İnanılmaz Bir Davet
Dün, posta kutumuzda bir davet bulduk! Yaşadığımız yerdeki bir restorandan geliyordu. İskender, Çöp Şiş, Beyti Sarma, Karışık İzgara, Künefe...Ana yemekleri son derece lezzetli gösteren renkli resimler menüye ve arka sayfadaki adrese yakından baktırtıyordu. Bu hayatta aldığım en anlamlı davet olmasa da, yine de bir davetti.
Bazı davetler bizi gerçekten onurlandırır ve bu nedenle nazik ve düşünceli bir karşılığı hak eder. Ne var ki, en inanılmaz davetiyeler zarfların içinde posta kutunuza sıkıştırılmış olarak ya da Çin fal kurabiyeleri içinde bulunmaz, İncil’de bulunur. Kendisini İncil’de açıklamış olan Tanrısı’nı okuyup en büyük davetini görmemezlik edemezsiniz.
Bunun hakkında okuduklarınız yardımcı olacaktır umarım. Kebap restoranının davetiyesine benim yapacağımı yapmayın! Mutfak masasında gereğinden fazla bir süredir duruyor. Bugün çöpe atılacak.
Tanrı çağıran bir Tanrıdır.
Tanrı, kapıyı açan ve aç yolcuları yemeğe çağıran bir Tanrıdır. Daveti sadece Evrenin Efendisi tarafından hazırlanan bir yemeğe davet değildir. Tanrı’nın aklındaki sonsuzluktur, size cennette sonsuz yaşam vermek istiyor. Bu davetle, Egemenliğine gelmenizi ve gözyaşı, mezar ve acı olmayan bu dünyada mesken kurmanızı istiyor.
Kim gelebilir?
Kim isterse. Davet evrensel ve kişiseldir.
Anlıyorsunuz değil mi? Bir rüyanın gerçekleşmesini görebiliyor musunuz? Tanrı tarafından sevilmek ve kabul edilmek ve bir gün lütufla cennete götürülmekle ilgili sahip olduğunuz rüya. Bu rüya gerçek olabilir. İlk olarak, Tanrı’yı yapacağınız dindar işlerle hoşnut etme düşüncesini terk edin. Tanrı, dinleyip O’nun iyiliğiyle değişmenizi isterken, kendi iyiliğiniz hakkında konuşmanızla ilgilenmiyor.
Tanrı rüyamızda görmeye bile cesaret edemeyeceğimizi gerçekleştirdi. Tanrı hiç hayal bile edemeyeceğimizi yaptı! Tanrı’nın her şeyi yapabileceğine inanıyorsunuz, öyle değil mi? “İsa, “İnsanlar için imkânsız olan, Tanrı için mümkündür” dedi.” (Luka 18:27, İncil). Birkaç yıl boyunca insanlığı giyinip sonra O’nu kişisel ve yakın bir şekilde tanıyabilmemiz için bedeninin günah sunusu olarak sunulmasına izin verebilir mi? (Tabii ki Tanrı ölemez ama büründüğü insan bedeni günahlarımız uğruna bir kurban olarak verildi. Mucizevi bir şekilde, Tanrı en büyük ruhsal ihtiyacımızı kendisi karşıladı. İmkansız mı? “Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.” (Luka 1:37, İncil)
İsa şöyle dedi, “Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10:11,18, İncil)
Günahımızın yüksek ücreti zaten ödenmiştir. Bu sayede cennete gittiği yolda O’nu izleyebiliriz.
Gerçek Hristiyanlık dünyadaki bütün dinlerden ayrılmıştır. Başka hiçbir ideoloji ya da din, bunu hak etmemiş olanlara cennette sonuçlanacak karşılıksız bağışlama ve yeni yaşam verdiğini söylemiyor. Kurtuluş yolu ve cennet güvencesi söz konusu olduğunda, dünyanın bildiği iki din vardır:
A) birincisi, sizin Tanrı için yapmanız gerekenlere dayanır,
B) ikincisi, Tanrı’nın sizin için yaptıklarını ilan eder
Bu ikisi birbirinden ancak bu kadar farklı olabilir. ‘B’yi seçin ve insanın hayal etmeye bile cesaret edemeyeceğini gerçekleştiren Tanrı’ya tapının.
Hayır, henüz bu kararı vermeye hazır değilim. Kendinize bunu mu söylediniz şimdi? Eğer söylediyseniz, tamam ama daha once dediğim gibi kebap restoranının davetiyesine benim yapacağımı yapmayın! Mutfak masasında gereğinden fazla bir süredir duruyor. Bugün çöpe atılacak.