headerLogo2b-18pt-myriadpro

Cennete Giden Yol

45 leah dogu afrika testimony size21 Temmuz 1996’da Hıristiyan oldum. Size bunun nasıl olduğunu anlatayım. 

Doğu Afrika’da büyüdüm, çok dindar bir Müslüman’dım. Fakat hayatımın bir noktasında, Müslüman olarak inancımda bir şeyin eksik olduğunu hissetmeye başladım. Bu inancın gerçek olup olmadığını göstermesi için Tanrı’ya dua etmeye başladım. Bundan çok kısa bir süre sonra tuhaf rüyalar görmeye başladım. Bu rüyalarda bazı Hıristiyanların cennete girmek için sırada beklediğini gördüm. Ben de bu sıraya girmeye çalıştım ama büyük bir varlık yolumu kapattı. Ağlamaya başladım çünkü benim bulunduğum taraf gerçekten korkunçtu ama onlar anlatılmaz güzellikle olan bir taraftaydılar- o kadar güzel, o kadar mavi.

Bu rüyayı aklımdan çıkaramıyordum. Peşimi bırakmıyordu. Müslüman bir arkadaşıma bu rüyayı anlattım. Sadece sıradakilerin Hıristiyan olduklarını söylemedim. Düşünebilecekleri beni korkutuyordu. 

Tanrı’nın bana sadece daha fazla dua etmemi istediğini söylediler, ben de daha fazla dua ettim. Fakat giderek artan bir şekilde büyük bir boşluk ve depresyon beni sardı. Daha önce hiç deneyim etmediğim türde bir boşluktu. Uyuyamıyordum ve bu histen kurtulmak için Rohypnol (en etkili uyku ilacı) bile almaya başladım. Haplardan mı yoksa başka bir şeyden mi bilmiyorum ama tamamıyla farklı bir insan haline geldim. İçime kapanmış ve medyumlar aramaya başlamıştım. Daha iyi oldum mu? Hayır, her şey daha kötü oldu. İntihar etmeyi isteme noktasına dahi geldim. Artık ölümden bile korkmuyordum. 

Sonra bir gün, agnostik biri olan en iyi arkadaşıma hayatıma son vereceğimi söyledim. Bana birkaç kez kendisini görmeye gelen bazı Hıristiyan bayanlardan söz etti ve onların yardımcı olabileceğini düşündüğünü söyledi. Aynı gün onlarla bir araya geldim ve benimle İncil’in bildirisini paylaştılar. Orada, o anda benim için dua ettiler ve içimdeki korkunç boşluk hissi kalkmaya başladı. Üzerimden büyük bir ağırlığın kalkmaya başladığını hissettim. Onlarla birlikte kiliseye gitmeye başladım ve ikinci kez gittiğimde kilise önderi İsa Mesih’i Kurtarıcı ve Rab olarak kabul etmek isteyenleri davet etti. İçimde o kadar bölünmüştüm ki. Beni çağıran, davet eden, beni İsa’ya yönelten Tanrı’nın Ruhu’yla savaşıyordum sanki. Titriyordum. Kilise önderinin davetini kabul etmedim ama oradan ayrılırken Rab İsa benimle, hiçbir insanın konuşmadığı kadar açık seçik bir şekilde konuştu: ‘Şimdi ya da hiç.’

Kaldırımda ağlayarak yere çöktüm ve kendi kendime şöyle dedim, “İnsanların Rab İsa’yı kabul etmeleri için dua edilen dua odasına geri dönmeliyim.” Öyle de yaptım. İçeri girdim. Sonra İsa içeri geldi. Rabbim ve Kurtarıcım olmasını istedim. O da hayatımın yönetimini ele aldı. İsa şöyle dedi: 

“Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur.” (Matta 11:28-29, İncil)

Tanrı en derin yükümü ortadan kaldırdı ve her şeyi yeni bir şekilde görmeye başladım. Kısa bir süre sonra arkadaşlarımı, tüm sevdiklerimi ve tanıdıklarımı kaybettim. Ama Tanrı beni seviyor. Bunu biliyorum. Asla mahvolmayayım diye Oğlu’nu benim için verdi. Beni diğer tarafa geçirdi; insanların cennete girmek için sıraya girdiği o güzel ve mavi tarafa. Yargı için mi sıraya gitmişlerdi? Kesinlikle hayır! İsa, mahkûmiyetlerini üzerine almıştı. Cennet için sıraya girmişlerdi! İşte İsa kendisini dinleyenler için hayatı bu şekilde düzenler. O’na kulak verelim: 

“Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.” (Yuhanna 5:24, İncil)

“Böylece Mesih İsa'ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur. Çünkü yaşam veren Ruh'un yasası, Mesih İsa sayesinde beni günahın ve ölümün yasasından özgür kıldı.” (Romalılar 8:1-2, İncil)

Rastlantıya bakın ki, en iyi arkadaşım, İncil’den aynı mesajı, aynı gün başka bir kilisede duydu! Onu hatırlıyorsunuz değil mi? Agnostik olan. Buna ne demeli? Göz açıp kapayıncaya kadar agnostikten İncil’e inanan birine dönüştü! Rab bana o gün gerçekten doğru yolda olduğumu gösterdi. 

Hıristiyan olduğum için hiç pişmanlık duymadım. Bazen zor zamanlarım oldu çünkü çok zulüm gördüm. Fakat zorluklar imanımı daha da güçlendirdi. Şu anda Müslüman olarak yetiştirilen bir oğlum var ve babası onunla görüşme haklarımdan beni mahrum etti. Ben de payıma düşen uykusuz geceleri yaşadım. Şu anda ne bekliyorum? Tanrı’dan başka bir mucize. Dualarımın ve ricalarımın mucize yaratan bir Tanrı’ya yükseltildiğini unutmamam gerek!