Memduh Uysal'ın Tanıklığı
“Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara [cennette] sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz.” İSA (Yuhanna 10: 27-28, İncil)
Bu ayetler ne anlama geliyor? Eğer kaygılanan bir insansanız bu ayet sizin için son derece değerli olacaktır. Eğer İyi Çoban tarafından yönlendirilen ve sevilen biri olursanız sadece size ait olacak şey üzerinde düşünmenizi istiyorum.
Çok sayıda insanın korku ve endişeyle çevrelendiği bir dünyada yaşıyoruz. Bazıları gelecekten korkuyor. Neler olacağı konusunda endişe duyuyorlar. Başkaları geçmişten korkuyorlar. Beni etkileyecek mi? Yaptıklarımı bir sır olarak korumaya çalıştım. Yaptıklarımı bilen biri var mı?
Pek çok insan şimdiki zamandan ötürü korku içindedir. Endişe canlarını ele geçirmiş ve şu an içinde bulundukları durumun haksızlığıyla nasıl başa çıkabilecekleri hakkında hiçbir fikirleri yok. Her gün binlerce insan, yüklenmek zorunda oldukları dile getirilmemiş yükler ve uğraşmak zorunda oldukları endişelerle uyanıyorlar. Siz, bugün bile ağır bir yükü taşımaya çalışıyor olabilirsiniz. İyi Çoban’ın size bunun için yardım etmesine izin verin.
“Tanrım da her ihtiyacınızı kendi zenginliğiyle Mesih İsa'da görkemli bir biçimde karşılayacaktır” (Filipililer 4:19, İncil)
Bütün ihtiyaçlarınızın Tanrı tarafından cömert bir şekilde karşılanacağını bilseniz yaşamınızda ne kadar büyük bir esenliğe sahip olacağınızı hayal edebiliyor musunuz? Tanrı’yla ilişkiniz, inşallah Tanrı’nın onayını kazanmanızı sağlayacak sınavlara bağlı olmaz. Kendisini Kutsal Kitap’ta göstermiş olan Tanrı şimdiden sonsuza dek bütün ihtiyaçlarınızı karşılamaya söz vermiştir. Yemek yemek için oturuyorsunuz. Hiç acele yok. Düşman kapıda olduğu halde, ne kafa karışıklığı ne de rahatsızlık var. Nitekim, sizi bekleyen tek bir düşman değil. Yaşamınızı rahatsız eden sayısız düşmanı düşünün. Kapınızı çalmaktan asla vazgeçmiyorlar. Bunlardan birinin adı ‘kaygı.’
Tanıdığım bazı insanların en çok sevdikleri meşgale ‘kaygılanmaktır.’ Ne zaman boş kalsalar kaygılanırlar. Eczaneden aldıkları hap ve tabletleri görmelisiniz. Her şeyi kontrolleri altında tutmak için ellerinden gelenin en iyisini yaparlar ve hayatın üstesinden gelmeye çalışırken kaygılanırlar. Alkol ve ilaç bağımlılığının büyük bir kısmının kaygılanmanın belirtisi olduğunu biliyor muydunuz? Kaygılanmak yüzünden milyonlarca insan aptalca kararlar alıp acı veren sonuçlara neden olurlar. Kaygı, yıkıcıdır. Çok kaygılanan insanlar kaygılarının hiç azalmadığını söylüyorlar. Aksine, artıyor!
Çözüm nedir? İsa, İyi Çoban. İşte İsa’nın dünyada kaygı duyan herkese sözleri:
“Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur. Boyunduruğumu taşımak kolay, yüküm hafiftir.” (Matta 11:28-30, İncil)
İsa bu sözleri ilk söylediğinde, kahinlerin ve diğer din önderlerinin üzerlerine yükledikleri ağır din sorumlulukları altında ezilen bir halka sesleniyordu. İsa’nın sözünü ettiği rahatlık, dinle ilgili bu yüklerden kurtulup rahatlığa kavuşulmasıdır.
En küçük çocuğumuz lunaparkta atlı karıncaya binmeyi çok sever. Eğlenceli bulur. Peki ya, sürekli dönen ve yeterin ne olduğunun bilinmediği bir din sistemine ne demeli? Tanrı’yı memnun etmek için ne kadar yapmanız gerekiyor? Tanrı’nın onayını kazandığınızı ne zaman bileceksiniz? Bunu nasıl bilebilirsiniz? Bu tür bir atlı karıncaya binmek, eğlenceli olmaktan uzaktır. İnsana büyük bir yük getirebilir.
Bu web sitesinde sizi zorlayacak en güç gerçeklerden biri Tanrı’nın sahip olmanızı istediği rahatlıkla ilgilidir. Yüklerin Tanrı’dan geldiğine inanmak sizin için daha kolay olacaktır. Bunlar Tanrı’dan gelen bir armağandır. Tanrı’nın üzerinize gönderdiği denenmelerin bir parçasıdır. Hayır değil. Tanrı size rahatlık vermek istiyor. Yukarıdaki ayetleri tekrar tekrar okuyun. Tanrı canınızın derinliklerine kadar rahatlık bulmanızı istiyor.
Kutsal Kitap’ın Tanrısı’nın yüklerinizle ne yapmanız gerektiği konusunda söyledikleri şunlardır: “Bütün kaygılarınızı O'na yükleyin, çünkü O sizi kayırır.” (1. Petrus 5:7, İncil)
Bütün o kaygıların kapınızı çaldığını duyuyor musunuz? Sabahın ikisi ama hala durmuş kapıyı çalıyorlar! ‘Nasıl huzur bulacağım?’ diye soruyorsunuz. İyi Çoban’ın ağılına isteyerek giren ve kendisini O’nun yönetimine teslim edenler bu istekte bulunabilir. Bu arada bunu söylemek Tanrı’ya karşı saygısızlık değildir: “Rab İsa, kapıyı açıp taşıyamadığım bu yükleri taşır mısın?”
Yani, İyi Çoban, bizim İyi Çobanımızsa eğer.