Her iki sorunun yanıtı da kısaca ‘hayır’dır. Ama umarım yine de uzun yanıtı okursunuz. Bunu istememin nedenlerinden biri yanıtımın sonunda birçok Müslüman’ın Yahuda’yla ilgili bazı yanlış anlamalarına getirdiğim açıklamaları bulabilecek olmanız. Bahse giren bir insan değilim ama bahse girseydim, ‘Bahse girerim Yahuda hakkında gerçek olmayan şeyler duydunuz’ derdim. Yahuda konusu büyüleyici bir konu olduğu için eminim yanıtın hepsini okuyacaksınız. Birçok insanın bu dünyada yaşamış en büyük insan olduğuna inandığı Biri’nin yolundan giden ama sonra utanç verici bir ölüme gidip sonsuz pişmanlıklar yaşayan bir adamdan söz ediyoruz.
İncil’in bu adam hakkında söylediklerine bakarak başlayalım. İncil, Yahuda’nın bağışlanmadığını ve cennette bir yer edinemediğini açıkça belirtir. Öğrencileriyle birlikte yemek yerken İsa’nın Yahuda hakkında söylediklerine kulak vermemiz bile yeterlidir. Yemekten kısa bir süre sonra İsa, Yahuda tarafından İsa’nın dua ettiği yere getirilen askerler ve din önderleri tarafından tutuklandı.
“Akşam olunca İsa on iki öğrencisiyle yemeğe oturdu. Yemek yerlerken, "Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri bana ihanet edecek" dedi.
Bu söz onları kedere boğdu. Teker teker, "Ya Rab, beni demek istemedin ya?" diye sormaya başladılar.
O da, "Bana ihanet edecek olan" dedi, "Elindeki ekmeği benimle birlikte sahana batırandır. İnsanoğlu, kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu'na ihanet edenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu."” (Matta 26: 20-24)
Yahuda’yı düşündüğümde aklıma iki utanç verici söz geliyor. Kutsal Yazılar’da ilk önce ‘ihanet eden’ kişi olarak betimlendiğini görüyoruz.
“O günlerde İsa, dua etmek için dağa çıktı ve bütün geceyi Tanrı'ya dua ederek geçirdi. Gün doğunca öğrencilerini yanına çağırdı ve onların arasından, elçi diye adlandırdığı şu on iki kişiyi seçti: Petrus adını verdiği Simun, onun kardeşi Andreas, Yakup, Yuhanna, Filipus, Bartalmay, Matta, Tomas, Alfay oğlu Yakup, Yurtsever diye tanınan Simun, Yakup oğlu Yahuda ve İsa'ya ihanet eden Yahuda İskariot.” (Luka 6:12-16)
Ben Bir Hainim
Yahuda için kullanılan bu söz aldatan birini kastediyor. ‘İhanet etmek’ demek ‘teslim etmek’ demektir ve İncil bu sözü ‘ihanet yoluyla döneklik yaparak teslim etmek’ şeklinde kullanıyor. ‘İhanet eden’ kişi olarak bilinmek her ne kadar kötü de olsa, İsa’nın, kalabalık kendisini tutuklamak için yaklaşırken, öğrencileri için dua ettiği sırada Yahuda için kullandığı söz yanında önemsiz hale geliyor.
“Ben artık dünyada değilim, ama onlar dünyadalar. Ben sana geliyorum. Kutsal Baba, onları bana verdiğin kendi adınla koru ki, bizim gibi bir olsunlar. Kendileriyle birlikte olduğum sürece, bana verdiğin kendi adınla onları esirgeyip korudum. Kutsal Yazı yerine gelsin diye, mahva giden adamdan başka içlerinden hiçbiri mahvolmadı. "İşte şimdi sana geliyorum. Sevincimin onlarda tamamlanması için bunları ben dünyadayken söylüyorum. Ben onlara senin sözünü ilettim, dünya ise onlardan nefret etti. Çünkü ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller.” (Yuhanna 17:11-14)
“Mahva giden insan” damgasını yemekten daha kötü bir şey olabilir mi? Sonu cehennem olan biriydi. Bu, Yahuda’nın ezelden beri cehenneme gitmek üzere belirlendiği ve günahkâr bir yaşam sürdürmenin sonuçlarından kurtulma fırsatının olmadığı anlamına gelmiyor. Tanrı her insana tövbe edip kendisine dönme fırsatı verir.
“Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor.” (2. Petrus 3: 9, İncil)
O’nu Reddetmeyelim
Yahuda’nın yapmayı seçtiği şey İsa Mesih’i reddetmekti. Bu nedenle, Günahkârların Kurtarıcısı İsa’yı reddeden herkesin yaşayacağı sonuçları yaşadı. Bu sizin ve benim için de geçerlidir. Tanrı kimsenin mahvolmasını istemiyor. Arzusu bu olsaydı, Eski Antlaşma’da bu sözleri söyler miydi?
“Onlara de ki, 'Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötü kişinin kötü yollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım. Dönün! Kötü yollarınızdan dönün!” (Hezekiel 33:11)
Tanrı’nın doğasında iyilik yapmak vardır ve günahkârlara karşı gösterdiği sabır onların kurtulmasını istediğini gösteriyor. Bu ayet, Tanrı’dan insanların nihai Yargıç’ı olarak söz etmiyor ama insanlığa karşı şu anda sahip olduğu hisleri ve onlar için arzularını ifade ediyor. Tanrı’nın sizi sevdiğinden emin misiniz? Seviyor. İncil’i okuduğunuz zaman bunu göreceksiniz, hissedeceksiniz ve sevineceksiniz! İncil Tanrı’nın size yazdığı bir sevgi mektubudur!
Başlangıçta söylediğim gibi Yahuda konusu çok ilginç bir konu. Yahuda’nın ölümünden sonra geride kalan on bir elçi, Rab’be Yahuda’nın yerini kimin alması gerektiğiyle ilgili dua ettiklerinde neler söylediler? Seçilen kim olursa olsun en önemli niteliğe sahip olması gerektiğini biliyorlardı:
“Buna göre, Yahya'nın vaftiz döneminden başlayarak Rab İsa'nın aramızdan yukarı alındığı güne değin bizimle birlikte geçirdiği bütün süre boyunca yanımızda bulunan adamlardan birinin, İsa'nın dirilişine tanıklık etmek üzere bize katılması gerekir."” (Elçilerin İşleri 1:21-22, İncil)