headerLogo2b-18pt-myriadpro

Avrupa'nın Her An Yeni Bir El Kaide Saldırısıyla Karşı Karşıya Kalacağı Söyleniyor. Bombalar Patladığında Tanrı Nerede Olacak?

01 image6242 armageddon war end 45Daha bu hafta Suudi istihbarat yetkilileri Fransız makamlarını El Kaide'nin Yemen'deki kolunun Fransa ya da Avrupa'ya karşı bir bombalı saldırıya girişeceği konusunda uyardılar. Bunu internette takip ettiğim gazetelerden biri olan Mail Online'da okudum.

“O halde yeni olan ne var?” diye soracaksınız. Politik, dinsel ya da toplumsal konulardan kaynaklanan cinayetler günümüzde sıradan olaylar halinde geldi. Bir insanın başka bir insana insanlık dışı davrandığını her gün haberlerde okuyoruz. İntihar bombacıları kalabalıkların ortasında bombalarını patlatıyor. Bir kameraman parçalanmış ayakkabısı annesinin kaldırımdaki kanlı çantasının yanında duran çocuğun görüntülerini dünyaya canlı olarak geçiyor. Bu çılgın insanlar ibadet mekanlarını bile hedef alıyorlar.  

Aslında daha zor olan soru şudur, “İyi ve seven bir Tanrı böyle felaketlerin olmasına nasıl izin verebilir?” Bu yanıtı okuduktan sonra benzer konuları ele aldığım “Tanrı neden iyi insanların başına kötü şeyler gelmesine izin veriyor?” sorusuna verdiğim yanıtı da okuyun, olur mu? “Tanrı neden iyi insanların başına kötü şeyler gelmesine izin veriyor?” Kötülüğü Tanrı mı yarattı?

Tanrı hakkında bildiğim gerçekler, günlük olayları yorumlamama yardımcı olur. Örneğin televizyonun önüne oturup insanın nefretinin yol açtığı son olayları, bir insanın başka bir insana yaptıklarını gördüğüm zaman şu Kutsal Kitap ayeti akla gelir:

“Çünkü benim düşüncelerim sizin düşünceleriniz değil. Sizin yollarınız benim yollarım değil” diyor RAB. Çünkü gökler nasıl yeryüzünden yüksekse, yollarım da sizin yollarınızdan düşüncelerim düşüncelerinizden yüksektir.” Gökten inen yağmur ve kar, toprağı sulamadan, yeri yeşertmeden, ekinciye tohum, yiyene ekmek vermeden nasıl göğe dönmezse, ağzımdan çıkan söz de öyle olacaktır. Bana boş dönmeyecek, istemimi yerine getirecek, yapması için onu gönderdiğim işi başaracaktır. Sevinçle çıkacak, esenlikle geri götürüleceksiniz. Dağlar, tepeler önünüzde sevinçle çığıracak, kırdaki bütün ağaçlar alkış tutacak.” (Yeşaya 55: 8-12, Eski Antlaşma) 

02 image10575 wonder ask need 45Biz ölümlü insanlar için sonsuz Tanrı’nın düşüncelerini anlamak gerçekten de olanaksızdır. İşte Tanrı bu ayetlerin başında bunu söylüyor. Bizim düşüncelerimiz Tanrı’nın düşünceleri gibi değil. Bizim yollarımız O’nun yolları gibi değil. O’nun tasarısı farklı. Farklı bir boyutta yaşıyor. İnsanlık tarihini en başından beri biliyor, oysa biz sadece küçük bir kısmını biliyoruz. Biz anlayış edinmeye çalışırken O her şeyin ‘neden’ini biliyor. 

Kesin olan bir şey var. Fransa ya da Avrupa'daki intihar bombacılarını en fazla sayıda insanı öldürebilmeleri ya da sakatlayabilmeleri için Tanrı yönlendiriyor olmayacak. Çünkü doğrulukla fesadın ne ortaklığı, ışıkla karanlığın ne paydaşlığı olabilir?” (2.Korintliler 6:14, İncil). Tanrı hakkında konuşurken Eski Antlaşma peygamberlerinden birinin söylediklerini tekrarlamalıyız: “Kötüye bakamayacak kadar saftır gözlerin.” (Habakkuk 1:13). Tanrı bazı insanları iyi bazılarını kötü yaratmaz. Peygamber, Tanrı'nın doğasından hareketle mantık yürüterek Tanrı'nın insanların günahından haz almadığını anlatır. İnsanın günahından haz alamaz, çünkü herhangi bir biçimdeki kötülük O'nun günahsız doğasına aykırıdır. Kötülük eylemleri Tanrı'nın eylemleri değildir.

“O halde Tanrı neden intihar bombacılarını safdışı etmez ya da onları durdurmaz” diye soracaksınız. İnsan varlığının her zerresine giren günahı kaldırmaya nereden başlayabilir?  Aramızda hiç kimsenin Tanrı'nın bizi kendisine mekanik bir biçimde itaat eden robotlar haline getirmesi gerektiğine inandığını sanmıyorum. Bunu bir düşünün. Eğer Tanrı olsaydınız, zaten size tapınmaya programlanmış yaratıkların ibadetlerin zevk almazdınız, öyle değil mi? İnsanın yüreğinden özgürce çıkan ibadet ya da ilahi bir programın insanın zihni içine bir çip gibi yerleştirdiği bir ibadet? Hangisini tercih ederdiniz?

03 image5798 choice choose freedom life sharper 45Tanrı da aynısını tercih eder ve kendi özgür irademizle itaat etmemize, sevmemize ve O'na tapınmamıza izin verir. Ya da bunun tam tersini yapmamıza... Bir dünya yarattığınızı, ardından yarattığınız dünyadaki insanların sizi artık orada istenmeyen kişi ilan ettiklerini hayal edin. Tanrı buna benzer bir şey yaptı. Kötülüğün var olmasına izin verdi. Buna izin vermek için iyi nedenleri vardır, ancak bunu yaratmamıştır.

Peki hangisi doğru? A) Tanrı egemen ya da, B) İnsanın kaderini seçme hakkı vardır? Tanrı, açıklanılamaz bir şekilde, insanın özgürlüğüyle sorumluluğunu her şeyi kapsayan tasarısına katmıştır. Rab, yaratılışlarındaki ayrıntılar üzerinde egemen olduğu halde insanları asla kendi isteklerinin dışında bir şey yapmaya zorlamaz. Günahı yargılaması, yargıladığı günahların işlenmesinden sorumlu olduğu anlamına gelmez. Biri günah işlediğinde, bunu özgürce seçtiği için işlemiştir. Tanrı insanın günah işlemesine neden olmaz. Daha önce söylediğim gibi, Tanrı, günah işleyeceklerini bilerek kimseyi zayıf bir yapıyla yaratmamıştır. Tanrı günahsızdır! 

Tanrı'nın kötülük üzerindeki zaferini anlamanın en iyi yolu nedir? Kutsal Kitap'ı okumak. Yanıtım büyük olasılıkla birçoğunuzu tatmin etmez, ancak Kutsal Kitap'ta anlatılan öykü tam olarak Tanrı'nın her türlü kötülük üzerindeki mutlak zaferinin öyküsüdür. İsa'nın bizim günahlarımız için çarmıhta ölümünün ardından yatırıldığı mezarın içine bir göz atın. Kendi iradesiyle günahlarımızın bedeli ödeyen günahkarların Kurtarıcısı bir zamanlar oraya yatırılmıştı. Ancak İsa üç gün sonra ölümden dirildi! Tanrı'nın gerçekleşmesinden yüzlerce yıl önce bildirdiği gibi mezar şimdi boştur.