headerLogo2b-18pt-myriadpro

Adem ve Havva Öldüklerinde Cennete Gittiler mi?

 

01 adam and eve under the tree 45Dünyada günahları bağışlanan ilk insanlar Âdem ve Havva’ydı. Tanrı’nın onları nasıl bağışladığı ise anlamamız gereken en önemli konudur. Bunun doğru olmasının iki nedeni vardır. 1) Tanrı her kuşaktan insanları bağışlar - bugün yaşadığımız kuşağı bile - aynı nedene dayanarak Âdem ve Havva’yı da bağışladı ve 2) buna dayanarak Tanrı tarafından bağışlandıysanız cennete gideceğinizden emin olabilirsiniz. Cennet armağanını almış olan kişiler bağışlanmış kişilerdir. Cennete giden kişiler kusursuz insanlar ya da kötü işlerinden çok sevapları olan kişiler değildir. Bu gibi insanlar cennete gitmeyi hak ettiklerini ya da kendilerine ödül olarak cennetin verilmesi gerektiğine mi inanırlar? Hayır, ancak Tanrı’nın yoluna göre bağışlanan insanlar cennete gidebilir.

Cennete girmek üzere bağışlanmak için ne yapmalıyız? Adem ve Havva’nın durumunda gerekli olan bağışlanma Tanrı tarafından sağlanmıştı. Tevrat’ın Adem ve Havva’yla ilgili ilk sayfalarını okursanız, Tanrı’nın utançlarını, sağladığı kurbanla nasıl örttüğünü görürsünüz. Ya da, Hıristiyanlık Neden Bu Kadar Kanlı Bir Din? sorusunun yanıtını okuyabilirsiniz. Kurban konusunda Tanrı’nın vahyini daha iyi anlamak için Kurbanın Üzerindeki Sır Perdelerinin Kaldırılması adlı yazıyı okumanızı öneririm.

Burada sadece Adem ve Havva’nın günahının ortaya çıkardığı ayrılık üzerinde köprü kurduğunu söylemekle yetineceğim. Bu, Tanrı’nın sadece, ‘Bağışlandın’ demesiyle olmadı. Tanrı günahı asla bu şekilde ele almamıştır - Aden Bahçesi’nde de böyle olmadı bugün de böyle değildir.

Adem ve Havva cennete gitti mi? Aden Bahçesi’ne geri gidelim ve gelişmekte olan hikayeye katılalım. Tanrı bu genç evli çifte ağaçlardan birinin meyvesini yememelerini söyledi. Muhtemelen Aden Bahçesi’nde çok çeşitli, ağız sulandırıcı meyveler veren binlerce başka ağaç vardı. Hepsinin tadı birbirinden lezzetliydi. Fakat İblis onların belirli bir ağaca odaklanmalarına neden oldu. Bunun nedeni bu ağacın meyvesinin diğerlerinden daha iyi olması değildi. İblis Tanrı’ya itaatsizlik etmelerini istiyordu.

Her Şey Mükemmeldi… Ama

02 image5818 face dream 45Daha sonra Kutsal Yazılar’ın bizlere öğrettiği gibi denenmeden kaçmak yerine, Havva denenmeyle flört etti. İnsanın hayatta isteyebileceği her şeye sahipti- mükemmel bir ev, mükemmel bir koca, mükemmel bir evlilik ve Yaratıcısı’yla mükemmel bir ilişki. Ne var ki, bir süre ağacın önünde durdu ve aklının, sahip olmadığı tek bir şey üzerinde derin derin düşünmesine izin verdi. Onda saplantı haline gelene kadar üzerinde düşündü.

“Ayartılan kişi, "Tanrı beni ayartıyor" demesin. Çünkü Tanrı kötülükle ayartılmadığı gibi kendisi de kimseyi ayartmaz. Herkes kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır. Sonra arzu gebe kalır ve günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.” (Yakup 1:13-15, İncil)

Kutsal Yazılar’da bizlere Tanrı’nın kimsenin günahının yaratıcısı olmadığı öğretiliyor. Tanrı’nın doğasında, insanın suçlayabileceği hiçbir şey yok. Tanrı iyi ve kötünün yaratıcısı değildir. Tanrı hiçbir zaman kimseyi kötülüğe yöneltmez. Tanrı bizleri kötülüğe yöneltmez. Bunu yapamaz çünkü bu O’nun günahsız doğasına aykırıdır. Tanrı günahlı şekilde düşünüp başkalarını günah işlemeye ayartacak yollar kurmaz. Tanrı kutsaldır. Bu nedenle, Tanrı’nın kararlarından hiçbirinin temelinde böyle bir düşünce yoktur. Tanrı’nın Âdem ve Havva’ya bu buyruğu vermesinin nedeni, onların günah işlemelerini istemesi değildi. Tanrı, meyveden yememeleri buyruğunu verdi çünkü Tanrı’ydı. Tanrı, Tanrı olduğu için itaat talep eder. Mükemmel itaat.

Biz Putperest Miyiz?

03 image10635 greed money 45Aklımızın maddi şeyleri kıskanlıkla istemesine Tanrı putperestlik diyor. Bunu biliyor muydunuz? İsa’ya inananlar için yazılmış bir bölüme kulak verin. Cennete giden yolda olduklarına göre nasıl yaşamalılar? İtalik kelimelere dikkat edin: “Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün. Çünkü siz öldünüz, yaşamınız Mesih'le birlikte Tanrı'da saklıdır. Yaşamınız olan Mesih göründüğü zaman, siz de O'nunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz. Bu nedenle bedenin dünyasal eğilimlerini fuhşu, pisliği, şehveti, kötü arzuları ve putperestlikle eş olan açgözlülüğü öldürün. Bunlar yüzünden Tanrı'nın gazabı söz dinlemeyenlerin üzerine geliyor. Geçmişte bunlarla iç içe yaşadığınız zaman siz de bu yollarda yürüdünüz.” (Koloseliler 3:1-7, İncil)

Tanrı putperestlikten kaçmamızı ister. “Bu nedenle, sevgili kardeşlerim, putperestlikten kaçının.” (1. Korintliler 10:14, İncil). Tanrı, bundan kaçmamızı rica ediyor. Havva kaçmadı ve yakalandı. “Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi.” (Yaratılış 3:6, Eski Antlaşma)

Bekledikleri Gibi Değildi

04 image2414 bondage sin 45Birlikte, Şeytan’ın kendilerine vaat ettiği ilahi bilgeliğin yeni zevklerini beklediler. Bunun yerine, üzerlerini korkunç bir suçluluk duygusu ve utanç kapladı. O anda Tanrı’yla ilişkileri ölmüştü. Ruhsal ölümü deneyim ettiler. Fiziksel bedenleri, Tanrı’nın ellerinin mükemmel yapıtını lekeleyecek ve nihai olarak fiziksel ölümle sonuçlanacak çürüme sürecine girdi. Günah böyledir. Çok fazla söz verir ama pek bir şey yapmaz. Özgürlük, bilgelik ve zevk vaat eder, fakat bunların yerine, tutsaklık, suçluluk duygusu, utanç ve ölüm verir.

Birdenbire, Adem ve Havva’nın çıplaklığı günahlarının sembolü haline geldi. En kutsal Tanrı’nın derinlere işleyen gözleri önüne serildiler. Vücutlarını incir yapraklarıyla örtmeye çalıştılar ama kabul edilmedi. İşte bu noktada, Tanrı’nın hikâyesi, günahı örtmeye yeterli olacak tek örtünün, kan dökülmesini gerektireceğini ortaya koydu. Bunu sağlayacak olan Adem ve Havva değil, Tanrı’ydı. Tanrı, Adem ve Havva’ya, şayet cennete gitmek istiyorsak bizim de öğrenmemiz gereken dört ders verdi:

1)  Suçlu bir günahkârın Tanrı’ya yaklaşması için uygun bir giysiye ihtiyacı vardı.
2)  Kendi elleriyle hazırladıkları incir yapraklarından önlükler Tanrı için kabul edilebilir değildi.
3)  Örtüyü Tanrı’nın sağlaması gerekiyor.
4)  Zorunlu olan bu örtü ancak ölümle sağlanabilirdi.

Neden Günah İşlediğimize Dair En İyi Mazeretler Hangileri?

Günahın peşi sıra her zaman felakete yol açan sonuçları gelir. Günahımız için sorumluluğu kabul etmeye istekli olup olmadığımız önemli değildir. Her durumda günahlarımızın sonuçlarının bedelini öderiz. Adem bu durumda ne yaptı? Adem trajediyle ilgili kendi sorumluluğu konusunda Havva’yı ve Tanrı’yı suçladı: “RAB Tanrı, ‘Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?’ Adem, ‘Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim’ diye yanıtladı.” (Yaratılış 3:11-12, Eski Antlaşma)

05 image10637 blame point finger 45Havva Şeytan’ın günah işlemesine neden olduğunu söyledi. “RAB Tanrı kadına, ‘Nedir bu yaptığın?’ diye sordu. Kadın, ‘Yılan beni aldattı, o yüzden yedim’ diye karşılık verdi.” (Yaratılış 3:13, Eski Antlaşma). Buna çok benzer bir şekilde bizler de, kendi günahlarımız için başka birini suçluyoruz, öyle değil mi? Peki suçu başkasına atma girişimi işe yarıyor mu? Asla. En azından uzun vadede hiç işe yaramıyor. “…günahınızın cezasını çekeceğinizi bilmelisiniz.” (Çölde Sayım 32: 23, Eski Antlaşma)

Tanrı, içine girdiğimiz günahkâr eylemlerde payımız konusunda bizi nasıl sorumlu tutuyorsa, hem Adem’i hem de Havva’yı da bu şekilde sorumlu tuttu. Tanrı günahımızı görmezden gelemez çünkü her bir günahkâr eylem O’nun onuruna karşı bir saldırıdır. Fakat iyi haber şu. Tanrı’nın lütfu, bütün günahımızın toplamından daha büyüktür. Tanrı, masum bir hayvanın onların yerine kurban edilmesiyle Adem ve Havva için bir örtü sağladı. Bu kurban, İsa Mesih’in dünyanın günahları için çarmıhta nihai olarak ölümünün habercisi olan bir eylemdi. “Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: "İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!” (Yuhanna 1: 29, İncil)

Anlatılmış En Üzücü Hikâye Olabilirdi

Adem ve Havva Aden Bahçesi’nden ayrılmadan önce Tanrı’nın insanlığa bir Kurtarıcı sağlayacağına ilişkin vaadini biliyorlardı. İki şey olmasaydı, ilk ebeveynlerimiz hakkındaki bu hikaye bugüne kadar anlatılmış en üzücü hikaye olabilirdi:

1) Tanrı’nın itaatsizliklerine nasıl karşılık verdiğini gördüler. Tanrı günahlarını örtecek bir şey sağlamıştı. Adem ve Havva çok önemli bir gerçeği anlayan ilk insanlardı. Günahı bağışlatacak olan masum bir tarafın kanının dökülmesine iman sayesinde Tanrı’yla ilişkinin düzelmesiyle ilgili gerçek. 

2) Tanrı’nın karanlığı aydınlatmasını sağlayan ikinci bir görkemli gerçek, Adem ve Havva’nın sevincini artırdı. Tanrı İblis’le konuşurken şöyle dedi, “Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek. Sen onun topuğuna saldıracaksın.” (Yaratılış 3:15, Eski Antlaşma). Tanrı, kadının soyundan yani insan ırkından doğacak bir çocuğun, İblis’in işlerini yok edeceğine söz verdi. Bunu nasıl yapacaktı? Ölerek onu fethedecekti. Gelecek olan Kurtarıcı İsa Mesih hakkındaki Kutsal Kitap’taki ilk peygamberlik budur!