Hafızayı geliştiren bir seminere katılan ve öğrendikleri hakkında büyük sevinç duyan yaşlı bir adamla ilgili bir hikaye anlatılır. Arkadaşı seminerin ismini sorar.
‘Bahçede, uzun gövdesi ve dikenleri olan o çiçeğin adı neydi?’ diye sorar yaşlı adam arkadaşına.
‘Gül'ü diyorsun herhalde.’ diye yanıt verir arkadaşı.
“Evet, evet, o,” der ve sonra eşine döner ve şöyle der, “Gül canım, gittiğim seminerin adı neydi?”
Cennete gittiğimiz zaman dünyadaki yaşamlarımızı hatırlayacak mıyız? Cennetin, zihnimizin, hafızamızın ve hayal gücümüzün üstünün örtülüp her şeyi unuttuğumuz bir ‘kara delik’ olduğunu düşünemiyorum. Hepsi değil. Tanrı’nın cennette olmasına izin vermeyeceği bazı şeyler vardır. İncil’in son kitabındaki bu ayete göre neyi hatırlayamayacağız? “Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.” (Vahiy 21: 4, İncil)
Tanrı bizi cennete uygun hale getirdiğinde artık neyi hatırlamamız mümkün olmayacak? Gözyaşlarımız silinecekse, bunlara neden olan insanları ve olayları hatırlayamayacağız demektir. Dünyada yaşadığımız acı ve sıkıntıları da hatırlamayacağız. Cennette o sonsuz günün sevinci ve mutluluğunu azaltabilecek hiçbir şeye izin verilmeyecektir. Anılarımız şifa bulacak ve onarılacak. Bu süreçte, Tanrı cennete uygun olmayan bir kısmı çıkartacak. O, çömlekçi biz ise kil olmaya devam edeceğiz. Aklımıza eski günahlarımızı, acımızı ve üzüntümüzü getirebilecek her şey ortadan kaldırılacaktır. Bu şeyleri düşünmenin ne gibi bir yararı olabilir? Tanrı’nın bu anılar yerine koyacağı şey çok çok daha iyi olacak!
“Yazılmış olduğu gibi, ‘Tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı.” (1. Korintliler 2: 9, İncil)
Tanrı’nın hatıralarımızdan çıkardıklarını değil, bizi nelerle zenginleştirdiğini düşünelim. Cennette, dünyada yaptıklarımızdan çok daha fazlasını hatırlamamız muhtemeldir! Örneğin, fark etmediğimiz anlarda Tanrı ve meleklerinin nasıl bizim adımıza ve içinde bulunduğumuz durumlara müdahale ettiklerini görebileceğiniz.
İncil’de en sevdiğim ayetlerden birinde şöyle diyor, “Tanrı'nın, kendisini sevenlerle, amacı uyarınca çağrılmış olanlarla birlikte her durumda iyilik için etkin olduğunu biliriz.” (Romalılar 8: 28). Tanrı’nın benim iyiliğim için ne kadar çok şey yaptığını cennette öğreneceğim! Tanrı’nın beni korumak için meleklerini nasıl kullandığını göreceğim. Bütün melekler kurtuluşu miras alacaklara hizmet etmek için gönderilen görevli ruhlar değil midir?” (İbraniler 1:14, İncil). Tanrı bu soruyu yanıtlayacak ve meleklerin benim adıma sayısız kez nasıl yalvarışta bulunduklarının anlatacak. Duyacaklarımın beni hayrete düşüreceğine kuşkum yok!
Tanrı’nın hatıralarımızı sınırlaması konusunda inandıklarıma ilişkin benden farklı düşünen Kutsal Kitap akademisyenleri var. Hatıraların insanın kişiliğinin temel bir unsuru olduğunu söylüyorlar. Eğer cennette gerçek kimliğimizle bulunacaksak o zaman dünyadan cennete hatıralarda devamlılık olması gerekir. Bazıları farklı insanlar olmayacağımızı, harikulade bir şekilde, başka bir yere alınmış ve değiştirilmiş olacağımızı söylüyorlar. Ben buna katılıyorum! Cennete alınmanın ne kadar harika bir şey olduğunu düşünün! Cennetin bizi temizlediğini söylüyorlar, ama kökenimizi veya tarihimizi değiştirmiyor ya da ortadan kaldırmıyor.
Kuşkusuz Tanrı’nın lütfuyla bizleri teselli ettiği, güvence verdiği, koruduğu ve O’nun için yaşamak üzere güçlendirdiği zamanları hatırlayacağız. Bundan da eminim, “Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak.” Kişisel hale getirmek istersek, “Tanrı gözlerimden bütün yaşları silecek. Artık ölmeyeceğim veya yas tutmayacağım, ne ağlayacağım ne de ıstırap çekeceğim.” Bunun için de sonsuza dek minnettar olacağım.
"Ezgiler söyleyeceğim sana, ya RAB, çünkü iyilik ettin bana." (Mezmur 13: 6, Eski Antlaşma)
"Kapılarına şükranla, avlularına övgüyle girin! Şükredin O'na, adına övgüler sunun! Çünkü RAB iyidir, sevgisi sonsuzdur. Sadakati kuşaklar boyunca sürer. (Mezmur 100: 4-5)
"Sözle anlatılamayan armağanı için Tanrı'ya şükürler olsun!" (2. Korintliler 9:15, İncil)
"Tadın da görün, RAB ne iyidir. Ne mutlu O'na sığınan adama!" (Mezmur 34: 8, Eski Antlaşma)