♦ "Düşmanlarınızı sevin..."
♦ "Kutsal olun, çünkü ben kutsalım..."
♦ "Sevgi...kendi çıkarını aramaz, kolayca öfkelenmez, kötülüğü anmaz..."
♦ "Ardımdan gelmek isteyen, kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin..."
Oh! Ne kadar kolay söylüyoruz bunları. Ancak yapmaya gelince çok zorlanıyoruz. Rab'bin bizden istediği düşünceleri ve davranışları tek başımıza yapmamız mümkün değildir. Bu yolu, yani Cennete Giden bu yolu tek başımıza yürümek çok zor. Peki ama bize kim yardım edecek?
İşte bu dersimizde bize yardım eden, bizimle yürüyen ve bizi yönlendiren bir Kişiden bahsedeceğiz; Kutsal Ruh. Kutsal Ruh kimdir? O'nun görevleri nelerdir? Kutsal Ruh, imanlının hayatını nasıl etkiler? Bu derste bu soruların yanıtlarını öğreneceksiniz.
Kutsal Ruh hakkında daha fazla öğrenebilmek için tabii ki İncil'imize bakacağız.
Yuhanna 14:15-17 ayetlerini okuyalım;
(15) "Beni seviyorsanız, buyruklarımı yerine getirirsiniz."
(16) "Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek."
(17) "Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır."
Yukarıda okuduğumuz bu ayetlere göre aşağıdaki soruları cevaplandırmaya çalışalım;
15. ayete göre, İsa öğrencilerinden ne yapmalarını bekliyordu?
İsa Mesih öğrencilerinden buyruklarını yerine getirmelerini bekliyordu. Bu buyruklar "birbirinizi sevin" gibi buyrukları kapsıyordu. Bununla birlikte İsa Mesih'in dünyada bulunduğu süre boyunca, öğrencilerine yapmaları için verdiği buyruklara karşı sorumluluk çağrısıdır. Sevgi sorumluluk gerektirir. Sevdiğimiz birine karşı, duygusal durumumuz dışında sorumlulularımızı gözeten bir anlayışla yaklaşmalıyız.
* * * * *
16-17 ayetleriyle ilgili olarak şu sorulara cevap veriniz:
İsa'nın "başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu" sözlerinden bu Yardımcı hakkında neler öğreniyoruz?
Yardımcı genelde bizim isteğimizi yerine getirir, ama bu yardımcı her şeyden önce gerçeğe hizmet edecekti. Kutsal Ruh bize gerçeği öğretmek, gerçeğe yöneltmek ve bizi gerçekte yürümekte yardımcı olur. Kutsal Ruh'un yardımcılığı bir alt poziyon gibi algılanmamalıdır. Bu tıpkı derslerimiz konusunda öğretmenlerimizin ya da işimiz konusunda ustamızın yardımını almak gibidir. Onun yardımcılığı üst düzey bir yönetme şeklidir. O hayatımızda ki boşlukları doldurur. Eksiklerimizi giderir ve bilgisizliğimizi telafi eder.
* * * * *
İsa'nın sözlerine göre, bu Yardımcı imanlılarla özel bir ilişkiye sahip olacaktı. Okuduğumuz ayetlere bakarak bu ilişki hakkında ne söyleyebiliriz?
Kutsal Ruh iman ettiğimizde bizi sonsuz kurtuluş için mühürler. Artık O bizim içimizde yaşar. Bizi Tanrı'yla canlı, diri bir ilişki için yönlendirir. Dua, hizmet gibi konularda bize yol gösterir. Rab'bin bizim için isteğini bildirir, Kutsal Yazıları anlama konusunda bize yardımcı olur. Bu Tanrı lütfunun bir parçasıdır. Bu dünyada alınabilecek en değerli armağanlardan biridir.
* * * * *
Kutsal Ruh'un bize nasıl yardım ettiğini aşağıdaki çalışmada göreceğiz;
"İnsanın düşüncelerini, insanın içindeki ruhundan başka kim bilebilir? Bunun gibi, Tanrı'nın düşüncelerini de Tanrı'nın Ruhu'ndan başkası bilemez." (1.Korintliler 2:11)
Bu ayete göre Kutsal Ruh hangi niteliklere sahiptir?
Kutsal Ruh'un düşünceleri vardır. Bir zihne sahiptir, Tanrı'nın düşüncelerine sahiptir. Kutsal Ruh Tanrı'dır, O'nunla bütündür ve Tanrı'nın birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.
* * * * *
"Tanrı'nın Kutsal Ruhu'nu kederlendirmeyin. Kurtuluş günü için o Ruh'la mühürlendiniz." (Efesliler 4:30)
Bu ayetten Kutsal Ruh hakkında ne öğrenebiliriz?
Kutsal Ruh'un duyguları vardır. Kederlenebilir, sevinebilir. Bizim iman yaşantımızla yakından ilgilidir.
* * * * *
"Bunların tümünü etkin kılan tek ve aynı Ruh'tur. Ruh bunları herkese dilediği gibi, ayrı ayrı dağıtır." (1.Korintliler 12:11)
Bu ayette yer alan "dilediği gibi dağıtır" ifadesiyle Kutsal Ruh hakkında ne öğrenebiliriz?
Kutsal Ruh'un bir iradesi vardır. İsteği doğrultusunda hareket eder.
* * * * *
Bir varlık zihne, duygulara ve iradeye sahip ise, kişiseldir. Kutsal Ruh, kişiliksiz bir enerji değildir. Birçok inançta öğretildiği gibi evrensel bir düzende değildir. Bir karma ya da reenkarnasyon döngüsüde değildir. O Tanrı'dır. Kişiliği, iradesi ve öznelliği olan bir varlıktır. Kutsal Ruh'un kişisel olması bizim için ne önem taşıyor?
Kutsal Ruh kişisel olduğu için onu tanıyabiliriz, onunla ilişkide bulunabiliriz; Kutsal Ruh'un gayrişahsî bir güç veya etki olmadığını bilmemiz önemli. Kutsal Ruh yararlandığımız sihirli bir güç değil, yaşayan bir rehber, yardımcı, danışmandır.
* * * * *
Kutsal Ruh için Kutsal Kitap ne der?
Aşağıdaki ayetleri okuyarak altlarına Kutsal Ruh hakkında söylenen tanımları sıfatları yazınız.
"Rab Ruh'tur, Rab'bin Ruhu neredeyse orada özgürlük vardır." (2.Korintliler 3:17)
Kutsal Ruh ……………………………..dır.
Tanrı'dır.
* * * * *
"Petrus ona, "Hananya, nasıl oldu da Şeytan'a uydun, Kutsal Ruh'a yalan söyleyip tarlanın parasının bir kısmını kendine sakladın?" dedi. "Tarla satılmadan önce sana ait değil miydi? Sen onu sattıktan sonra da parayı dilediğin gibi kullanamaz mıydın? Neden yüreğinde böyle bir düzen kurdun? Sen insanlara değil, Tanrı'ya yalan söylemiş oldun." (Elçilerin İşleri 5:3-4)
Hananya kime yalan söyledi?
Kutsal Ruh'a yani Tanrı'ya.
* * * * *
"Oysa Tanrı Ruh aracılığıyla bunları bize açıkladı. Çünkü Ruh her şeyi, Tanrı'nın derin düşüncelerini bile araştırır. İnsanın düşüncelerini, insanın içindeki ruhundan başka kim bilebilir? Bunun gibi, Tanrı'nın düşüncelerini de Tanrı'nın Ruhu'ndan başkası bilemez. (1.Korintliler 2:10-11)
Bu ayetlere göre, Ruh Tanrı'nın düşüncelerini ne derecede biliyor? Bu durum karşısında, Kutsal Ruh hakkında ne söyleyebiliriz?
Her şeyi bilen Tanrı'nın derin düşüncelerini bilebilirse, Ruh da Tanrı gibi her şeyi bilmektedir ve Kendisi de Tanrısaldır.
* * * * *
Bu ayetlerden, Kutsal Ruh'un Tanrı olduğu açıktır. İncil'e göre, İsa Mesih tam anlamıyla Tanrı'dır. Elbette, her şeyi yaratan ve Mesih'i Kurtarıcı olarak dünyaya gönderen Baba da Tanrı'dır.
Bu söylediğimi anlıyor musunuz? Ben de öyle düşündüm. Üçlü Birliğe sahip Tanrımız’ın yapısını anlayamamamız herkesin karşılaştığı bir sorundur. Benim bile. Ama bu gerçek olmadığı anlamına gelmez. Sadece Tanrı’nın insan düşüncesinin ötesinde bir dünyada yaşadığı anlamına gelir.
Bu son cümleyi yazdığımda aklıma bir karınca tepesi üzerinde durduğum zamanla ilgili bir resim geldi. Gölgemi fark ettiklerinde karıncaların çeşitli yönlere kaçışmalarını ve topluluklarını korumak için ‘erken uyarı’ işlemlerine başlamalarını izledim. Benim kim olduğumu hiç anlayacaklar mı? Onlara zarar vermek istemediğimi anlama yetileri var mı? Orada bulunmamın tek nedeninin onları izlemek ve hayranlık duymak olduğunu nasıl bilebilirler? Bilemezler. Yaşadığım yaşamı anlayabilirler mi? Arzularım, sevinçlerim ve hayattaki hedeflerim? Bir milyon yıl geçse de anlayamazlar. Bu basit benzetme için özür dilerim ama Tanrı’ya bakmamız, karıncaların bana bakması gibi bir şey olmalı. Tanrı bize baktığında ve, kendi tanrılığı ve sonsuzluğunu anlatmak için bizim sınırlı insan kelime dağarcığımızı kullanmaya çalıştığında da aynı şey geçerlidir.
Birisi çıkıp da "Siz üç Tanrıya inanıyorsunuz!" diyerek sizi suçlarsa, nasıl bir cevap verirsiniz?
Üçlübirlik kavramını anlamak kolay mı? Kolay değil! Bunu anlamak zor olsa da doğrudur. Tanrı bir Kişidir ama basit bir birlik değildir. Birliktir, evet ama karmaşık bir birliktir. Tanrılığın içinde üç kişilik vardır- üç kısım ya da üç mod değil ama her biri eşit ve sonsuz Tanrı’dır. Tanrı’yı kısımlara bölmek mümkün değildir. Tanrı’nın bize gösterdiği üç farklılık öz olarak birdir ve bu nedenle tek Tanrı’dır. Bu bir sırdır ama Tanrı hakkında daha fazla düşündüğümüzde Tanrı’yla ilgili çoğu şeyin sır olduğunu görüyoruz.
Söz konusu Tanrı’yı anlamak olduğunda yararlanabileceğimiz çok sınırlı kaynaklar var. Evet, Tanrı bu dünyanın ötesindedir, bakidir, sonsuzdur ve her şeye gücü yeter vs. ama birbirimize karşı dürüst olalım. Bunların hiçbirini anlamıyoruz, öyle değil mi? Bizlerin beden, can ve ruhtan oluşan üçlü yapımızı bile anlayamıyoruz! Bu nedenle lütfen üçlü birlikten oluşan bir Tanrı olduğuna ilişkin tepkinizde dikkatli olun. Bu sadece bir kuram değildir. Tanrı kendisini bizlere bu şekilde açıklamıştır ve ancak Tanrı, Tanrı’yı betimleyebilir, biz değil.
Söz konusu sonsuz Tanrı ve sonsuzluk olduğunda dünyasal fizik ve matematik kuralları uygulanamıyor. 1 + 1 + 1 = 1 sınıfta doğru bir yanıt olmayabilir ama Tanrı için mümkündür. Bu eşitliği şu şekilde düşünmek daha doğru olacaktır: 1 x 1 x 1 = 1.
Fakat bu gibi denklemler hiçbirimizi tatmin etmez, öyle değil mi? Bu gibi denklemler bizim yapımızı bile doğru düzgün bir şekilde tanımlayamazlar, nasıl Tanrı’yı tanımlasınlar! İçimizdeki can ve ruh eşsizdir ve bedenimizden farklıdır fakat bunların sınırlarını belirlemek olanaksızdır. ‘Bakın göstereyim. Canım burada ve ruhum şurada’ diyemeyiz. İkisinden de birer tane var fakat, ‘Canım içimde şu alanda bulunuyor ve ruhum şurada bulunuyor’ diyemeyiz. Biri nerede biter, diğeri nerede başlar? Tanrı dışında kimse bilemez.
Yapı olarak böyle olmamız bizi Yaratan’ın doğasına bağlı olarak gerçekleşmiştir. Kutsal Kitap’ın Tanrısı kendisini bizlere Üçlübirlik doğasıyla açıklamıştır. Üçlü bir yapımız var çünkü Tanrı’nın suretinde yaratıldık. Tanrı’nın kendine özgü doğası nedeniyle insan da beden, can ve ruh olarak üçlü bir yapıya sahiptir. Bakın Tanrı, insanın yaratılışını bitirirken Eski Antlaşma’nın birinci bölümünde ne diyor:
“Tanrı, ‘İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım’ dedi.” (Yaratılış 1:26)
Hıristiyanlar Üçlübirlik Tanrı kavramını icat etmemişlerdir. Tanrı bunu bizler için insanlık tarihinin başlangıcında açıklamıştır. Kutsal Kitap’ın ilk bölümünde Tanrı’nın varlığında çoğulluk olduğunu görüyoruz. Tanrı’nın bizi kendi suretinde yarattığını söylemek, Tanrı’nın fiziksel bir bedeni olduğu, bu nedenle bizim de fiziksel bir bedenle yaratıldığımız anlamına gelmiyor. Tanrı her zaman her yerde olan maddi olmayan, ölümsüz, görünmez bir varlıktır. Tanrı, bizler gibi kan, et ve kemikten yapılmış bedensel bir varlık değildir
Matematiksel denklemlerin bir faydası olmuyorsa, Tanrı’nın doğasını tanımlamak için denklemler oluşturmak konusunda çok daha dikkatli olmalıyız. Tanrı, bir denklemi oluşturan unsurlar gibi çeşitli ‘parçalardan’ oluşmaz. Tanrı birdir. Birliği inanılmaz karmaşık bir birliktir fakat yine de Tanrı birdir. Tanrı kendisini bölemez. İsa dedi ki, “Tanrı ruhtur, O'na tapınanlar da ruhta ve gerçekte tapınmalıdırlar.” (Yuhanna 4:24). Üç ruhtur demedi. Tanrısal özü birdir. Daha önce söylediğim gibi, söz konusu sonsuz Tanrı ve sonsuzluk olduğunda dünyasal fizik ve matematik kuralları uygulanamıyor.
Bu konuda daha çok bilgi edinmek isterseniz, sitemizde yer alan Üçlübirlik'le ilgili yazılardan birini okuyabilirsiniz: İslam Hıristiyanlık'tan Daha Mantıklı Değil mi?
* * * * *
MÜSLÜMAN OKUYUCULARIMIZA
Emin olun, gerçek İsa’ya inandığınız takdirde şirk günahını işlemiş olmayacaksınız!
Sadece Tanrı’ya inanmaya ve başka herkesi dışlayarak sadece O’na tapınmaya çağrıldığımıza şüphe yoktur. Üçlü birlik tektanrıcılığının özünde hala tek Tanrı, tek ilahi öz vardır. Bazıları yanlışlıkla bunun üç tanrıya, üç ilahi öze inanç olduğunu düşünüyorlar. Öyle değildir, fakat bu tür bir hatanın yapılması anlaşılabilirdir. Gerçek üçlü birlik tektanrıcılığını anlamak, yekpare tektanrıcılığı anlamaktan daha kolay değildir. İyi haber, Tanrı bunu anlamamızı beklemiyor. Bizden beklediği, Kutsal Yazılar’da kendisine ilişkin açıkladıklarına inanmamız.
Cesaretinizi yitirmeyin. Daha önce dediğim gibi beden, can ve ruhtan oluşan kendi üçlü birlik yapımızı anlamıyorsak, Tanrı gibi ölümsüz, sonsuz ruh olan bir varlığın yapısını anlayabileceğimizi düşünmeye kim cesaret edebilir? Tek yapabileceğimiz Tanrı’nın kendisini Kutsal Yazılar’da nasıl açıkladığına dikkat etmektir. “Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır.” (Mezmur 119:105)
Nasıl kuşlar uçmak üzere ve balıklar yüzmek üzere yaratıldıysa, siz ve ben de Tanrı için yaratıldık. Gizemli bir şekilde en derin arzularımızın, kaynaklarına kadar izlendiğinde, aslında Tanrı’yı tanıma açlığından başka bir şey olmadığı görülür. Birinin söylediği gibi, “Tanrım, bizi kendin için yarattın ve yüreklerimiz sende huzur bulmadıkça huzursuz oluyor.”
Ortak başka bir noktamız daha var. Tanrı birdir!
(1) Eski Antlaşma (Tevrat ve Zebur) bunu öğretir. “Dinle, ey İsrail! Tanrımız RAB tek RAB'dir.” (Yasa’nın Tekrarı 6:4).
(2) İsa bunu Yeni Antlaşma’da (İncil) vurguladı. “Onların tartışmalarını dinleyen ve İsa'nın onlara güzel yanıt verdiğini gören bir din bilgini yaklaşıp O'na, "Buyrukların en önemlisi hangisidir?" diye sordu. İsa şöyle karşılık verdi: "En önemlisi şudur: 'Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab tek Rab'dir. Tanrın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.'” (Markos 12:29-30)
Hıristiyan inancı tek bir Tanrı’ya inançtır. Birilerinden Hıristiyanlar’ın üç tanrıya inandığını duymuş olabilirsiniz. Eğer bunu duyduysanız yanlış bilgilendirilmişsiniz. “...Tanrı ise birdir.” (Galatyalılar 3:20)
NOT: Kuran’da, Kutsal Kitap’ın Muhammed’le ilgili açık peygamberlikler içerdiği iddiasının önemini anlayan Müslümanlar yaklaşık on dört yüzyılı bunları aramakla geçirmişlerdir. Ne zaman Muhammed’in gelişinin İncil’de önceden haber verildiğini kanıtlamaya çalışsalar, Kutsal Yazılar’dan en çok bir ayeti gösterirler. Hangi ayet? Bu dersin başlangıcında okuduğunuz bir ayet! “Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek.” (Yuhanna 14:16). Bu ayeti ve iddialarını ele aldığım yazıyı okusanız iyi olur. Size yararı dokunacağını biliyorum; Muhammed'in İncil'de Önceden Bildirilmiş miydi? 1- Yuhanna 14:16
Dersimizin bu kısmında Ruh'un iman ettiğimiz anda bizim için gerçekleştirdiği beş etkinliği öğreneceğiz. Aşağıdaki ayetleri inceleyerek, Ruh'un imanlıyla olan ilişkisini belirten sözcükleri bulunuz ve bunları yazınız. Ayetle ilgili diğer soruları da cevaplandırınız.
(9) "Ne var ki, Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, benliğin değil, Ruh'un denetimindesiniz. Ama içinde Mesih'in Ruhu olmayan kişi Mesih'in değildir. (10) Eğer Mesih içinizdeyse, bedeniniz günah yüzünden ölü olmakla birlikte, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir. (11) Mesih İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesih'i ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhu'yla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir." (Romalılar 8:9-11)
9. ayete göre, bir kişide Kutsal Ruh yoksa onun hakkında ne söyleyebiliriz?
Ancak iman eden bir kişide Kutsal Ruh vardır. O kişi Kutsal Ruh'u aldığında Mesih'e ait olur. Ancak eğer o kişide Kutsal Ruh yoksa iman etmemiştir ve Mesih'e ait değildir.
* * * * *
"Yahudiler'in Nikodim adlı bir önderi vardı. Ferisiler'den olan bu adam bir gece İsa'ya gelerek, "Rabbî, senin Tanrı'dan gelmiş bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü Tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu mucizeleri yapamaz" dedi. İsa ona şu karşılığı verdi: "Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ni göremez." Nikodim, "Yaşlanmış bir adam nasıl doğabilir? Annesinin rahmine ikinci kez girip doğabilir mi?" diye sordu.
İsa şöyle yanıt verdi: "Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh'tan doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ne giremez. Bedenden doğan bedendir, Ruh'tan doğan ruhtur. Sana, 'Yeniden doğmalısınız' dediğime şaşma.Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh'tan doğan herkes böyledir." (Yuhanna 3:1-8)
Bu ayetlere göre Kutsal Ruh'un bu işlevi olmadan birisinin kurtulması mümkün müdür?
İsa Mesih Nikodim'e "bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliğini göremez" dediğinde Kutsal Ruh'tan doğmaktan bahsetmektedir. İman ettiğimizde Kutsal Ruh bizim içimizde yaşar. Bu iman ettiğimizin bir kanıtıdır. Bu şekilde Kutsal Ruh'tan doğuyoruz. Ancak bir kimsede Kutsal Ruh yoksa, Ruh'tan doğamamışsa o kişi iman etmemiş demektir.
* * * * *
"Gerçeğin bildirisini, kurtuluşunuzun Müjdesi'ni duyup O'na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal Ruh'la O'nda mühürlendiniz." (Efesliler 1:13)
Bu ayete göre, Kutsal Ruh'un bu işlevi ne zaman gerçekleşir?
İsa Mesih'e iman ettiğimizde kime ait olduğumuzun mührü bize verilir. Bu da Kutsal Ruh'tur. Tanrı olan Kutsal Ruh içimizde yaşar. Tanrı'nın sonsuz yaşam armağanının bir simgesi olan Kutsal Ruh bizi mühürler.
* * * * *
"Ruh, Tanrı'nın yüceliğinin övülmesi için Tanrı'ya ait olanların kurtuluşuna dek mirasımızın güvencesidir." (Efesliler 1:14)
Kutsal Ruh'un cennet için imanlılardaki görevi nedir?
Biz cennete vardığımızda tam kurtuluşa erişeceğiz. Bu güne kadar bizim güvencemiz Kutsal Ruh'tur. Bizim mirasımız Tanrı'nın yeridir. Bir gün o mirasa kavuşacağız. Bu gün gelene dek bize umut veren Kutsal Ruh'tur.
* * * * *
"Beden bir olmakla birlikte birçok üyeden oluşur ve çok sayıdaki bu üyelerin hepsi tek bir beden oluşturur. Mesih de böyledir. İster Yahudi ister Grek, ister köle ister özgür olalım, hepimiz bir beden olmak üzere aynı Ruh'ta vaftiz edildik ve hepimizin aynı Ruh'tan içmesi sağlandı." (1.Korintliler 12:12-13)
Bu ayetlere göre Kutsal Ruh'un kilisede yaptığı görev nedir?
Kutsal Ruh kilisede öncelikle birliği sağlar. Kutsal Ruh'un meyvelerinin başında sevgi gelir. İmanlıları sevgi bağıyla birbirlerine bağlar. Aralarında hakem olur ve ilişkileri pekiştirir. Her imanlıda Rab'be hizmet edebilmemiz için armağanlar vardır. Bu armağanlar Kutsal Ruh tarafından imanlılara verilmiştir. Bu armağanlar kiliseyi geliştirmek, müjdeyi yaymak, hizmet etmek için kullanılmak üzere imanlılara verilmiştir. Bu kazanılan bir şey değil lütuftur. Kutsal Ruh bu armağanları dilediği gibi dağıtır. Aynı Ruh'la hareket eden imanlılar olarak Tanrı'yı yüceltmemiz bir sorumluluktur.
“İsa onlara, "Ulusların kralları, kendi uluslarına egemen kesilirler. İleri gelenleri de kendilerine iyiliksever unvanını yakıştırırlar" dedi. Ama siz böyle olmayacaksınız. Aranızda en büyük olan, en küçük gibi olsun; yöneten, hizmet eden gibi olsun.” (Luka 22:25-26)
1.Korintliler 12:27-31, 13:1-8
(27) Sizler Mesih'in bedenisiniz, bu bedenin ayrı ayrı üyelerisiniz.
(28) Tanrı kilisede ilkin elçileri, ikinci olarak peygamberleri, üçüncü olarak öğretmenleri, sonra mucize yapanları, hastaları iyileştirme armağanlarına sahip olanları, başkalarına yardım edenleri, yönetme yeteneği olanları ve çeşitli dillerle konuşanları atadı.
(29) Hepsi elçi mi? Hepsi peygamber mi? Hepsi öğretmen mi? Hepsi mucize yapar mı?
(30) Hepsinin hastaları iyileştirme armağanları var mı? Hepsi bilmediği dilleri konuşabilir mi? Hepsi bu dilleri çevirebilir mi?
(31) Ama siz daha üstün armağanları gayretle isteyin. Şimdi size en iyi yolu göstereyim.
(1) İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran çıkaran bakırdan ya da zilden farkım kalmaz.
(2) Peygamberlikte bulunabilsem, bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam,dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim.
(3) Varımı yoğumu sadaka olarak dağıtsam, bedenimi yakılmak üzere teslim etsem, ama sevgim olmasa, bunun bana hiçbir yararı olmaz.
(4) Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez.
(5) Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.
(6) Sevgi haksızlığa sevinmez, gerçek olanla sevinir.
(7) Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır.
(8) Sevgi asla son bulmaz.”
* * * * *
Bilginiz olsun, ne zaman ‘kilise’ hakkında konuşsam, Katolik Kilisesini kastetmiyorum. Bu web sitesini araştırırken Katoliklik kelimesinin pek fazla geçmediğini göreceksiniz. Okuduklarınız az da olsa, kendilerine Katolik diyenlerin gerçekten Hıristiyan olup olmadığını sorgulamanıza neden olabilir. Katoliklik sadece Hıristiyanlık’ın bir yüzü mü? Tüm yüreğimle bu sorunun yanıtlanmasını hak ettiğinize inanıyorum.
Ölçü standardımız Kutsal Kitap olmalı ve sorumuz, ‘Kim haklı, Katolikler mi, Protestanlar mı?’ değil, ‘Katoliklik, Kutsal Yazılar’a göre ölçüldüğünde doğru mudur?’ sorusu olmalı. ‘Katolikliğin öğretişleri Kutsal Kitap’ın öğretişlerini temsil ediyor mu?’ sorusunu yanıtlamak için Ezo Gelin çorbasını biraz düşünelim.
Ezo Gelin çorbasının malzemelerinin neler olduğunu bilirsiniz. Kırmızı mercimek, pirinç veya bulgur, domates salçası, sarmısak, kuru nane vs. Ezo Gelin çorbası yapılırken genelde katılmayan bir malzeme katmak istersek sorun olmayabilir. Tabi bu malzemenin ne olduğunu bağlı, yani çorbanın tadını nasıl değiştirdiğine...
Peki ya sürekli olarak Ezo Gelin çorbasının tarifine değişik malzemeler eklemeye devam edersek? Fasulye, ince ince kıyılmış kereviz, rendelenmiş peynir, dereotu ve ayva? Yüzyıllar boyunca farklı malzemeler eklemeye devam ettiğimizi düşünün. Sadece bununla da kalmıyor, malzemelerin bazıları, asıl malzemelerle olumsuz bir tepkimeye giriyor. Diyelim ki, örneğin kekik ve yoğurdun tatları, kuru nanenin tadını öyle bir şekilde bastırıyor ki artık Ezo Gelin çorbasının bu kendine özgü malzemesinin tadını alamıyorsunuz.
Soru: Bu yeni karışıma Ezo Gelin çorbası diyebilir misiniz? Bir zamanlar Ezo Gelin çorbası olabilirdi fakat artık bu geçerli değildir. Çorba diyebilirsiniz ve istediğiniz adı verebilirsiniz. Fakat artık Ezo Gelin çorbası diyemezsiniz.
Bazıları şöyle diyebilir, “Ne yapayım benim Ezo Gelin çorbam böyle.” Evet, gerçekten de çorbanıza istediğiniz adı verebilirsiniz fakat ev hanımlarını, restoran sahiplerini ve gerçek Ezo Gelin çorbasının nasıl olduğunu bilenleri kandıramazsınız.
Katolik Kilisesi’nin ‘malzemeleriyle’ Kutsal Kitap’ın ‘malzemelerini’ karşılaştırırsak, çıkarmamız gereken sonuç nedir? Geçen 1.500 yıl içinde Katolik Kilisesi’nin Kutsal Kitap’a yabancı olan çok sayıda ‘malzeme’ eklediği ve artık Katolik Kilisesi’ne ‘Hıristiyan’ denemeyeceği sonucuna varmamız gerekiyor.
Bazıları şöyle diyebilir, “Ne yapayım benim kilisem (Katolik Kilisesi) böyle.” Evet, gerçekten de kilisenize istediğiniz adı verebilirsiniz fakat Kutsal Kitap akademisyenlerini kandıramazsınız. Tanrı’nın Yeni Antlaşma kilisesi için tasarısı İncil’de net bir şekilde ayrıntılandırılmıştır. Bu ayrıntılı gerçekleri bilenleri kandıramazsınız.
İncil’de kaydedildiği şekliyle İsa ve elçilerin öğretişlerine karşı öğretişler eklediğinizde ne elde edersiniz? Siz bana söyleyin, Ezo Gelin çorbasına, artık çorbaya Ezo Gelin çorbası denemeyecek hale gelene kadar kaç tane yabancı malzeme eklenebilir? Çok fazla eklenemez. Kutup ayısı eti, kuşbaşı pancar, kereviz sapı ve köri baharatı ekleyip hala çorbaya Ezo Gelin Çorbası diyebilir misiniz?
“Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz?” diyorsunuz, değil mi?
Katolikliğin kökeni Hıristiyanlık olsa da, kökeninden çok uzun zaman önce sapmıştır. Ezo Gelin benzetmesini kullanmak gerekirse Katoliklik uzun zaman önce ilahi olarak onaylanmış tarifini özenli bir şekilde izlemekten uzaklaştı. Ortaya çıkardığı ise, gerçek Hıristiyanlık’tan farklı bir şeydir.
Bu konuda daha fazla bilgiyi nereden alabilirsiniz? Katoliklik’le ilgili dizimize göz gezdirmenizi öneriyorum. Katolik Kilisesi'nin Gerçekle İlgili Yetkili Kaynağı Nedir? Bunu Size Kim Söyledi?
* * * * *
Bunlar alışılmış kavramlar değildir. Bu yüzden bu terimlerin anlamları üzerinde biraz durmak faydalı olacaktır.
Kutsal Ruh her imanlının içinde yaşar. Mesih İsa'ya Rab ve Kurtarıcı olarak iman eden her insan, Kutsal Ruh'u alır ve bundan sonra Kutsal Ruh'un Mesih imanlısını terk etmesi söz konusu değildir. Kutsal Ruh, "sonsuza dek" bizimle birlikte kalmak üzere bize verilmiştir.
"Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır." (Yuhanna 14:16-17). "Bedeninizin, Tanrı'dan aldığınız ve içinizdeki Kutsal Ruh'un tapınağı olduğunu bilmiyor musunuz? Kendinize ait değilsiniz. Bir bedel karşılığı satın alındınız; onun için Tanrı'yı bedeninizde yüceltin." (1.Korintliler 6:19-20)
Yeniden doğarız. Fiziksel hayata sahip olmak için fiziksel bir doğuş nasıl gerekliyse, Tanrı'dan gelen ruhsal hayata sahip olmak için de Ruh'tan doğmak gereklidir. Doğmak istediğinizi hissettiğiniz zaman mı doğdunuz? Doğumunuzun zamanını, doğacağınız ülkeyi ve size hayat veren çifti siz mi seçtiniz? Yoksa karar başka birisinin elinde miydi? Aynı şekilde, aşağıdaki ayetlerin italik olarak işaretlediğimiz kısmında sözü edilen ruhsal doğum Kutsal Ruh’un yaptığı bir şeydir. Ne zaman olacağına biz karar vermeyiz. Kutsal Ruh’un gerçekleştirmesi olmadan ne zaman olacağına en azından bizler karar veremeyiz. Hiçbir insanın bizim için yapamayacağı bir iş içimizde gerçekleşmelidir.
“Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı'nın çocukları olma hakkını verdi. Onlar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı'dan doğdular.” (Yuhanna 1:12-13)
Daha iyi birer insan olma çabası bizleri yenileyebilir fakat yeniden yaratamaz. Hayatlarımızın yeniden canlandırılması sadece Kutsal Ruh’un işidir. Yaratılış ve yeniden yaratma Tanrı’nın doğa üstü işleridir.
Hayatımız boyunca Tanrı'nın Ruh'u bizi kutsallaştıracak ve olgunlaştıracaktır. Ruh'tan doğmak bu sürecin başlangıcıdır.
Kutsal Ruh'la mühürlendik. Eski çağlarda bir kral ya da önemli bir kişi, kişisel mektuplarını mühürlerdi. Bu şekilde kullanılan mühür, o önemli kişinin onayını ve himayesini temsil ederdi. Bu şekilde mühürlenen bir belgeye veya eşyaya başka kimse sahip çıkamazdı. Bu eski geleneği anarak İncil, imanlıların Kutsal Ruh ile mühürlendiğini belirtmektedir. Kutsal Ruh'un hayatımızda bulunması Tanrı'nın mührüdür; bizi tüm diğer insanlardan ayırır, Tanrı'ya ait olduğumuzu ve başkasının bize sahip çıkamayacağını beyan eder!
İçimizde yaşayan Ruh, ayrıca, mirasımızın güvencesidir. Bu terim, "avans" dediğimiz olaya benzetilebilecek eski bir geleneği temsil eder. Buna göre, vaat edilen tam ücretin ödeneceğine dair garanti olarak küçük bir miktar verilirdi. Ödeme ne ile yapılacaksa - yani altın, gümüş, kumaş veya başka bir eşya - bu güvence aynı cinsten ilk taksit olarak verilirdi. İşte bize verilen Kutsal Ruh ve O'nun bağışladığı ruhsal yaşam, cennette kavuşacağımız büyük kudretin, esenliğin, sevincin ve yüceliğin ilk taksiti ve garantisi gibidir!
Ruh'ta vaftiz olan imanlılar Mesih'te tek bir beden haline gelirler. Nasıl ki bir bedenin çeşitli üyeleri aynı ruhu paylaşır, bütün Mesih imanlıları da Mesih'in Ruhu'nu paylaşarak bir beden oluştururlar.
KUTSAL RUH'UN BEŞ ETKİNLİĞİ
♦ Mesih'e içtenlikle iman eden her imanlıda Kutsal Ruh bulunur.
♦ Kutsal Ruh imanlıyı terk etmeyecektir.
♦ Zaman zaman Kutsal Ruh'un varlığını hissedememek, O'nun bizde bulunmadığı anlamına gelmez. Bu hislerden çok gerçekle ilgilidir. Hissetmediğimiz anlarda bile Tanrı'nın vaadi uyarınca Ruh'un bizimle olduğunu biliriz.
Duygularımız değişken ve güvenilmezdir. Bizim için önemli olan Tanrı'nın gerçek olan sözüdür.
Cennete giden yolda Kutsal Ruh'un sizinle olduğunu bilmek size nasıl hissettiriyor?
Şimdi biliyorum ki Rab benimledir! Sonsuza kadar! Ruh'un izinde, Ruh'la birlikte yürüyorum. O zaman yolda beni bekleyen ne olursa olsun cesaretim olacaktır.
Kutsal Ruh, Hıristiyanlar’ın ‘Pentikost Günü’ olarak adlandırdıkları günde göklerden indiğinde imanlıları doldurdu. O zamandan beri Kutsal Ruh, yeniden doğmuş her Hıristiyan’ın içinde mesken kurmuştur. Kutsal Ruh’un inişi hakkında Elçilerin İşleri Kitabı’nın ikinci bölümünden okuyabilirsiniz. Elçilerin İşleri Kitabı İncil’de Yuhanna Müjdesi’nden sonra gelen kitaptır.
1.Korintliler 2:4-14
(4) Sözüm ve bildirim, insan bilgeliğinin ikna edici sözlerine değil, Ruh'un kanıtlayıcı gücüne dayanıyordu.
(5) Öyle ki, imanınız insan bilgeliğine değil, Tanrı gücüne dayansın.
(6) Gerçi olgun kişiler arasında bilgece sözler söylüyoruz; ama bu bilgelik ne şimdiki çağın, ne de bu çağın gelip geçici önderlerinin bilgeliğidir.
(7-8) Tanrı'nın saklı bilgeliğinden gizemli biçimde söz ediyoruz. Zamanın başlangıcından önce Tanrı'nın bizim yüceliğimiz için belirlediği bu bilgeliği bu çağın önderlerinden hiçbiri anlamadı. Anlasalardı yüce Rab'bi çarmıha germezlerdi.
(9) Yazılmış olduğu gibi,
‘Tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı.’
(10) Oysa Tanrı Ruh aracılığıyla bunları bize açıkladı. Çünkü Ruh her şeyi, Tanrı'nın derin düşüncelerini bile araştırır.
(11) İnsanın düşüncelerini, insanın içindeki ruhundan başka kim bilebilir? Bunun gibi, Tanrı'nın düşüncelerini de Tanrı'nın Ruhu'ndan başkası bilemez.
(12) Tanrı'nın bize lütfettiklerini bilelim diye, bu dünyanın ruhunu değil, Tanrı'dan gelen Ruh'u aldık.
(13) Ruhsal kişilere ruhsal gerçekleri açıklarken, Tanrı'nın lütfettiklerini insan bilgeliğinin öğrettiği sözlerle değil, Ruh'un öğrettiği sözlerle bildiririz.
(14) Doğal kişi, Tanrı'nın Ruhu'yla ilgili gerçekleri kabul etmez. Çünkü bunlar ona saçma gelir, ruhça değerlendirildikleri için bunları anlayamaz.
* * * * *