tanrı’nın bizim için yaptıklarına bağlı olarak verilseydi kendi iyiliğimiz hakkında ne yapardık? Cennet Tanrı’nın armağanı olsaydı?

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23)

Bu konuyu daha ayrıntılı bir şekilde araştırmak isterseniz lütfen Sorular bölümünde Tanrı Merhametli Olsaydı Benim İçin Ne Yapardı? adlı sorunun yanıtını okuyun. 

* * * * *

Peki, Tanrı bu karakterdeyse biz nasıl davranmalıyız?

"Sizi çağıran Tanrı kutsal olduğuna göre, siz de her davranışınızda kutsal olun. Nitekim şöyle yazılmıştır: "Kutsal olun, çünkü ben kutsalım."" (1.Petrus 1:15-16)

Bu ayetlere göre Tanrı'nın bizden beklediği davranış şekli nedir?

Tanrı kutsaldır. Biz Tanrı'ya ait olduğumuza göre bizim davranışlarımızda da tıpkı Tanrı öyle olduğu gibi kutsal olmalıyız. İsa Mesih günahlarımız için öldüğü için bu konuyu çok ciddiye almalıyız. Bu yüzden kutsal olmaya gayret göstermeliyiz.

04 image12402 scale deeds 45İnsan çok çok iyi davranırsa cennete gidebilir mi?

Önceki dersimizde cennette bir yer güvencesine nasıl sahip olabileceğimizi öğrendik değil mi? Birçok insanın inandıklarının aksine, sevaplarımızın günahlarımızdan fazla olmasıyla değil. İyi olmaya çalışmak takdire şayan bir şey. Fakat kimsenin cennete girecek kadar iyi olması imkansızdır. Kimsenin cennete girecek kadar kutsal olması da imkansızdır. Tanrı insanlığa kendi kesin mükemmel, kusursuz doğruluğundan bakıyor. Tanrı’nın ilahi bakış açısına göre hiç iyi insan yoktur. Tanrı’nın mükemmel kutsallık ve doğruluk standardına göre eksiğiz. Hem iyiliklerimize güvenmekten hem de kötülüklerimizden tövbe etmeliyiz. Yani, iyiliklerimizi Tanrı’nın onayını elde etmenin bir yolu olarak kullanma fikrinden vazgeçmeliyiz, çünkü işe yaramayacaktır.

Okuduğumuz her şey ümitsizliğe sürükleyici ve cennet erişilmesi imkansız göründüğü anda, Tanrı’nın cennet güvencesine sahip olmamızın bir yolunu sunduğunu öğrendik. Tanrı insanın Tanrı huzurunda doğru bir konuma sahip olmasını sağlamak için her zaman kurban aracılığıyla bir yol sağlamıştır. ‘Kurban aracılığıyla’ kelimelerinin altını çizdik ve bunlara inanıyoruz.

İsa’nın kendisini günahkarların yerine koyduğunu ve günahkarların hak ettiği cezayı kendi üzerinde yüklendiğini öğrendik. Bize günah işlememişiz gibi davranılabilmesi için İsa’ya günah işlemiş gibi davranıldı. Yani, sanki biz doğruymuşuz gibi. Tamamıyla doğruymuşuz gibi. Cennete girmeyi hak edecek kadar doğruymuşuz gibi. Meleklerle eşit sayılacak kadar pak. Tanrı huzurunda tamamıyla kabul edilmiş bir şekilde duracak kadar kutsal. Tanrı cenneti bu şekilde erişebilir kıldı.

 

"Çünkü Tanrı bütün doluluğunun O’nda bulunmasını uygun gördü.Mesih’in çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerdeki ve gökteki her şeyi O’nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.Yaptığınız kötülükler yüzünden bir zamanlar düşüncelerinizde Tanrı’ya yabancı ve düşmandınız.05 image10591 exchange arrow 1 45 lower rezŞimdiyse Mesih sizi Tanrı’nın önüne kutsal, lekesiz ve kusursuz olarak çıkarmak için öz bedeninin ölümü sayesinde sizi Tanrı’yla barıştırdı." (Koloseliler 1:19-22)

 

İsa’nın çarmıhında gerçekleşen inanılmaz bir değiş tokuştu. Bu gerçeği çok uzun yıllardır biliyorum ama bugün bile, bunu ilk duyduğum günkü kadar hayrete düşüyorum. Bizim kötülüğümüz yerine Tanrı’nın doğruluğu. Tanrı kötülüğümüzü alıyor ve bunun yerine bize doğruluğunu veriyor. Bu değiş tokuş gerçek Hristiyanlık’ın özüdür.

 

"Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa'dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu." (1.Korintliler 1:30)

* * * * *


Son bir ayetle bu konuya açıklık getirelim;

"Tanrı'da yaşıyorum" diyen, Mesih'in yürüdüğü yolda yürümelidir." (1.Yuhanna 2:6)

Mesih İnanlıları olarak nasıl bir hayata çağrıldığımızı açıklar mısınız?

Mesih'ten uzak yaşadığımız zamanları düşünün. Günahlarımızın esareti altında kalmış kurtulamazken İsa Mesih bizim yerimize ölerek bütün bu esareti kaldırdı. Bizi o eski karanlık hayatımızdan yepyeni bir hayata çağırdı. Şimdi Mesih nasıl bu dünyada yaşarken kendini günahla kirletmediyse biz de aynı şekilde günahsız kutsal bir yaşam sürmeye çağrıldık. Bunun için gücümüz var mıdır?

06 image10170 face look up 45“O'nun çağrısından doğan umudu, kutsallara verdiği mirasın yüce zenginliğini ve iman eden bizler için etkin olan kudretinin aşkın büyüklüğünü anlamanız için, yüreklerinizin gözleri aydınlansın diye dua ediyorum. Bu kudret, Tanrı'nın, Mesih'i ölümden diriltirken ve göksel yerlerde sağında oturturken O'nda sergilediği üstün güçle aynı etkinliktedir. Tanrı O'nu bütün yönetimlerin, hükümranlıkların, güç ve egemenliklerin, yalnız bu çağda değil, gelecek çağda da anılacak bütün adların çok üstüne çıkardı.” (Efesliler 1:18-21)

Evet, zor durumlarda Kutsal Ruh'un gücünü, O'na itaat ederek kullanabiliriz.

Bizi aslında sahip olmadığımız yeni armağanlarla yeniler ve eskiden karşısında zayıf olduğumuz günahlara karşı güçlendirir. Karakterimiz, yüreğimiz, duygularımız ve davranışlarımız eskisi gibi olmak zorunda değildir. Yeni Yaratık olarak yaşayabiliriz. Çünkü yeniden doğduk.

"Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim." (Filipililer 4:13)

 

 * * * * *

 

Günaha Üstün Olalım!

Tanrı kutsal olduğuna göre biz de O'nun çocukları olarak her davranışımızda elbette kutsal olmalıyız.
Günahlarımızdan kurtulduğumuza göre günahtan da uzak durarak yaşamamız gerekir.

Peki sizce günah nedir? Biraz açıklar mısınız?

Günah toplumda "zina etmek, hırsızlık yapmak, yalan söylemek, cinayet işlemek" gibi eylemlerle bir görülmekte. Hatta bunları yapmıyorsa birisi "Ben günahsızım" diyebiliyor. Oysa günah "Tanrı'ya karşı gelmek, Tanrı'dan ayrı olmaktır." Bu da ilk atamız olan Adem ve Havva Tanrı'ya ilk başkaldırdıklarında başlamıştır. Günah bütün insanlığa yayılmıştır.

Günah işlemek demek, ‘hedefi kaçırmak’ demek. Hedefi kaçırmak çok kolay değil mi? 07 image12403 sin miss mark target arrow gray 45 text1Tanrı’yla doğru bir ilişkiye sahip olmamız için Tanrı’nın belirlediği ‘hedef’ nedir? Eminim artık cevabı biliyorsunuzdur! Tanrı hangi standarda uymamızı istiyor? Mükemmellik. Tanrı mükemmel olandan daha azını gerekli kılsa, Tanrı olamaz. Tanrı kendisinden ödün veremez. Mükemmellikten daha az bir şeyi kabul ederek kendi doğasına aykırı davranamaz. Günahla herhangi bir ilişkisi olamaz. Tanrı kendi yüceliğini korumak için gereken her şeyi yapacaktır.

Kutsal Yazılar Tanrı’nın ilkelerinin herhangi bir şekilde ihlal edilmesinin, aslında Tanrı’nın yasasının tümüne karşı işlenmiş bir suç olacağını öğretir. Tanrı’nın yasasında, bir kere günah işlediğimiz zaman günahımızı telafi etmemize olanak verecek bir şey yoktur. “Çünkü Yasa'nın her dediğini yerine getirse de tek konuda ondan sapan kişi bütün Yasa'ya karşı suçlu olur.” (Yakup 2:10). Nitekim, Kutsal Yazılar, herhangi birinin Tanrı’nın yasasını mükemmel bir şekilde yerine getirdiğini söylemiyor. Kimse bunu yapamaz. Fakat biri Yasa’yı tamamıyla yerine getirip sonra da bir noktada başarısız olsaydı, Yasa’nın gerektirdiği cezayı eksiksiz olarak çekmesi gerekirdi. Tanrı için bu kişi ne kadar suçlu olurdu? Sadece Tanrı’nın yasasının belirli bir kısmını ihlal etmekten değil, Tanrı’nın yasasının tümünü ihlal etmiş gibi suçlu sayılacaktı. Bunun anlamı, Tanrı’nın böyle bir kişiyi, tamamıyla kötü saymasıdır. Kısmen kötü değil, tamamıyla kötü. Söylediğim gibi, Tanrı’nın gözünde, %87 ve hatta %99 doğru olmak gibi bir şey yoktur.

Bu gerçeğin etkisi, Tanrı için günahın ne kadar iğrenç bir şey olduğunu bizlere göstermek olmalı. Fakat bunları işitmek bazılarınızın bana kızmasına neden olabilir; bizleri alçakgönüllü kılmak yerine kızdırır. Ben bu gerçeği kabul etmeyi zorlaştıran şeyin, günaha karşı Tanrı’dan daha fazla hoşgörülü olmamız olduğuna inanıyorum.

08 image11900 way ways paths to god heaven 45Gerçek şu ki, bir kere günah işlediğimiz zaman günahımızı telafi etmemize olanak verecek bir şey yoktur. Cennette bir yer güvencesine nasıl sahip olabileceğimizi öğrendik. Birçok insanın inandıklarının aksine, sevaplarımızın günahlarımızdan fazla olmasıyla değil. İyi olmaya çalışmak takdire şayan bir şey. Fakat kimsenin cennete girecek kadar iyi olması imkansızdır!

İyi ki...

Tanrı günahlarımızdan temizlenmemiz için bir yol açtı. Yasa bizi suçluyor, merhamet sayesinde ise bir gün cennetle sonuçlanacak taze bir başlangıç veriliyor bize. Tanrı günahı görmezden gelmez. Bunu yapıp hala adil sayılması mümkün değildir. Tanrı hem seven hem de adil olan bir Tanrı olmasaydı, bu gerçeği İncil’de bulamazdık:

“Nitekim Mesih de bizleri Tanrı'ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak ilk ve son kez öldü.” (1. Petrus 3:18)

Tanrı, ilk ve son kez, kendisini tatmin edecek bir şekilde, günah konusunu çözmüş ve bizi tutsaklıktan kurtarmıştır. Bunun bildiğiniz gibi dinle bir ilgisi yoktur. Bu ifadeyi biraz açayım. Eğer bu web sitesindeki makaleleri bir haftadan fazla bir süredir okuyorsanız gerçek Hıristiyanlık’ın ikna edici iddialarını zaten biliyorsunuz demektir. Sonsuzluktaki son durağımız, her yönüyle İsa Mesih’le ilişkimizle ilgilidir. Dinle ya da yerine getirdiğimiz dini zorunluklarla ilgili değil, İsa Mesih’le ilgilidir.

Bu Müjde’yi duymanız zaman aldı, öyle değil mi? Emin olun ki ölüm ve sonsuzluk konusundaki en derin sorularımız, biz daha bunları sormadan yanıtlanmıştı. İlk günahımızı işlemeden önce, en büyük ihtiyacımız, yani günahla ilgili sorunumuzu çözmek için Kurtarıcı’ya duyduğumuz ihtiyaç karşılanmıştır.

* * * * *

Büyük günah ya da küçük günah diye bir kavram olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

08b choices weighing 45Büyük ya da küçük günah diye bir şey yoktur. Tanrı'nın gözünde günah günahtır. Günah eğer Tanrı'yı düşünmeden, kendi bildiğini yapmaksa en ufak başkaldırı bile günahtır. Beyaz yalan, masum günahlar gibi kavramlar dilimize ve kültürümüze yerleşmiş olabilir. Ancak Tanrı için paklık tamamen kusursuz ve lekesiz bir kavramdır. Bu konuda bizim başarısız olmamız, günahın anlamını değiştirmez.

Bütün günahlar bizi günahsız olan Tanrı’dan ayırır. ‘Beyaz yalan’ veya ‘zararsız yalan’ diye bir şey yoktur. Tanrı’nın gözünde, yapılan bütün yanlışlar, irili ufaklı da olsa, yanlıştır. Nitekim, içimizden devamlı olarak günahlı şeyler çıkaran yozlaşmış bir doğamız vardır. Dinsel görevlerimizi yerine getirip iyi şeyler yapmaya çalışırken, içimizden düzenli olarak hastalığın belirtisi olan, kendi doğruluğumuza güvenme, gurur, uyumsuzluk, kıskançlık, bencillik, dedikodu, öfke krizleri, sevgisizlik, yalancılık ve çeşitli şehvet pompalar.

Bütün günahlar nihai olarak Tanrı’ya karşı işlenmiştir. Tanrı sonsuz bir varlık olduğu için bütün günahlar sonsuz bir cezayı hak eder. Eğer zamanınız varsa lütfen Sorular bölümünde Sonsuzluğu Cehennemde Geçirmek Günahlarınız İçin Nasıl Adil Bir Ceza Sayılabilir? adlı sorunun yanıtını okuyun.

İnsanın yaptığı her kötülük Tanrı’ya karşı işlenmiş bir günahtır. Dediğim gibi sadece geçici sonuçları olan küçük günah diye bir şey yoktur! Hepsi kötüdür! Mezmur 51 Davut’un Tanrı’ya günahını itiraf ettiği bir mezmurdur. Bu mezmurda Davut’un nasıl bir karşılık aldığını görmüyoruz fakat Kutsal Yazılar’dan Davut’un bağışlandığını biliyoruz. Bence bunu Mezmur 32’de söylediklerinden anlıyoruz:

“Ne mutlu isyanı bağışlanan, günahı örtülen insana! Suçu RAB tarafından sayılmayan, ruhunda hile bulunmayan insana ne mutlu! Sustuğum sürece kemiklerim eridi. Gün boyu inlemekten. Çünkü gece gündüz elin üzerimde ağırlaştı. Dermanım tükendi yaz sıcağında gibi. Günahımı açıkladım sana. Suçumu gizlemedim. “RAB'be isyanımı itiraf edeceğim” deyince, günahımı, suçumu bağışladın.” (Mezmur 32:1-5, Eski Antlaşma)

* * * * *

İncil günahı şöyle açıklıyor; "Günah işleyen, yasaya karşı gelmiş olur. Çünkü günah demek, yasaya karşı gelmek demektir." (1.Yuhanna 3:4)

Bu ayete göre günah nedir?

Günah bu ayete göre "Yasa"ya karşı gelmektir. Tanrı yasasını çok açık bir şekilde vermiştir. Eski Antlaşma'ya göre Yasa'nın bir harfini yerine getirmezsen "lanetli" olurdun. Yasa biz günahı bilelim diye geldi. Günah işlemeyelim diye günahın bir tarifini bize verdi. Biz ona karşı her ne yaparsak O yasayı veren Tanrı'ya karşı da günah işlemiş oluyoruz.

Yeruşalim’deki dini önderler birkaç kere, İsa’ya soru sormak için etrafının kalabalıklarla çevrili olmadığı zamanları beklediler. 09 image5251 crowd 45Öğretme ve iyileştirme konularında yetkisinin kanıtları eksik değildi. İsa’nın yetki kullanarak öğretiş ve şifa vermesinden nefret ediyorlardı. İsa’yı kıskanıyorlardı. Ondan nefret ediyorlardı. Sorularının amacı İsa’nın tutuklanması ve öldürülmesi için bir neden bulmaktı. “Başkâhinlerle din bilginleri İsa'yı hileyle tutuklayıp öldürmenin bir yolunu arıyorlardı.”  (Markos 14:1)

İsa bu yasa öğretmenlerine ne dedi? “İsa da onlara, “Size doğrusunu söyleyeyim, vergi görevlileriyle fahişeler, Tanrı'nın Egemenliği'ne sizden önce giriyorlar” dedi.” (Matta 21:31). O dönemin dini yetkililerine karşı ne söz ama! Kibirli ve iyilikleriyle övünen bu kişilere, toplum içinde hor görülenlerin, Tanrı’nın egemenliğine onlardan daha yakın olduklarını söylemek büyük bir hakaretti! Acı verici ama gerçek! Örneğin, fahişeler, mevcut hayatlarından memnun olup da Tanrı’ya dönme ihtiyacı duymama tehlikesi içinde değildirler. Doğruluk giysisi giymiyorlar. Müjde vaaz edildiğinde tövbe etmeleri, dindar insanlar için olduğundan çok daha kolaydır. Asıl tehlikede olan kişiler, kibirliler, açgözlüler ve kendi doğruluklarına güvenenlerdir. “Neden tövbe etmeliyiz?” diye sordular, “Neden tövbe edelim? Tanrı muhtemelen benden hoşnuttur. Ben iyi bir _________.” (İnancınıza bağlı kişiler için kullanılan isimle boşluğu doldurun. Örneğin, Yahudiyim, Müslümanım, Mormonum, Aleviyim, Hristiyanım, Hinduyum, Katolikim, Yezidiyim, vs.)

Hiçbirimiz İsa’nın döneminde yaşayan din önderleri gibi düşünmemeliyiz. “Sürekli” kelimesi, aşağıda görüleceği gibi Tanrı’nın vahiy yoluyla açıklanan sözünün bir parçasıysa, böyle düşünmemeliyiz. Aramızda kim sürekli olarak Tanrı’nın yasasının gereklerini yerine getiriyor? Elçi Pavlus’un bildirdiği sözlere kulak verelim. İlk ayette Musa’nın Tevrat’taki sözlerini aktarıyor:

10 image10997 heart love cross sharper 45“Yasa'nın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır: “Yasa Kitabı'nda yazılı olan her şeyi sürekli yerine getirmeyen herkes lanetlidir.” (Galatyalılar 3:10). Sonra da bize İsa Mesih’i gösteriyor! “Mesih bizim için lanetlenerek bizi Yasa'nın lanetinden kurtardı. Çünkü, “Ağaç üzerine asılan herkes lanetlidir” diye yazılmıştır.” (Galatyalılar 3:13)

Günahsız Olan günahla dolu hale geliyor. Sonsuzluğun en tuhaf alışverişi! Kuşkusuz, sizin ve benim duyacağımız en inanılmaz şey! İsa Mesih, Yasa’nın üzerimize koyduğu laneti kaldırdı. Bizimle yer değiştirdi ve kendisi lanetin altına girdi. Bu size ne kadar inanılmaz gelirse gelsin, gerçek bu. Anlamamak, daha az inanılır olmasını sağlamaz. Bu gerçektir. İsa, sizinle yer değiştirdi ve günahlarınızdan dolayı hak ettiğiniz cezayı sizin yerinize çekti.

* * * * *

Tanrı'nın karakterine aykırı her hareket aslında günahtır. Büyük küçük günah diye bir kavram yoktur. Günah her zaman günahtır.

Şu ayeti okuyalım;

"Yavrularım, bunları size günah işlemeyesiniz diye yazıyorum. Ama içimizden biri günah işlerse, adil olan İsa Mesih bizi Baba'nın önünde savunur." (1.Yuhanna 2:1)

Tanrı'nın kendine iman eden kişiler için isteği nedir?

11 image10044 separation long 45Tanrı kendisi kutsal olduğu için kendisine iman edenlerin de kutsal olmasını ister. Çünkü kendisi günahtan tiksinir. Günaha bakamaz, günahkârı sever ama günahtan nefret eder. Sevdiği, yarattığı insanlarla önüne bir engel olmadan bir ilişki kurabilmek için günahın varlığının yok olması lazımdır.

Tanrımız hakkında bu kadar müthiş olan şey nedir? Bu ayette barışma yoluna gidenin suç işleyen taraf (biz) değil, kendisine karşı suç işlenen taraf (Tanrı) olduğunu görürüz. Tanrı'nın arzusu, kendisi ile insanlar arasında günahın bozduğu ilişkiyi yeniden kurmaktı: “Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı.” (2.Korintliler 5:19)

İsa, sadece İsa bütün insanların Kurtarıcısı’dır. Günaha tutsaklığımızdan özgür olmanın, daha önce sözünü ettiğim yolu, İsa’ya iman etmektir. İsa bütün günahlarımız uğruna öldüğü için, insanı Tanrı’dan şimdi ve sonsuza dek ayırabilecek tek günah Kurtarıcı İsa Mesih’i reddetme günahıdır.

Tanrı İsa’dan çok yakından tanıyan insanların yaşarken işledikleri günahları görmezden mi gelecek? Hayır, bunu yapamaz. Ama işledikleri günahlar için onları iki kez de yargılayamaz. Günahlarının yargısı çoktan verildi. Bedel ödendi. Bedel ölümdü. İsa Mesih bunu iman edenlerin yerine ölerek ödedi. “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil)

 

Tanrı’nın, bütün insan ırkı uğruna ölecek olan bu Kurtarıcı’yı görevlendirmekle ilgili lütufkar tasarısının büyüklüğünü anlamamız için zaman ister, öyle değil mi? “…bunları size günah işlemeyesiniz diye yazıyorum. Ama içimizden biri günah işlerse, adil olan İsa Mesih bizi Baba'nın önünde savunur. O günahlarımızı, yalnız bizim günahlarımızı değil, bütün dünyanın günahlarını da bağışlatan kurbandır. (1.Yuhanna 2:1-2)

Tabii ki, İsa Mesih İmanlıları isteyerek günah işlememeliler. Bir düşünün. Kim diyor, "Buyurun, istediğiniz kadar günah işle!" Tanrı mı? Şeytan mı? Şeytan! Ama...ne zaman günah işlesek, 13 image3841zzz cross bridge salvation 45adil olan İsa Mesih bizi Baba'nın önünde savunur. 'O günah için öldüm. Bedelini zaten ödedim' der.

Tanrı'nın kendine iman eden kişiler için isteği nedir?

1) Kurtarıcımız olarak İsa Mesih'i kabul etmemizi ister.

2) Kurtarıcımız İsa Mesih için yaşamamızı ister. "Evet, Mesih herkes için öldü. Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölüp dirilen Mesih için yaşasınlar." (2.Korintliler 5:15)

3) Artık günah işlemememizi ister.

* * * * *

 


İkinci cümleye göre "içinizden biri günah işlerse" ifadesinden ne anlıyoruz? İmanlılar günah işleyebiliyor mu?

Bizler İsa Mesih'e imanla kurtulduk. Ancak hala dünyada yaşıyoruz. Dünyanın düzeni ne yazık ki günahla kirlendi. Biz etrafımızda günahla yürüyoruz. Bulaşmamak istesek de ne yazık ki bazen bu günahlarla karşı karşıya kalıyoruz. İmanlılar isteyerek veya istemeyerek günah işleyebilirler.

* * * * *

İsa Mesih'e iman eden birisi günah işleyebilir. Ancak bu onu kurtuluşunu kaybedebileceği 14 image12408 cool text 3 number three sharpest crack 45anlamına gelmez. Tanrı onu sevmekten vazgeçemez. Bu bir gerçektir ve anlamamız çok önemlidir.

Kurtuluşumuzun üç safhası vardır;

1) Kurtulduk       - Mesih'e imanla
2) Kurtuluyoruz  - Şimdi günahın gücünden
3) Kurtulacağız   - Mesih tekrar geldiğinde, cennette Tanrı ile birlikte olacağız

Şimdi biz "Kurtuluyoruz" kısmındayız. Bu gün İsa Mesih'in çarmıhta kendini kurban olarak sunmasıyla günahlarımızdan kurtulmuş, günahın gücünden kurtulmuş ve sonunda tamamen günah olmayan yer olan Tanrı'yla birlikte olacağımız gerçeğiyle yaşıyoruz.

Bu gerçek şunu bize belirtir; Mesih'e iman edenler günah işleyebilirler ama kurtuluşumuzu yitirmeyiz.

Günah işleyerek bazı günahlara eğilimli olabiliriz. Tanrı ile olan yakın ilişkimizi bozabiliriz.

Kendimize karşı dürüst olamayız. Çevremizdeki insanlarla ilişkimizi bozabiliriz.

"Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği'ni miras alamayacaklar." (Galatyalılar 5:19-21)

Bu ayetlerde verilen günahlar hakkındaki uyarılar için ne düşünüyorsunuz?

Günah bizim gözümüzde bazen ciddi görünmeyebilir. Ancak Tanrı'nın gözünde çok ciddidir. Çünkü Tanrı günahtan tiksinir, nefret eder. Yukarıda sayılan günahlara dikkat edersek hem şahsi hem de ilişkisel günahlardan bahsettiğini görebiliriz. Buna göre Tanrı bizim her yönden temiz olmamızı ister.

Şu anda Tanrı tarafından nasıl görünüyorsunuz?

15 image3563 look up 45Tanrı için, Tanrı’ya bağlı bir yaşam sürdürmeyen günahkarları, kendi gözünde doğru kılmanın bir yolu var. Hayret edilecek bir şey, öyle değil mi? İsa kendi ölümüyle ve dirilişiyle günahlarının borcunu tamamıyla ödedi. Günahkarlar İsa’yı Kurtarıcıları olarak kabul ettiğinde, aklanırlar. Bu, bir anda gerçekleşen bir olaydır. Aklanan kişi o anda farklı görünmeyebilir ve bunun böyle olmasının iyi bir nedeni vardır. Aklanma, Tanrı’nın aklında gerçekleşen bir farz etmedir (Tanrı sizi doğru sayar). İmanlının hissettiği bir şey değildir. Yeni iman eden kişinin sinir sisteminde gerçekleşmez! Yeni iman eden kişi, kendisiyle Tanrı arasında meydana gelen değişimi fark etmeyebilir ama gerçekleştiğini bilir. Nasıl mı? Kutsal Kitap bizlere bunun gerçekleştiğini söyler. İşte Kutsal Kitap’ın bunu resmetme biçimlerinden biri:

“Bir kimse Mesih'teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.” (2.Korintliler 5:17, İncil)

Tanrı O’nunla ilişkinizi şu anda değiştirmeyi istiyor. Ben aşağıdaki iki paragrafı bitirmeden çok önce değişebilir. Sonsuza dek değişmiş olur! Ya da bu dersi bitirebilir ve sonra Tanrı’dan sizi değiştirmesini isteyebilirisiniz. Bana olan, size de olabilir. Tanrı’nın beni yargılama ve görme biçimi değişti. Ayetin ‘Mesih’te’ dediğine dikkat edin. Bir kez Kurtarıcınız olarak İsa’ya iman ettiğinizde, konumunuzda bir değişiklik olur. Beraat ederseniz, aklanırsınız ve cennet için hazır hale getirilirsiniz.

İsa’yı Kurtarıcınız olarak kabul ettikten bir an önce olduğunuzdan farklı görünmeyebilirsiniz, en azından aynaya baktığınızda. Fakat sizinle Tanrı arasında önemli olan her şey değişmiştir.

16 image10073 we love god because he first loved us 45“Bir kimse Mesih'teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.” Bu ayet yeni inancınızı dünyada uygulama biçiminizi betimlemez. Sadece cennette Tanrı karşısında ki konumunuzla ilgilidir. İsa’ya iman ettiğiniz anda, eski hayatınızın özellikleri olan eski alışkanlıklar, kötü düşünceler ve şehvetli bakışlar bir anda ortadan kalkmaz. Fakat İsa’yı izlediğinizde, İncil’i okuyup imanınızda geliştikçe, yaşam biçiminiz de giderek artan bir şekilde konumunuzla eşleşecektir.

İsa’yı Kurtarıcım olarak kabul ettikten kısa bir süre sonra iş yerindeki arkadaşlarımın, “Gerçekten değiştin. Seni baştan tanımamız gerekiyor,” dediklerini söylemeliyim. Bilmedikleri, tüm değişimler arasında en önemli değişimin gerçekleştiğiydi ama aslında görünmüyordu! Tanrı önünde konumum ve duruşum değişmişti. Sonsuza dek.

Evet, Kutsal Kitap’taki aklanma gerçeği harika bir haberdir! İsa’ya iman eden kişinin yaşamında eksiksiz bir şekilde, iman ettiği anda gerçekleşir. “İsa, senin uğurlarında öldüğün günahkarlardan biriyim.” Bu iman ikrarını yapmaya hazır mısınız? “Rab beni sevdiğin için teşekkür ederim. Yaşamımı sana borçluyum. Rab, arzum, Kurtarıcım olarak seni izlemek. İncil’deki bu ayetin her bir sözüne inanıyorum: ‘Mesih herkes için öldü. Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölüp dirilen Mesih için yaşasınlar.’ Senin için yaşamak için bana yardım et.”

* * * * *

Bir Mesih İnanlısı olarak günah konusunda şimdi ne düşünüyorsunuz?

17 image2028 thankful 45Bir Mesih İnanlısı olarak günah hakkında ilk düşünmemiz gereken şey, günahlarımızın bedelini ödemiş olan kurtarıcımızdır. Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa'ya dikelim. O kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı ve Tanrı'nın tahtının sağında oturdu. Yorulup cesaretinizi yitirmemek için, günahkârların bunca karşı koymasına katlanmış Olan'ı düşünün." (İbraniler 12:2-3)

 

"Baba'nın kendi yüceliğinin zenginliği uyarınca Ruhu'yla sizi iç varlığınızda kudretle güçlendirmesini ve Mesih'in iman yoluyla yüreklerinizde yaşamasını dilerim. Öyle ki, Tanrı'nın bütün doluluğuyla dolmanız için, sevgide köklenmiş ve temellenmiş olarak bütün kutsallarla birlikte Mesih'in sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlamaya, bilgiyi çok aşan bu sevgiyi kavramaya gücünüz yetsin. Tanrı, bizde etkin olan kudretiyle, dilediğimiz ya da düşündüğümüz her şeyden çok daha fazlasını yapabilecek güçtedir." (Efesliler 3:16-20)

Sonra, günah hakkında düşünmemiz gereken şey, ondan tiksinmemiz olacaktır. Çünkü Kutsal Kitap'ın ilk sayfalarına baktığımızda günahın bizi yaratan Tanrı'yla aramızda ayrıma neden olduğunu görüyoruz. Biz Tanrı ile barışmayı ve  O'nunla canlı, gerçek bir ilişkiyi istiyorsak günaha bakış açımızda da bir değişiklik olması gereklidir. Günahı kabul edilebilir bir şey değil, nefret edilmesi gereken bir şey olarak görmemiz Tanrı'nın isteği olan kutsallığa dikkat ederek yaşamamız gereklidir.

18 image12409 good deeds heaven green grainy text1 45Siz kutsal biri mısınız? Bense, her gün yaptığım şeylere göre kutsal değilim. Davranışlarımdan dolayı cennete gitmek için kadar kutsal değilim. Cennete gitmek için ne kadar kutsal olmamız gerekir? Ne kadar kutsal, yeteri kadar kutsal sayılır? Bu, çok önemli bir soru değil mi?

Umarım, Katolik sevdiklerim gibi, Tanrı karşısında, kendi iyi işlerinize dayanarak iyi bir konuma sahip olma uğraşı içinde değilsinizdir. Umarım, yaşamınızın sonunda Tanrı’nın kontrol edeceği ve gördüklerinden memnun olacağı bir hesap görmesini umut ederek, her gün, ilahi bir hesaba küçük küçük ödemeler yapmıyorsunuzdur. Kutsal Yazılar’ın bu ayetlerini okuyun ve Tanrı karşısında ki durumunuz hakkında öğrenecek bir şey olup olmadığına bakın. Tanrı, sizinle nasıl ilişki kurmayı seçti? Hangi üç gerçek dikkatinizi çekiyor? Sizin için öne çıkan bir söz veya ifade var mı?

“Bu nedenle Yasa'nın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır. Ama şimdi Yasa'dan bağımsız olarak Tanrı'nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor. Tanrı insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı. İnsanlar İsa Mesih'te olan kurtuluşla, Tanrı'nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar. Tanrı Mesih'i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa'ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı. 19 image5359 reach 45Öyleyse neyle övünebiliriz? Hiçbir şeyle! Hangi ilkeye dayanarak? Yasa'yı yerine getirme ilkesine mi? Hayır, iman ilkesine. Çünkü insanın, Yasa'nın gereklerini yaparak değil, iman ederek aklandığı kanısındayız.” (Romalılar 3:20-28)

Beni etkileyen neydi? Tanrı’nın bizlerden sahip olmadığımız bir doğruluk düzeyi beklediğini görüyorum. Bu doğruluk düzeyine sahip olmamız için doğruluğu Tanrı’nın sağlaması gerekir. Bu gerçek basit olduğu kadar derindir. Bu doğruluğa sahip olmanın başka bir yolu yoktur. Yaptığımız herhangi bir şeyle doğru olabileceğimizi düşünürsek, kendimizi kandırmış oluruz. Tanrı, başka türlü sahip olamayacağımız bir doğruluğu sağlayarak, günahla ilgili sorunumuzu çözdü. Hak etmiyoruz. Bu doğruluğu sağlayamayız. Ne var ki, bu doğruluğa sahip olmalıyız yoksa suçlu bulunup Tanrı’nın huzurundan sonsuza dek atılacağız.

Beni yanlış anlamayın. Yalan söylememeliyiz, kopya çekmemeliyiz, insanları aldatmamalıyız, öfkelenmemeliyiz, fuhuş yapmamalıyız, zina yapmamalıyız, v.s. (Tanrı cinsel ilişkinin fikir babasıdır. Cinsel ilişkiyi yaratmıştır. Ne var ki, sadece her iki kişi için de güvenli olacağı bir ortamda yaşanması için tasarlamıştır. Evlilik içinde. ‘Güvenli seks’ evlilik dışında, erkeğin prezervatif taktığı bir şekilde yapılan seks değildir. Erkek ve kadın için ‘güvenli’ seks’ güvencesini sağlayan tek şey evlilik yüzüğüdür!)

 

Boşluğu doldurun. İnsan Tanrı’yla _________ aracılığıyla doğru bir ilişkiye sahip olur. Ne aracılığıyla? İyi işler mi? Ahlaklı bir yaşam? Tanrı’yı sevmek için içten bir arzu mu? İyi niyetler mi? Yalan söylememekle? Sevdiklerimizi aldatmamakla?

KÖTÜ HABER - Yaptığımız herhangi bir şeyle doğru olabileceğimizi düşünürsek, kendimizi kandırmış oluruz.

İYİ HABER - Tanrı, başka türlü sahip olamayacağımız bir doğruluğu sağlayarak, günahla ilgili sorunumuzu çözdü. İsa aracılığıyla.

* * * * *

Yol Ayrımında Dikkat Edilmesi Gerekenler!
Uçan bir Uçak Düşebilir mi?

20 image10850 boeing plane 45Uçmakta olan bir uçağı etkileyen iki ayrı güç vardır: Birincisi onu yere doğru çeken yer çekimi, ikincisi onun uçmasını sağlayan motor gücü.
Uçuş sırasında...

1. Uçuş sırasında sözü edilen iki güçten hangisi daha etkilidir?
a) Uçağın havalandırma gücü b) Yerin çekim gücü

2. Havadaki bir uçağın ciddi bir şekilde irtifa kaybetmesi
a) olanaksızdır b) mümkündü. c) normaldir

Bu benzetmedeki uçağın irtifa kaybetmesi, imanlının günah işlemesini temsil ediyor. Uçuş boyunca yer çekimi uçağı dünyaya doğru çeker. Ama uçağı havalandıran motor daha etkili olduğu için, normal şartlar altında uçağın ciddi bir şekilde irtifa kaybetmesi söz konusu değildir. Yine de, uçağın kaza yapması olasılığı hafife alınmamakta; tersine, kazayı önlemek için her türlü tedbir alınmaktadır.

Tıpkı bu örnekte olduğu gibi, bir Mesih İnanlısı dünyada kaldığı sürece, eski benliği tarafından günah işlemek için ayartılacaktır. Ama her imanlıda yaşayan Kutsal Ruh'un gücü normal şartlar altında onu günah işlemekten alıkoyar. Bununla birlikte, uçak benzetmesinde olduğu gibi, günah faciasını önlemek amacıyla, Mesih imanlısının günah olayını ciddiye alıp, tedbirli olması gereklidir.

Günaha karşı tavrımız nasıl olmalıdır?
Bu örnekte okuduğumuz gibi hayatımızda bazı tedbirler almamız gereklidir.

Sizce nasıl tedbirler almamız gerekir? Birkaç örnek verebilir misiniz?

20b image11611 look face future wonder think 45Özellikle gözlerimiz bizi günaha düşürme konusunda ilk etkileşim sağlayan duyumuzdur. Etrafımızda bizi günaha düşüren birçok etken vardır. Gazeteler, reklamlar, internet v.s. Bu etkenleri etrafımızdan uzaklaştırmayı ya da gözümüzün önüne geldiğinde başımızı başka bir yere çevirmeyi ya da irademizi kullanarak kapatmayı tercih etmeyi seçmeliyiz. Dedikodudan uzak durmak ve her konuda doğru söylemek konusunda karar vermek iyidir. Tanrı'nın bizi nasıl bir bedelle kurtardığını aklımızdan çıkarmadan günahı hayatımızdan uzak tutabiliriz.

Düşünce Yaşamımız

"...Tanrı'nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, Tanrı'yı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur. Bu çağın gidişine uymayın; bunun yerine, Tanrı'nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin." (Romalılar 12:1-2)

Aden Bahçesi’ne geri döndüğümüzde Adem ve Havva’nın, Tanrı’nın meyvesini yemelerini yasakladığı ağacın üzerinde meyveye baktıklarını görüyoruz. Neden yemesinler ki? Tanrı söylediği için yememeleri gerektiğinden daha iyi bir neden olamaz. Tanrı onların bilmediğini biliyordu. Tanrı, onlara zarar vereceğini biliyordu.

20bb innocence forever lost in the garden2 45Hayır, Adem ve Havva itaatsizlik günahıyla ne kadar yaralanacaklarını bilmiyorlardı. Adem ve Havva iyiliği ve kötülüğü bilme ağacının meyvesini almanın nasıl bir şey olacağını, bunun sonucunda da kötülüğü bilmenin nasıl bir şey olacağını bilmiyorlardı. İyi ve kötü arasındaki farkı bileceklerdi ama istedikleri zaman iyiyi yapamayacaklarsa, istediklerinde yaptıkları kötülükleri durdurma gücüne sahip olamayacaklarsa bunun nasıl bir yararı olacaktı? Yasak meyveyi yedikten sonra bütünlük ve iyilikle dolu yetkin yaşamları sona erdi. Hıristiyanlardan düşünmeleri istenen konular üzerinde odaklanamıyorlardı: “Sonuç olarak, kardeşlerim, gerçek, saygıdeğer, doğru, pak, sevimli, hayranlık uyandıran, erdemli ve övülmeye değer ne varsa, onu düşünün.” (Filipililer 4:8)

* * * * *

Her ayetten sonra günaha karşı nasıl bir tavır alabileceğimizi yazar mısınız?

Mesih'ten işittiğimiz ve şimdi size ilettiğimiz bildiri şudur: Tanrı ışıktır, O'nda hiç karanlık yoktur. O'nunla paydaşlığımız var deyip de karanlıkta yürürsek, yalan söylemiş, gerçeğe uymamış oluruz." (1.Yuhanna 1: 5-6)

Bu ayete göre günaha karşı tavrımız ne olmalı?

Biz artık karanlıkta değiliz. Karanlığın işleri aydınlıkta görünür. Biz günahı karanlıkta kabul ederek kendimizi ışıkta tutmalıyız. O'nda paydaşlığımız her zaman sürmelidir. O'ndaki paydaşlığımızın, ilişkimizin gücüyle ancak günaha karşı durabiliriz. “Bir zamanlar karanlıktınız, ama şimdi Rab'de ışıksınız. Işık çocukları olarak yaşayın. Çünkü ışığın meyvesi her iyilikte, doğrulukta ve gerçekte görülür.” (Efesliler 5:8-9)

 

20c scuba diver sharper 45Atlantik Okyanusu’nun sığ kısımlarında dalış yapan birinin hikayesini anlatayım sizlere. Bu kişi, ruhsal konular üzerinde düşünen, Tanrı’yla doğru bir ilişkiye sahip olmak isteyen biriydi. Okyanusun tabanına bakarken maskesinin önünden yavaş yavaş bir kağıdın geçtiğini gördü. Yavaşça aldı. Kağıt bir Hristiyan dergisinden koparılmış gibi görünüyordu. Sayfada İsa Mesih hakkında birkaç okunabilir satır vardı. Bu satırlar tam zamanında karşısına çıkmıştı. Okudukları, bu adamın o anda ve o yerde İsa’nın içindeki boşluğa yanıt olacağına karar vermesi için yeterliydi. Dua etti. Tanrı’ya, İsa’nın uğruna öldüğü günahkarlardan biri olduğunu itiraf etti. O anda ve o yerde İsa Mesih imanlısı oldu. Bütün bunları yaparken okyanus tabanında yüzüyordu!

 

Tanrı’yla bu karşılaşması bir tesadüf müydü? Sanmam. Tanrı, insanlara hayal bile edemeyeceğiniz şekillerde ulaşır. Söz konusu ‘yaratıcılıksa’ Tanrı mutlaka yaratıcıdır!!! Bu websitesini bulmuş olmanız ‘bir tesadüf’ mü? Hayır, değil. Öte yandan, Tanrı’nın insan ruhunu aydınlatmak için kullanmak istediği ışığın ve gerçeğin tanıklığı istenmediği zaman, Tanrı bu isteğe saygı duyar ve ışık vermeye devam etmez. Tanrı bu seçime saygı duyar.

 

Bütün bunlar, dünyadaki ruhsal karanlık ve insanların Tanrı’yla birebir bir ilişki içinde olmak, sonsuz yaşama sahip olmak ve cennette Tanrı’yla sonsuza dek birlikte olmak dışında başka şeyleri arzulamaları, başka şeylerle yetinmeleri konusunda ne anlama geliyor? Durumun oldukça karanlık olduğu anlamına geliyor. İçten dışa tamamıyla değişmiş bir yaşam yerine insan, arada sırada yapacağı birkaç dinsel görevi yerine getirmekle yetiniyor. Sürüyü izliyor ve gerektiğinde dindar olmak yeterli geliyor. Evet, bu kişi için bir inanca sahip denebilir ama Tanrı ile kendisi arasındaki ilişkiyi değiştirecek önemli bir şey yok. İçi daha önce olduğu kadar karanlık.

* * * * *

"Günahımız yok dersek, kendimizi aldatırız, içimizde gerçek olmaz." (1.Yuhanna 1:8)

Bu ayete göre günaha karşı tavrımız ne olmalı?

Öncelikle günah karşısında kendimizi kandırmaktan vazgeçmeliyiz. Bu dünyada yaşarken günah işlememek mümkün olmuyor. Ancak uzak durmaya çalışırız ve yine de ayaklarımız dünyada gezerken kirlenir. Gerçekçi ve dürüst bir yaklaşımla günah işlediğimizi itiraf etmeliyiz.

20d image6529 mirror identity 45İnsanlar olarak zayıf yanlarımızdan biri kendimizi olduğumuzdan daha iyi bir konumda görmemizdir. Gerçek şu ki, dünyada yaşayan herkes sonsuzluğu Tanrı’dan ayrı geçirmeyi hak ediyor. Tanrı sırtınıza elektronik bir alet koyup, siz düşünürken çevrenizdekilerin düşüncelerinizi görmesini sağlasaydı, sizinle ilgili olarak yaptığı değerlendirmeye katılırdınız, değil mi? Dışarı çıkmaya cesaret edemezdiniz. Aklınızdan geçen kötü, bencil düşüncelerden utanırdınız. Bu kirliliği kapatamayız, değil mi? Aklımız çalışmaya başladığı günden beri kim bu düşünceleri kaydetmeye başladı? Tanrı. Gerçek şu ki, yaşayarak geçirdiğimiz her an O’nun iyiliğinden kaynaklanır. Tek hak ettiğimiz şey, sonsuza dek O’ndan ayrı düşmektir. Neden mi? İnsan Tanrı’nın huzuruna çıkamaz çünkü Tanrı huzurunda günah olmasına izin vermez. Asla. İşte kötü haber bu.

Peki Tanrı kötülüğümüz karşında ne yapıyor? İşte müjdeli haber bu.

“Evet, biz daha çaresizken Mesih belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü. Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi göze alabilir. Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.” (Romalılar 5:6-8)

İnsanın kötü ve günahkar yollarına karşın Tanrı bizi hala seviyor. Bizi, insan bedeni alıp günahlarımızın cezasını yüklenecek kadar sevdi. Tanrı için yapılması olanaksız olmayan şeylerin listesini yapıyorsanız lütfen şunu da ekleyin:

“Kuşkusuz Tanrı yolunun sırrı büyüktür. O, bedende göründü…” (1.Timoteos 3:16)

* * * * *

"Günah işlemedik dersek, O'nu yalancı durumuna düşürmüş oluruz; O'nun sözü içimizde olmaz." (1.Yuhanna 1:10)

Bu ayete göre günaha karşı tavrımız ne olmalı?

Günah işlediğimizi kabul etmemiz gerekir. Günahı günah olarak görüp günah işlediğimizi itiraf etmeliyiz. Bazen günah işleyip kendimize bir sürü bahane uydurarak günahımızı hoşgörmeye çalışabiliriz. Ancak böyle bir şey mümkün değildir. Günah işleyebilme potansiyelimiz her zaman var bunu Tanrı'da biliyor. Bunu görüp günah işlediğimizde pişman bir yürekle kabul edip tövbe etmeliyiz.

* * * * *

20e image12417 train 45Günah konusunda kendimiz kesinlikle kandırmamalıyız. Dürüst ve açık bir şekilde kendimize itiraf etmeli, hafife almadan, maske takmadan davranışlarımıza dikkat etmeliyiz. Peki, günah işlediğimizde ne yapmalıyız? Siz yolda giderken yanlış bir yola saparsanız ne yaparsınız? Geri dönüp doğru yola devam edersiniz değil mi?

'Eğer yanlış trene bindiyseniz, trenin koridorunda diğer yöne doğru koşmanızın yararı yoktur.' (Dietrich Bonhoeffer)

İşte bu önemli bir konudur. O yüzden yine ayetlere bakalım: "Ama günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır." (1.Yuhanna 1:9)

Mesih İnanlısı olarak günah işlediğimizde ne yapmalıyız?

21 image11023 confess penitent pray repent 45Tanrı her şeyi bilir. Bizi kurtardı ve bize Kutsal Ruh'u verdi.

“Gerçeğin bildirisini, kurtuluşunuzun Müjdesi'ni duyup O'na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal Ruh'la O'nda mühürlendiniz. Ruh, Tanrı'nın yüceliğinin övülmesi için Tanrı'ya ait olanların kurtuluşuna dek mirasımızın güvencesidir.” (Efesliler 1:13-14)

Bu dünyada yaşarken karışılacağımız birçok engel ya da günah olacağını biliyordu. Bu yüzden bizden istediği alçakgönüllü ve pişman bir yürekle O'na gelmemizdir. Günah işlediğimizde yapmamız gereken, bu günahı işlediğimizi kabullenmek ve pişman olduğumuzu Tanrı'ya söylemektir. Bir daha yapmamak için de Tanrı'dan güç istemeyi de unutmamalıyız. Aynı zamanda günahımız birine karşı işlenmişse ondan af dilemek veya günahımız bilinmeyen bir şeyse bunu açığa çıkarmak (itiraf etmek) gerekli bir tövbe adımıdır. Bu konuda olgun bir imanlının rehberliğine ihtiyaç duyabiliriz. Gerçek tövbe sadece, "ben yaptım Tanrım özür dilerim" demek değildir. Eylem gerektirir. Kişi günah karşısında zafer kazanmak için alçalmalıdır. Pişmanlık ve tövbe gururu öldürür. Günah karşısında ölü olmak onu gerçekten açığa çıkarmakla mümkündür.

* * * * *

Biz ayette yazılanı yaptığımızda Tanrı'nın tepkisi ne oluyor?

21b image5147 joy 45Tanrı güvenilir olduğu için bizi affedecektir.

“Tanrım güvenilirdir, gücünüzü aşan biçimde denenmenize izin vermez. Dayanabilmeniz için denemeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır.” (1.Korintliler 10:13)

“Sizi çağıran Tanrı güvenilirdir; bunu yapacaktır.” (1.Selanikliler 5:24)

İşte Kutsal Kitap’ın Tanrısı budur. Tanrı her zaman gerçeği söyler. Antlaşma yaptığında antlaşmasına uyar. Bir şey söylediğinde bunu gerçekten kast eder. Gerçeği söylediğinde O’na inanabiliriz. Söylediği gerçektir. Biz sadık olmasak da Tanrı sadık olacaktır:

“Biz sadık kalmasak da, O sadık kalacak. Çünkü kendi özüne aykırı davranamaz.” (2. Timoteos 2:13)

Sadık olmamak doğasını reddetmek olacaktır ve bu Tanrı’nın yapamayacağı bir şeydir. Dönek ya da kaprisli değildir. Tanrı vaatlerine her zaman sadık mıdır? Evet, başka türlüsü mümkün değildir.

* * * * *

İtiraf ne demektir? Kendi düşüncelerinizi yazar mısınız?

İtiraf, yapılan bir hatayı olduğu gibi ayrıntılarıyla ve saklamadan anlatmaktır. Herkes hata yapabilir. Büyük ya da küçük... Biz suç işlediğimizde itiraf ederiz ve bir ceza almamız normaldir. Ancak bu dünyasal yasalarda geçerlidir. İsa Mesih bizim için bütün günahımızın cezasını yüklenmiştir. Mahkûmiyetimiz artık ortadan kalkmıştır. Biz buna dayanarak itiraf etmeliyiz.

* * * * *

Tanrı’yla şimdiki ilişkimiz hakkında bilmemiz gerekenler neler?

21c image8205 bad thoughts sin adultery 45

Günah, korkunç bir angaryacıdır. Eski Antlaşma (Tevrat, Zebur) ve Yeni Antlaşma'da (İncil’de) günahın ücretinin ölüm olduğunu öğreniyoruz. Bu zalim angaryacı sadece Tanrı’yla sahip olduğumuz yaşayan ve yakın ilişkiyi koparmakla kalmıyor, aynı zamanda öldüğümüzde bu dünyadaki yaşamdan da koparıyor. Bu arada, çevremizdeki herkesle ilişkimize zarar vermek ve bu ilişkileri germek için sürekli çalışmaya devam ediyor. Yaşamlarımızın günahtan özgür olup Tanrı’yla onarılmış bir ilişkiye kavuşmamızın tek yolu O’na günahlarımızın bedeli ödenmiş olarak gelmemizdir. Bu ayet bunun nasıl olabileceğini anlamamıza yardımcı olacaktır;

“Çünkü canlılara yaşam veren kandır. Ben onu size sunakta kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı günah bağışlatır.” (Levililer 17:11, Eski Antlaşma)

Kan yaşamı temsil eder. İncil bunu şöyle açıklar, “kan dökülmeden bağışlama olmaz.” (İbraniler 9:22). Tanrı Kutsal Kitap boyunca, et ve kandan oluşan yaratıklar olduğumuz için günahlarımızın cezasını ödemenin tek yolunun günahın kaldırılması için kan akıtılması olduğunu açıklar. 22 blood abel19 temp5 45İsa da dünyaya bunu yapmak için gelmişti. Çarmıhta. Bütün bunları size anlatma amacım Hıristiyanların bu nedenle pak bir yaşam sürdürmeyi istediklerini göstermektir. Gerçek Hıristiyanlar bir bedel karşılığı satın alınmıştır ve artık kendi kralı ya da efendisi değildir. İsa’nın onların yerine gerçekleştirdiğinden ötürü hem yeni bir efendileri vardır hem de kendileri yeni birer yaratık olmuşlardır.

“Bir kimse Mesih'teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.” (2. Korintliler 5:17)

Bütün inançlar arasında sadece Hristiyanlık, adaleti, kötülüğe gereken cezanın verilmesini gerektiren ve fakat sevgisi bu cezayı üzerine almaya hazır olan bir Tanrı’ya inanır. Ayrıca, yarattıklarına, kendisine karşı isyan etme özgürlüğü vermeye hazır olan ve bu itaatsizliğin sonucu olan sıkıntı ve acıları kişisel olarak çeken başka bir Tanrı yoktur. Kişisel bir tanrı ya da tanrılara inanan başka dinler ya iyi ve kötünün gerçekliğini kabul etmiyor ya da kötülüğün Tanrı’nın basit bir şekilde ‘Bağışlandın’ demesiyle çözülebilecek kadar basit bir sorun olmadığını düşünmüyorlar. Yanılıyorlar.

Kutsal Kitap boyunca günahın sonuçları anlatılır. Tanrı, günahlarımızın bağışlanması için bir yol açmıştır ama günah konusunu çok ciddiye aldığını da görmemizi ister. Tanrı’nın söylediklerine tamamıyla katılıyor musunuz? Umarım Tanrı’yla aynı görüştesiniz. Günahlarımızı Tanrı'ya itiraf ettiğimiz zaman ne yapmamız gerek? İncil'deki itiraf kavramı orijinal dilinde "aynı şeyi söylemek" anlamına gelir.

Günahları Tanrı'ya itiraf etmek, o günahlar hakkında Tanrı'yla aynı şeyi söylemek demektir. Günahlarımızı itiraf ettiğimiz zaman, onlara "ne yapalım, dalgınlık" veya "zayıflık işte" gibi hafifletici sıfatlar kullanamayız. Tanrı'ya açık bir şekilde davranışımızın günah olduğunu, Mesih'i çarmıha gönderecek kadar ciddi bir suç olduğunu söyleriz.

İtiraf etmenin anlamı işte budur. Bilgilerimizi biraz gözden geçirelim dilerseniz.

Öncelikle bir Mesih İnanlısı günah işleyebilir mi?

Daha önceki derslerimizde de gördüğümüz gibi Mesih İnanlıları da dünyada yaşadıkları için günah işleyebilirler. Hata yapabilir ve günaha karşı zayıf kalabilirler.

* * * * *

Günah işlerse Tanrı karşısında nasıl bir durumda kalır?

Pişman ve ezilmiş bir yürekle Tanrı'nın önünde durmalıdır. İtiraf ederek bir daha yapmamak için güç istemelidirler. Tövbe etmek Tanrı'nın her insana verdiği büyük bir kapıdır. Bu lütufla Tanrı'ya yaklaşabiliriz.

23 image10470 trust babyNOT: Yeni kimliğinizi unutmayın.İsa’ya gerçekten iman eden kişiler yaptıkları şeylerden ötürü değil, kim olduklarıyla övünürler. İsa’ya gerçekten inanan kişiler Tanrı’nın çocuğudur ve cennette sonsuz yaşamın mirasçısıdır. Bunun başarılarıyla ilgisi yoktur. “Bir dakika,” diyorsunuz, “‘Tanrı’nın çocuğudur’ sözünüze dönelim. Bu doğru olamaz değil mi? İnsan nasıl Tanrı’nın ailesinde doğabilir ki?” İncil’de bunu ilk okuduğumda bana da olanaksız görünmüştü- ama Tanrı olanaksız görüneni yapıyor! İnsan İsa’ya iman ettiğinde ‘Tanrı’nın çocuğu’ olur. O’nu Kurtarıcı olarak kabul etme süreci içinde inanılmaz bir şey gerçekleşir. İkinci bir doğum, ruhsal bir doğum yaşarlar. “Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı'nın çocukları olma hakkını verdi. Onlar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı'dan doğdular.” (Yuhanna 1:12-13).

Tanrı çocukları, Tanrı’nın huzurunda sahip oldukları bu yeni konumu kazanmak için bir şey yapmak zorunda mı? Hayır, onların yapacağı bir şeye bağlı değil. Karşılıksız olarak verilir. Bu yüzden sahip oldukları bu yeni konumu kaybetmek yok!

* * * * *

Günah işlememek için ne yapmalıyız?

24 homepage image choosing heaven 3 45Öncelikle İsa Mesih'in bizim için yaptığı işi yani günahlarımız için çarmıhta öldüğünü unutmamalıyız. Bunu aklımızda tutarak davranışlarımızı yönlendirmeliyiz. “Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa'ya dikelim. O kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı ve Tanrı'nın tahtının sağında oturdu. Yorulup cesaretinizi yitirmemek için, günahkârların bunca karşı koymasına katlanmış Olan'ı düşünün.” (İbraniler 12:2-3)

Bizi günaha düşüren şeylerin farkına varıp onlardan uzak durmaya çalışmalıyız. Kutsal Kitap'ı iyi bilmeli günahın ne kadar sinsi bir şekilde bize yaklaşabildiğini de unutmamalıyız. Ayrıca Kutsal Kitap'tan ayetler ezberlemek iyi bir yöntemdir. Çünkü bizi günah karşısında uyanık tutan en büyük güç Tanrı Sözü'dür. Gerçek bizi özgür kılar ve bizimle birlikte oldukça özgürlüğümüzü yaşarız. Bu nedenle Kutsal Yazılar'dan özellikle zayıf olduğumuz konularda ezberlediğimiz ayetler hatırlatıcı olarak bizi uyarır.

“Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla. Bütün yüreğimle sana yöneliyorum. İzin verme buyruklarından sapmama! Aklımdan çıkarmam sözünü, sana karşı günah işlememek için. ” (Mezmur 119:9-11)

 

RAB'bin yasası yetkindir, cana can katar. RAB'bin buyrukları güvenilirdir, saf adama bilgelik verir. RAB'bin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir, RAB'bin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır.

 

25 image11989 joy heaven 45RAB korkusu paktır, sonsuza dek kalır. RAB'bin ilkeleri gerçek, tamamen adildir. Onlara altından, bol miktarda saf altından çok istek duyulur. Onlar baldan, süzme petek balından tatlıdır.

 

Uyarırlar kulunu, onlara uyanların ödülü büyüktür.” (Mezmur 19:7-11)

 

Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır.” (Mezmur 119:105)

 

“Çünkü yaşam kaynağı sensin, senin ışığınla aydınlanırız.” (Mezmur 36:9)

Kişisel olarak bir İsa Mesih İnanlısı olarak ben Eski Antlaşma'yı (Tevrat ve Zebur’u) en az İncil kadar okurum ve bu metinlerden yararlanırım. İncil’den olduğu kadar Eski Antlaşma’dan da ayetler ezberlerim. İlahi olarak esinlenmiş bu metinler, Tanrı ve bizlerle ilişkisini anlatmak konusunda her zaman olduğu kadar yararlıdır.

* * * * *

Günah işlediğimizde hemen ne yapmalıyız?

Günah işlediğimizde her şeyi bilen ve güvenilir olan Tanrı'ya gidip tövbe etmeliyiz. Yaptığımız hatayı dürüstçe ve saklamadan itiraf etmeliyiz. Pişman bir yürek tutumuna sahip olmalıyız. Tanrı'nın vaatlerine ve lütfuna güvenerek önüne gelmeliyiz. Günah konusunda bizim tutumumuz da Tanrı'nın görüşüne göre değişmelidir. Bu değişimi gün be gün yapmalıyız.

* * * * *

 

Yanlış yola girdiğinizde tekrar geri dönüp yola devam ettiğiniz gibi, bir Mesih inanlısı olarak günah işlediğimizde Tanrı'ya günahlarımızı itiraf ederiz. Bu yüce lütfu için Tanrı'ya teşekkür ederek yine yola devam etmeliyiz.

"Sizde iyi bir işe başlamış olan Tanrı'nın bunu Mesih İsa'nın gününe dek bitireceğine güvenim var." (Filipililer 1:6)