headerLogo2b-18pt-myriadpro

Cehennem Gerçekten Var mı? Cehennem Sonsuz mu?

01 rename 9 dark red text 45Aslında kimse cehennem hakkında konuşmaktan hoşlanmaz. www.cehennemvaadi.com diye bir web sitesi açacak olsak, pek ziyaretçimiz olacağını zannetmiyorum. Çoğu insan bazı insanların sonsuz bir zulüm çekeceklerine inanmak istemez. Bunun nedenini anlamak zor değildir. Eğer sonsuz bir azabın çekileceği bir yer olsaydı, bu gerçeğin inanılmaz sonuçları olurdu! Kendilerinin de bu yere gitme olasılıklarını değerlendirmeleri gerekirdi! Ne var ki, sonsuz ceza doktrini Hristiyanlık inancının temelinde yer alan bir öğretiştir. Bu nedenle bu web sitesinde buna yer vermemiz gerekiyor. Sonsuz ceza görüşümüz büyük oranda günahın kötülüğüne karşı tutumumuzu yansıtır. Günahı hafife alan insanlar sonsuz yargının ağırlığını anlayamazlar. Bu konuda doğru bir şekilde düşünmeyi öğrenelim ve istemediğimiz takdirde cehenneme gitmeyeceğimizi bilerek şükredelim.

Kimse, cennet ve cehennem, sonsuz ateş ve azaptan İncil’de İsa’nın söz ettiği kadar açık bir şekilde söz etmemiştir. Şöyle anlatır İsa:

“Zengin bir adam vardı. Mor, ince keten giysiler giyer, bolluk içinde her gün eğlenirdi. Her tarafı yara içinde olan Lazar adında yoksul bir adam bu zenginin kapısının önüne bırakılırdı; zenginin sofrasından düşen kırıntılarla karnını doyurmaya can atardı. Bir yandan da köpekler gelip onun yaralarını yalardı.
Bir gün yoksul adam öldü, melekler onu alıp İbrahim'in yanına götürdüler. Sonra zengin adam da öldü ve gömüldü. Ölüler diyarında ıstırap çeken zengin adam başını kaldırıp uzakta İbrahim'i ve onun yanında Lazar'ı gördü.
'Ey babamız İbrahim, acı bana!' diye seslendi. 'Lazar'ı gönder de parmağının ucunu suya batırıp dilimi serinletsin. Bu alevlerin içinde azap çekiyorum.'
“İbrahim, 'Oğlum' dedi, 'Yaşamın boyunca senin iyilik payını, Lazar'ın da kötülük payını aldığını unutma. 02 image10654 knock door 45Şimdiyse o burada teselli ediliyor, sen de azap çekiyorsun. Üstelik, aramıza öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan size gelmek isteyenler gelebilir, ne de oradan kimse bize gelebilir.'
Zengin adam şöyle dedi: 'Öyleyse baba, sana rica ederim, Lazar'ı babamın evine gönder. Çünkü beş kardeşim var. Lazar onları uyarsın ki, onlar da bu ıstırap yerine düşmesinler.'
İbrahim, 'Onlarda Musa'nın ve peygamberlerin sözleri var, onları dinlesinler' dedi.
Zengin adam, 'Hayır, İbrahim baba, dinlemezler!' dedi.' Ancak ölüler arasından biri onlara giderse, tövbe ederler.' İbrahim ona, 'Eğer Musa ile peygamberleri dinlemezlerse, ölüler arasından biri dirilse bile ikna olmazlar' dedi.” (Luka 16:19-31, İncil)

Bu iki kişinin ölümden önceki durumları tamamen tersti. Bunu fark ettiniz mi? Zengin adam, paranın satın alabileceği her türlü zevke sahipti. Buna karşılık Lazar sefalet içinde yaşıyordu. Maalesef, zengin adam, dilenci olan Lazar’ın acısını ve sefaletini dindirecek hiçbir şey yapmadı.

Neden Lazar’ın Tanrı’ya gerçekten inanan biri, zengin adamınsa inançsız olduğu söylenmiyor? Luka 16. bölümün bağlamı bu sorunun yanıtlanmasına yardımcı oluyor.  İsa’nın döneminde yaşayan din önderleri paraya düşkünlerdi ve İsa ne zaman bu konuda öğretiş verse O’nu hırpalıyorlardı. Bu bölüm bağlamında, onlar imansız sayılıyordu. İmansızlıklarını, paraya duydukları aşırı sevgi ve yoksullarla ilgilenmemelerinde görebiliyoruz. İsa bu benzetmede onları kast ediyordu; onları, din bilginlerinin hor gördüğü gerçek imanlılarla kıyaslıyordu. 

03 salvation a gift we take as a beggar received bread 45Lazar öldüğünde, melekler tarafından İbrahim’in yanına götürüldü. Lazar’ın onun yanında olduğunu söylemek, cennete alındığını ve orada mutlu olduğunu söylemekle aynıydı. Ayrıca, Yahudiler İbrahim’in dostu olmakla ve onun soyundan gelmekle övünürlerdi. Onlara göre onun dostu olmak, insanın sahip olabileceği en büyük onurdu. Bu nedenle İsa, bu yoksul ve dertli adamın mutluluğun en yüksek düzeyine ulaşırken, İbrahim’in soyundan gelmekle övünen zengin adamın sonsuza dek kaybolduğunu gösterdi. İsa’nın döneminde yaşıyor olsaydık, İsa’nın bu hikayedeki zengin adamdan söz etmekle açgözlü dindar halkı kastettiğini anlardık.

Bu adamların bu dünyadan sonraki yaşamları, bu dünyadaki yaşamlarından ne kadar da farklı olmuştu! Zengin adam, Lazar’dan merhamet etmesini isteyerek çektiği azabı dindirmeye çalıştı. Bu ayeti unutmayın! İşte, ölümden sonra ödül veya cezanın olmasının zorunlu olmasının nedenlerinden biri budur: 

“İbrahim, 'Oğlum' dedi, 'Yaşamın boyunca senin iyilik payını, Lazar'ın da kötülük payını aldığını unutma. Şimdiyse o burada teselli ediliyor, sen de azap çekiyorsun.” (Luka 16:25, İncil) 

Ölümden sonra bir tür ödül ve ceza olması adaletin gereğiydi, çünkü zengin adam refah ve lüks içinde yaşamıştı, Lazar’ın sefaleti onu etkilememişti. Bu dünyaya bakıp insanların zalimliklerinden ve adaletsizlikten rahatsız olan herkes, Kutsal Kitap’ın bir gün bir hesaplaşma günü olacağını öğrettiğini bilmelidir. Bütün yanlışların düzeltileceği bir zaman gelecektir. Lazar ve zengin adamın durumu işte böyleydi. İnsanların çağlar boyunca adalet için yakarışlarının yanıtıdır cennet ve cehennem.